# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
SLEEP – Sleep’s Holy Mountain
| 30.07.2024

P.S. IF YOU SMOKE POT, DO SO BEFORE LISTENING TO THE TAPE.🌿

2005 yılında Kanada’da okuduğum sırada sınıftaki birtakım Meksikalı arkadaşlar dersin bitmesine yakın otlarını sarmaya başlar ve ders aralarında okul kapısının hemen önünde hocayla birlikte takılırlardı. Vancouver’da ot içmek yasal değildi, ancak bir cezası da yoktu. Bu yüzden kimi sokaklar bile olduğu gibi ot kokardı. Konserleri zaten söylemiyorum bile; bir konsere gittiğinizde sadece seyirciler arasında durarak bile belli bir kafaya ulaşabiliyordunuz.

Bu ot kokusunun en yoğun hissedildiği yerlerden biri de polis arabalarının yakınlarıydı. Ot içmenin cezası olmadığından ve polis ot görünce keyfine göre el koyduğundan (aslında bunu kendi içmek istediği için yapıyor ve otu bedavaya getiriyordu), polis arabalarının yakınlarında ot kokusunu rahatlıkla alabiliyordunuz. Vancouver iki aracın hafifçe birbirine değdiği ve sadece bir aracın farının kırılmasıyla sonuçlanan “kazayı” bile yerel gazetelerde dört gün konu edecek kadar suçtan ve sıkıntıdan uzak bir yer olduğundan, polisler de arada kafaları güzel takılmakta bir beis görmüyorlardı.

Geçtiğimiz günlerde Vancouver’la ilgili bir şeye bakarken bir fotoğrafta polis arabası gördüm ve aklıma direkt ot konusu geldi. Üstüne bir de bu aralar stoner, sludge, doom metal albümlerini inceliyor olunca, bu iki kavramı birbirine bağlayıp SLEEP’in sitedeki eksik parçasını tamamlayayım ve kutsal dağa doğru tırmanayım dedim.

Kökleri seksenler sonunda kurulan ASBESTOSDEATH’e dayanan ve 1991’deki ilk albümü “Volume One”la dikkat çeken SLEEP, ot kokulu stoner/doom metalin en önde gelen gruplarından biri olmasını sağlayan iki albümünden biri olan “Sleep’s Holy Mountain”ı 1992’de çıkarmış ve bir anda stoner sahnesinin gözdelerinden biri hâline gelmişti. Müziklerinin her saniyesinden dumanlar yükseliyordu ve yolu eli mahkûm bir şekilde BLACK SABBATH worship’ten geçen bu türü olabildiğince ilgi çekici yapmak adına gözle görülür bir çaba sarf ediyorlardı.

Stoner/doom metalden bahsedildiğinde doğal olarak istisnasız her grubun BLACK SABBATH’tan etkilendiğini ve SABBATH’ın yıllar önce yaptığı şeylerin benzerlerini sunduğunu zaten varsayılan olarak söylemek zorundasınız. Stoner/doom dediğimiz şey BLACK SABBATH worship’in türleştirilmiş hâlidir ve bunu yapan grupların da bunun dışına çıkma gibi bir niyeti yoktur. Dinleyiciler de bunu böyle kabul eder, her iki taraf da mutlu, mesut ve dumanlı kafayla hayatına devam eder.

Bu durum SLEEP için de geçerli elbet. Matt Pike’ın üst düzey gitar işçiliğine yerleştirilmiş Iommi öğretilerini ve vokalist/basçı Al Cisneros’un Osbourne’vari tarzını bir kenara bırakırsak, grubun ilk hit şarkısı diyebileceğimiz ve klip de çekilen “Dragonaut”un bile BLACK SABBATH’ın organik bir uzantısı olduğunu görmek mümkün. “A National Acrobat”ın giriş rifine ve “Lord of This World”ün verse kısmındaki rifleri bir araya getirin, alın size büyük oranda “Dragonaut”. Lakin buna bir çalma çırpma demek stoner/doom türünü anlamamış olmak demektir, çünkü zaten stoner/doom metal aynı karakterdeki birtakım rif yapılarının sağı solu az buçuk değiştirilerek şarkıdan şarkıya, albümden albüme, gruptan gruba kullanılması demektir.

