# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
IMMORTAL – Blizzard Beasts
| 17.07.2019

Norveç taraflarından büyük bir cisim yaklaşıyor.

Bugün IMMORTAL’ın dördüncü albümü “Blizzard Beasts”le birlikteyiz. “Battles in the North” ile büyüme konusunda hayli büyük adımlar atan IMMORTAL, 2 yılın ardından bir kez daha black metalin zirve yolculuğunu sürdürmekte kararlı olduğunu gösteriyordu. Grup her albümü için mutlaka bir klip çekiyor, kendini öne çıkaran fotoğraflı albüm kapakları kullanıyor, ağaçlar ve sisler arkasında saklanmaya niyeti olmadığını gösteriyordu.

Son albüm “Northern Chaos Gods“u saymazsak, sağlık sorunları nedeniyle Demonaz’ın gitar çaldığı son albüm olan “Blizzard Beasts”e baktığımızda, daha introdan daha kendine güvenen bir IMMORTAL’la karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz. Horgh bu albümle birlikte gruba katılıyor ve grubun gücü bir anda katlanıyor. Bildiğimiz gibi IMMORTAL “At the Heart of Winter” ile daha kolay dinlenir bir yöne kaymış ve öncesindeki vahşeti biraz olsun törpülemişti. “AtHoW” bir savaştan, mücadeleden ziyade pastoral tarafını daha belirgin hissettiren ve tabiat hissi kötülük hissinden daha yoğun bir albüm olacaktı. İşte bu IMMORTAL’ın, sonraki albümlerinde kayacağı bu daha rafine bir tarafın ışıklarını “Blizzard Beasts”te belirgin olarak yakmıştı. Grup bu albümün ardından çıkaracağı işlerde “Suns that Sank Below”un sonundaki gibi karambol olaylardan olabildiğince uzak duracak ve melodi yedirilmiş riflere abanacaktı.

Buradaki ana fikir diyabolik olayı biraz kenara almak ve kış odaklı bir görkeme, ihtişama kucak açmaktı. “Blizzard Beasts”ten sadece 2 yıl sonra çıkan “At the Heart of Winter”ın “Blizzard Beasts”in neredeyse iki katı uzunlukta olması bile IMMORTAL’ın bu daha görkemli, epik karaktere bürünme tercihinin bariz bir göstergesiydi.

Albümde IMMORTAL’ın son derece doğal gelişimini rahat şekilde görüyoruz. Ben IMMORTAL’ın “AtHoW”a kadar olan kısmının bir grubun şarkı yazımı, sound, karakter, müzisyenlik gibi konularda gelişiminin ve güçlenişinin en bariz örneklerinden biri olduğunu düşünüyorum. “Diabolical Fullmoon Mysticism”den “At the Heart of Winter”a kadar olan albümlerin her biri, saydığım bu kalemlerde çok kademeli, istikrarlı ve lineer bir gelişim gösteriyorlar. Bence bu gelişim “AtHoW”da son buluyor ve sonrasındaki albümlerde IMMORTAL’ın oturmuş, ustalaşmış hâlini dinliyoruz.

“Blizzard Beasts” bu ustalık öncesi son geçiş olarak önemli bir rol üstleniyor ve öncesinin çiğliği ile sonrasının tecrübesi arasındaki halkayı oluşturuyor. Örneğin “Mountains of Might” başta olmak üzere kimi şarkılar, tam anlamıyla olmuş şekilde ilk olarak “AtHoW”da duyacağımız “melodik IMMORTAL rifi” kavramının bir taslağı niteliğinde. Sanki bu albümde denemiş, başarılı olmuş ve “AtHoW”da da arşa çıkarmışlar gibi bir durum söz konusu.

Gelişmesi gereken ve henüz “olmuş IMMORTAL” seviyesine ulaşmamış kısımlardan bahsedecek olursam, prodüksiyondaki bariz sıkıntılar öne çıkıyor. Şarkı sonlarında sesi kısma muhabbeti bu albümde de mevcut. Şarkı akıp giderken grup sanki bir anda “Tamam birader yeter bu kadar” deyip sesi kısıveriyor. Fade out bile diyemiyorum, bildiğin sesi kısıyorlar ve şarkı bitiyor.

