Takvimler 2017’yi gösterdiğinde çıkardıkları “Morbid Lust” EP’sinin kapağıyla underground ortamlarda küçük çaplı bir olay yaratan ve adlarından söz ettiren ABD’li black metal grubu HORNS & HOOVES, 2022 yılında da nasıl olduysa incelemeyi unuttuğum “I Am the Skel Messiah” albümünü çıkarmıştı.
HORNS & HOOVES black metali seksenler kafasıyla yapan, davulun ritim kaçırmasından, vokalistin sesinin çatlamasından falan sıkıntı duymayan, tam bir “koy götüne” grubu. Yaptıkları black metalin içinde thrash metalin çiğliği de var, yer yer akıllara BEHERIT’i getiren mistik kozmik klavyeler de. Sadece bu da değil; yazmakta olduğum EP’deki “Shallow Blue (Hesitation)” adlı şarkıda UNTO OTHERS, SONJA gibi grupları dahi akıllara getirebilecek gotik olaylara dahi girerek kendilerini sınırlamadıklarını gösteriyorlar.
Ne var ki bu adamların olayı, ilgilendikleri tema ve genel anlamda grubun kimliğini belirleyen şey HORNS & HOOVES’un kafayı satanizmle, kâfirlikle, cinsel seks ile, sapıklıkla bozmuş olması. Adamlar cidden müzikal olarak herhangi bir şeyin kusursuz olmasıyla falan asla ilgilenmiyorlar; bazı gitarlar bir anda çat diye kesilebiliyor veya davulcu uzun süren bazı blast beat’lerde yetişemiyor, tuşesi düşüyor, ancak ortaya çıkan şeyin sapkınlığı ve perişanlığı zaten amaçlanan esas şey olduğundan bu gibi şeyler sırıtmıyor, bilakis HORNS & HOOVES müziğinin nüvesini oluşturuyor. “Waiting for Creation”ın ortasında başlayan vokal bölümü falan ciddi rezil kepazelik, ama adamlar kullanıyor işte.
HORNS & HOOVES’un yaptığı müziğin geniş kitlelere yayılma veya herkes tarafından takdir görme şansı yok. Burada rezil adamlar tarafından yapılan rezil bir müzik var. Ama metalin içinde tırnak içindeki bu rezilliğin bulduğu bir değer de var ve HORNS & HOOVES bu değeri net şekilde yaratmayı başarıyor. VENOM’lardan HELLHAMMER’lara, NIFELHEIM’lerden BLASPHEMY’lere, MIDNIGHT’lardan SARCÓFAGO’lara kadar metal böyle gerçek ve samimi çiğliklerle dolu ve HORNS & HOOVES’un yaptıklarını da bu minvalde değerlendirmeyi tercih ediyorum.
Burada performanslardan kayıtlara, prodüksiyondan sözlere kadar her anlamda umursamaz, çiğlikten ölen, leş gibi, güvenilmez bir müzik var ve işte tam da bu yüzden kendi karakterini yaratmayı ve uygun mercek altında sevilesi olmayı başarıyor.
Bu ashes to ashes,dust the dust diye bağırarak şarkıya başlayan grup değil mi?o zaman sevmiştim,bunu da bi dinleyeyim,seviyorum böyle paçoz,pis,kirli,küllü,patavatsız grupları
Bu ashes to ashes,dust the dust diye bağırarak şarkıya başlayan grup değil mi?o zaman sevmiştim,bunu da bi dinleyeyim,seviyorum böyle paçoz,pis,kirli,küllü,patavatsız grupları
heyıl seytın !!!