# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
1349 – The Wolf and the King
| 07.10.2024

Kral, kralı yiyen kurt, kurdu yakan alevler, alevlerden cingöz gibi tekrar doğan kral ve son yılların en iyi black metal albümlerinden biri.

Metalle ilgili olarak en sevdiğim şeylerden biri, içerisinde konuşulacak, kafa yorulacak çok fazla şey barındırması.

Müzisyenlikler, tür değişimleri, ilham kaynakları, şarkı sözleri, albüm kapakları, konseptler, konserler ve saymakla bitmeyecek daha pek çok başlık ile metal dediğimiz bu kavram adeta konuş konuş bitmeyecek bir derya deniz olarak pek çoğumuzun hayatında önemli bir rol oynuyor.

Bu konular içinden belki de en tatmin edici olanı da hem bildiğiniz hem de yeni tanıştığınız gruplardan gelen beklenmedik düzeyde iyi albümler. Keşfettiğiniz yeni bir grubun ilk albümünün çok iyi çıkmasının verdiği mutluluk güzel olsa da halka mal olmuş babacan bir grubun ummadığınız kadar iyi biçimde karşınıza çıkması da insanı ziyadesiyle berhudar eyliyor.

1349 bu “ummadığınız” kıstasına ne kadar uyuyor, orası tartışılır. Bu adamlar yıllardır üst düzey işler yapıyorlar, kimi dinleyiciler tarafından başyapıt sayılabilecek albümler çıkarıyorlar, orası tamam. Ancak “1349 = istisnasız her durumda mutlak kusursuzluk” gibi bir genel kanı olmadığı da ortada.

Arada bir şeyler deniyorlar, müziklerini farklı şekillerde biçimlendirmeye çalışıyorlar. “Beyond the Apocalypse”te ortalığı yakıp yıktılar, “Demonoir”da bazı şeylere meydan okudular, “Revelations of the Black Flame” epey tepki çektiler, bir önceki “The Infernal Pathway”de ise tatmin edemediler. Ne var ki…

Ne var ki yeni albümleri “The Wolf and the King”de bu tarz yollara girmeden, yukarıda bahsettiğim “ummadığınız” ifadesini anlamlı kılarak, sadece black metalin gereklerini kusursuz şekilde yerine getirerek MUAZZAM bir albüme imza atıyorlar. Hatta o kadar muazzam bir albüme imza atıyorlar ki, skandal düzeyinde kötü albüm kapağını bu yazıda konu dahi etmeyeceğim.

Öncelikle söylemek lazım ki 1349’un bu albümde yaptığı en iyi şey, “The Wolf and the King”in bu kadar iyi olmasını sağlayan esas olay, grubun bu albümü yazarken çok net şekilde “overthink” yapmamış olması. Böyle yavşak gibi İngilizce yazmak istemezdim, ancak bu kavramın İngilizcesi Türkçesinden daha etkili oluyor. 1349 “The Wolf and the King”i yazarken çok acayip şeyler yapalım, bambaşka kafalara girelim, şarkılara türlü türlü fikirler sokmaya çalışalım diye düşünmemiş. Tam da işin ehli müzisyenlerin yapacağı gibi, olayı en saf hâlinde tutmuş.

Bu elbette ki dümdüz, aşırı primitif, black metal 101 denecek düzeyde minimal bir bestecilik anlamına gelmiyor. Misal HORNA’nın yeni albümü “Nyx (Hymnejä yölle)”de yaptığı gibi, INQUISITION’ın “Bloodshed Across the Empyrean Altar Beyond the Celestial Zenith”te yaptığı gibi, black metalin varsayılan sikerticiliklerini kullanarak, lafı dolandırmadan, saf bir black metal büyüsü yapıyorlar.

İçerikten devam edersek, “The Wolf and the King” simya ile bağlantılı bir temaya sahip. Hikâyeye göre kurt kralı yutuyor, ardından alevler kurdu yutuyor ve bu alevlerin küllerinden yeni kral doğuyor. 1349 bu metaforu kişisel gelişim, olabileceğiniz en üstün hâlinize dönüşmeniz, en güçlü hâlinize gelmeniz gibi bir düşünce kapsamında kullanmış. Dolayısıyla kitapçıların en çok satanlar kısmına gidip kişisel gelişim falan kasacaksanız, “Yaşa, öğren ve büyü! Unutma, aslolan sensin!” gibi sikimsonik öğütleri sallayın, onun yerine 1349’un yolundan devam edin:

“Kral ol, kurt tarafından yen, o kurt yansın, sonra sen o yangının küllerinden kral olarak doğ, ortalığın amına koy.”

Budur aga.

