Özgür Gülsoy

Öncelikle sorulacaktır, şurada güzel güzel metal müzik eserlerine yönelik kritikler varken, neden alternatif rock sokuşturuyorsun Özgür araya? Zaten yeterince insan yok mu sağda solda “ya arkadaş ben de metal dinlerdim ama kafam kaldırmıyor artık” diyen umudunu yitirmiş ve indie, grunge, alternatif sularına dalmış orta yaşlı “hebokolog”.

Şu açıdan bakmanızı isteyeceğim; eğer ki gelecekte metal konusunda pes etmeyen bir nesil istiyorsak (ki o nesil geliyor), bence arafta kalan gruplara önerilerde bulunmamız olumlu olacaktır. Dünya üzerinde insanların “kafasının kaldırmamasına” yol açan gelişmeler mevcut. Bunlar nedir? O “büyük geri sıçramadan” beri çeşitli konforlu alanlar açıldı, buna “yaşam alanı” diyorlar. Metal müziği yaratan işçi sınıfının bir kısmı, bu konfor alanında hapsedildi. Yani dünyayı değiştirme, itiraz etme, hak arama yerine çeşitli “ahlak sınırlarını ihlal etmeyen” keşişler yarattılar. Bunun müziğe yansıması ise işte karşımıza çıkan kitlenin müzik tercihleri oldu.

Neyse, tam bu noktada arafta kalan bir grup. Lirik açıdan kesinlikle politik kaygı gütmekte ve bunu şarkılarına yansıtmaktalar (Olay NEYSE olduğu gibi ortaya koymaktalar). Grubun bu kaygıyı dile getirme yeteneğinin altında güçlü bir altyapı var, eğitim hayatlarında bununla ilgili iyi bir birikim edindiklerini hissettiriyorlar. Bununla beraber, grubun müziğinin temelinde grunge bulunmakta. Grup yıllarca Pearl Jam cover’ları yaptığını belirtmekte ki, Pearl Jam dinleyicileri şarkılarda sık sık bunun izlerini bulduklarını dile getirmekteler. Grubun vücut bulduğu topraklar ise Bakırköy ilçesi, yani farklı kültürde insanların bulunduğu ve sanatçı üreten bir memleket. Grubun oluşmasını buradaki yaşam koşulları da oldukça etkilemekte…

Grubun iki elemanı mevcut, solist ve gitarist olarak Selim Kırılmaz, bateride ise Deniz Ünlü görev almakta. Özellikle solist açısından Selim Kırılmaz’ın sesi yüreğe dokunmakta (arkadaş sen söyle biz dinleyelim be). Bu bir eksi yönü de beraber getiriyor, grubun son albümü olan ve Sony Music etiketi ile çıkan “Haykırmadan Anlatamam” da bunun etkisi de hissediliyor. Grubu farklı tarzların çalışması içinde görüyoruz (çünkü o tarzlarda da Selim’in güçlü sesine ihtiyaç var).6 sene boyunca bunun işaretlerini görebiliyorduk aslında, grup çoklukla karşımıza Sezen Aksu, Anadolu Rock cover’ları ve akustik performanslarla çıktı. Neyse’yi özgün kılan o alanın dışında enerji harcamış oluyor böylece.Gruptaki bir değişikliği de hatırlatalım, yetenekli gitarist Melih Balta’nın yokluğu… Melih Balta’nın ilk albüm olan “Neyse”deki katkıları sık sık aranıyor albümde. Yine “Neyse” albümündeki akıcı, insanın yüreğine işleyici sololar yeni albümde pek yok. Tekrarda zarar yok, Neyse’nin özgün olduğu alternatif rock alanında kendilerine daha çok ihtiyaç duyulmakta. Arıyor kulaklar.

Buna rağmen bahsettiğimiz politik tepki, lirik açıdan düşünülerek ve özenle yazılmış sözler, “Gezizekalı” dokundurmalar temposunu koruyor. Albüm içinde sık sık politik çalışmaları ile tanınan simaların sözlerine, katkılarına rastlamak mümkün. Bir örnekle, albümün adı, Turgut Uyar’ın şiirinin bir dizesinden alıntı… Yine albüm için hazırlanan illüstrasyonlar, bir metal albümüne yakışabilirdi. Memleketin halini tam da o sertlikte, o farkına vardırma isteğinde anlatan çizgilere sahip.

Grubun bir başka elemanı Deniz Ünlü’ye değinmeden geçmek ayıp olur. Enstrümanını çalarken içinden geldiği gibi davranıyor ve back vokal konusunda Selim ile uyumlu. Canlı performanslarını görenler de hakkını verecektir ki, bateri konusunda yetenekli. Var olsun.

Albüme gerçekleşen diğer katkılarda ise Ara Dinkjian’ın katkısını görüyoruz. Kendisinin katkısı,Neyse’nin nasıl bir geleceği olacağı hakkında ipucu olabilir. Tüm bu katkılar hoş olmakla birlikte, Neyse dinleyicisi için “keşke ilk albümdeki gibi olsa” dedirten çalışmalar… Somutlamak gerekirse, albümün ilk şarkısı olan “Derhal”deki ton ile diğer şarkılardaki tonlara bakılabilir (dinleyici için “işte gerçek Neyse şarkısı bu” dedirten bir şarkı).Yine Kahreddin, bir marş olabilecek, dikkat çekici parçalardan biri.

“Haykırmadan Anlatamam”, şu berbat Türkiye gündeminde ilk defa dinleyen için güzel bir çalışma. Çalışma yapılan şirket, güçlü bir şirket olmak ile birlikte genel olarak yukarıda bahsettiğimiz “konfor alanlarına” doğru çalışan bir şirket. (ki aynı şirket, Venezuela’da Hugo Chavez’i çarpıtan bir diziye imza attı en son). Dediğimiz gibi, Neyse’ye protest alanda ihtiyaç var naçizane fikrimce ve kendilerinin bu noktada güçlü yanları mevcut.