Selamlar, bazı albümler yalnızca müzikal bir sunum değil, tarihsel bir panorama, yıkımın ve vahşetin duyurucusu ve kanıtı olabiliyor. Alman death metal grubu SCALPTURE, 2025 tarihli dördüncü uzunçaları “Landkrieg” ile bu tanıma tam anlamıyla uyan, dinleyecisini topa tutan, kurşun yağmurlarının altında bırakan bir iş ortaya koyuyor.
Daha önceki çalışmalarıyla da savaş temasını merkezine alan grup, bu kez çıtayı biraz daha yükseltirken dinleyiciyi Almanya’nın yemyeşil topraklarını uzun süre duman tüten kil yığınları altında ezmiş Otuz Yıl Savaşı’nın (1618–1648) doğrudan içine, kanla yoğrulmuş topraklara ve yakılmış köylere fırlatıyor.
Adından da anlaşılacağı üzere (Landkrieg: “kara savaşı”), bu albüm denizlerin ötesinde ya da göklerde geçen savaş destanlarını değil, doğrudan çamura batmış çizme tabanlarının, süngüyle delinen insan etlerinin ve bu dehşetengiz kabusun içerisinde hayatta kalmaya çalışanların anısını yaşatıyor.
Tıpkı önceki albümlerinde olduğu gibi SCALPTURE, BOLT THROWER’ın buram buram yanmış barut kokan stilini ASPHYX’in eşsiz, ölümcül doom/death anlayışıyla sentezleyerek önceki yapıtlarının üzerinde duran bu albümle kendisini kanıtlamış gruplar arasına katılmayı çoktan garantilemiş gibi görünüyor.
“Feldwarts” albümünde olduğu gibi Eliran Kantor’un fırçasına emanet edilen “Landkrieg” steril olmaktan çok uzak, çamurlu ve isli bir prodüksiyon ile harmanlanırken Death/doom metal için premium seviye diyebileceğimiz oldukça dominant ve kırçıllı riflerle ve bol gırtlak yırtmalı vokallerle dinleyicisini dört koldan sarıp sarmalıyor, savaş ve keder atmosferini kulaklardan beyinlere zerk edebiliyor.
Hem ASPHYX gibi müziğine yoğunluk katmak için dramı ve trajediyi gölgeli bir duygusallıkla kullanan gruplarda hem de SCALPTURE’un önceki albümlerinde sıkça rastladığımız bu atmosferik dokunuşlar “Landkrieg”de o kadar yerinde yapılmış ki albümü dinlerken birçok Death/doom yapıtında tecrübe ettiğimiz o bayma hissini ve dikkat kayıplarını yaşamıyoruz. Hatta tam tersi BENEDICTION ve MASSACRE kokan Den Mörka Nattens Lejon gibi yüksek tempo şarkıların varlığı sayesinde üzerimize yığılan toprakları silkeleyip kaldığımız yerden devam edebiliyoruz.
Hatırlayanlar mutlaka vardır, grubun 2022 yılında çıkardığı “Feldwarts” albümünü uzun uzun övmüş ve o sene çıkmış olan en iyi Death metal albümlerinden birisi olduğunu dile getirmiştim. “Landkrieg”in “Feldwarts”dan birkaç adım önde olduğunu düşünen birisi olarak bu albümün de tıpkı selefi gibi çıktığı yılın en sağlam işlerinden birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Atmosferik (diyebileceğimiz) death/doom denilince akla gelen pek çok işi gölgede bırakacak şekilde kulaç atan “Landkrieg”, siperlerden ve kanla sulanmış çamurdan yükselen tok, kaslı rifleriyle yanmış et kokusunu burnunuza dayıyor; yumuşacık suratlarınızı ise sert toprağın üstünde yoğurmak için sizi bekliyor.
Kadro Thorsten Pieper: Vokal
Tobias Aselmann: Gitar
Felix Marbach – Gitar
Niklas Neuwöhner: Bas
Moritz Nixdorf: Davul
Şarkılar 1. The Fall …
2. Into Catastrophe
3. Til Jeret Undergang
4. Landsknecht
5. Wallenstein
6. Den Mörka attens Lejon
7. Of Siege and Besieged
8. Schwedentrunk
9. Hell’s Choirs Chant
10. Bellum Se Ipsum Alet
Müthiş albüm. Özellikle şarkıların altında yatan hardcore punk yapıları Asphyx tipi doom death’le birleşince muazzam olmuş. Bu grup benim radarımdan nasıl kaçmış diye dövünüyorum dinlerken.
Bu albümü sadece Erhan ve ben sevmiş olamayız diye umuyorum. Sadece 2 kişi miyiz?
Müthiş albüm. Özellikle şarkıların altında yatan hardcore punk yapıları Asphyx tipi doom death’le birleşince muazzam olmuş. Bu grup benim radarımdan nasıl kaçmış diye dövünüyorum dinlerken.