Metal tarihinde, zamanında yaptığı işlerle pek çok farklı türden grubun sıra dışı işler yapma cesareti bulmasını sağlayan birtakım gruplar var. Metal dinliyorsanız ve sıra dışı işler yapma gayretindeki grupları takip ediyorsanız, biraz da 80′lerde yapılan cesur işlerin farkındaysanız bu gruplardan birinin VOIVOD olduğunu da bilirsiniz.
VOIVOD thrash metalden tutun da black metale kadar içinde bir tutam cinslik bulunan pek çok şeye etki eden zamanının ötesinde bir grup. Başlangıçta onlar da kendilerini keşfetmeye ve sonradan sayısız gruba ilham verecek müzikal kimliklerini oluşturmaya çalışmış ve bunu çok kısa süre içerisinde yaparak “Killing Technology”, “Dimension Hatröss”, “Nothingface” gibi başyapıt albümlerle metal dünyasına farklı kapılar açmışlardı. Bunu yaparken metalin dışına sapıp progresif rock’tan, KILLING JOKE’tan, BAUHAUS’tan ilham almakta da sakınca görmemişlerdi.
VOIVOD’un yaptığı en önemli şeylerden biri olayın teknik veya müzisyenlik tarafından ziyade başka herhangi bir grubun anlamsız ya da işe yaramaz bulacağı türde rifleri, akorları, nota bileşimlerini duyulduğu anda akıllara VOIVOD’u getirecek şekilde maharetle kullanmasıydı. Bu alengirli, kalıp dışı rifler ve çarpık nota birliktelikleri grubun üst düzey müzisyenlik becerileri ile öylesine güçlü birleşmişti ki o günlerden 30-35 yıl sonra çıkacak albümlerde duyduğunuz VOIVOD etkisini bile saniyesinde fark edebilecektiniz.
Bugün nasıl death metal dinlerken birkaç notalık bir referansla MORBID ANGEL veya DEATH etkisi diyebiliyorsak, temel olarak VOIVOD’a en uzak görünen bir black metal grubunun bile sıra dışılıklarında VOIVOD izlerini anında görüyoruz.
“Killing Technology” VOIVOD’un bu başına buyruk tavrını kusursuz şekilde gösteren, içi fikirle ve zekâ ile dolu mükemmel bir albüm. Her bir şarkıda, farklı şeyler denemek isteyen bir gruba ilham verebilecek sayısız fikir var. Bu yeri geliyor teknik thrash/progresif metal yapan VEKTOR’de sayısız örneğini gördüğümüz türde bir rif kalıbı oluyor yeri geliyor avangart işler yapan VIRUS’ın “Memento Collider” albümünde gördüğümüz üzere belirsizlik ve tedirginlik uyandıran bir hissiyat özelinde, yeri geliyor black metal de dâhil pek çok türü bünyesinde barındıran VHÖL’ün “Deeper Than Sky“ında gördüğümüz tuhaflıklarda karşımıza çıkıyor.
Olayın temelinde thrash metal olsa da VOIVOD’un özellikle bu albümde cesaret ve vizyon olarak ilk iki albümünün çok üstüne çıktığını ve thrash metalin o dönem kabul edilmiş standart kurallarını çatır çatır kırdığını görüyoruz. Evet şarkılar thrash metal, ama o dönem thrash metal yapan sayısız gruba ve çıkardıkları albümlere baktığımızda VOIVOD’un nasıl farklı kafada bir grup olduğunu rahatlıkla görüyoruz. Adamlar resmen “herkes ne yapıyorsa biz onu yapmayalım, kimsenin yapmadığı ne varsa biz onları yapalım” demiş ve üstüne üstlük bunu sadece cesaretle çevrili bir deneysellik olarak bırakmakla kalmayıp bir de son derece renkli bir müzikal yapıyla coşturmuşlar.
Esasında 1987 bu tarz kahramanlıklar yapmak için o kadar da erken bir yıl değil. Devrimsel işler yapan, henüz ilk albümünden metalin bir alt türünü doğrudan etkilemeye başaran gruplar da var. Ne var ki VOIVOD bunu o kadar bütünlüklü ve içselleştirmiş şekilde yapıyor ki, o dönem müzik yapan çeşitli grupların VOIVOD’u veya bu albümü ilk dinlediklerinde “biz nelerle uğraşıyoruz adamlar neler yapıyor” gibisinden düşünmüş olduğuna eminim. Zaten türdeşlerinden farklı işler yapan onlarca, yüzlerce grubun röportajlarını okuduğunuzda da ilham kaynakları sayılırken adı en çok geçen gruplardan birinin VOIVOD olduğunu görebilirsiniz.
“Killing Technology” baştan sona bir ders, baştan sona zekâ fışkıran fikirler cümbüşü Olduğundan şarkılardan veya şarkılardaki belirli bölümlerden bahsetmek istemiyorum. Bu albüm açılıp baştan sona dinlenecek, ilham alınacak, hayran olunacak ve bu müzikte VOIVOD gibi vizyonerler olduğu için metal tanrılarına şükrettirecek bir albüm.
