# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
PARADOX – Heresy
| 05.03.2025

“Yıl olmuş 2025, hâlâ sadece meraklısının bildiği gizli kalmış Alman thrash metal gruplarının 35-40 yıl önce çıkan albümlerini inceliyorum…”

Manşetteki bu düşünce muhtemelen pek çok kişi için “Ben ne yapıyorum? Hayatım nereye gidiyor?” gibi düşünceleri de beraberinde getirecektir. Sonuçta baktığınız zaman belki de sadece birkaç kişinin yorum yapacağı, dinleme isteği duyacağı, ilgisini çekecek 36 yıllık bir albüm hakkında zaman ayırıp dil döküyorsunuz. Bu yazı ne günün birinde grubun Türkiye’de çalmasını sağlayacak ne de daha fazla albüm sattırarak gruba destek olacak…

Ancak hem hayatım kötü bir yerlere gitmiyor hem de bu müzik öyle bir şey ki birkaç kişi tarafından bile takdir edileceğini, hatırlanacağını düşündüğünüz bir şey için vakit ayırmak, özenerek bir şeyler yazmak bile hâlâ çok şey ifade ediyor. Yakın zamandaki başka bir incelemede de dediğim gibi metal denen şey asla bitmeyen sonsuz bir yaratım kaynağı olduğundan PA gibi değil on altı, elli altı yıl bile yayında olsanız yine de yazacaklarınız, bahsedecekleriniz, övecekleriniz bitmeyecektir.

Bugün olayın biraz daha perde arkasında kalan tarafına, seksenler sonu Alman thrash metalinin bilindik bayraktar isimlerinin arkasında sıralanan gruplardan birine gideceğiz. ABD’deki Big Four’u ve onun Almanya’daki KREATOR, SODOM, DESTRUCTION, TANKARD şeklindeki karşılığını düşünürsek, bugünkü konuğumuz PARADOX muhtemelen tanınırlık olarak Almanya’nın METAL CHURCH’ü, DEATH ANGEL’ı falan denebilecek düzeyde ve bilinirlikte bir grup olarak değerlendirilebilir.

EXUMER, HOLY MOSES, IRON ANGEL, ASSASSIN, VANDETTA, ANGEL DUST, WARRANT, TYRANT, MANIA, DEATHROW, PARADOX ve daha niceleri seksenlerin ikinci yarısında Batı Almanya’da çılgın bir üretime giren ve Berlin Duvarı’nın 1990’daki yıkılması ve Almanya’nın birleşmesi öncesinde çoktan bir dolu başyapıt çıkararak Almanya’yı metal haritasına sokan isimlerdi.

Bu arkadaşlar arasında PARADOX 1987’deki ilk albümü “Product of Imagination” ile gayet iyi bir başlangıç yaptıktan sonra 1989’da da ikinci albümü “Heresy”yi çıkarmış ve tüm doksanları pas geçecek şekilde ortadan kaybolmuştu. Grubun PA’daki bu ilk incelemesinde ilk albüm “Product of Imagination”ı mı yoksa “Heresy”yi mi yazayım diye düşünürken, albüme adını veren açılış şarkısının girişindeki akustik pasajın hatırına “Heresy”yi yazmaya karar verdim.

“Heresy” enteresan konulu bir konsept albüm. 13. yüzyılda Roma Katolik Kilisesi tarafından yürütülen Albigeois Haçlı Seferi sırasında Fransa’nın Albi bölgesinde ortaya çıkan ve dönem itibarıyla bir sapkınlık olarak görülen Katharizm adlı inanışın ve bu inanıştaki tarikatın yok edilişini anlatıyor. Albüm temaları, işlenen konuların çeşitliliği noktasında, harbiden de metal gibisi yok be kardeşim… Bu konseptten bağımsız olarak, albüm herhangi bir şekilde aralara konuşmalar sokmak, atmosfer yaratmak, intro dışında kısa enstrümantal geçişler yapmak gibi genel agresifliği baltalayabilecek herhangi bir şeye yer vermeden başından sonuna boyunca vurdukça vuruyor.

Müzikal karakter olarak baktığımızda HEATHEN ve HELSTAR arasında gidip gelen rif odaklı ve yer yer gayet değişken yapılı bestelerle karşılaşıyoruz. İki gitarın gayet etkili kullanıldığı albümde özellikle “ritim gitar + lead gitar” kullanımının yanı sıra iki gitarın armonik ya da lead’e girmeden çaldığı rifler çok tatlı anlara sahne oluyor. Sololar da aynı şekilde son derece başarılı ve dahası, grup nerede sapıtıp nerede groovy bir rifle kafa sallatacağını da çok iyi biliyor. Misal yukarıdaki “Killtime”ın 2.20’den sonuna kadar olan kısmı PARADOX’un en iyi yaptığı pek çok şeyi görmek adına mutlaka dinlenmesi gereken bir bölüm. Bu gibi olaylar albümün tamamında var ve zaten PARADOX’un enstrüman kullanımı konusunda ne kadar üst düzey olduğunu albümü başlatmanızla birlikte görüyorsunuz. Bu açıdan PARADOX, kendisinden henüz haberdar olmayanlar için son derece ödüllendirici bir grup. Şarkılara ne kadar özenildiği, bir dolu fikrin bir arada ve anlamlı kullanılması adına kafa yorulduğu ortada ve bu sayede ortaya gayet akıcı ve değişken yapılı, progresif mizaçlı bir thrash/power/speed metal albümü çıkıyor. Yazıya sadece iki örnek şarkı bırakıyorum ama kesinlikle baştan sona dinlenmesi gereken müthiş keyifli bir albüm.

