İnternetin dünyayı ele geçirmesiyle kimlik değiştiren bir kavramdan bahsetmek istiyorum bugün. Seksenler ve doksanlarda klip izlemek için televizyona muhtaç metalci kitlenin, haftada bir veya birkaç saat yayınlanan metal kliplerini izlemek için normalde hiç izlemeyeceği kanalların başına geçtiği, dört dakikalık bir MEGADETH klibi görebilmek için gecenin bir saatini beklediği, televizyon aleminde bir vaha gibi duran o metal klibi programının bir saniyesini bile kaçırmamak için, önceki “normal” programın sonlarını da izlediği zamanlar.
Geçmişten günümüze metal klipleri diye başlayıp uzadıkça uzayan bir yazı yazmak niyetinde değilim. Yaşı tutanlar zaten bilirler; “eskiden”, yani YouTube yokken, metal klibi kavramı şimdikine oranla çok daha değerliydi. Metal dinlediğinizi bilen babanız, televizyonda rastgele dolaşırken “Seasons in the Abyss”in klibine denk geldiğinde size seslenir, siz de daha önceden 4-5 kez yakalamayı başardığınız bu birkaç dakikalık görsel şöleni büyük bir zevkle izlerdiniz. Number One TV’nin METALLICA haftasonu yapacağını duyduğunuzda o haftasonu evde durmaya karar verir, sadece bir klibi bilgisayarınıza indirmek için 56K’nın çetrefilli dünyasında bilgisayarınızı günlerce açık tutar, açtığınız “Klipler” klasöründe yavaş yavaş biriken klipleri özenle isimlendirirdiniz.
Metruk binalar, boş tersaneler, boş bir konser salonunun sahnesi, kafeslerle süslenmiş birtakım stüdyolar, hatta çayır çimen, otlak alan, orman; bunlar metal kliplerinin temel yapı taşları olarak göze çarpıyorlardı. Şirketler, her türden gruba, kendilerine uygun ortamı bulur, klibi çeker, yayınlatabileceği birkaç mecraya gönderirdi.
Sonra her şey değişti. İnternetin yaygınlaşması müzik sektörünü derinden etkileyince, elbet klipler de bundan payını aldı. İnternette çılgınca artan video paylaşımı, ne kadar büyük bir klip çektiğinizi değil, o klibi nasıl dağıttığınızı önemli kılmaya başladı. Albüm satışları ve dolayısıyla müzikten kazanılan para azalınca (yok olunca diye de okunabilir), şirketlerin klibe harcayacakları bütçeler de küçüldü. Bugün büyük bir gruba 50.000 $ verip çekeceğiniz devasa bir klibin, bir garaj grubunun 500 $’a hallettiği bir klipten daha çok izleneceğinin kesin bir garantisi yok. Kasıtlı olarak uyduruk çekilmiş komikli bir klip, doksanların başında asla MTV’de yayınlanamazdı, ancak bugün kasten kötü olması için çabalanmış bir klip YouTube’da milyonlarca kez izlenebiliyor, o grubun reklamına devasa katkılar sağlayabiliyor.
Son yılların diğer bir gözde formülü ise şarkı sözü videosu. Eskiden bu tarz şeyleri grubun hayranları yapardı, artık koca koca gruplar kendileri bu videoları üretiyorlar. AVENGED SEVENFOLD’un After Effects’te birkaç günde yapılan “Nightmare” şarkı sözü videosu, 1 yılda 10.000.000′dan fazla kez izlenmiş. Bu sayı bile durumun ne denli değiştiğinin açık bir kanıtı. DREAM THEATER’dan tutun da en ufak yerel gruplara kadar herkes bu şarkı sözü videosu olayını benimsemiş durumda.
Klip kavramındaki değişikliklerin getirdiği sonuçlara dair birkaç örnek verelim.
Türünde dünyanın en meşhur gruplarından AMON AMARTH. Son albümü “Surtur Rising” grup tarihinin en çok ve hızlı satan albümü. Grup deliler gibi turluyor, elemanlar sadece death metal yaparak yaşamlarını sürdürmeyi başarıyorlar. Üstelik de büyük bir şirket altındalar. Peki ya albümden çekilen ilk ve şimdilik tek klip nasıl?
