Metal dünyasının en ele avuca sığmaz, en çok haylazlık yapan, en çok kişiyi irite eden, seksenlerde kendi plak şirketi de dâhil olmak üzere pek çok kesimin başını ağrıtan, PMRC’nin en büyük hedeflerinden biri olan bir gruptan, W.A.S.P.’tan söz edeceğiz bugün.
1976’da kurulan SISTER’ın isim değiştirmesiyle 1982 yılında W.A.S.P. adını alan grup, o yıllarda “Mr. Cool”, “Long Haired Woman”, “80s Ladies”, “On Your Knees”, “Sex Drive”, “Star Dancer” gibi şarkılar yazan ve “yatağıma çıplak kadın resimleri serdim” diye başlayan şarkılar söyleyen bir heavy metal/hard rock grubuydu.
Blackie Lawless’ın birilerinin canını sıkmaktan ve aşırılıklardan beslenen personası eşliğinden kısa sürede adını duyuran W.A.S.P., ilk üç albümüyle tam olarak dönemin şartlarına uyan türde, seks odaklı şarkı sözleriyle dikkat çekti ve sahne şovlarıyla çok sayıda insanın ilgisini cezbetti.
O dönemde ABD’yi kasıp kavuran TWISTED SISTER ve MÖTLEY CRÜE ile birlikte öpülmedik kabarık saçlı kadın bırakmayan W.A.S.P., dördüncü albümüyle birlikteyse temasını ve yaklaşımını değiştirmiş, o güne dek işlediği light konuları geride bırakarak daha ciddi temalara odaklanmaya başlamıştı.
Daha üç sene önce çıkan bir önceki albümünde “haydi onu eline al kadın, iyice sıvazla, sıcak ve yapış yapış, işte geliyor” gibi sözler yazan grup, bir anda Sözcü okumaya başlayıp yeni albümünün kapağına Stalin, Hitler, Mussolini, Charles Manson, Idi Amin, Pol Pot, Ku Klux Klan gibi zibidileri koymuş ve duruşunu “çılgınım ve çok pis sikişirim”den “dünya nereye gidiyor böyle amına koyduklarım”a çevirmişti.
“The Headless Children”, gerçekten de o güne dek müzik yapmaya ve birilerini kızdırmaya verdiği önem %50’ye %50 falan olan W.A.S.P.’ın bir anda olgunlaştığı, şarkı sözleri ve temalarının yanı sıra müziğini de ciddi biçimde daha oturaklı hâle getirdiği mükemmel bir albümdü. Davula QUIET RIOT’tan Frankie Banali’yi alan grup, o güne kadarki görece daha taşak tavrını da çok büyük oranda geride bırakmış, albümü 7,5 dakikaya yaklaşan bir şarkıyla açma cesaretini göstermiş ve “Forever Free” adlı klasikleşmiş power ballad’ında LYNYRD SKYNYRD’ın “Free Bird”üne saygı duruşunda bulunacak, açılış şarkısının yarısından sonra melodik VAN HALEN numaraları yapacak kadar olgun ve ne yaptığını bilir bir kimliğe bürünmüştü.
Yanlış anlaşılmasın, W.A.S.P.’ın bu albümden öncesi de kendi tarzı adına gayet başarılıydı, ne var ki bu albüm öncesinde ABD’de yaşanan çeşitli şeyler, Ronald Reagan yönetiminin politikaları gibi konular demek ki öylesine baskın geldi ki (“The Neutron Bomber”ın sözleri) Blackie Lawless da öyle bir ortamda dördüncü kez götten memeden bahsetmenin anlamsız olacağını düşündü. Sadece W.A.S.P. değil, 1987’de çıkan ilk SACRED REICH albümü “Ignorance”ın kapağındaki sembolizmlerden ve şarkı sözlerinden de Reagan politikalarının o dönem Amerikalı sanatçıları ne kadar çok etkilediğini görmek mümkün.
“The Headless Children”la ilgili olarak en dikkat çeken şeylerden biri, W.A.S.P.’ın müzikal karakterini koruyarak bu değişimi gerçekleştirmiş olması. Grup olayı belirgin şekilde ciddileştirmiş olsa da özünde yine ilk albümlerdeki W.A.S.P.’ın gelişmiş bir devamını görüyoruz. Zaten W.A.S.P. ilk dönemlerinde de yavşaklığa, zevzekliğe yaklaşan bir grup olmamıştı ve siksok konulardan bahsetse bile badass olmayı sürdürmüştü. Bu albümde bu badass’liğin yanına “CNN izliyoruz, makale falan okuyoruz” olayını da katınca, işin değeri de belirgin şekilde artmıştı.
