# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
FERRITERIUM – Calvaire
| 04.03.2021

Harikulade bir black metal deneyimi.

Oğuz Sel

Cahit Sıtkı’ya göre yolun yarısına gelmiş durumda olan ve şu zamana kadar ortaya çıkardığı eserlerle Fransız black metalinin en önemli neferlerinden biri olduğunu ispat eden Raido, 1,5 yıllık bir aranın sonrasında Ferriterium projesiyle yeniden karşımızda. Eli, katiyetle tekdüze parçalar yapmaya gitmeyen müzisyenin, “Calvaire” aracılığıyla sunduğu eserler, tam da kendisinden bekleyeceğimiz nitelikte ve çekicilikte.

Müzik yaparken duyduğu ve bu müziği, insanlara sunmayı hedeflerken yaşadığı heyecanı, her bir nota basışıyla derinden hissettiren Raido’nun albümün başından itibaren hepimizi kafakola aldığını-alacağını söylemeliyim. “Intro yapayım, milleti hazırlayayım,” filan demeden şak diye başlayan albüm, önceki kritikte de özellikle vurguladığım bestecilik taktiklerini aynen koruyor.

Baş döndüren hızlar eşliğinde kulaklarımıza akıtılan melodik rifler, tekrar üstüne tekrarlarla parçalara iyiden iyiye ısınmamızı ve bu şarkılar için bir süre sonra yanıp tutuşmamızı sağlıyor. Bunu öylesine yazmıyorum tabii, albümü bir kez döndürdükten sonra yaşadığınız deneyim sonrasında “Ya dur işte, şunu iki tur daha dinleyeyim,” demeler baş gösteriyor.

Daha evvel de çok defa ifade ettiğim gibi bu tekrara dayalı beste meselesinin bize, öyle veya böyle dokunan bir yanı var, şarkının karakterinden ve içeriğinden bağımsız olarak.

Açılışı gümbür gümbür yapmasına rağmen aynı tempoyu baştan sona sürdürmeyen ve belki de böylesi daha uygun olan “Calvaire”, müzisyenin, mikrofon gerisindeki performansı ve gitar işçiliğiyle devleştiği işlerden biri hâline geliyor. Gitarlara odaklanarak şarkıları dinlemeye başladığımızda aslında fark etmediğimiz bir dolu ayrıntı karşımıza çıkıyor. Adam resmen, dinleyenler bir biçimde şaşırsınlar diye uğraşmış gibi. Yalnız ben kendi adıma bu herifin şarkılarda haykırmasını, hönkürmesini bir türlü beğenemedim gitti. Sırf shriek vokal üzerinden ilerlese sanki daha mı iyi olur demeden edemiyorum, o da sağ olsun teatral vokal kasacağım diye birtakım gariplikler sergilemeyi sürdürüyor.

Az önce oluşumun tek adamı konumundaki Raido’nun gitar işçiliğinden bahsettim ama önceki albümde olduğu gibi “Calvaire”de de yine konuk müzisyenler var ve onlar da ellerinden geleni yine artlarına koymuyorlar. Mesela Lethal, bas gitar tarafında Raido’ya destek atıyor. Thyr ise davuluyla yepyeni hız rekorları denemeye girişiyor ve tuşeli trampet vuruşlarıyla “Burada ben de varım!” diyor. Davul tonunun önceki yapıta kıyasla albümle daha organik bir bağlantı içerisinde olduğunu düşünüyorum ama sanki kick’ler, az daha dolgun olsa ne güzel olurdu demeden de edemiyorum.

4 şarkıdan oluşan ve 42 dakika civarı bir süre boyunca kendi yarattığı müzikal sarmala sizi hapsetmeye yeminli “Calvaire”, Ferriterium’un diğer albümlerindeki başarısının bir tesadüf olmadığını ve ilerleyen dönemde bizi, Karne eliyle ne gibi sürprizlerin beklediğini de işaret eder nitelikte. Şayet bu zamana Fransız black metaline olumlu bakmanızı sağlayan albümlere denk geldiyseniz ve melodik işlerle ilgiliyseniz, albüme bir kulak verin derim. Belki 42 dakikanızı verirsiniz ama karşılığında harikulade bir deneyim yaşarsınız.

8/10
Albümün okur notu: 12345678910 (7.84/10, Toplam oy: 37)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2021
Şirket
Epictural Production
Kadro
Raido: Vokal, gitar, bas, sözler

Konuk:
Lethal: Bas
Thyr: Davul
Şarkılar
1. L'Apostasie
2. La Proie du cloître
3. L'Opéra de Géhenne
4. L'Apogée du Martyr
  Yorum alanı

“FERRITERIUM – Calvaire” yazısına 18 yorum var

  1. Rzeczom says:

    hemen hemen her hafta öneriliyordu bu albüm. gerçekten çok iyi bir iş.