Evet, bir konser klibi. Elbette ki iyi bir prodüksiyonla çekilmiş, güzel bir klip; ancak nihayetinde gerçek bir klibe oranla çok daha az masrafı olan, akıllarda kalmayacak, herhangi bir klip.
Başka bir örnek.
Metal dünyasındaki yeri aşikâr olan ANTHRAX. Son 20 yıldır en çok satan albümleri olan son albümleri “Worship Music” çıktıktan ancak 4 ay sonra ilk kliplerini yayınlayabildiler. Peki nasıl bir klip? Stüdyo ve konser görüntüleri.
Evet, klipler küçüldü. Prodüksiyonlar basitleşti. Ancak bunun yanında klip olgusunun önemi de inişe geçti. Devir, gösterişten ziyade, barındırdığı fikirle ilgi çeken, basit ama etkili klipler çekmek. Şöyle bir baktığımızda, sadece Pasifagresif’te son 2,5 yıl içerisinde 600′e yakın klip haberi verilmiş. Şöyle bir düşündüğünüzde kaç tanesi gözünüzün önüne geliyor? Kaç tanesini gün aşırı izlemek istiyorsunuz? Kaç tanesi içerdiği şarkıyı daha yukarı bir seviyeye getiriyor? Çok azı. Gerçekten çok azı. Bu tarz başarılı kliplere örnek vermem gerekirse, basit bir fikrin çok iyi kullanıldığını düşündüğüm, PARADISE LOST’un “Faith Divides Us – Death Unites Us” klibi, aklıma gelen ilk klip.
Elbet halen çok büyük prodüksiyonlar içeren, post prodüksiyonu aylar alan klipler çekiliyor. NIGHTWISH, DIMMU BORGIR, BEHEMOTH, IN FLAMES gibi büyük gruplar, bu tarz bir bütçeyi şirketlerinden alıyorlar. Ancak daha çok kişiye ulaşabilme adına bunun bir gereklilik olmadığı da ortada. İnternet bağlantısına ve görüntü kaydedebilen herhangi bir araca sahip herkesin artık kendini dünyaya sunabildiği bir ortamda, “vay bee!” dedirten büyüklükler, ihtişamlar değil, “hmm” dedirten, gülümseten, takdir ettiren fikirler ön plana çıkıyor. Bu elbet sadece klip kavramıyla geçerli değil. İnsanlar artık hayran olacağı şeyden ziyade kendisi gibi olanı, “gerçeği” görmek istiyor. Çünkü artık sadece televizyonda yaşayan o meşhur insanlar yok; artık abisinin parmağını ısıran bebek bile yarım milyar kişiye ulaşabiliyor.
MESHUGGAH’dan örnek verelim. Grubun “Nothing” albümünden “Rational Gaze”e çektiği klip, YouTube’a 4 farklı kişi tarafından yüklenmiş ve bu klipler toplam 280.000 civarı kez izlenmiş. Yıllar sonra, 2007′de, grubun vokalisti Jens Kidman, şarkı için kendi çapında görüntüler kaydetmiş. Sıfır bütçe, sıfır prodüksiyon. Sadece basit bir montaj safhası. Peki bu “Rational Gaze” kaç kez izlenmiş? 710.000.
Orman, konser görüntüsü, grubun içine tıkıldığı ışıklı kübik ortam her zaman olacaktır. Ancak son birkaç yıla baktığımda aklımda kalan klip sayısının iki haneli rakamları bulmamasının ışığında şahsi kanaatim, gerekli olan tek şeyin iyi bir fikir ve bu fikri yayma olduğunu düşünüyorum. Artık önemli olan ne kadar büyük bir setin, ne kadar çok paran olduğu değil, ne kadar yaratıcı olduğun.
Yine MESHUGGAH’dan, düşüncelerimi özetleyen bir örnekle kapatalım.