Yine bu ağırbaşlılığı desteklemesi açısından, “Mephisto Waltz”un albümde yer almasının da çok da dikkat çekmeyen ama önemli bir detay olduğunu düşünüyorum. W.A.S.P. gibi o zamana dek “çıkarmadan beş” takılan bir grubun kısa da olsa böyle derinlikli ve duygusal bir akustik enstrümantal parçayı albümüne koyması da bence yine bu olgunlaşmanın göstermelik olmadığının göstergelerinden biri.
Sonuç olarak “The Headless Children”, “The Crimson Idol”la birlikte W.A.S.P.’ın iki metal klasiğinden biri ve her ikisi de bir grubun nasıl olgunlaştığını, zaten iyi yaptığı bir şeyi geliştirerek nasıl büyüdüğünü görmek açısından numunelik örnekler. Günümüzde bazen artık yaşlanmış, ahı gitmiş vahı kalmış gibi gözüken müzisyenlerin zamanında nasıl devasa efsaneler oldukları bazen yeni nesiller tarafından tam anlaşılamayabiliyor. W.A.S.P.’ın Amerikan heavy metal tarihi açısından ne kadar önemli bir grup olduğunu, Blackie Lawless’ın seksenlerde ve doksanların başlarında nasıl bir rock star olduğunu asla o dönemi yerinde yaşayanlar kadar iyi bilemeyecek olsak da o zamanın kliplerini, konser görüntülerini izlemek bile bu tür grupların zamanında nasıl bir şok yarattığını, insanları nasıl kendinden geçirdiğini görmek için yeterli olabiliyor. “The Headless Children” da seksenlerin sonlarındaki Amerikan metal sahnesine ruhunu veren albümlerden biri ve her şeyiyle, her detayıyla tam bir heavy metal/hard rock klasiği.
Kadro Blackie Lawless: Vokal, ritim gitar, besteler
Chris Holmes: Lead gitar, beste (4)
Johnny Rod: Bas
Frankie Banali: Davul
Konuk:
Ken Hensley: Klavye
Diana Fennel: Geri vokal
Lita Ford: Geri vokal
Şarkılar 1. The Heretic (The Lost Child)
2. The Real Me (The Who cover)
3. The Headless Children
4. Thunderhead
5. Mean Man 0
6. The Neutron Bomber
7. Mephisto Waltz
8. Forever Free
9. Maneater
10. Rebel in the F.D.G.
80′lerde karı gibi giyinen, travestiye benzeyen bütün glam metalciler birer müzik dahisi ve üstadıdır. En kötüsü bile deli gibi blues çalabilir. Bayılıyorum. 10 10 10
Peki bu şahane albümleri yapan Blackie Lawless’ın son turnesinde sahnedeki ekranlardan Trump videoları ile açıkça Trump’ı desteklemesine ne demeli? Yaşlandıkça muhafazakarlaştı sanki. Bu zihniyetin Türkiye’deki izdüşümü Neo-Osmanlıcılık.
@dr.nepenthe, Grubun adının W.A.S.P. olduğunu düşündüğümüzde hiç tuhaf değil aslında. İsmi Sünni Türkler olan bir grubun iktidar yanlısı olmasına şaşırmak gibi.
@Raddor, ‘We Are Sexual Perverts’ olarak düşünürsek de oldukça tuhaf. Albüm kritiğinin içeriğine ve albümün kapağına bakarsanız neye istinaden bunu yazdığımı da görebilirsiniz.
@dr.nepenthe, 60′lar ve 70′ler Rock gruplarında sol görüş ağır basarken 80′lerin genelinde bir sağcılık ve milliyetçilik var nedense. Iron Maiden, Guns ‘N’ Roses, Saxon vs.. 90′larda da -RATM hariç- apolitiklik, boş verme, “benim derdim bana yetiyor abi”cilik başlamış.
@Raddor, 80′leri o şekilde genellemenin çok doğru olacağını düşünmüyorum. Metal müzik türleri arasında belki de en politik türlerin başında gelen Thrash Metalin doğuşu da 80′ler. Punk müziğin tür üzerindeki etkisini de yabana atmamak gerekir tabi ki. Politik çürümüşlük, toplumdaki yozlaşma, anti-militarist söylemler, çevre kirliliği ile ilgili isyan pek çok Thrash Metal grubunun değindiği konular. Özellikle de 80′lerin ikinci yarısında.
@dr.nepenthe, o yüzden Metal değil de Rock yazdım. Daha extreme müzikte bu genelleme bozuluyor. Ama Rock tarafında Bruce Springsteen gibi milliyetçi örnekler çok. (Born in the USA)
Protest müzik seven bir ekşi yazarından okumuştum bunu. 80′ler hair gruplarına fazla milliyetçi diye sallamıştı. O zamana kadar sağcı gruplar dinledimi düşünmemiştim ama o gün Hard Rock, NWOBHM ve Glam gruplarında Britanya/ABD hayranlığının fazla olduğunu fark ettim.
