Günümüz black metal dünyasının en ekspresyonist oluşumlarından biri şüphesiz ki GAEREA. Resmen duygu kustukları bir müzik yapıyorlar, iç dünyalarını çarpıcı renkler, görseller, sahne performanslarıyla ortaya koyuyor, bunu da kimliklerini saklayarak, suretsiz biçimde yapıyorlar.
Kariyerlerine başladıkları “Unsettling Whispers”ı ilk kez ne zaman, nerede dinlediğimi, incelemesini PA’da yayınladığım anı hatırlıyorum. O zaman için ümit vadeden yeni bir grup olarak elimden geldiğince onları tanıtmaya çalışmış ve grubun büyüme potansiyelini vurgulamıştım.
Ne var ki ben de sadece iki yıl sonra “Limbo” diye bir şey çıkarıp bambaşka bir güce dönüşeceklerini tahmin etmemiştim. “Limbo”yla 2020 listelerine damga vurduktan sonra, arayı hiç açmadan 2022’yi de “Mirage”la kasvete ve parçalanan yüreklere boyadılar.
GAEREA gerçekten de black metali tam bir iç dökme aracı olarak kullanıyor ve bunu muazzam bir tutarlılık ve yoğunlukla yapıyordu. Gitarlar sanki hayatta kalmaları buna bağlıymışçasına çalıyor, vokaller varoluşsal sancılar yaşıyor, davullar müziğin adrenalinini en tepede tutuyordu.
“Mirage” incelemesinde GAEREA’nın artık pek çok dinleyici tarafından sadece müzik olarak görülemeyecek, olayı empati noktasına taşıyan bir şeye dönüştüğünü ifade etmiştim. Adamlar yaptıkları müzikle sanki aynı ızdırapları, çileleri çeken birilerine ses oluyor, başkalarının acılarını notalar yoluyla yaratılan dışavurumlarla paylaşıyordu.
GAEREA’nın sahne performansları, imajı, klipleri ve tüm görsel yönüne bakınca apaçık ortada olan bir diğer durum da bu adamların büyümeye son derece elverişli olduklarıydı. Müziklerinin gücü, imajları gereği büründükleri “şekilli” fotoğrafları, ilginçli klipleri, vokalistin sıra dışı jestlerini ve vücut dilini kaldırıyordu. Adamlar bu aykırı görselliği ve tavrı müzikleriyle makul kılmayı başarmışlardı.
Bu da doğal olarak GAEREA’ya, müziğini bir nebze daha rahat dinlenebilecek bir yöne doğru kaydırma imkânını doğurdu. Black metal, atmosfer, duygu yoğunluğu yine yerli yerinde olabilirdi, ancak sadece paramparça olmaya, yıkıma, çöküşe varan bir kimliğe sıkışıp kalmak zorunda da değillerdi. “Coma” işte grubun bu taraflarını keyfettiği, kimliğini kaybetmeden biraz daha formülize dokunuşlara da bulaştığı, ancak bunu antipatik olmadan yapması sonucunda ne kadar usta olduğunu bir kez daha kanıtladığı bir albüm.
“Coma”yı başlattığımız andan itibaren GAEREA’nın bildiğimiz her şeyini aynen yansıttığını, bunun yanına ferah bir nefes daha ekleme yoluna gittiğini görüyoruz. Kimi şarkılar “Limbo”ya ve özellikle “Mirage”a kondukları takdirde epey sırıtacak düzeyde “uslu”lar. Ancak bu usluluk bir kolaya kaçma, rahatlama veya heyecan azlığı şeklinde değil, yenilgiyi kabulleniş veya edinilen deneyimler sonucu bilgeleşme gibi hisler özelinde vücut bulan fikirlerle ortaya konuyor. Böyle yazınca pek bir şey ifade etmeyebilir, farkındayım, o yüzden bu soyutluk içinde debelenmek yerine mesela “Unknown”u dinleyip GAEREA’nın bu yeni arayışlarının nasıl başarıya ulaştığını kolayca görebilirsiniz.