MESHUGGAH – New Millenium Cyanide Christ Yıl: 1999 Bütçe: Yok İzlenme: “Bleed” çıkana kadarki en çok izlenen MESHUGGAH klibi. Şimdilik 1.556.000 kez izlenmiş. Kendinden sonra çıkan ve “normal” klip olan MESHUGGAH kliplerinden çok daha fazla.
Keyifle okudum.Bu arada gerçekten Faith Divides Us Death Unites Us klibi enfes.Bir sinefil olarak ben onu klipten ziyade 4 küsür dakikalık kısa film olarak değerlendiriyorum.
seasons in the abyss’in o “bizim buralara yakın” klibini ilk gördüğümde suratıma yerleşen sırıtış hala aklımda. kapkara oda, ana baba yatmış, 51 ekran tv’nin içine girilmiş (malum ses açamıyoruz çok) ve o ilk notalar “cın cınnnnn cıcın ciiieeeeeüüüvvvvv dıs dıs”.. allaaaaaaahhhhhhh. şimdi bile ne zaman 240p kalitesindeki şu klibi açsam garip bir çadır kuruyorum, kerry king o sırma saçlarından sen suçlusun diyorum.
neyse.. klip olayının bence albenisi şuydu. görsel materyal olarak ulaşılması güç, hele bir de metal müzik ise daha da zor, sevdiğimiz sanatçılara daha yakın temas sağladığımızı hissetiriyordu. poster asma içgüdüsü ile aynı şeritte yani. kaç kere hareket eder halde görüyordun ki hetfield’i, mustaine’i? dergideki poz bile çekiciyken, canlı kanlı kafa salladığı o 10 saniyeyi görebilmek orgazm gibiydi. ayrıca sahip olmadığın grupların müziklerini de dinleme şansı elde ediyordun.
şimdi ise öyle mi? her cins grubun çıkacak şarkılarını, stüdyo şoparlıklarını bile izleyebiliyorsun, hem de istediğin zaman. e bu da bünyede aşırı tokluk hissi yaratıyor. zamanında iki kelamını duymak için götümü yırttığım my dying bride’ın yeni klibi gelse resmen “meeh” diyecek haldeyim.
kısacası yokluk her zaman ihtirası kamçılar ve ben bu dönemde artık klipleri, çok sıra dışı olmadıkları müddetçe, ilgi çekici bulmuyorum. çünkü adam eskimiş, şarkı zaten elinde, e geriye kalan tek kıstas ilgi çekici materyal.
Metal müziğin piyasalaşma temayülünde olduğu tezini savunan güzel bir tesbit olmuş. Gruplar ve klipleri üzerine bir yaz yazmayı çoğu zaman aklımdan geçirmiştim aslında.
Eskiden, bilhassa 90′lı senelerde internet ve sosyal paylaşım teknolojisinin gelişmediği senelerde her birimizin TV’de klip izleme diye bir kültürü vardı. Arkadaşımızın da söylediği üzere popüler kanallarda Rock-Metal klipleri görmek için adeta can atardık. TRT’deki Rock Market programının yayınlandığı gün, bizim için çok büyük bir ehemmiyet teşkil ederdi. Çünki sevdiğimiz grupların kliplerini sadece TV’den izleyebiliyorduk adam akıllı. İnternette sevdiğimiz grupların tek tük kliplerini, muhtelif forum sitelerinde bulduğumuz zaman altın bulmuş gibi sevinir, kendi çapımızda klip arşivi bile yapardık.
Ama bugün youtube başta olmak üzere video paylaşım teknolojisinin bu kadar çabuk ve muazzam tekamülü bize adeta “yahu biz bunları izlemek için mi kendimizi bu kadar paralamışız” dedirtecek derecede acımasız bir şekilde gerçekleşti… Netice itibariyle bugün klip izleyebilmek, bizim için “bir zamanlamayı takip etmek” olmaktan çıkıp elimizin altında hazır bulunan bir şey haline geldi.