80′lerin geneli sağcı diyemeyiz belki ama Rock/Hard Rock müzikte en sağcı on yıl 80′lerdir diyebiliriz.
WASP severim ama bu albümünü dinlememiştim. Baya beğendim, glam rock tan heavy metale geçiş yapmışlar gibi. Blackie nin vokali kendi tarzının kesinlikle en iyilerinden olduğunu gösteren bir albüm.
“Rebel in the F.D.G.” en sevdiğim Wasp şarksıdır. Underrated nedir tam olarak tarifidir. Judas Priest Painkiller yaparken bu şarkından esinlendik dese şaşırmam…
yokuş aşağı yaşadığınız bir zaman diliminde kendi kutsal kitabınızı yazarsınız, benimkinde saklı olan bir mezmur bu albüm, sadece ismi bile yeterli
80′lerde karı gibi giyinen, travestiye benzeyen bütün glam metalciler birer müzik dahisi ve üstadıdır. En kötüsü bile deli gibi blues çalabilir. Bayılıyorum. 10 10 10
Peki bu şahane albümleri yapan Blackie Lawless’ın son turnesinde sahnedeki ekranlardan Trump videoları ile açıkça Trump’ı desteklemesine ne demeli? Yaşlandıkça muhafazakarlaştı sanki. Bu zihniyetin Türkiye’deki izdüşümü Neo-Osmanlıcılık.
24.02.2025
@dr.nepenthe, Grubun adının W.A.S.P. olduğunu düşündüğümüzde hiç tuhaf değil aslında. İsmi Sünni Türkler olan bir grubun iktidar yanlısı olmasına şaşırmak gibi.
27.02.2025
@Raddor, ‘We Are Sexual Perverts’ olarak düşünürsek de oldukça tuhaf. Albüm kritiğinin içeriğine ve albümün kapağına bakarsanız neye istinaden bunu yazdığımı da görebilirsiniz.
27.02.2025
@dr.nepenthe, 60′lar ve 70′ler Rock gruplarında sol görüş ağır basarken 80′lerin genelinde bir sağcılık ve milliyetçilik var nedense. Iron Maiden, Guns ‘N’ Roses, Saxon vs.. 90′larda da -RATM hariç- apolitiklik, boş verme, “benim derdim bana yetiyor abi”cilik başlamış.
28.02.2025
@Raddor, 80′leri o şekilde genellemenin çok doğru olacağını düşünmüyorum. Metal müzik türleri arasında belki de en politik türlerin başında gelen Thrash Metalin doğuşu da 80′ler. Punk müziğin tür üzerindeki etkisini de yabana atmamak gerekir tabi ki. Politik çürümüşlük, toplumdaki yozlaşma, anti-militarist söylemler, çevre kirliliği ile ilgili isyan pek çok Thrash Metal grubunun değindiği konular. Özellikle de 80′lerin ikinci yarısında.
28.02.2025
@dr.nepenthe, o yüzden Metal değil de Rock yazdım. Daha extreme müzikte bu genelleme bozuluyor. Ama Rock tarafında Bruce Springsteen gibi milliyetçi örnekler çok. (Born in the USA)
Protest müzik seven bir ekşi yazarından okumuştum bunu. 80′ler hair gruplarına fazla milliyetçi diye sallamıştı. O zamana kadar sağcı gruplar dinledimi düşünmemiştim ama o gün Hard Rock, NWOBHM ve Glam gruplarında Britanya/ABD hayranlığının fazla olduğunu fark ettim.
80′lerin geneli sağcı diyemeyiz belki ama Rock/Hard Rock müzikte en sağcı on yıl 80′lerdir diyebiliriz.
Son paragrafın başlangıcına bir itirazım var, ilk albümleri de en az bu ikisi kadar klasik bence.
Hacca gidene kadar yemediği bok kalmayıp hacdan döndükten sonra su salık veren dayıların Redneck versiyonu; su katılmamış bir hıyar.
WASP severim ama bu albümünü dinlememiştim. Baya beğendim, glam rock tan heavy metale geçiş yapmışlar gibi. Blackie nin vokali kendi tarzının kesinlikle en iyilerinden olduğunu gösteren bir albüm.
“Rebel in the F.D.G.” en sevdiğim Wasp şarksıdır. Underrated nedir tam olarak tarifidir. Judas Priest Painkiller yaparken bu şarkından esinlendik dese şaşırmam…