Türk metaline her zaman çok mesafeli durdum; PENTAGRAM, 80 KALİBRE, KAPTAN KADAVRA, CENOTAPH gibi gruplar ülkemiz metalini gerçekten güzel temsil etse de ben Türk metaline hak ettiği değeri hiçbir zaman vermedim maalesef. Fakat aynı şeyi Türk rock müziği için söyleyemem; Başta MOR VE ÖTESİ, DUMAN, maNga, KARGO gibi değerli gruplar olmak üzere birçok topluluğun ülkemiz Rock müziğini hakkıyla (zamanında) yaptığını düşünüyorum.
Türk rock müziğini belki de en iyi yapan, Türk rock’ı deyince benim aklıma istisnasız ilk gelen grupla, MOR VE ÖTESİ ile birlikteyiz bugün; Bir önceki albümü ”Güneşi Beklerken”i bundan tam 10 sene önce çıkaran ve iki albüm arasındaki sürenin bu kadar uzun olduğu albümü ”Sirenler”i nihayet bu ay piyasaya süren MOR VE ÖTESİ şu anki popülaritesini 2000′li yılların başında Bir Derdim Var, Cambaz, Sevda Çiçeği gibi şarkılarla elde etmiş, basit, çok kolay hazmedilen, çabuk sevilen, hafif tarzıyla yıllar boyu kitlesini genişleterek uzun ömürlü ve kaliteli bir grup olduğunu bizlere çoktan kanıtlamış bir grup.
MOR VE ÖTESİ ülkemizde son derece popüler bir grup olmasına karşın yaptığı müzik bakımından da biraz ”Bilenin bildiği grup” klasmanına giriyor. Bunda ülkemiz müzikseverinin albüm bazlı değilde sadece şarkı bazlı dinleme aktivitesi rol oynasa da müzik sektöründeki albüm inceleme kültürünün pek gelişmemiş olmasının etkisi de yok değil, lakin bir MOR VE ÖTESİ albümü yazma fikrini daha önce hiç aklıma getirmemiş birisi olarak ”Sirenler”i gayet güzel buldum ve bunu burada bir kritik ile taçlandırarak ülkemizin sevilen bu grubunu bir nevi onore etmek istedim.
Ne aşırı seveniyle ne de hiç sevmeyeniyle daha önce karşılaşmadığım grup gerek Harun Tekin’in daimi melankolik sesiyle olsun, gerekse de İkinci Yeni akımı şiirlerine benzeyen şarkı sözü stiliyle olsun madalyonun daima karanlık tarafında kalmayı tercih eden, İmalı ve iğneleyici tavrıyla ne azalan ne de artan sabit bir protest imaj ile gösteriyordu kendini. Ve ”Sirenler” ile tıpkı protest tavrının sabit olduğu gibi müzikal anlayışının da sabit olduğunu fakat kendi çevresinde daima yeni şeyler yaratabilme potansiyeline sahip olduğunu bize bir kez daha kanıtlamış bulundu MOR VE ÖTESİ.
”Sirenler”e ilk bakışta daha önce hiç olmadığı kadar üzgün ve yorgun bir MOR VE ÖTESİ görüyoruz. Grup zaten bu ağrılı, sancılı ve suskun tavrını bütün albümlerinde ön plana koymuş olsa da ”Sirenler”de sanıyorum ki bir takım sebeplerden ötürü grubun dili biraz daha çözülmüş, alışılagelenden daha kızgın bir renge bürünme yoluna gidilmiş; Albümün ağır topları Dünyaya Bedel, Adamın Dibi ve Forsa şarkıları olsa da Hazinende gibi oldukça açık sözlü ve muhatabına fütursuzca yükselen şarkılar da yok değil;
Güç seninle, anladık
Biraz, biraz, biraz
Yan bakanlar hep düşman
Düşman
Tüm bildiklerin bunlar
Bunlar
Kim sana layık ruhlar?
Gülmek yasak mı
Senin ülkende?
Nefes almak kolay mı
Hazinende?