Thrash metalin bu tarz biraz arka planda kalmış denebilecek ancak çok değerli işler yapan örneklerine ayrı bir merak duyuyorsanız, HELSTAR, HEATHEN gibi üst düzey müzisyenlik içeren değişken yapılı thrash metal odaklı işlerini seviyorsanız, son derece üst düzey bir progresif thrash/speed/power metal yapan PARADOX’la tanışmanızı öneririm.

Evet KREATOR, SODOM, DESTRUCTION, TANKARD Almanya’nın o dönemki Big Four’uydu, ancak ABD’de Big Four’da yer almayan TESTAMENT, EXODUS, OVERKILL gibi isimlerin nasıl başyapıtlar çıkardıkları da ortada. Bunun Almanlısını düşünün, neyle karşılaşacağınızı zaten anlarsınız.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.29/10, Toplam oy: 14)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1989
Şirket
Roadrunner Records
Kadro
Charly Steinhauer: Vokal, gitar
Dieter Roth: Gitar
Matthias Schmitt: Bas, ilave vokal
Axel Blaha: Davul
Şarkılar
1. Heresy
2. Search for Perfection
3. Killtime 4. Crusaders Revenge
5. The Burning
6. Massacre of the Cathars
7. Serenity
8. 700 Years On
9. Castle in the Wind
  Yorum alanı

“PARADOX – Heresy” yazısına 8 yorum var

  1. Basçı Ve Göbekli says:

    Alman thrash diyince aklıma tötonik biladerlerden önce Risk, Assassin ve bu albüm gelir çok acayip manyak bir şey bu. Sitede görünce hediye almış çocuk gibi sevindim, paketi aldığı gibi açan çocuk hevesiyle kritiği okudum.

    Açılış şarkısı diğerlerine göre farkla akılda kalıcı ama ben de albümün komple dinlemenizi öneririm. Crusaders Revenge, Search for Perfection da pekala müthiş. İkinci yarı neredeyse aklımdan silinmiş o yüzden kendi tavsiyeme uyup albümü bir-iki tur da ben döneceğim.

    Scream Bloody Gore

    @Basçı Ve Göbekli, 2010′lu yıllara kadar haberimin olmadığı nefis bir albüm, yurtdışında epey bir seveni olmasına rağmen bizde pek bilinmez.

    Gizli cevherlere dair yazılar geldikçe geliyor, kutsandın Saraçoğlu!

    Scream Bloody Gore

    Dream Theater albümüne düşük not verilmesine sinirlenen birileri bizim sevdiğimiz albümlere hep 1 basıyormuş :)))

  2. Boba Fett says:

    Cermenler harbi yapıyor bu sporu.

  3. OblomoV says:

    ”…PARADOX, kendisinden henüz haberdar olmayanlar için son derece ödüllendirici bir grup.” gerçekten de öyleymiş. Nasıl oldu da bu zamana kadar denk gelmedim bu gruba, ona şaşırıyorum.

  4. Seyfettin Dursun says:

    Grubu biliyordum, hatta muhtemelen bu albümü dinlemişliğim de vardı ama yazı, gruba bu defa derinlemesine dalmama sebep oldu. Hakikaten dönemi için oldukça progresif bir müzikten ve muhtemelen gördüğüm en tuhaf konseptlerden birinden söz ediyoruz burada. Grubun şu anda tek elemanı olarak kalan Charly Steinhauer’in kimi yerlerde Hetfield’a özenen vokalleri nedeniyle grup ilk dinleyişte Metallica’yı çağrıştırsa bile albüm müzikal açıdan daha ziyade Exodus ve Agent Steel’ın harmanlanmış halini andırdı bana. Hatta bazı yerlerde müstakbel Melodic Swedish Death Metal’in arketiplerini de sezdim. Gayet nadide bir iş. Eline sağlık Ahmet Hocam, teşekkürler bana grubu yeniden hatırlattığın için.

    Seyfettin Dursun

    @Seyfettin Dursun, bu arada yorumu yazma sebebimi unutmuşum:), ekleyeyim: Heresy’deki konseptin aynısının daha kısaltılmış bir versiyonunu Iron Maiden’ın “Montségur” şarkısında da bulabilirsiniz. İki grup da olaya Katharlar tarafından yaklaşmış.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.