“Çok sıkıcı, öldüm lan sıkıntıdan, tüm albüm boyunca tek işe yarayan rif yok, bok gibi, ağzı bok yemiş, götüm gibi, ehehe…”
Grubun son albümlerinin hepsine yapıştırılan etiketler bunlar. Peki haklılar mı ? EVET ! Chimaira’nın “Resurrection” albümü sonrası sıkıcılıkta sınırlar tanımadığı çok açık.
Ama bu grup bundan önce de böyle miydi?
HAYIR!
Şimdi gelelim konumuza, yani Chimaira’nın kendi adını taşıyan albümü “Chimaira”ya. Grubun rif yazımı bazen gerçekten başarılı dedirtiyor, bazen de yerin dibine sokuluyor. İşte o başarılı denen kısımın %90′ı bu albümde. Grup, Lamb Of God ve Killswitch Engage gibi gruplarla beraber ortaya atılan New Wave of American Heavy Metal dalgasının öncülerinden biri oldu ve kim ne derse desin bu grup konserlerde kafa göz yarıyor, çılgın attırıyor ve insanlar bu grubu izlemek için bilet alıyor.
Şimdilerde müzik piyasasının durumu gereği, önemli olanı hakkıyla yapıyorlar. Hiçbir şirket onlara “Sınırları darma duman eden bir başyapıt çıkarın ortaya ve Ahmet Saraçoğlu bey gelip albümünüze 10/10 versin” demiyor. Onların istedikleri tek şey “Gençler, öyle bir albüm yapın ki konser salonları dolsun tamam mı ? hdi öptm kib bye.”
Lâkin sadece konser doldurmak bizim gibi elitist, dikkatli, kaşarlanmış metal dinleyicileri için yeterli değil. Ha şimdi albüme 2 veririm ama konserlerini izleyince pogoya mosh pit’e ilk ben atlarım, orası ayrı mevzu.
Her gitaristin hayalleri arasında vardır: “Ben gaz rifler çalarken arkamda Kevin Talley gibi bir öküz çılgın attırsın.” Müziğe hiç girmeden direkt Kevin Talley abiye girdim farkında olduğunuz gibi. Çünkü bu albümün diğer Chimaira albümlerinden birkaç kademe üstte bulunmasının ana nedenlerinden biri, Kevin Talley. “Destroy The Opposition”la tüm deathcore davulcularına “bunu dinleyin öğrenin, bunun gibi çalın hdi öptm kib bye” demiş bir abimiz kendisi.
Kevin Talley’in çok içten gelerek değil de, daha ziyade “para kazanalım olm” düşüncesiyle bu albümde çaldığını düşünmekteyim; zira kendisi yakın bir zamanda “ücret karşılığı kayıtlarınızda davul çalınır” gibi bir ilan yayınlamıştı myspace adresinde. Ah ulan Kevin kalsaydın ya Dying Fetus’da… Neyse efendim konumuza dönelim.
Albümde gitarist Rob Arnold’ın zaman zaman gerçekten süper rifmiş dedirttiği anlar var, ama bunu tüm albüme yayınca gerçekten çok üstün bir rif, solo yazım tekniği yok. Çoğu zaman “Drop C’de kesik kesik ne çalsam dev ses sistemlerinde dinleyince kuduracak lan millet” diye düşündüğü ayan beyan ortaya çıkıyor. Tamamen gitar-davul üzerinde dönen ve enstrüman çeşitliliği olmayan bu tür albümlerde çok sağlam rifler ve melodiler olmalı ki müzikten kopmayalım, dinlerken “lan yarın napsam öyle mi yapsam böyle mi yapsam hmm… Aaa solo girmiş” demeyelim.
Gelelim artı noktalara. Bu albüm diğer Chimaira albümlerinden iyi dedik, çünküüü… Çünküsü falan yok arkadaşım; Salvation var, Nothing Remains var, Bloodlust var, Pray For All var, Lazarus var. Kötülediğim gitarlar bu şarkılarda çok yerinde ve cuk oturan şekilde yazılmış. Salvation’ın giriş melodisi, Nothing Remains’in ana rifi ve geçiş melodisi doğrudan tek bilet hicaz gamına yolculuk.