”Sirenler”in müzikal yönüne odaklanacak olursak dinleyene neredeyse daima RADIOHEAD’i ve KINGS OF LEON’u hatırlatan temiz gitarlarla atmosfer yaratma çabası grubun önceki albümlerinde görüldüğü üzere ”Sirenler”de de kendisini göstermeye devam ederken grubun albümü çeşitlendirme yoluna gidebilmek adına daha önce yapmadığı ufak tefek şeylerle de karşılaşıyoruz.
Mesela Forsa’nın tıpkı bir TOOL şarkısı gibi açılması ve Tünel’in nakaratlarının 2000 dönemi MUSE karakterini anımsatması bence grubun aynı zamanda kimlerden, nasıl ve ne dozda ilham alınması konusundaki yeterliliğini kanıtlıyor.
Velhasılıkelam, MOR VE ÖTESİ buradaki çoğu takipçinin elbette favori gruplarından değildir, ama grubun bazı şarkılarını da hepimizin ezbere bildiğini varsayarak ”Sirenler”i sizlere tavsiye etmek istiyorum. Eğer ”Death, Black ve Thrash metalden kafamı kaldırıp da MvÖ dinleyemem” diyenlerden iseniz sadece kritikte bahsi geçen şarkılara bakabilirsiniz bence. Beyefendiler zahmet edip 10.000 sene sonra albüm yapmışlar, bize de mutlaka göz atmak düşer.
@unanimated, Duman > üst segment Alman arabalı ve vücut geliştirmeli fotolu Tinder Gold account.
Duman’ı küçümsemeyin. En az SEFO ve REYNMEN kadar manita emcürtme potansiyeli olan, enfes bir grup. Konserlerine giderseniz Beşiktaş – Kadıköy vapurunun arkasında simit kapan martılar misali manita kaparsınız. Korkunç piyasası var adamların.
MvÖ Başıbozuk albümüyle beraber bile isteye,verecekleri mesajları daha geniş kitlelere iletebilmek için poplaştırdı kendisini. Bu albümde de zirve yapmış bu durum. Bana göre MvÖ’nün prime dönemi Büyük Düşler albümüdür onunla kıyaslayınca da bu albüm müzikal açıdan 4/10.
Benim lisemde yapılabilecek en Antichrist hareket Mor ve Ötesi dinlemekti. Cambaz parçasının Allah’a yazıldığı inancından dolayı grubun müziğini açan dayağı yiyordu.
Coca Cola da benzer şekilde; logosunda tersten okunduğunda Arapça olarak din ümmet yalan gibi şeyler yazdığı inancından ötürü, içmek cesaret isteyen işti. https://bit.ly/3HfTlv9
Tükettiğiniz taktirde en yakın arkadaşlarınız dahi; “o içtiğin kutu kola bir tane Filistinli kardeşimize kurşun olarak gitti.” diye gev gev konuşuyordu.
Yerel seçimlerin ertesi günü tüm harita sarı renge boyanmışken bütün okul birbiriyle sevinçle sarılır kucaklaşırdı.
Ortam böyleyken yapılabilecek en anarko hareketlerden birini yapmıştım. O dönem telefonda arayana sizi çaldırırken müzik dinletme modası çıkmıştı hatırlarsınız. Sadece 5-6 şarkı seçeneği vardı. Ben de Cambaz’ın nakaratını seçmiştim. İçlerinden en rock oydu. Artık beni arayan bütün dünyaaa izler duruuur sözleri eşliğinde telefonunun başında bekleyecekti. Havalıydı lan o dönem.
Kimseden laf yemeden kurtulsam da 90 lira fatura gelmesiyle beni çarpan babam olmuştu. O zamanın 90 tl’si bugünün 1090 tl’sine denk geldiğinden büyük mahcubiyet binmişti üzerime. O yüzden siz siz olun zamanda on küsür yıl önceye giderseniz sakın televizyonda “arayana şarkı dinlet” diye görünce sms atmayın.
İşte böyle. Mor ve Ötesi Türkiye’nin bir dönemine damga vurdu. Daha sonra Deli ile Eurovision’da bizi temsil edince benim ortam da gruba karşı yumuşadı, hatta sevdi. Ama ben sevemedim. Oldum olası kıl oldum Mor ve Ötesi’ne. Ancak zamanında cayır cayır distortion’ı televizyona, radyoya dayadıklarından belli bir saygım vardır.