Yazımı da tasarlaması da icrası da zor bir albüm olan “Coma”nın, grubun öncesinde yansıttığı, dinleyicilerini kendisine bağladığı birtakım sivrilikleri törpülemesine rağmen bu kadar başarılı olması gerçekten takdire şayan. Mesela “Coma”, “Limbo” veya “Mirage” kadar çıldırmış, gözü dönmüş, ızdıraptan geberen, paramparça olan bir albüm değil. O albümlerdeki kadar nefes kesen tremolo rifler, dinlerken bile yoran aşırı yoğun ses duvarları içermiyor. Yine içeriyor, ancak öncekiler kadar içermiyor. Buna rağmen adamlar öylesine güzel kurgulamışlar, şarkıları öylesine doğal akıtmışlar ki dinlerken albümün içine girmeden, kendiniz albüme teslim etmeden duramıyorsunuz.
Tüm bunları da, “Mirage”ın ardından gruptan ayrılan vokalist Ruben Freitas yerine bestelerden sorumlu Guilherme Henriques’in geçmesiyle, gitara da Hollanda’dan transfer ettikleri Sonja Schuringa adlı hanımın gelmesiyle yapıyorlar. Freitas’ın sahne duruşu, GAEREA kimliğini belirleyen hareketleri, ilginçlikleri düşünüldüğünde, Henriques’in bu eleman değişikliğini neredeyse hiç hissettirmeden yapmış olması bile bambaşka bir seviye.
“Coma” bence “Limbo” kadar ruh öğüten, “Mirage” kadar kalbe mızrak bir albüm değil. Ancak “Coma”, GAEREA’nın geleceğini şekillenmesi adına son derece cesur, makul, mantıklı ve bir o kadar da görkemli bir albüm. Bu adamların (ve kadının) önü açık. Çok açık. Temmuz’da tekrar ülkemize gelecekler ve Avrupa black metal sahnesindeki yükselişlerini daha da ivmelenerek sürdürecekler. Buna gerçek zamanlı tanık olmak güzel ve bir o kadar da heyecanlı bir şey.
@Aim, Grubun imajını nedense ben çok başarılı ve doğru buluyorum. Özellikle Guilherme vokale geçtikten sonra sahnedeki hareketleri ve tavrı seyirciye müziğin ve enerjinin geçmesinde yardımcı oluyor gibi geliyor. İstanbul konseri sonrasında kendisine sahnede gitarla olmayı mı daha çok seviyordun yoka vokal olarak mıyı sorduğumda ikisinin yerinin ayrı olduğunu ama vokal olmanın getirdiği tiyatral özgürlüğü sevdiğini söylemişti. Bence keyif aldığı her halinden belli oluyor ve bu enerji de seyirciye geçiyor. Aynı zamanda pazarlama anlamında da daha başarılı olmalarını sağlıyor gibi geliyor.
@Aim, Daha da spesifik olmak gerekirse gerek kliplerde gerek canlı performanslarında başta vokalist olmak üzere bütün elemanların aşırı garip ve feminen hareketleri bende gerçek fiziksel rahatsızlık ve bulantı yaratıyor. Müzik türüyle de imajla da uyumsuz, müstaik olarak da kötü. Rock metal konserlerinde balet be balerin görmememizin bir nedeni var.
@Ahmet Saraçoğlu, Bu abla geçmişte grubun fotoğrafçılığını yapmıştı diye hatırlıyorum. Kendisi aynı zamanda Rotting Christ gibi çeşitli grupların da fotoğraf çekimlerinde yer almıştı. Guilhermenin yönetmenlik ve fotoğrafa ayrı bi ilgisi var bu vesile ile tanışmış olabilirler.
Mirage’dan daha iyi bir albüm olmuş bana göre. Ancak bir Limbo kadar da değil. Gaerea son iki albümdür soyundukları ‘hisli black metal’ icrasını gayet de iyi başarıyor ancak sürekli dinlemelerde bu durum bence ne yazık ki handikap haline geliyor. Bu tamamen kişisel görüşüm elbette. Mesela ‘Mirage’ ı da sevmeme rağmen sürekli aynı hissiyat içinde şarkıların gezmesinden ötürü hafiften monoton buluyorum. Coma’da bu sorun aşılmış. Bu yüzden Mirage’dan daha çok bu albümü dinleyeceğime emin gibiyim. Parçaların kendi içinde dinamizmleri çeşitlenmiş. Mesela albümde en sevdiğim yerlerden biri Coma’nın girişi. Ancak ilk iki albüm benim için çok daha özel kalmaya devam edecek.