Grubun bu doğu melodisine kaçma oyunu bazı şarkılarda cuk otursa da, bazılarında aşırı derecede sırıtmış. Neden mi? Kardeşim siz Amerikalı’sınız lan. Redneck’siniz siz. Bırakın o işi bizimkiler yapsın; Raven Woods yapsın, Orphaned Land yapsın. Hayır bir Lamb of God kadar başarılı yapamadığınız da ortada.
Neyse artı noktalar diyorduk nerelere girdik. Bu albüm Salvation, Nothing Remains, Bloodlust, Pray For All, Lazarus sayesinde artı nokta saydırtıyor bana. Bu şarkılar da olmasa basardım 2 puanı, Ahmet Bey’in yazısını kopyalardım aynı yazı bu albüme de cuk diye otururdu. Fakat yerinde kullanılan breakdown’lar ve bu doğu melodisine kaçma olayının çok leziz yapıldığı yerler var.
Sıra geldi vokallere. Mark Hunter abimizin müziğe tam oturan yarım yarım yardıran vokali her şarkıyı çekilir hale getiriyor. Özellikle bu bahsettiğim şarkılarda ise ortalığı kana buluyor. Adrenalin salgılatan, insanın kanını kaynatan, her şeyi parçalama isteği uyandıran bir vokali var kendisinin. Drop C’yi tüm görkemiyle kullanmış öküz tonlu gitarlar ve Kevin babanın dehşetengiz davulları eşliğinde duvarlara saldırtıyor. Bu kadar kötüledikten sonra övmem biraz garip gelebilir ama insan sevdiğine takılırmış, tamam mı Chimara’cım?
Albümün bazı noktaları var ki tüm bu söylediğim olumsuz şeyleri yutturuyor. Grubun bu kadar tutması Roadrunner’ın baş taçlarından biri olması, daha yenilerken Slayer, Soilwork, Slipknot, Overkill, Hatebreed, Mudvayne gibi gruplarla turlaması bir tesadüf eseri olamaz.
Grup kendilerine “Siz nu metal misiniz, nesiniz lan siz?” dendiğinde “Asla. Bizi KoRn gibi gruplarla kıyaslıyorlar fakat biz Machine Head, Slayer, In Flames, Metallica ile büyüdük. Biz 6 yaşımızdan beri metal dinliyoruz olm” diyor ve Baran 14 yaşında arkadaşları ona… öhöm neyse.
Chimaira en başarılı albümü olarak gösterilen bu albümü çıkarmadan önce In Flames’in “Soundtrack To Your Escape” turnesinde alt gruptu, düşünün artık. Chimaira’nın tek olayı gaza getirmek ve onlarda bunu gayet hakkıyla yapıyor. Düz yolda yürürken Nothing Remains eşliğinde ritme uygun adım atayım diye mehter takımı gibi iki ileri bir geri yürüdüğümü bilirim.
Sonuç olarak, kanımca Chimaira “Sıkıcı” etiketinin “ı” harflerini bu albümde “i” harfine çevirmiş. Bu albümü ve “Resurrection”ı bir dinleyip şans vermekte fayda var, “hdi öptm kib bye.”
Kadro Mark Hunter: Vokal
Rob Arnold: Gitar
Matt DeVries: Gitar
Jim LaMarca: Bas
Kevin Talley: Davul
Chris Spicuzza: Klavye, geri vokal
Şarkılar 1. Nothing Remains
2. Save Ourselves
3. Inside the Horror
4. Salvation
5. Comatose
6. Left for Dead
7. Everything You Love
8. Bloodlust
9. Pray for All
10. Lazarus
Bencede Chimaira’nın en dinlenesi albümü.Kevin Talley’in varyasyonlu davulları ve Rob Arnold’un bundan sonraki albüme göre nispeten daha yaratıcı yazdığı riff’ler bu albümün dinlenebilirliğini artıran en önemli 2 neden.
Bu arada Kevin Talley demişken kendisinin Workshop için Ocak gibi Türkiye’ye gelme ihtimali olduğunuda söyleyeyim.