Keçi sakallı baterist abiye de helal olsun hiç bozmadı imajını. Kliplerde yine görünce kendisini çocukluğuma gidip geldim.
“Ne biçim bir yerde yaşıyormuşsun” diyen olduysa da koca bir şehri karşıma almak istemem. Yine de ipucu bırakayım. Neyse ki nadiren gittiğim bir yer artık. https://youtu.be/kD3JmU6DX3M
Dünya Yalan Söylüyor’u hala dinliyorum ve hala çok seviyorum. Çıktığı zamanlardan beri. Mükemmel bi albüm bence. Onun dışında bi albümlerini komple dinlemiş değilim sanırım. Ama bu yazı vesilesiyle bunu dinlerim büyük ihtimalle. Eline sağlık ^.^
Bizim de lise hazırlıkta İngilizce video izlemek için sınıfta VCD player vardı. Bilgisayarı olan CD yapıp getiriyodu heraldi. Hafızam zayıf. Bir Derdim Var en çok çalınan şeylerden biriydi onu hatırlıyorum. Cambaz da çok duyardım. Baya muhafazakar da bi okuldu, Çapa AÖL. Ama öyle Raddor’unki gibi bi skandal falan hatırlamıyorum haha.
Mor ve Ötesi favori Türk Rock grubum net. Müzik zevkim zamanla metale kaymış olsa da her zaman bende yaşattıklarından dolayı duygulanır, Türk Rock müziğine katkılarından dolayı her zaman ceket iliklerim. Lise yıllarımda Dünya Yalan Söylüyor’u gece walkmanime takar kaç kere döndürürdüm hatırlamıyorum. Ben de en muhafazakar şehirlerden birinin lisesinde okudum ama ”Mor ve Ötesi dinliyorum ben Rockcıyım” diyince öyle bir negatif tepkiyle karşılaşmadım haha. Bir de İsmail-Yk’nın şu Şappur Şuppur’un olduğu albümü dinlerdik, Patlat Gitsin diye bir şarkı vardı distortionlı brutal vokalli falan ciddiyim neyse o başka bi yazının konusu pardon kjdaşslkd
Velhasıl severim Mor ve Ötesi’ni ama bu albümü henüz dinlemedim. En kısa sürede dinliyorum inş. Bu arada Mor ve Ötesi’ni toplamda 3 kere canlı izledim. Böylelikle Megadeth ile birlikte en çok izlediğim grup kendileri.
soyle bir albumu gojira yapsa kendi kendilerini coverlarmışlar denirdi. MVÖ yapnca mükemmel album olmuş adı. :) dinlenebilen bir album olmus ama kesinlikle sürekli tekrara düştükleri bir iş olmuş. bir metalci için iş yaparken fon müziği olarak kullanılabilir. o kadar. 6/10
Dünyaya Bedel ve Hazinenden’i çok sevdim. Kalanı genellikle ortalama, bazıları benlik değil. Mvö iyi bir grup ve bunu yine gösteriyor. Daha sert bir şey ister miydim, kesinlikle. Ama mvö’nün iyi müzik yapması için buna ihtiyacı yok. Peki bu albüm daha iyi olabilir miydi? Kesinlikle evet.
Türkçe Rock bana göre çok uyumsuz iki kavram. Olmuyor, hiçbir zaman da olmadı bence. Türkçe Felsefe gibi bir şey. Erhan’ın tam tersine düşünüyorum. Çok süper gruplar çıkmasa da Türkçe Metal bence gayet iyi yapılabilir. (Mesafeli davranmışsın, yapılamaz dememişsin, anladım) Yanlış anlaşılmasın müziği küçümsemiyorum. Güzel müzik yapmak başka şey, Rock müzik yapmak başka şey. Eskiden Duman dinlerdim. Kurban da fena müzik yapmıyordu. Daha ismini saymadığım bir sürü grup vardı. Ancak asla bu grupları dinlerken ben Rock dinliyorum demedim, diyemedim. O hissi veremediler. Eline sağlık Erhan kardeşim. İçten, güzel bir kritik olmuş.