Gerek grubun spotifyda dinledikleri gruplar olsun, gerekse grubun görsel imajı (logo ve tipografik çeşitli çalışmalar gibi) olsun bu albümle daha geniş kitlelere oynamak isteyeceklerinin mesajını veriyorlardı aslında. Ortaya çıkan sonuca baktığımda bunu kimlik ve özlerinden çok bir şey kaybetmeden yapmayı başarabildikleri için mutlyum. Albüm ve Guilhermenin gruba kattığı yeni dinamikler beni gayet tatmin etti. Bu kadar başarılı adımlar atarak elindeki projeyi giderek büyütmesini izlemek gerçekten mutluluk verici. Clean vokallerin ve şarkılardaki ambiyansları kuran temel öge olan dropların albüme yayılımı ve kullanımı çok dengeli. Fakat albüm benim için bir Mirage seviyesinde gelmedi. Albümde çok beğendiğim şarkılar olsa da bütün olarak baktığımda hala ısınmakta zorlandığım ve gitar yazımı olarak basit ve tekrara düştüğünü düşündüğüm şarkılar var. Mirage gibi baştan sona soluksuz dinleyceğim bir albüm değil ama içinden 3-4 şarkıyı ilerde de keyifle çevireceğim bir iş olmuş. 8/10
“Kendi standartları” içerisinde monoton bir albüm. Albümde çok net hit şarkı eksikliği var. Mirage albümünden Laude ya da Limbo albümündeki Urge ayarında bir şarkı yok (çok içerledim).
Onun dışında duruşları, tarzları, klipleri, tüm detaylarını çok beğeniyorum. Bu kısımlara çok kafa yordukları her hallerinden belli… ayrıca 2023 deki konserlerine gitmiştim oradan küçük bir kesitte paylaşayım (https://x.com/ismailgneysi/status/1851350806383018344)
Neden bu kadar fikir ayrılığına yol açtığını anlayamadığım bir albüm. Bence harika bir iş. Son zamanlarda 1349′un yeni albümü ile beraber açınca bitene kadar kapatamadığım iki albümden birisi. Sene sonu listemde kesinlikle olacak.
@Yiğit, ilk albümden beri şu elementleri birleştirip şöyle kodlarsak aha sana bm kafasında bu adamlar. BM böyle bir tür değil sonunda böyle değişmek zorunda kalırsın her yüzünü kapatan bu müziği yapamaz his gerek temel gerek adanmışlık gerek. ha bu albüm çok farklı bir bakış açısıyla dinlenebilir ama asla kalıcı değil.
Dinlemesi müthiş keyifli albüm olmuş. Evet bir Limbo veya Mirage değil elbette ama buna rağmen senenin en iyi işlerinden biri. Sadece son parça biraz sırıtıyor ama bir şekilde alışılıyor.
Hauntologist, Selbst ve şimdi Gaerea. Şu black metal türüne post-metal katmayınca olmuyo mu anlamış değilim. Üzülüp kahrolmak ile içimdeki tüm duyguları kusup rahatlamak arasında gidip gelirken albüm bitiyor zaten. Melez türler arasındaki favorim değil anlaşılan.
Kariyer planlaması açısından ortalama bir black metal grubunun oldukça ilerisinde oldukları kesin, fakat bu kadar duygusal olmaya çalışıp da bende bu kadar az hissiyat yaratabilen başka bir grup var mı bilmiyorum.
Kapağı görünce gözümün önüne bu geliyor. https://www.kirtasiyeofisi.com.tr/mikro-33-mavi-tukenmez-kalem-buro-tipi-tukenmez-kalem-mikro-10079-49-B.jpg
29.10.2024
@Cerca C., Kapağı zaten Nathan Lorenzana isminde bi abi sadece tükenmez kalem kullanarak çizmiş.