Chimaira’nın dinleyip de içerisinden üçten fazla şarkısını beğendiğim tek albümü. Kayıt olsun, tonlar olsun, beste yapıları ve vokaller olsun insanı sadece gaza getirip coşturmak için yapılmış bir çalışma izlenimi veriyor, yer yer hakkını da veriyor hatta. 7 de benden. Salvation/Bloodlust yeter.
kritikte “Chimaira’nın en başarılı albümü” denmiş ama sanırım en başarılı albümleri The Impossibility of Reason’dır bu albümünde ondan tek eksiği Power Trip gibi Down Again gibi yada Pure Hatred gibi hitlerinin olmamasıdır bence 9/10
Ben en az 8 veriyorum ama Resurrection’dan daha iyi olduğuna katılmıyorum. Chimaira’yı acayip severim. Resurrection favorim olsa da Infection ve The Age Of Hell de çok sağlam albümler benim nezdimde. Sıkıcı olduklarını da düşünmüyorum. Bu kadar.
(Bakalım kaç kişi müzikten anlamıyorsun moduna girecek)
@darth sidious, Resurrection’dan daha iyi olduğuna katılmaman haricinde söylediklerine tamamiyle katılıyorum. Sıkıcı bulmak göreceli birşey. ben buraya sıkıcı bulduğum grupları yazsam 5 sayfa tepki gelir.
@ismail vilehand, sıkıcı bulmak tabii ki göreceli birşey ama Chimaira’yı genel olarak herkes sıkıcı bulduğundan dolayı en alta öyle bi parantez açtım. Aynen valla, al benden de o kadar.
albümden önce kritikle ilgili bir iki kelam etmek istiyorum. öncelikle kritiğin genelinde daha önceden sitede yazarlar ve yorumcular tarafından yazılmış şeylerin tekrar edilmesi hoş olmamış. bunun harici kritikte yazılanların büyük bir çoğunluğuna da katılmadığımı belirteyim. en çokta “Chimaira’nın tek olayı gaza getirmek” kısmına katılmıyorum. bu laf bir Bury Your Dead, bir Suicide Silence ya da bir The Acacia Strain denilmiş olsa can-ı gönülden katılırım ama Chimaira bunun çok daha ötesinde bir grup ve son albümleri The Age Of Hell bunun en büyük kanıtlarından biri.
albüme gelecek olursakta The Impossiblity Of Reason’la bu grubu sevmiş biri olarak albümü çıkar çıkmaz dinledim ve o sene en çok beğendiğim albüm oldu bu. aradan 6 sene geçti, hala bu albüm düzenli olarak aklıma geliyor ve dinliyorum. bence albümde hiç boş parça yok ve groove metal türünün en yırtcı, en akılda kalıcı ve en iyi albümlerinden biri. puanım 9,5/10.
“sadece konser doldurmak bizim gibi elitist, dikkatli, kaşarlanmış metal dinleyicileri için yeterli değil.”
Yeterliliği bırak zerre umrumda değil lan.Konserlere kırk yılda bir giden, hatta gitmeyen ve sevmeyen birisi olarak sırf turlamak için çıkarılan albümlere katlanamıyorum artık.
Neyse bu albümün o tarz albümlerle bir alakası yok benim gözümde.Yalnız buna Chimaira’nın en iyisi demenin, ortada Ressurection gibi bir yapıt varken haksızlık olacağı kanaatindeyim.
Ha bir de, Nothing Remains’in klibinin süpriz sonu.hehe
@Ugur, Chimaira diskografisini ezbere bilen biri olarak en iyi Chimaira şarkılarını seçecek olsam Resurrection albümünden Six ve Resurrection haricinde şarkı almam ama bu albümdeki 10 şarkıdan 5ini direk en üst sıralara koyarım. bence sen ve darth sidious gibi Resurrection’ı Chimaira’nın en iyi albümünü olarak görenlerin böyle düşünmesindeki en büyük sebep Six. aradan Six’i çekip alırsak geriye çokta üstün birşey kalmadığını düşünüyorum.
Bencede Chimaira’nın en dinlenesi albümü.Kevin Talley’in varyasyonlu davulları ve Rob Arnold’un bundan sonraki albüme göre nispeten daha yaratıcı yazdığı riff’ler bu albümün dinlenebilirliğini artıran en önemli 2 neden.
Bu arada Kevin Talley demişken kendisinin Workshop için Ocak gibi Türkiye’ye gelme ihtimali olduğunuda söyleyeyim.