Hiç bir zaman bu grubun aşırı fanı olmadım ama 10-12 tane falan yıllardır dinlediğim çok sağlam şarkıları vardır.
Türkçe ve rock’ın gayet uyumlu iki sözcük olduğunu düşünüyorum.İsteyen anadolu pop diyerek diyerek öteleyebilir ama bu topraklarda cayır cayır rock yapılıyor 70′lerden beri.Herşeye rağmen.
Hardcore metal dinleyicileri beğenmeyebilir tabi ama olayı aşağılık kompleksine kadar götürmeye de gerek yok.Duman,Manga,Mavi Sakal,Athena,Mor ve Ötesi gayet iyi rock müzik yaptılar zamanında. Popüler olmaları bu gerçeği değiştirmez.
İncelemeyi yazan arkadaş’ın dediği şarkılar benim de albümdeki favorilerim.Ek olarak “Ağrılar” ve “Tünel” de oldukça güzel.Kısaca başarılı bir olgunluk eseri diyebilirim. Ve kesinlikle en az 2 defa baştan sona dinlenmeye değer.Ben en son 3.yü döndürüyordum…Bu dönemde böyle özenilmiş konsept bir albüm ilgiyi ve takdiri fazlasıyla hakediyor.
Albümün zaman zaman kendini tekrara girdiği yerler yok mu? var.Ama özellikle,Türkiye’deki mevcut talep gören müziklere bakılınca altın değerinde.
Harun Tekin’in sesi ve yorumu da yıllar geçtikçe şarap gibi lezzetleniyor valla,helal olsun.
Normalde 8 puan verecektim ama ortalama yükselsin diye 9.
İçinde farklı fikirlerin olduğu ama eskiye nazaran daha sakin bir albüm olmuş. Ben açıkcası sevdim albümü. Ne kadar kalıcı olacağını bir kaç yıl sonra anlarım anca :D
İlk dönem albümleri kadar başarılı bulmasam da son dönemde en çok dinlediğim albüm. Yine de gayet kaliteli ve kendisini dinletmeyi başarıyor. 7.5′dan 8′e yuvarlayalım. İyi ki mvö var.
Loading ...
Duman hayatımda en nefret ettiğim grup olabilir. Mvö de eh işte bir grup bence.
31.01.2022
@unanimated, Duman > üst segment Alman arabalı ve vücut geliştirmeli fotolu Tinder Gold account.
Duman’ı küçümsemeyin. En az SEFO ve REYNMEN kadar manita emcürtme potansiyeli olan, enfes bir grup. Konserlerine giderseniz Beşiktaş – Kadıköy vapurunun arkasında simit kapan martılar misali manita kaparsınız. Korkunç piyasası var adamların.
31.01.2022
@ismail vilehand, o yönden eleştiren çarpılır zaten ona şüphe yok. Yalnız bu yaptığın yorum>duman diskografisi
01.02.2022
@ismail vilehand, sevene dinleyene lafım yok ama ikisi de çöp ağa.
MvÖ Başıbozuk albümüyle beraber bile isteye,verecekleri mesajları daha geniş kitlelere iletebilmek için poplaştırdı kendisini. Bu albümde de zirve yapmış bu durum. Bana göre MvÖ’nün prime dönemi Büyük Düşler albümüdür onunla kıyaslayınca da bu albüm müzikal açıdan 4/10.
Benim lisemde yapılabilecek en Antichrist hareket Mor ve Ötesi dinlemekti. Cambaz parçasının Allah’a yazıldığı inancından dolayı grubun müziğini açan dayağı yiyordu.
Coca Cola da benzer şekilde; logosunda tersten okunduğunda Arapça olarak din ümmet yalan gibi şeyler yazdığı inancından ötürü, içmek cesaret isteyen işti.
https://bit.ly/3HfTlv9
Tükettiğiniz taktirde en yakın arkadaşlarınız dahi; “o içtiğin kutu kola bir tane Filistinli kardeşimize kurşun olarak gitti.” diye gev gev konuşuyordu.
Yerel seçimlerin ertesi günü tüm harita sarı renge boyanmışken bütün okul birbiriyle sevinçle sarılır kucaklaşırdı.