Klip çekme hususundaki basitleşmeyi de ben şahsen ticari yokluktan ziyade, klişenin tekrarı olarak yorumluyorum. Lakin diğer taraftan Rock ve Metal grupları için bu tür klişe-vari klipler çekiyor olmak bu grupların bir nevi kaderi gibidir… Çünki çoğu grup “biz gösteriş için bu işi yapmıyoruz, mühim olan sound’umuzdur” mantığından yola çıkarak klipleri önemsemiyor olabilir; ama bugün fanları dünya üzerinde fazla olan ve çok beğenilen gruplar genel itibariyle klip de dahil olmak üzere her türlü görselliğe ehemmiyet vermiş olan gruplardır. Iron Maiden, Metallica, Rammstein gibi…
Ama öte yandan adam akıllı bir geliri olmadan birşeyler yapmaya çalışan gariban ruhlu gruplar için de “After Effects” klipleri olmazsa olmaz vaziyettedir.
Gerçekten çok iyi bir yazı. Beni 90′lara döndürdü birden. Number one’da metallica veya megadeth tarzı bi grubun haftası olduğu zaman evden çıkmazdım, bütün gün televizon başında geçerdi. Ozamanlar blue jean az da olsa Metal’e yer verdiği zamanlardı. Ayrıca eskiden bitane daha önemli bi program vardı yazmamış ya da unutmuş olabilirsin, o da Hangar 18′di. Sanırım hayatımda ilk kez sepultura tarzı ağır thrash, biraz da underground olan şeyleri orada görmüştüm.
“ah şimdiki imkanlar ozamanlar olacaktı…” şeklinde dede konuşması yapmaya gerek yok da, Metal ozamanlar ulaşılması zor olan bi müzikti ya. Kasetçilerde sürüsüyle aynı gruplar ve televizyonda hangi grubu görüyosan o grup. Herneyse, klibe gelicek olursak artık klibin filan çok önemi kalmadığını düşünüyorum. Klip artık albümü dinlememiş olanlar için single görevini görüyor.
Son yıllarda Dark Tranquilliy’nin kliplerinde maddi olarak bir yükselme dikkatimi çekti bu yazıyı okuduktan sonra. Shadow in Our Blood yapısal olarak farklı bir klip, Iridium Niklas’ın şaheseri, ancak Zero Distance bildiğin üzerinde uğraşılmış, deli paralar dökülmüş bir klip olmuş.(Youtube’da izlenme sayısı 200.000 değil) Ki zamanında sanırım Niklas, bir röportajında kliplerin pek fazla seyirciye ulaşamadığını, ondan çok yüksek masraflı klipler yapmadıklarını söylemişti.
Beklentilerim baya düşük bu konuda, “Depo gibi bir yerde duygusal duygusal şarkıyı çalıyomuş gibi yapalım” tarzı bir klip olmadığı sürece kötü anlamda çok eleştirmiyorum. İdeali her klibin bir konsepti olsun, kendine has fikirleri olsun ama zibilyon tane grubun olduğu bir ortamda mümkün değil öyle bir şey tabii ki.
Ayrıca kliplerden bahsederken bir kere bile Tool dememişiz. İnanılır gibi değil.
Cok keyifli bir yazi olmus. Boyle yazilarin devami gelsin !
Keyifle okudum.Bu arada gerçekten Faith Divides Us Death Unites Us klibi enfes.Bir sinefil olarak ben onu klipten ziyade 4 küsür dakikalık kısa film olarak değerlendiriyorum.
Güzel bir yazı olmuş . Son yılların ses getiren kliplerinden biri olan Cephalic Carnage – Ohrwurm geldi aklıma
09.02.2012
@Berker İlhan, +1
seasons in the abyss’in o “bizim buralara yakın” klibini ilk gördüğümde suratıma yerleşen sırıtış hala aklımda. kapkara oda, ana baba yatmış, 51 ekran tv’nin içine girilmiş (malum ses açamıyoruz çok) ve o ilk notalar “cın cınnnnn cıcın ciiieeeeeüüüvvvvv dıs dıs”.. allaaaaaaahhhhhhh. şimdi bile ne zaman 240p kalitesindeki şu klibi açsam garip bir çadır kuruyorum, kerry king o sırma saçlarından sen suçlusun diyorum.