Chimaira’nın dinleyip de içerisinden üçten fazla şarkısını beğendiğim tek albümü. Kayıt olsun, tonlar olsun, beste yapıları ve vokaller olsun insanı sadece gaza getirip coşturmak için yapılmış bir çalışma izlenimi veriyor, yer yer hakkını da veriyor hatta. 7 de benden. Salvation/Bloodlust yeter.
bence chimaira’nın en iyi albümü impossibility of the reason’dır..o albümün esamesinin bile okunmaması ilginç geldi valla
kritikte “Chimaira’nın en başarılı albümü” denmiş ama sanırım en başarılı albümleri The Impossibility of Reason’dır bu albümünde ondan tek eksiği Power Trip gibi Down Again gibi yada Pure Hatred gibi hitlerinin olmamasıdır bence 9/10
Ben en az 8 veriyorum ama Resurrection’dan daha iyi olduğuna katılmıyorum. Chimaira’yı acayip severim. Resurrection favorim olsa da Infection ve The Age Of Hell de çok sağlam albümler benim nezdimde. Sıkıcı olduklarını da düşünmüyorum. Bu kadar.
(Bakalım kaç kişi müzikten anlamıyorsun moduna girecek)
20.09.2011
@darth sidious, Resurrection’dan daha iyi olduğuna katılmaman haricinde söylediklerine tamamiyle katılıyorum. Sıkıcı bulmak göreceli birşey. ben buraya sıkıcı bulduğum grupları yazsam 5 sayfa tepki gelir.
21.09.2011
@ismail vilehand, sıkıcı bulmak tabii ki göreceli birşey ama Chimaira’yı genel olarak herkes sıkıcı bulduğundan dolayı en alta öyle bi parantez açtım. Aynen valla, al benden de o kadar.
çok klas albümdür, öyle bir iki dinleyişte sindirilecek, hemen peşin yargı verilecek bir albüm değildir.
albümden önce kritikle ilgili bir iki kelam etmek istiyorum. öncelikle kritiğin genelinde daha önceden sitede yazarlar ve yorumcular tarafından yazılmış şeylerin tekrar edilmesi hoş olmamış. bunun harici kritikte yazılanların büyük bir çoğunluğuna da katılmadığımı belirteyim. en çokta “Chimaira’nın tek olayı gaza getirmek” kısmına katılmıyorum. bu laf bir Bury Your Dead, bir Suicide Silence ya da bir The Acacia Strain denilmiş olsa can-ı gönülden katılırım ama Chimaira bunun çok daha ötesinde bir grup ve son albümleri The Age Of Hell bunun en büyük kanıtlarından biri.
albüme gelecek olursakta The Impossiblity Of Reason’la bu grubu sevmiş biri olarak albümü çıkar çıkmaz dinledim ve o sene en çok beğendiğim albüm oldu bu. aradan 6 sene geçti, hala bu albüm düzenli olarak aklıma geliyor ve dinliyorum. bence albümde hiç boş parça yok ve groove metal türünün en yırtcı, en akılda kalıcı ve en iyi albümlerinden biri. puanım 9,5/10.
“sadece konser doldurmak bizim gibi elitist, dikkatli, kaşarlanmış metal dinleyicileri için yeterli değil.”
Yeterliliği bırak zerre umrumda değil lan.Konserlere kırk yılda bir giden, hatta gitmeyen ve sevmeyen birisi olarak sırf turlamak için çıkarılan albümlere katlanamıyorum artık.
Neyse bu albümün o tarz albümlerle bir alakası yok benim gözümde.Yalnız buna Chimaira’nın en iyisi demenin, ortada Ressurection gibi bir yapıt varken haksızlık olacağı kanaatindeyim.
Ha bir de, Nothing Remains’in klibinin süpriz sonu.hehe
27.09.2011
@Ugur, Chimaira diskografisini ezbere bilen biri olarak en iyi Chimaira şarkılarını seçecek olsam Resurrection albümünden Six ve Resurrection haricinde şarkı almam ama bu albümdeki 10 şarkıdan 5ini direk en üst sıralara koyarım. bence sen ve darth sidious gibi Resurrection’ı Chimaira’nın en iyi albümünü olarak görenlerin böyle düşünmesindeki en büyük sebep Six. aradan Six’i çekip alırsak geriye çokta üstün birşey kalmadığını düşünüyorum.
03.10.2011
@ismail vilehand, Yok ben Six haricinde de seviyorum o albümü.Özellikle No Reason To Live, Black Heart çok çok başarılı işler bence.