Ortam böyleyken yapılabilecek en anarko hareketlerden birini yapmıştım. O dönem telefonda arayana sizi çaldırırken müzik dinletme modası çıkmıştı hatırlarsınız. Sadece 5-6 şarkı seçeneği vardı. Ben de Cambaz’ın nakaratını seçmiştim. İçlerinden en rock oydu. Artık beni arayan bütün dünyaaa izler duruuur sözleri eşliğinde telefonunun başında bekleyecekti. Havalıydı lan o dönem.
Kimseden laf yemeden kurtulsam da 90 lira fatura gelmesiyle beni çarpan babam olmuştu. O zamanın 90 tl’si bugünün 1090 tl’sine denk geldiğinden büyük mahcubiyet binmişti üzerime. O yüzden siz siz olun zamanda on küsür yıl önceye giderseniz sakın televizyonda “arayana şarkı dinlet” diye görünce sms atmayın.
İşte böyle. Mor ve Ötesi Türkiye’nin bir dönemine damga vurdu. Daha sonra Deli ile Eurovision’da bizi temsil edince benim ortam da gruba karşı yumuşadı, hatta sevdi. Ama ben sevemedim. Oldum olası kıl oldum Mor ve Ötesi’ne. Ancak zamanında cayır cayır distortion’ı televizyona, radyoya dayadıklarından belli bir saygım vardır.
Keçi sakallı baterist abiye de helal olsun hiç bozmadı imajını. Kliplerde yine görünce kendisini çocukluğuma gidip geldim.
“Ne biçim bir yerde yaşıyormuşsun” diyen olduysa da koca bir şehri karşıma almak istemem. Yine de ipucu bırakayım. Neyse ki nadiren gittiğim bir yer artık.
https://youtu.be/kD3JmU6DX3M
Dünya Yalan Söylüyor’u hala dinliyorum ve hala çok seviyorum. Çıktığı zamanlardan beri. Mükemmel bi albüm bence. Onun dışında bi albümlerini komple dinlemiş değilim sanırım. Ama bu yazı vesilesiyle bunu dinlerim büyük ihtimalle. Eline sağlık ^.^
Bizim de lise hazırlıkta İngilizce video izlemek için sınıfta VCD player vardı. Bilgisayarı olan CD yapıp getiriyodu heraldi. Hafızam zayıf. Bir Derdim Var en çok çalınan şeylerden biriydi onu hatırlıyorum. Cambaz da çok duyardım. Baya muhafazakar da bi okuldu, Çapa AÖL. Ama öyle Raddor’unki gibi bi skandal falan hatırlamıyorum haha.
Download you tişört
Mor ve Ötesi favori Türk Rock grubum net. Müzik zevkim zamanla metale kaymış olsa da her zaman bende yaşattıklarından dolayı duygulanır, Türk Rock müziğine katkılarından dolayı her zaman ceket iliklerim. Lise yıllarımda Dünya Yalan Söylüyor’u gece walkmanime takar kaç kere döndürürdüm hatırlamıyorum. Ben de en muhafazakar şehirlerden birinin lisesinde okudum ama ”Mor ve Ötesi dinliyorum ben Rockcıyım” diyince öyle bir negatif tepkiyle karşılaşmadım haha. Bir de İsmail-Yk’nın şu Şappur Şuppur’un olduğu albümü dinlerdik, Patlat Gitsin diye bir şarkı vardı distortionlı brutal vokalli falan ciddiyim neyse o başka bi yazının konusu pardon kjdaşslkd
Velhasıl severim Mor ve Ötesi’ni ama bu albümü henüz dinlemedim. En kısa sürede dinliyorum inş. Bu arada Mor ve Ötesi’ni toplamda 3 kere canlı izledim. Böylelikle Megadeth ile birlikte en çok izlediğim grup kendileri.
soyle bir albumu gojira yapsa kendi kendilerini coverlarmışlar denirdi. MVÖ yapnca mükemmel album olmuş adı. :) dinlenebilen bir album olmus ama kesinlikle sürekli tekrara düştükleri bir iş olmuş. bir metalci için iş yaparken fon müziği olarak kullanılabilir. o kadar. 6/10
bana çok çok kötü geldi, hatta biraz utandım dinlerken kendimden. duygusal bir kritik yazılmış bence.