Kritikte yazılanlara aynen katılıyorum. Bir Limbo veya Mirage değil ama çok iyi albüm.
8/10
Müziklerine kesinlikle laf yok ama şu grubun imajına bir türlü ısınamadım. Sanırım ilk defa bi’ gruba sırf imajından ötürü biraz mesafeli duruyorum.
29.10.2024
@Aim, müziklerini ne kadar seviyorsam imajlarına da o kadar gıcık oluyorum ben de. Özellikle Instagram’da acayip saçmalıyorlar.
29.10.2024
@Aim, Grubun imajını nedense ben çok başarılı ve doğru buluyorum. Özellikle Guilherme vokale geçtikten sonra sahnedeki hareketleri ve tavrı seyirciye müziğin ve enerjinin geçmesinde yardımcı oluyor gibi geliyor. İstanbul konseri sonrasında kendisine sahnede gitarla olmayı mı daha çok seviyordun yoka vokal olarak mıyı sorduğumda ikisinin yerinin ayrı olduğunu ama vokal olmanın getirdiği tiyatral özgürlüğü sevdiğini söylemişti. Bence keyif aldığı her halinden belli oluyor ve bu enerji de seyirciye geçiyor. Aynı zamanda pazarlama anlamında da daha başarılı olmalarını sağlıyor gibi geliyor.
29.10.2024
@Aim, Daha da spesifik olmak gerekirse gerek kliplerde gerek canlı performanslarında başta vokalist olmak üzere bütün elemanların aşırı garip ve feminen hareketleri bende gerçek fiziksel rahatsızlık ve bulantı yaratıyor. Müzik türüyle de imajla da uyumsuz, müstaik olarak da kötü. Rock metal konserlerinde balet be balerin görmememizin bir nedeni var.
29.10.2024
@Aim, bana da sempatik geliyor mesela. Aynı mizahi, sevimli tavırda olmasalar da bir tık Ghost’a benzetiyorum o açıdan.
İkinci gitara kadın üye aldıklarını fark etmemiştim birkaç gün öncesine kadar, yazıyı yazarken fotoğrafları görünce fark ettim.
29.10.2024
@Ahmet Saraçoğlu, Bu abla geçmişte grubun fotoğrafçılığını yapmıştı diye hatırlıyorum. Kendisi aynı zamanda Rotting Christ gibi çeşitli grupların da fotoğraf çekimlerinde yer almıştı. Guilhermenin yönetmenlik ve fotoğrafa ayrı bi ilgisi var bu vesile ile tanışmış olabilirler.
Mirage’dan daha iyi bir albüm olmuş bana göre. Ancak bir Limbo kadar da değil. Gaerea son iki albümdür soyundukları ‘hisli black metal’ icrasını gayet de iyi başarıyor ancak sürekli dinlemelerde bu durum bence ne yazık ki handikap haline geliyor. Bu tamamen kişisel görüşüm elbette. Mesela ‘Mirage’ ı da sevmeme rağmen sürekli aynı hissiyat içinde şarkıların gezmesinden ötürü hafiften monoton buluyorum. Coma’da bu sorun aşılmış. Bu yüzden Mirage’dan daha çok bu albümü dinleyeceğime emin gibiyim. Parçaların kendi içinde dinamizmleri çeşitlenmiş. Mesela albümde en sevdiğim yerlerden biri Coma’nın girişi. Ancak ilk iki albüm benim için çok daha özel kalmaya devam edecek.