Bu black metal şöleninin bu kadar etkileyici olmasını sağlayan detaylara baktığımızda, rif yazımındaki ustalık hemen dikkat çekiyor. Karambolsüz, fikir yoksunu tremolo riflere minimum yer veren, akılda kalıcı, melodi ve saldırganlığı bir potada eriten bir gitar kullanımı var. Buna eşlik eden ve albümün tehditkârlığını arşa çıkaran diğer bir unsur, 51 yaşındaki Frost’un 30 yıla yaklaşan manyak deneyimini şaşılası bir kondisyonla buluşturan mükemmel performansı. Adamın hâlâ bu kadar tutkulu olması (“Inferior Pathways”…), davullardan intikam alırcasına çalması müthiş bir olay. Albümü sindirdikten sonra bir de davul odaklı dinlemenizi öneririm; black metal davulculuğu söz konusu olduğunda ortada ilahi düzeyde, “Baba, Oğul, Kutsal Ruh ve Frost” benzeri bir durum var.

Black metalin sayısız grup tarafından eğilip bükülmeye, yan türlerle beslenmeye, renklendirilmeye çalışıldığı günümüzde, 1349 sadece ve sadece black metalin gereklerini, ana fikirlerini, saf karakteristik özelliklerini kullanarak, harbiden MÜKEMMEL kullanarak şahane bir albüm yapmış. “The Wolf and the King”i başlatıyorsunuz ve hiç şekil şukulla uğraşmadan, deneye meneye girmeden, TAŞ GİBİ BLACK METAL dinliyorsunuz. Günümüz trendleri ve grupların mutlaka bir şekilde farklılaşma çabaları düşünüldüğünde, bu neredeyse zor bulunan bir nimet olarak bile değerlendirilebilir. Neyse ki 1349 bu kafalara hiç girmemiş ve varsayılan black metali kusursuz biçimde yapmış. Öyle olunca da yılın en iyi black metal albümlerinden, yılın en iyi albümlerinden biri çıkmış.

9/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.20/10, Toplam oy: 25)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2024
Şirket
Season of Mist
Kadro
Ravn: Vokal
Archaon: Gitar
Seidemann: Bas
Frost: Davul
Şarkılar
1. The God Devourer
2. Ash of Ages
3. Shadow Point
4. Inferior Pathways
5. Inner Portal
6. The Vessel and the Storm
7. Obscura
8. Fatalist
  Yorum alanı

“1349 – The Wolf and the King” yazısına 12 yorum var

  1. P L A G U E says:

    Uzun yorum yapma ihtiyacı duymuyorum, senenin en iyi black metal albümü budur. Bence yeterli.

  2. Erhan says:

    -Selamaleykum cigara nasıl?
    1349: Ne diyo lan bu?! Zehir gibi içenin aazından burnundan gan geliyo lan namusuma.
    -Hep öyle diyonuz fıs çıkıyo (The Infernal Pathway)
    1349: Yapıştır görürsün yanına da bir gase yoort al bayılınca yersin ayıqtırır.

  3. Noumena says:

    Lafı dolandırmadan masaya koymuşlar. Tavizsiz bir albüm. Konsepti ise ayrı bir hayranlık konusu ki kişisel olarak simya meselelerine çok ilgiliyim. 9/10

  4. Seyfettin Dursun says:

    Çıktığından beri dinliyor ve bir türlü ısınamıyordum, kritik sonrası merak edip bir şans daha vereyim en iyisi.

  5. OblomoV says:

    Yıl 1349(1) nefsime uydum
    Sebep oldu şeytan
    bir cana kıydım!

    Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz.

  6. BK says:

    Şaşırtmadı. Taş gibi bir albüm olacağı belliydi, öyle de oldu. Senenin en iyilerinden kesinlikle. 9/10

  7. BK says:

    Hellfire ile beraber grubun en iyi iki albümünden birisi olduğunu düşünüyorum. Şahane resmen.

  8. Horna’dan önde.

    P L A G U E

    @Ahmet Saraçoğlu, Albüm geneline bakarsak ve Frost’un haksız rekabet yaratmasını görmezden gelirsek doğru ama benim için şöyle enteresan bir durum da var. ‘Hymni II’ bu sene dinlediğim en iyi black metal parçası. (Şimdilik)

    Ahmet Saraçoğlu

    @P L A G U E, aynısını düşüyorum.

  9. Yiğit says:

    Kesinlikle senenin en iyi black metal işi. Ben bir 1349 hayranıyım, ölene kadar 1349 ve black metal savunacağım. Bize görünmeyen sevdalı derler.

  10. P L A G U E says:

    Sabahın 5’in den beri sırayla bu albümü ve Linkin Park albümünü döndürüyorum. Bence de muhteşem sıralama…

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.