Dünyaya Bedel ve Hazinenden’i çok sevdim. Kalanı genellikle ortalama, bazıları benlik değil. Mvö iyi bir grup ve bunu yine gösteriyor. Daha sert bir şey ister miydim, kesinlikle. Ama mvö’nün iyi müzik yapması için buna ihtiyacı yok. Peki bu albüm daha iyi olabilir miydi? Kesinlikle evet.
6,5′tan kanaat notuyla yükselen bir 7/10.
Ara sıra eski işlerini dinlediğim ve az çok saygı duyduğum bir grup olarak bir göz atayım dedim ama katlanamadım.
Türkçe Rock bana göre çok uyumsuz iki kavram. Olmuyor, hiçbir zaman da olmadı bence. Türkçe Felsefe gibi bir şey. Erhan’ın tam tersine düşünüyorum. Çok süper gruplar çıkmasa da Türkçe Metal bence gayet iyi yapılabilir. (Mesafeli davranmışsın, yapılamaz dememişsin, anladım) Yanlış anlaşılmasın müziği küçümsemiyorum. Güzel müzik yapmak başka şey, Rock müzik yapmak başka şey. Eskiden Duman dinlerdim. Kurban da fena müzik yapmıyordu. Daha ismini saymadığım bir sürü grup vardı. Ancak asla bu grupları dinlerken ben Rock dinliyorum demedim, diyemedim. O hissi veremediler. Eline sağlık Erhan kardeşim. İçten, güzel bir kritik olmuş.
Hiç bir zaman bu grubun aşırı fanı olmadım ama 10-12 tane falan yıllardır dinlediğim çok sağlam şarkıları vardır.
Türkçe ve rock’ın gayet uyumlu iki sözcük olduğunu düşünüyorum.İsteyen anadolu pop diyerek diyerek öteleyebilir ama bu topraklarda cayır cayır rock yapılıyor 70′lerden beri.Herşeye rağmen.
Hardcore metal dinleyicileri beğenmeyebilir tabi ama olayı aşağılık kompleksine kadar götürmeye de gerek yok.Duman,Manga,Mavi Sakal,Athena,Mor ve Ötesi gayet iyi rock müzik yaptılar zamanında. Popüler olmaları bu gerçeği değiştirmez.
İncelemeyi yazan arkadaş’ın dediği şarkılar benim de albümdeki favorilerim.Ek olarak “Ağrılar” ve “Tünel” de oldukça güzel.Kısaca başarılı bir olgunluk eseri diyebilirim. Ve kesinlikle en az 2 defa baştan sona dinlenmeye değer.Ben en son 3.yü döndürüyordum…Bu dönemde böyle özenilmiş konsept bir albüm ilgiyi ve takdiri fazlasıyla hakediyor.
Albümün zaman zaman kendini tekrara girdiği yerler yok mu? var.Ama özellikle,Türkiye’deki mevcut talep gören müziklere bakılınca altın değerinde.
Harun Tekin’in sesi ve yorumu da yıllar geçtikçe şarap gibi lezzetleniyor valla,helal olsun.
Normalde 8 puan verecektim ama ortalama yükselsin diye 9.
İçinde farklı fikirlerin olduğu ama eskiye nazaran daha sakin bir albüm olmuş. Ben açıkcası sevdim albümü. Ne kadar kalıcı olacağını bir kaç yıl sonra anlarım anca :D
Adamın Dibi çok başarılı şarkı, ilmek ilmek işlenmiş.
İlk dönem albümleri kadar başarılı bulmasam da son dönemde en çok dinlediğim albüm. Yine de gayet kaliteli ve kendisini dinletmeyi başarıyor. 7.5′dan 8′e yuvarlayalım. İyi ki mvö var.
Park çok iyi. Tünel-İstiklal-Park ardarda dinleyince daha da güzel.
Bu Harun Tekin Londra’ya gidiyormuş yaşamak için, haberin fotosunu görene kadar kaleci Harun Tekin İngiltereye transfer oldu zannettim.
01.02.2024
@ismail vilehand, Hepsi tatlı su muhalifi. Kaçıyorlar.