neyse.. klip olayının bence albenisi şuydu. görsel materyal olarak ulaşılması güç, hele bir de metal müzik ise daha da zor, sevdiğimiz sanatçılara daha yakın temas sağladığımızı hissetiriyordu. poster asma içgüdüsü ile aynı şeritte yani. kaç kere hareket eder halde görüyordun ki hetfield’i, mustaine’i? dergideki poz bile çekiciyken, canlı kanlı kafa salladığı o 10 saniyeyi görebilmek orgazm gibiydi. ayrıca sahip olmadığın grupların müziklerini de dinleme şansı elde ediyordun.
şimdi ise öyle mi? her cins grubun çıkacak şarkılarını, stüdyo şoparlıklarını bile izleyebiliyorsun, hem de istediğin zaman. e bu da bünyede aşırı tokluk hissi yaratıyor. zamanında iki kelamını duymak için götümü yırttığım my dying bride’ın yeni klibi gelse resmen “meeh” diyecek haldeyim.
kısacası yokluk her zaman ihtirası kamçılar ve ben bu dönemde artık klipleri, çok sıra dışı olmadıkları müddetçe, ilgi çekici bulmuyorum. çünkü adam eskimiş, şarkı zaten elinde, e geriye kalan tek kıstas ilgi çekici materyal.
sonuç? blashrykh (valla bakmadan yazdım) parodisini izleyesim geldi yine. sonuç bu. eeeaaarruuuuuvv bılaşirk!
rockmarket’i oturma odasında pijamaları ile bekleyip vintage vidyolarla halay çeken bir nesil…hey gidi hey…
Metal müziğin piyasalaşma temayülünde olduğu tezini savunan güzel bir tesbit olmuş. Gruplar ve klipleri üzerine bir yaz yazmayı çoğu zaman aklımdan geçirmiştim aslında.
Eskiden, bilhassa 90′lı senelerde internet ve sosyal paylaşım teknolojisinin gelişmediği senelerde her birimizin TV’de klip izleme diye bir kültürü vardı. Arkadaşımızın da söylediği üzere popüler kanallarda Rock-Metal klipleri görmek için adeta can atardık. TRT’deki Rock Market programının yayınlandığı gün, bizim için çok büyük bir ehemmiyet teşkil ederdi. Çünki sevdiğimiz grupların kliplerini sadece TV’den izleyebiliyorduk adam akıllı. İnternette sevdiğimiz grupların tek tük kliplerini, muhtelif forum sitelerinde bulduğumuz zaman altın bulmuş gibi sevinir, kendi çapımızda klip arşivi bile yapardık.
Ama bugün youtube başta olmak üzere video paylaşım teknolojisinin bu kadar çabuk ve muazzam tekamülü bize adeta “yahu biz bunları izlemek için mi kendimizi bu kadar paralamışız” dedirtecek derecede acımasız bir şekilde gerçekleşti… Netice itibariyle bugün klip izleyebilmek, bizim için “bir zamanlamayı takip etmek” olmaktan çıkıp elimizin altında hazır bulunan bir şey haline geldi.
Klip çekme hususundaki basitleşmeyi de ben şahsen ticari yokluktan ziyade, klişenin tekrarı olarak yorumluyorum. Lakin diğer taraftan Rock ve Metal grupları için bu tür klişe-vari klipler çekiyor olmak bu grupların bir nevi kaderi gibidir… Çünki çoğu grup “biz gösteriş için bu işi yapmıyoruz, mühim olan sound’umuzdur” mantığından yola çıkarak klipleri önemsemiyor olabilir; ama bugün fanları dünya üzerinde fazla olan ve çok beğenilen gruplar genel itibariyle klip de dahil olmak üzere her türlü görselliğe ehemmiyet vermiş olan gruplardır. Iron Maiden, Metallica, Rammstein gibi…
Ama öte yandan adam akıllı bir geliri olmadan birşeyler yapmaya çalışan gariban ruhlu gruplar için de “After Effects” klipleri olmazsa olmaz vaziyettedir.