Bunun dışında IMMORTAL zaten hiçbir zaman “çiğ olsun, leş kayıt olsun” grubu olmadığından dönemin şartları ve bütçeleri ölçüsünde olabilecek en soğuk, en duygusuz black metal prodüksiyonunu yaratmaya çalışmışlar. Bırakın black metali, metal dünyasında bile çok ama çok seyrek görülen bir şey olarak Henrikke Helland adlı bir hanım tarafından üstlenilen prodüksiyon ve miks, IMMORTAL’ın özellikle clean gitarlar kullanmaya başladığı “Blizzard Beasts”e baya bir iyi davranmış ve ortaya tutarsız bir şey çıkmasını engellemiş. Doksanlar Avrupa’sında -ve ne yazık ki 2000-2010 Türkiye’sinde- sönük distortion’ların akabinde giren çok yüksek sesli ve tertemiz clean gitarların nasıl korkunç bir şey olduğunu biliyoruz. Henrikke Hanım burada iyi bir iş çıkarıyor ve IMMORTAL müziğinin hakkını veriyor.

Bu özellikleri, kabul edilebilir eksikleri ve takdir edilesi artılarıyla “Blizzard Beasts” IMMORTAL’ın kariyerinin en önemli çalışmalarından biri oluyor ve geçiş kısmını son derece iyi kotarıyor. Grubun iş bilir hâle geldiğini, profesyonelleştiğini ve kalbur üstü bir black metal grubuna dönüştüğünü ilk kez bu albümde net şekilde görüyoruz. “Blizzard Beasts”ten sadece 2 yıl sonra IMMORTAL doksanların ikinci yarısının ve hatta black metal dünyasının en önemli, en değerli çalışmalarından biri olan “At the Heart of Winter”ı çıkardı ve nasıl bir efsane olduğunu herkese gösterdi.

Böylelikle IMMORTAL’ın tüm albüm incelemelerini tamamlamış oluyoruz. Bildiğimiz gibi IMMORTAL artık Abbath’sız. Demonaz ve Horgh “Northern Chaos Gods”ın ardından bir albüm daha yapmaya karar verene dek, Kuzey Karanlığının Oğullarıyla ve Blashyrkh’le vedalaşıyor, kışın kar yağdığında leğenle tepelerden kayarak, yeri geldiğinde sarkıt yalayarak IMMORTAL’ı anmaya devam ediyoruz.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.83/10, Toplam oy: 41)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
1997
Şirket
Osmose Productions
Kadro
Abbath: Vokal, bas, besteler
Demonaz: Gitar, sözler, besteler
Horgh: Davul
Şarkılar
1. Intro
2. Blizzard Beasts
3. Nebular Ravens Winter
4. Suns That Sank Below
5. Battlefields
6. Mountains of Might
7. Noctambulant
8. Winter of the Ages
9. Frostdemonstorm
  Yorum alanı

“IMMORTAL – Blizzard Beasts” yazısına 5 yorum var

  1. Kaan says:

    Soru: Dağdan gelir, taştan gelir, bir kükremiş aslan gelir. Bilin bakalım bu kimdir?
    Cevap: Abbath

    Mountains of might hayatımda en çok sevdiğim ilk on Heavy Metal parçasına girer. Öyle eşsiz öyle kusursuz bir yapıt ki insanı kendinden geçirir. Dağlara taşlara vurursun kendini. Bu albümle mükemmele ulaşmışlardır kendileri.

    Ouz

    @Kaan, Hakikaten çok iyi şarkı. Ben buna Battlefields’ı da ekleyeyim, albümdeki favorilerimden biri de bu.

  2. Aykut says:

    Dayanamadım yine bastım 10u. Immortal dan bahsediyoruz boru değil. Valla biz Bim poşetiyle karda yayıp, enseden aşağıya kartopu yuvarlayıp yalın ayak yengeç gibi yürüyerek Abbath ı anıyoruz. Üşüyoruz reisssss…
    Hala aklım almıyor. Şu herif bu koskocaman grubu yoktan var etti bütün emeğini zamanını terini yeri geldi kanını döktü. Bir çırpıda da gruptan ayrıldı atıldı yada. Nasıl bir kafadır nasıl bir mantıktır nasıl bir abbath a karşı umarsızlık ve değersizliktir. Abbathında nasıl bir vurdum duymazlıktır. İlk albümleri çıktığında çocuğum olsa şimdi boyum kadar olmuştu. Onlarca sene emek ver. Neyse aklıma geldikçe sinirlerim hopluyor.

  3. Hans says:

    Benim de en ısınamadığım Immortal albümü bu olsa gerek. Biraz tuhaf bir albüm. Black desen tam değil, death desen tam değil, thrash desen tam değil, hepsini ortada bir yerde birleştirmişler ama ne yapacaklarına tam karar da verememişler gibi. Çok fazla dur/kalk rif var ve çok uyumlu değiller. Kötü albüm değil kesinlikle ama çok iyi de değil, hele de Pure Holocaust, At the Heart of Winter gibi standart belirleyen eserler çıkaran bir gruptan gelince.

    tahsin

    @Hans, Kesinlikle katiliyorum.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.