# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
Makale: Mitoloji ve metal ilişkisi
| 12.12.2009

Mazinde bir tarih yatar…

Mitoloji, Dil Kurumu tarafından “Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim”; mit ise “Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değiştiren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesi, mitos” olarak tanımlanmaktadır.

Mitoloji; antropoloji, sosyoloji, arkeoloji, dilbilim, filoloji, halk bilim gibi bilim dalları ve de felsefe ile yakından alakalı olan, disiplinlerarası bir çalışma alanıdır. Modern bilim insanlarının çoğu zaman bağımsız olarak ele almaktan kaçındığı bir branş olarak görülür ve geçmişe ışık tutma konusunda başlı başına bir kaynak olmaktan ziyade adı geçen bilim dallarına yardımcı olabilecek bir unsur olarak kabul edilir. Her geçen gün ortaya çıkan bir insan ya da hayvan fosili, ilkel bir silah ya da yazıt gibi yeni materyaller, çoğunlukla sadece birinci ve ikinci dereceden alakalı olduğu bilim dalına mensup kişilerce incelenmektedir. Bu açıdan mitoloji biliminin veriler üretebilme ve bağımsız hale gelme süreci yavaş bir ilerleme göstermektedir.

mitoloji_makale_1

Mitoloji ve mitler, yarısı insan yarısı at formunda olan canlılar ya da baktığı yere yıldırım düşüren tanrılar gibi fantastik öğelerden ibaret hikayeler bütünü değildir. Bir resmin, kendisini yapan ressamın hayatını kaybetmesi sonrasında maddi/manevi değerlenmesi ya da tarihte bir dönemi diğerinden ayırabilecek nitelikte önemli bir olayın vuku bulması sonrasında “tarihin” yazılıp çağlara ayrılması misali, insanlığın dev çaplı ve uzun vadeli savaşlardan başını kaldırıp nispeten huzurlu ve sağlıklı bir ortamda (Rönesans, 2. Dünya Savaşı sonrası gibi) bilime, sanata ve yaratıcılığa vakit ayırabilmesi sayesinde mitolojiye ilişkin bulgular yeni yeni toparlanıp sentezlenmekte ve bilimsel literatürde başvurulabilecek net bilgi kaynakları haline gelebilmektedir. Maya uygarlığı haksız çıkar da 2013 yılına girebilirsek ve ayrı birer mitoloji olarak ele alınabilecek olan semavi dinlerdeki kıyamet kavramı birkaç bin yıl kadar daha gerçekleşmezse; üstün teknoloji dediğimiz cihazlar, şu an okuduğunuz yazı, dinlemekte olduğunuz parça da, gelecek nesillerin büyük ihtimalle özünü kavramakta bizim kadar zorlanmayacağı fakat mutlaka egzotik bulacağı birer mitoloji öğesi olacaktır.

mitoloji_makale_2

Mitoloji ile din arasındaki ayrım

Mitler, çoğunlukla inanış sistemleri, ritüeller, doğaüstü olaylar/güçler ve tanrılar gibi inanışa dayalı bir platform üzerine kurulmuş olsa da, oldukça eski çağların politik sistemleri, toplum yapıları ve toplumların yönetici zümreleri haricindeki halkın günlük yaşamları üzerine de büyük ipuçları verir. Bu sistemler semavi dinlerden yüzlerce, hatta binlerce yıl evvel oluşmuştur ve aynı şekilde uzun zaman önce de yaygınlıklarını kaybetmişlerdir (örneğin 10. Yüzyılda Hristiyanlığın Avrupa’ya hakim olması neticesinde eski İskandinav ve Slav inanışları büyük ölçüde ortadan kalkmıştır; “kaldırılmıştır” da denebilir). Mitoloji, çok azı ilgili olduğu dönemde yazılmış olan ve neredeyse hepsi anonim olan, nesilden nesle aktarılmış hikayeler ile, çok daha ileri dönemde bulunup yorumlanabilmiş materyallerin sentezlenerek geleneksel, sanatsal ya da bilimsel amaçlarla insanlığa sunulmuş olan ve gelişimini sürdüren bir olgudur.

mitoloji_makale_3

Semavi din(ler) ise, yazanı ya da yazılış şekli büyük ölçüde belli kabul edilen ve ilgili dinin insan yaşamına dair öğütledikleri ve emrettiklerini dile getiren talimat ya da menkıbelerden oluşan inanış sistemleridir. Semavi dinlerdeki başlıca fark, mitolojik inançların çoğunun aksine tek tanrılı olmalarıdır. Her ne kadar semavi dinlere ilişkin farklı yazılı ya da yaşantısal yorumlar söz konusu olsa da, bu dinler teologlar ve din felsefecileri tarafından oluşumunu tamamlamış addedilirler. Mitoloji, genel olarak din kavramının bir parçası sayılır. Bununla beraber semavi dinler aynı coğrafyada doğmuştur, mitolojiler ise coğrafi açıdan çok farklı yerlerde ortaya çıkmış olduğundan, kendi aralarında daha belirgin farklılıklar gösterebilmektedir.