VOIVOD metal dünyasının en büyük nimetlerinden biri. Daha derinlemesine dinlediğinizde, dinlediğiniz şeylere dikkat ettiğinizde tahmin ettiğinizden çok daha fazla grupta izlerini görebileceğiniz bir topluluk. Şöyle bir bakınca PANTERA’dan tutun da FOO FIGHTERS’a kadar, MESHUGGAH’sından NEUROSIS’ine kadar çok farklı müzikal kimliklerden gruplar sizi bir ilham kaynağı olarak gösteriyorsa, zaten epey bir şey başarmışsınız demektir, o yüzden çok da şey etmeden dinleyip gerekli dersleri almak lazım. Yakında “Dimension Hatröss” incelemesinde görüşmek üzere.
Kadro Snake: Vokal
Piggy: Gitar
Blacky: Bas
Away: Davul
Şarkılar 01. Killing Technology
02. Overreaction
03. Tornado
04. Too Scared To Scream
05. Forgotten In Space
06. Ravenous Medicine
07. Order Of The Blackguards
08. This Is Not An Exercise
09. Cockroaches
Heavy Metal dinlemeye ilk başladığımda grup grup değilde tür tür gidip ne kadar farklı tür varsa hepsini duymak istemiştim.
Bu türlerden isveç death metalinin kesik riff’leri ve melodik alt yapısı aklımı başımdan almıştı ve dinleyicilik kariyerim o yönde ilerlemişti büyük çoğunluklukla.
Şu an Göteborg’u mahalle mahalle biliyorum.
Ama bunun bir bedeli olarakta bazı kült isimlere vakit ayıramadım maalesef.
Zaten 21 yaşında iş hayatına başlayınca birşeylere zaman ayırabilme alanı iyice daraldı.
Sonuç : büyüklüğünü ve ismini çok iyi bilmeme rağmen bir tane bile Voivod albümünü oturup dinlemişliğim yok.
Voivod belki çok daha büyük ama Ahmet’in bir kaç ay önce yazdığı The Forsaken yazısını gördüğümdeki ereksiyon etkisi bambaşka.
Daha alman thrash metal gruplarına bile girişmemişken keşfedip bayıldığım bir grup. Belki black metali hariç tutabilirim ancak onun dışında hangi türe progresiflik eklense genelde daha bir hoşuma gidiyor. Thrash özelinde o progresif/teknik yapının tadını en güzel veren gruplardan birisi. Vektor gibi bu alanda ilk akla gelen gruplar kadar da mekanik hissettirmiyor bence.
Kıtanın biraz güneyinde olsa Big Four’u darmadağın edip zirveye oturacak ayrı bir grup. Kalbimin sahibi Voivod. Grup başından beri avangart, deneysel bir tavra sahip olduğu için Thrash metal’in 90′lardaki sarsıntısına da en kaliteli tepkiyi verebilmesiyle öne çıkıyor bence. Angel Rat ve The Outer Limits, Voivod diskografisi içinde uzak duracağız değil bilhassa ayrıca gazına gelip dinleyebileceğiniz türden albümler. Belki biraz endüstriyel etkili Negatron ve Phobos zayıf kalıyor. Ama onlar da içinde çok kaliteli anlar barındıran albümler.
Aralarında bir yıl olmasına rağmen Rrröööaaarrr, Killing Technology Dimension Hatröss birbirinden çok farklı yapıda ve bence Voivod’un kendi türünde progdan ziyade metal yanı ağır basan halindeki maksimum hareket noktasını oluşturuyor. Hem bir gelişim hem de farklılaşma var. Killing Technology fanlar için genelde Dimension Hatröss ya da Nothingface’den sonra ikinci üçüncü sıraya falan gelir. Ama benim ilk dinlediğim Voivod albümü olmasından kaynaklı duygusal etkiden dolayı zirvemde yer alıyor. Müthiş kompakt ve her dinlediğinizde size yeni bir şey veren albümlerden. En az 10 yıldır dinliyorum heralde mezara kadar da dinleyeceğim.
O kadar iyi bir albüm, hatta o kadar iyi bir üçlemenin biri ki nasıl tarif edebileceğimi gerçekten bilmiyorum. İçine girmesinin de duyulana tepkisiz kalmanın da aynı derecede zor olduğu ender sanat eserlerinden biri. Voivod ya, Voivod yani…
Abi Voivod gerçekten manyak ya! Yazıyı okuyunca daha da net anladım, adamlar resmen thrash metali yamuk yapalım demiş ve ortaya efsane bir iş çıkmış. Rifler çarpık, davullar kafa karıştırıcı ama her şey mükemmel hesaplanmış. Dediğin gibi, o dönemde bunu dinleyen gruplar kesin ‘biz ne yapıyoruz, adamlar neler yapıyor’ diye bir iç çekmiştir.
Şimdi bile hala taze hissettiren bir albüm, 87’de nasıl uçuk gelmiştir düşünemiyorum. Thrash sevenin dinlememesi hata olur.