Gerek grubun spotifyda dinledikleri gruplar olsun, gerekse grubun görsel imajı (logo ve tipografik çeşitli çalışmalar gibi) olsun bu albümle daha geniş kitlelere oynamak isteyeceklerinin mesajını veriyorlardı aslında. Ortaya çıkan sonuca baktığımda bunu kimlik ve özlerinden çok bir şey kaybetmeden yapmayı başarabildikleri için mutlyum. Albüm ve Guilhermenin gruba kattığı yeni dinamikler beni gayet tatmin etti. Bu kadar başarılı adımlar atarak elindeki projeyi giderek büyütmesini izlemek gerçekten mutluluk verici. Clean vokallerin ve şarkılardaki ambiyansları kuran temel öge olan dropların albüme yayılımı ve kullanımı çok dengeli. Fakat albüm benim için bir Mirage seviyesinde gelmedi. Albümde çok beğendiğim şarkılar olsa da bütün olarak baktığımda hala ısınmakta zorlandığım ve gitar yazımı olarak basit ve tekrara düştüğünü düşündüğüm şarkılar var. Mirage gibi baştan sona soluksuz dinleyceğim bir albüm değil ama içinden 3-4 şarkıyı ilerde de keyifle çevireceğim bir iş olmuş. 8/10
En iyi albümleri hangisidir bilmiyorum ama şu an için en sevdiğim en yakın hissettiğim albümleri Coma oldu.
“Kendi standartları” içerisinde monoton bir albüm. Albümde çok net hit şarkı eksikliği var. Mirage albümünden Laude ya da Limbo albümündeki Urge ayarında bir şarkı yok (çok içerledim).
Onun dışında duruşları, tarzları, klipleri, tüm detaylarını çok beğeniyorum. Bu kısımlara çok kafa yordukları her hallerinden belli… ayrıca 2023 deki konserlerine gitmiştim oradan küçük bir kesitte paylaşayım (https://x.com/ismailgneysi/status/1851350806383018344)
2025 konserinde görüşmek dileğiyle.
01.11.2024
@Format C: For Cortex, “ Albümde çok net hit şarkı eksikliği var. Mirage albümünden Laude ya da Limbo albümündeki Urge ayarında bir şarkı yok.”
Tam da bu parçaları referans verecektim ki yazmışsın. Tespit gibi tespit. Buna rağmen albümden memnunum.
çok kötü grup yaptıkları müzik, imajları kendilerine BM dedirtmeleri falan aşırı kötü. world ablaze başladığında kahkaha attım.
Eski işlerini aratan bir albüm
Neden bu kadar fikir ayrılığına yol açtığını anlayamadığım bir albüm. Bence harika bir iş. Son zamanlarda 1349′un yeni albümü ile beraber açınca bitene kadar kapatamadığım iki albümden birisi. Sene sonu listemde kesinlikle olacak.
Çok lame bir gruba dönüştüler cidden
01.11.2024
@Yiğit, ilk albümden beri şu elementleri birleştirip şöyle kodlarsak aha sana bm kafasında bu adamlar. BM böyle bir tür değil sonunda böyle değişmek zorunda kalırsın her yüzünü kapatan bu müziği yapamaz his gerek temel gerek adanmışlık gerek. ha bu albüm çok farklı bir bakış açısıyla dinlenebilir ama asla kalıcı değil.
Dinlemesi müthiş keyifli albüm olmuş. Evet bir Limbo veya Mirage değil elbette ama buna rağmen senenin en iyi işlerinden biri. Sadece son parça biraz sırıtıyor ama bir şekilde alışılıyor.
senenin en iyi albümlerinden değil ama bence tek başına iyi bir albüm. grubun önceki albümleriyle kıyaslayınca yeterince iyi gelmiyor olabilir.
onun dışında albüm kapağını beğenenlerdenim. sadece bir albüm kapağından çok bir single kapağı olsaymış daha iyi gidermiş gibi düşünüyorum.
Bu albümün beklenen ilgiyi görememesinin nedenlerinden biri de kapağı. Bu kapağı gördükçe dinleyesim kaçıyor resmen.
Mirage kapağı da iyi değildi ama bu çok çok kötü.
Hauntologist, Selbst ve şimdi Gaerea. Şu black metal türüne post-metal katmayınca olmuyo mu anlamış değilim. Üzülüp kahrolmak ile içimdeki tüm duyguları kusup rahatlamak arasında gidip gelirken albüm bitiyor zaten. Melez türler arasındaki favorim değil anlaşılan.
Kariyer planlaması açısından ortalama bir black metal grubunun oldukça ilerisinde oldukları kesin, fakat bu kadar duygusal olmaya çalışıp da bende bu kadar az hissiyat yaratabilen başka bir grup var mı bilmiyorum.