Gerçekten çok iyi bir yazı. Beni 90′lara döndürdü birden. Number one’da metallica veya megadeth tarzı bi grubun haftası olduğu zaman evden çıkmazdım, bütün gün televizon başında geçerdi. Ozamanlar blue jean az da olsa Metal’e yer verdiği zamanlardı. Ayrıca eskiden bitane daha önemli bi program vardı yazmamış ya da unutmuş olabilirsin, o da Hangar 18′di. Sanırım hayatımda ilk kez sepultura tarzı ağır thrash, biraz da underground olan şeyleri orada görmüştüm.
“ah şimdiki imkanlar ozamanlar olacaktı…” şeklinde dede konuşması yapmaya gerek yok da, Metal ozamanlar ulaşılması zor olan bi müzikti ya. Kasetçilerde sürüsüyle aynı gruplar ve televizyonda hangi grubu görüyosan o grup. Herneyse, klibe gelicek olursak artık klibin filan çok önemi kalmadığını düşünüyorum. Klip artık albümü dinlememiş olanlar için single görevini görüyor.
güzel yazı olmuş.
Black Dahlia Murder’ın bowling salonunda çektiği “Necropolis” klibinden bahsedilseymiş keşke.Oda son 3-4 yılın en yaratıcı kliplerinden…
07.02.2012
@Avcı, Oda mı yaratıcı olan yoksa o da mı?
07.02.2012
@Coprophago, o da .
08.02.2012
@baldur, sağol rahatladım :)
Son yıllarda Dark Tranquilliy’nin kliplerinde maddi olarak bir yükselme dikkatimi çekti bu yazıyı okuduktan sonra. Shadow in Our Blood yapısal olarak farklı bir klip, Iridium Niklas’ın şaheseri, ancak Zero Distance bildiğin üzerinde uğraşılmış, deli paralar dökülmüş bir klip olmuş.(Youtube’da izlenme sayısı 200.000 değil) Ki zamanında sanırım Niklas, bir röportajında kliplerin pek fazla seyirciye ulaşamadığını, ondan çok yüksek masraflı klipler yapmadıklarını söylemişti.
http://www.youtube.com/watch?v=9L4rHQu3npQ
benim de aklıma intronaut’un australopithecus klibi geldi:
http://www.youtube.com/watch?v=hZYhDtg31Wc
önceden klipler ulaşılması zor olan bi müziğe açılan kapıydı ve değerliydi.şimdi fast-food gibi bişey oldu.izliyorsunuz ve bitiyor.
08.02.2012
@Biberli Kurufasulye, +1
sitedeki en iyi yazılardan zevkle okudum.
Vader-Never say my name bir istisna oluyor o zaman. Piotr Bir Jesus, bir Janus oluyor klipte.
http://www.youtube.com/watch?v=nL_LUbr60CA&ob=av3e
12.02.2012
@L.hoop, Megadeth-the right to go insane de istisna oluyor :)
Öncelikle;
http://www.youtube.com/watch?v=3dzSEenqc3w&ob=av3e
Beklentilerim baya düşük bu konuda, “Depo gibi bir yerde duygusal duygusal şarkıyı çalıyomuş gibi yapalım” tarzı bir klip olmadığı sürece kötü anlamda çok eleştirmiyorum. İdeali her klibin bir konsepti olsun, kendine has fikirleri olsun ama zibilyon tane grubun olduğu bir ortamda mümkün değil öyle bir şey tabii ki.
Ayrıca kliplerden bahsederken bir kere bile Tool dememişiz. İnanılır gibi değil.
Tool.
12.02.2012
@hen, Ha bi de metal değil fekat Pearl Jam – Jeremy vardır.
http://www.youtube.com/watch?v=MS91knuzoOA&ob=av2e
12.02.2012
@hen, Evet metal değil ama gülben ergen de var çok başarılıdır.
12.02.2012
@Coprophago, http://youtu.be/bcYppAs6ZdI
http://youtu.be/WQPfQvLIseA
red fang klipleri baya eğlenceli oluyor