İşin garibi ben bu albümü hiç dinlemedim. İlk iki paragraf, güya benim ağzımdan bu incelemeye yorum olarak yapay zeka tarafından yapıldı. Cidden bu işin boku çıktı. Kill Technology ulann!!
Voivod, prog diye bulaşmaktan çekindiğim bir grup ama sahte ben güzel övdü. Belki şans verip gerçek yorumumu yazarım.
Heavy Metal dinlemeye ilk başladığımda grup grup değilde tür tür gidip ne kadar farklı tür varsa hepsini duymak istemiştim.
Bu türlerden isveç death metalinin kesik riff’leri ve melodik alt yapısı aklımı başımdan almıştı ve dinleyicilik kariyerim o yönde ilerlemişti büyük çoğunluklukla.
Şu an Göteborg’u mahalle mahalle biliyorum.
Ama bunun bir bedeli olarakta bazı kült isimlere vakit ayıramadım maalesef.
Zaten 21 yaşında iş hayatına başlayınca birşeylere zaman ayırabilme alanı iyice daraldı.
Sonuç : büyüklüğünü ve ismini çok iyi bilmeme rağmen bir tane bile Voivod albümünü oturup dinlemişliğim yok.
Voivod belki çok daha büyük ama Ahmet’in bir kaç ay önce yazdığı The Forsaken yazısını gördüğümdeki ereksiyon etkisi bambaşka.
dahi müzisyenlerden kesinlikle biri olan Piggy çok erken gitti…. R.I.P.
Daha alman thrash metal gruplarına bile girişmemişken keşfedip bayıldığım bir grup. Belki black metali hariç tutabilirim ancak onun dışında hangi türe progresiflik eklense genelde daha bir hoşuma gidiyor. Thrash özelinde o progresif/teknik yapının tadını en güzel veren gruplardan birisi. Vektor gibi bu alanda ilk akla gelen gruplar kadar da mekanik hissettirmiyor bence.
Kıtanın biraz güneyinde olsa Big Four’u darmadağın edip zirveye oturacak ayrı bir grup. Kalbimin sahibi Voivod. Grup başından beri avangart, deneysel bir tavra sahip olduğu için Thrash metal’in 90′lardaki sarsıntısına da en kaliteli tepkiyi verebilmesiyle öne çıkıyor bence. Angel Rat ve The Outer Limits, Voivod diskografisi içinde uzak duracağız değil bilhassa ayrıca gazına gelip dinleyebileceğiniz türden albümler. Belki biraz endüstriyel etkili Negatron ve Phobos zayıf kalıyor. Ama onlar da içinde çok kaliteli anlar barındıran albümler.
Aralarında bir yıl olmasına rağmen Rrröööaaarrr, Killing Technology Dimension Hatröss birbirinden çok farklı yapıda ve bence Voivod’un kendi türünde progdan ziyade metal yanı ağır basan halindeki maksimum hareket noktasını oluşturuyor. Hem bir gelişim hem de farklılaşma var. Killing Technology fanlar için genelde Dimension Hatröss ya da Nothingface’den sonra ikinci üçüncü sıraya falan gelir. Ama benim ilk dinlediğim Voivod albümü olmasından kaynaklı duygusal etkiden dolayı zirvemde yer alıyor. Müthiş kompakt ve her dinlediğinizde size yeni bir şey veren albümlerden. En az 10 yıldır dinliyorum heralde mezara kadar da dinleyeceğim.
Killing technolociyahhhhhhh!
En sevdiğim albüm kapaklarından biri. Hani belki ilk 10′u bile zorlar. Müzik zaten açıkça bir dehanın eseri.
O kadar iyi bir albüm, hatta o kadar iyi bir üçlemenin biri ki nasıl tarif edebileceğimi gerçekten bilmiyorum. İçine girmesinin de duyulana tepkisiz kalmanın da aynı derecede zor olduğu ender sanat eserlerinden biri. Voivod ya, Voivod yani…
Adamların logosu bile worship unsuru. “Voivod logosu worship” diye bir logo tarzı var.
Abi Voivod gerçekten manyak ya! Yazıyı okuyunca daha da net anladım, adamlar resmen thrash metali yamuk yapalım demiş ve ortaya efsane bir iş çıkmış. Rifler çarpık, davullar kafa karıştırıcı ama her şey mükemmel hesaplanmış. Dediğin gibi, o dönemde bunu dinleyen gruplar kesin ‘biz ne yapıyoruz, adamlar neler yapıyor’ diye bir iç çekmiştir.
Şimdi bile hala taze hissettiren bir albüm, 87’de nasıl uçuk gelmiştir düşünemiyorum. Thrash sevenin dinlememesi hata olur.
İşin garibi ben bu albümü hiç dinlemedim. İlk iki paragraf, güya benim ağzımdan bu incelemeye yorum olarak yapay zeka tarafından yapıldı. Cidden bu işin boku çıktı. Kill Technology ulann!!
Voivod, prog diye bulaşmaktan çekindiğim bir grup ama sahte ben güzel övdü. Belki şans verip gerçek yorumumu yazarım.