Metal dünyasında olumsuz duygulardan bahseden, her şeye muhalefet eden, hiçbir şeyden memnun olmayan, pesimizmden ağzı yüzü yamulmuş bir sürü grup var. Bazısı bunu sadece dümdüz öfke nöbetleri şeklinde, bazısı ezikliği kabullenmiş bir ağlaklıkla, bazısı ise huzurlu bir sahil kasabasında yaşamasına rağmen 80 yaşında bile şikâyet edecek bin tane şey bulmayı başaran huysuz amca sikkoluğunda yapıyor.
Ancak tüm bu gruplar arasında belki de hiçbiri, “her şey sik gibi, mutlu olan kim varsa orospu çocuğudur, anasını sikeyim böyle hayatın” hissiyatını NAILS kadar çıplak, direkt ve filtresiz şekilde sunmuyor.
NAILS gerçekten de gitar tonundan sözlerine, bireysel performanslardan bestelerin en ince detayına kadar her şeyiyle “çok sinirli orta yaşlı erkek” kavramının metal özelindeki karşılığını ifade ediyor.
Grindcore, powerviolence, hardcore gibi çatık kaşlı, öfkeden deliye dönmüş, hırs küpü türlerin bir karambolü içinde debelenen NAILS, bu türlerin yapısı gereği elbette ki öfkesini, nefretini çok kompakt biçimde sunuyor. Adamların şu ana kadar çıkan dört albümü var ve bu dört albümün toplam süresi 70 dakikayı bile bulmuyor.
Ne var ki NAILS’i NAILS yapan, grubu özel kılan şey bu kadar kısıtlı, aceleci ve panik atak hâlindeki bir müzik içerisinde bile akılda kalıcı ve çarpıcı işler yapabiliyor oluşları. Sadece 1,5 dakika süren “You Will Never Be One of Us”ı dinleyip “o meşhur yerde” kafanızı gözünüzü kırdığınızda bunu çok net şekilde görebiliyorsunuz.
Yeni albümleri “Every Bridge Burning”de de bu yaklaşımı gayet saf şekilde görüyoruz. Adamlar öyle agresif ve ofansif bir gitar tonuna, öyle kavgacı bir tavra sahipler ki sanki öfke kontrolü sorunu olan birilerinin psikiyatrist yönlendirmesiyle tüm öfkesini müzik yoluyla atmasına tanık oluyoruz. Sanki NAILS elemanları bu albümleri bir tedavi süreci içerisinde çıkarıyor, bu şarkıları deşarj olup sağda solda birilerine kafa göz dalmamak için yazıyorlar.
Burada bahsedilmesi gereken esas önemli konu, NAILS’in tüm bu yangını Todd Jones ve masa başında Kurt Ballou olduğu sürece ilelebet çıkarabileceğini kanıtlıyor oluşu. Önceki albümden sadece esas adam Todd Jones’un yer aldığı NAILS, bu dev kadro değişikliğine rağmen NAILS’lığından bir şey yitirmiyor ve yine aynı köpekliği ortalığı ateşe vererek sergiliyor.
Ortalama bir, bir buçuk dakikalık şarkılar yaptıkları için beste çeşitliliği açısından NAILS ve türevi gruplar bir yerden sonra elbette ki aynı tornadan çıkma şarkı cenderesine düşebiliyorlar. Ne var ki NAILS öfkesini ve nefretini hâlâ o kadar saf ve dizginlenmemiş şekilde sunuyor ki bu aşırı negatif mizacın yarattığı şey her seferinde çekici hâle gelmeyi başarıyor. Bu tedavi sürecinin son parçası olan “Every Bridge Burning” de NAILS’i ne eksik ne fazla şekilde yansıtan, 18 dakikayı bile bulmayan bir sürede dayak yemeye hevesli dinleyicileri sikip bayıltan, kuduz köpek gibi bir albüm.
Kadro Todd Jones: Vokal, gitar
Shelby Lermo: Gitar
Andrew Solis: Bas
Carlos Cruz: Davul
Şarkılar 1. Imposing Will
2. Punishment Map
3. Every Bridge Burning
4. Give Me the Painkiller
5. Lacking the Ability to Process Empathy
6. Trapped
7. Made Up in Your Mind
8. Dehumanized
9. I Can't Turn It Off
10. No More Rivers to Cross
“Kaçıcam Hüseyin kardeş, işim var”ın albüm versiyonu yapıyor her zaman.
Riffler, agresiflik her şey yerinde ama bir şeyler eksik. Bir önceki albüm gibi hayvani güçlülük yok, nerede problem var anlayamadım. Diğeri 9.5 falan bu ise 6/6.5.
Masabaşına Kurt Ballou’yu getirmekten daha mantıklı bir şey yapamazdı Nails, tam isabet. Önceki albüm kadar güçlü olmadığı ortada ama hiç önemli değil, kapağın orta yerine yazılmış NAILS markası yeter de artar. 8,5/10
Böyle albümlere ihtiyaç var, arada bunlar da olmasa hayat geçmeyecek. Albüm zaten çok iyi. Sikişken… Kapak da ayrı güzel, en sevdiğim kapaklardan biri oldu
“Kaçıcam Hüseyin kardeş, işim var”ın albüm versiyonu yapıyor her zaman.
Riffler, agresiflik her şey yerinde ama bir şeyler eksik. Bir önceki albüm gibi hayvani güçlülük yok, nerede problem var anlayamadım. Diğeri 9.5 falan bu ise 6/6.5.
Masabaşına Kurt Ballou’yu getirmekten daha mantıklı bir şey yapamazdı Nails, tam isabet. Önceki albüm kadar güçlü olmadığı ortada ama hiç önemli değil, kapağın orta yerine yazılmış NAILS markası yeter de artar. 8,5/10
+Bu yılın en iyi albüm kapağı. Öp başına koy.
08.09.2024
@Erhan, Kurt Ballou bu delileri hiç bırakmadı neyse ki
Give Me the Painkiller çok büyük NAMUSSUZLUK olmuş. Bayıldım.
Ben aradığımı buldum, 2016 albümlerinin gücünde değil ama yine de çok klas iş. Çıktığı günden beri her gün 2-3 posta kayıyorum.
Böyle albümlere ihtiyaç var, arada bunlar da olmasa hayat geçmeyecek. Albüm zaten çok iyi. Sikişken… Kapak da ayrı güzel, en sevdiğim kapaklardan biri oldu
18 dakikada 3 posta atamayanlar dinlemesin.
14.09.2024
@P L A G U E, 666 demeye getirmiş
Twitter’daki insel gençlerden bile daha psikopat albüm.
🍆💦💦💦