Başlıca mitolojiler

Hayatı oluşturan başlıca etmenlerin günümüzde de geçerliliğini koruduğu üzere bilim, sanat, siyaset, din gibi hususlar olduğunu dikkate alırsak, bu inanış sistemleri arasında paralellikler görmek de şaşırtıcı olmayacaktır. İnsan ırkında da hayvanlar aleminde olduğu gibi iktidar hırsı dünya varolduğundan bu yana mühim bir motivasyon olagelmiştir. Yaşadığı iklim farketmeksizin, insanların temel ihtiyaçlarının ve hedeflerinin tarih çizgisi boyunca aynı doğrultuda olması, hayret verici bir durum değildir. Araştırılması halinde, bu sistemler arasında her birinin birer “yaratılış destanı” olması, topluluklar içerisindeki görev dağılımları ve dayanışma düzenleri gibi pek çok benzerliğin farkına varmak hoş bir deneyim olacaktır.

Türkiye dahil pek çok ülkede mitoloji dendiğinde akla ilk olarak Yunan Mitolojisi gelmektedir. Oysa yeryüzünde bilinen en eski çağlardan bu yana yaşamı şekillendirecek ve tarihe yön verecek nitelikte pek çok uygarlık varolmuştur ve bunlardan bazıları hala ayaktadır.

mitoloji_makale_4

Aşağıda, tarihte geniş kitlelerce benimsenmiş olan mitolojik sistemlerin başlıcaları yer almaktadır. Bunların büyük çoğunluğu yüzyıllar evvel toplumsal tesirini yitirmiş olmasına rağmen, çoğu milletin günlük hayatında geleneksel bazda çeşitli uygulama ve davranışlarda canlılığını korumaktadır (İslam’a isnat edilen tahtaya vurma hareketi, kurşun döktürmek, cadılar bayramı, hıdırellez vb.).

Asya kökenli mitolojiler; Hitit, Mezopotamya (Asur ve Sümer), Türk, Pers, Arap, Hindu, Budist, Japon, Çin, Aborijin Mitolojileri, vb.)

Afrika kökenli mitolojiler (Mısır, Berberi, Pigme Mitolojileri, vb.)

Avrupa kökenli mitolojiler (İskandinav, Fin, Yunan, Roma, Kelt, Slav, Cermen Mitolojileri, vb.)

Mezoamerikan Mitolojiler (Aztec, Maya, İnka, vb.)

Mitolojiler, çok farklı çağlarda etkili olmuş olup, çoğu için net ortaya çıkış ve yokoluş tarihleri verilememektedir.

mitoloji_makale_5

Mitoloji temalı albümleri bulunan başlıca metal müzik grupları & grupların konuya yaklaşımı

Amon Amarth
Bathory
Borknagar
Burzum
Cruachan
Drudkh
Einherjer
Eluveitie
Ensiferum
Enslaved
Falkenbach
Finntroll
Graveland
Korpiklaani
Månegarm
Moonsorrow
Nile
Nokturnal Mortum
Skyclad
Tyr
Ulver
Vintersorg
Windir

Metalin tüm alt türlerinde mitoloji etkileşimi görülebilmektedir, fakat pagan-black metal ve pagan-folk metal gruplarının ağırlıkta olması dikkatleri çekecektir. Ki türlerin başında yer alan pagan kelimesi de grupların eğilimindeki ayrımı ifade etmektedir. Şahsi görüşüme göre bundaki başlıca sebep, bu türlerin gerek amaç gerek icra açısından maneviyat odaklı tarih yorumuna yakın olan duruşudur. Ayrıca bu gruplardan bazılarının müzikal kariyerlerini neredeyse tamamen eski toplum düzenleri, inanışlar ve ilgili toplumun kahramanlıkları gibi konular üzerine inşa etmeleri de, albümlerinde yer verdikleri yerel enstrümanları anlamlı kılmaktadır. Bu enstrümanlar ve esinlenilen halk ezgileri, pek tabii ki folklörün (şu anlamı sadece halk dansları zannedilen halk biliminin) müzikal anlamda en önemli öğeleridir. Grupların imajlarının, albüm kapaklarının, sahne şovlarının da bu minvalde olması doğaldır.

Kuşkusuz, mitoloji kapsamlı olarak ele alınmadığında sadece soy, din ve övünülesi siyasi başarılar gibi hususların ön plana çıkarılması için oldukça elverişli bir konudur. Grupların ırkçılıkla alakalı olarak eleştirilmesi, bundan ötürü sevilip sevilmemeleri gibi durumlar da oldukça yaygındır. Bu konuda itham edilen ya da resmi olarak yargılanan grup ve kişiler de bulunmaktadır. Eski inanışların korunmasını savunan ve bunun semavi dinlere karşı mücadelede başlıca görev olduğunu gerek dolaylı gerekse direkt olarak ifade eden müzisyenler de sayıca az değildir. Bilimsel temellendirmesi yeterli olmasa da, grupların mitolojiyi bu bağlamda satanizme yakın görmesi ve bu şekilde kullanması anlaşılabilir bir gerçektir.