“Sleep’s Holy Mountain”da ise SLEEP’in sadece bu konfor alanından yararlanmadığını ve “Inside the Sun”da görüldüğü türde tempo değişiklikleriyle, enteresan bas oyunlarıyla olayı çeşitlendirme yoluna gittiğini görüyoruz. SLEEP’i yapısal olarak stoner/doom metalin genelinden farklı kılan özelliklerden biri, özellikle de “Sleep’s Holy Mountain”da görüldüğü üzere, SLEEP’in bu BLACK SABBATH’izm olayını BLACK SABBATH ve klonları kadar direkt rif odaklı şarkılarla yapmıyor oluşu. SLEEP’in müziği de rifler içeriyor elbet, ancak şarkılar babacan bir ana rifin peşinden koşmak yerine daha ziyade “jam session” karakterine daha çok meylediyorlar. Bu sayede “Aquarian”ın ikinci yarısı veya “From Beyond” gibi şarkılar, ki ikincisi gitar tonunun kırçıllı yapısından ve temponun iyice düşmesinden dolayı albümün doom metale en çok yaklaşan şarkısıdır, sanki bir garajda bir araya gelmiş ve az önce buldukları rifi defalarca çalarak bir yere vardırmaya çalışan arkadaşlar havasını yaratabiliyorlar.

Çıktığı dönem düşünüldüğünde SLEEP’in o dönem kendi sahnesi içinde yarattığı heyecanı tahmin edebilirsiniz. Sonradan SLEEP dağıldı, HIGH ON FIRE ve OM gibi çok başarılı iki gruba bölündü, tekrar bir araya geldi ve faaliyetlerine devam etmeye başladı. “Sleep’s Holy Mountain” belki etki olarak “Jerusalem”/”Dopesmoker” kadar konuşulan ve stoner/doom metal dendiğinde ilk üçe, beşe konan bir albüm değil ancak her türlü çok başarılı, çok çok iyi bir albüm. Bugün müzik yapan stoner/doom gruplarına BLACK SABBATH haricinde kendilerini en çok etkileyen, özellikle de doksanlarda çıkmış 5-10 albümü sayın deseler “Sleep’s Holy Mountain”ı da saymayacak pek kimse çıkacağını sanmıyorum.

Şimdi pet şişenizi, ayranınızı falan alıp bu albüm eşliğinde en yakındaki dağın tepesine çıkın, gerekli eylemleri yapın ve sonra da bir güzel uyuyun.

10/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.23/10, Toplam oy: 13)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1992
Şirket
Earache Records
Kadro
Al Cisneros: Vokal, bas
Matt Pike: Gitar
Chris Hakius: Davul
Şarkılar
1. Dragonaut
2. The Druid
3. Evil Gypsy / Solomon's Theme
4. Some Grass
5. Aquarian
6. Holy Mountain
7. Inside the Sun
8. From Beyond
9. Nain's Baptism
  Yorum alanı

“SLEEP – Sleep’s Holy Mountain” yazısına 5 yorum var

  1. P L A G U E says:

    Stoner alemine giriş yapmamı sağlayan albümlerden biri. Sleep’in tüm albümlerini aşırı seviyorum fakat bunun yeri bende başkadır. İtiraf etmem gerekirse uzun süredir de dinlemediğimi farkettim. Müsait bir zamanda gerekeni yapacağım. Electric Wizard ile beraber tekrar bi vakit ayırayım da ortam şenlensin.

  2. eatthegun says:

    Cisneros (sav) ve Pike (sav) biz ölümlülere sundukları ilk büyük mucizeleri. Dragonaut herhangi bi gitarı elime aldığımda ilk çaldığım şarkılardan biri, verse riffini ve the druid’in vokallerinin girdiği anı duyduğumda daha ilk iki şarkıdan kafayı gözü yarmıştım. 20 yaşında bu albümü yazmak akıl alır bir şey değil.

  3. Seyfettin Dursun says:

    Alemin en abartılan gruplarından biri olduğunu düşünmekteyim. Stoner’dan ziyade pop-doom daha iyi bir etiket olabilir bence. Asla kötü albüm demem ama o kadar piyasa merkezli ve hesaplı tınlıyor ki, maalesef hiçbir biçimde tercihim olamaz.

    eatthegun

    @Seyfettin Dursun, https://www.youtube.com/watch?v=GM-e46xdcUo

    Seyfettin Dursun

    @eatthegun, iyiymiş:)

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.