    Horrendous

    @Rzeczom, Yayın tarihinden önce ”hatırlatıcı oluştur” ibaresiyle gözüme gözüme sokuldu bu güzel kapak benim de. Sonradan da çok sık karşıma çıktı. Youtube algoritması ilginç cidden.

  2. Agrypnie says:

    Abi çok hızlı giriş yapmışsın ya, biz bu tür şeylere alışık değiliz senin kritiklerinde😅
    Kritiği okumaya başlar başlamaz aniden “noluyor aq oğuz abi mi bu” diye geçirdim içimden.Aheste aheste, giriş-gelişme-sonuç şeklinde hikayelestirilmemesi şaşırttı :D
    Albüme bakacağım ama gitmeden sormak istiyorum, harakiri for the sky albümü gelecek mi abi?Kuruduk valla.Album önceki albümleri aratır olmuş, baya da uzun olmuş ama kritigini görmek sevindirir.Tesekkurler, sevgiler :)

    Ouz

    @Agrypnie, Bu haftaki gevezelik hakkımı yine pazar günkü grupta kullanacağım sanırım. :)

    Harakiri’yi yazma konusunda çok istekli değilim esasen (kendimce gerekçelerim var diyelim). Bakalım, duruma göre ve Ahmet de tamam derse haftaya bir Harakiri bir de Empyrium yazısı karalarım.

    Rica ederim, ne demek. Sevgiler benden. :)

  3. markusulf says:

    Önceki albümü de bunu da salyalar akıtarak dinledim. Sıra Karne’de hadi bakalım

  4. utkuuu says:

    2 tur döndürme zamanı madem andık.

  5. 37 yaşındayım says:

    çok iyiymiş.teşekkürler

  6. Rashid says:

    Bu sefer hakikaten olmuş. “Le dernier livre” albümünde potansiyelini gösterse de eksik yanları fazlaydı. Özellikle prodüksiyon anlamında ama bu sefer bir çok yanları törpülenmiş, kaotik olmasına rağmen ne olmak istediğini daha ilk notadan belli eden bir albüm var karşımızda. Mario Dahmen isimli abimiz mix/mastering açısından gayet iyi bir çıkarmış. Her enstrüman net duyuluyor ve bir-birilerini ezmiyorlar. Daha yılın başındayız ama şimdiden en iyiler arasına girecek kalitesi var bence.

  7. Erhan says:

    Spotify da yok diye aylardır dinlemiyordum. Yarıyıl listelerinde öne çıktığını görünce bugün dinlemek istedim ve ömrümün 6 ayını bu albümü dinlemeden geçirdiğim için çok üzgünüm şu an.

    Şu ana kadar Djevel favorimdi fakat Ferriterium inanılmaz bir iş başarmış. Deus Mortem’i dinlerken “böylesine bir albüm bu yıl da çıksa keşke” diyordum meğersem taa ocak ayında çıkmış.

    Hayretler içerisinde bir an olsun gözümü kırpmadan dinledim ve bayıldım. Muhteşem bir albüm. 9/10

  8. Erhan says:

    Tek kelimeyle “MUHTEŞEM”

    Ağzım açık bir şekilde 2 haftadır dinliyorum. Yok böyle bir albüm.

    Yılın en iyi black metal albümü.

  9. Erhan says:

    @P L A G U E reis ‘La Proie du cloître’nin derhal sikilmesi gerek. Ben başladım bile.

    P L A G U E

    @Erhan, sikiyorsan elbet vardır bildiğin ama ben henüz dinlemedim bunu. İndirmeye üşendim. Bu hafta sonu bi ilgileneyim👍🏿

    Erhan

    @P L A G U E, Dinlemeden önce yanına iki tahta ve onları takım taklavata bağlamak için bir bant almayı unutma.

    Erhan

    @P L A G U E, Bu albümü dinle. Hemen dinle. Mp3 dinle. Indir dinle.

    Baştan sona bir mükemmeliyet abidesi.

  10. Erhan says:

    Spotify’da olmadığı için gözümden çok ırak oluyor. Aklıma geldi indirip uzun bir aradan sonra tekrar dinlemeye koyuldum. Bu dünyada bundan daha underrated bir Black metal albümü var mı bilmiyorum.

    Bu neyin nesidir böyle anasını satayım..

    bk

    @Erhan, Gerçekten öyle, mükemmel bir albüm bu. Ama bence şuana kadar çıkmış en underrated black metal albümü Mütiilation – Vampires of Black Imperial Blood’dır.

  11. BK says:

    Keşke Spotify’da olsa.

  12. bombenhagel says:

    spotify’a gelmiş yumulun.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.