Nihayetinde mitoloji, hakkında okuması, kişisel çıkarımlarda bulunması zevkli olabilecek, metal gruplarının da bir hayli ilgisini çeken renkli ve merak uyandırıcı bir kavramdır. Çeşitliliği sayesinde deştikçe artabilecek bir zenginlik barındırır ve özellikle müzik ve edebiyat açısından verimli ve araştırma isteği uyandırıcı bir kaynak olabilmektedir. Mitolojiyle alakalı olarak, hem edebi nitelikte eserler, hem de akademik çalışmalar, halihazırda yabancı dilde ya da çoğunlukla ülkemizde daha popüler olan Mısır ve Yunan mitolojileri hakkında olmak üzere Türkçe’ye çevrilmiş olarak kitapevlerinde, internetten ulaşılabilecek yabancı yayınevlerinde ve pek çok websitede erişilebilir halde bulunmaktadır.

Albümün okur notu: 12345678910 (10.00/10, Toplam oy: 9)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
Şirket
Şarkılar
Web
  Yorum alanı

“Makale: Mitoloji ve metal ilişkisi” yazısına 9 yorum var

  1. Ahmet Saraçoğlu says:

    Sondaki geyik abi Fin mitolojisindeki Ukko sanırım. Onun da bi olayları vardı Odin gibi. Şurada da bir benzeri var:

  2. ali ihsan balı says:

    yanlız baya gelişmeye baladı site. hatta çoştu gidiyor. bu da büyük ihtimal ahmet saraçoğlu eseri kanımca.

  3. chucker says:

    çok güzel olmuş yazı eline sağlık. umarım sitede bu tarz yazılar artar. özellikte a. saraçoğlu prodakşının aksakritim ve de metal-pit’te yazdığı metalik yazılar buraya çok yakışır. bide hysteresis,sambalici daha bol yazsın. :)

  4. Sondaki geyik abi Cernunnos olmakla beraber, kendisi “yeraltı” ve biyolojik ölüm sonrası varoluş formunun Hint-Avrupa ve Ural kültürlerindeki çeşitli izdüşümlerinden sadece bir tanesidir. Yazıda, Kavimler Göçü öncesinde Asya’da kök salıp, gerek Asya minör, gerek Karadeniz üzerinden Avrupa çapında gün yüzüne çıkan kültürler başta olmak üzere çeşitli yaşam sistemlerine dair ilgi uyandırmaya çalıştım, ne mutlu Google’a yol alana!

  5. Burak Gür says:

    Bu konuda Dissection oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Chaos-gnostic inançlarına bütün büyük “karanlık tanrı”ları uyarladıklarından dolayı hindu’dan semitik, mezopotamya’dan pers mitolojilerine dair izler bulunabiliyor.

  6. hysteresis says:

    Süper yazı olmuş. Türk mitolojisiyle ilgili gruplara da Darkestrah ve Pagan eklenebilir sanırım. Son paragrafa da kendimce ekleme yapayım:

    Ülkemizde -Orta Asya- Türk mitolojisi de son birkaç yılda Kabalcı gibi yayınevleri sayesinde kolay ulaşılabilir bir hal almaya başladı. Bunun dışında Bahaeddin Ögel ve Abdükadir İnan gibi ustaların bu konuda yazdıkları makaleler ve kitaplar da Türk Tarih Kurumu’nun sitesinden gönül rahatlığıyla alınabilir (ben aldım, ordan biliyorum).

    Orta Asya tarihi, kültürü ve diniyle ilgili bilgimiz genelde kırk beş dakikalık yüzeysel ötesi bir dersle sınırlı olduğundan (Uygurlar barış dinine hiç geçmicekti hacı), çoğumuzun Türklerin bir mitolojisi olduğundan bile haberi yok. Bunun için mitoloji kavramının Yunan mitolojisinden ibaret olduğunun sanılması gayet doğal. Umarım Güzide’nin çorbasında benim de tuzun olur da kâh Google’a, kâh kitapçıya yol alan çok olur.

  7. Ömer Kuş says:

    The Arcane Dominion’ın kapağındaki dayı da Cernunnos‘tu zaten. Yazı da şık olmuş, rep.

  8. ali ihsan balı says:

    pardon yazı güzideye aitmiş. saygılar ve bu güzel yazı için teşekkürler.

  9. bathory says:

    çok fazla grup var mitoloji üzerine müzik yapan bu özellikleri bu tarz grupları bir çok insanın daha çok onları dinlemesini sağlıyo bence daaha çok yaygınlaşmalı bende çok severim özellikle iskandinav ve yunan mitolojisi üzerine çok müzik var türk mitolojisi tam olarak genişletilse yazılsa tekrar iyi olur çünkü çoğü kişi pek birşey bilmiyor aslında oldukça tanrı ve efsane var

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.