# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Serbest kürsü
| 04.05.2015

Yeter! Söz milletin.

Herkese merhaba. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.

Hepimize mutlu ve özgür günler dilerim.

  Yorum alanı

“Serbest kürsü” yazısına 17,244 yorum var

  1. Torsofuck’ın 19 yıl aradan sonra yeni albüm çıkarması, ancak ismail vilehand’in incelemesini yazamıyor oluşu PA tarihinin en büyük trajedilerinden biridir.

    Koralp

    @Ahmet Saraçoğlu, bence bu albüme özel internet kafeye gidip yazar. Bu fedakarlığı yapmalısın bize.

    Fırat

    @Ahmet Saraçoğlu, Converge de beklemiştik zamanında :/

    ismail vilehand

    Daha çok beklersiniz. Ben de böyle olsun istemezdim.

  2. Leprosy says:

    Sauron gibi düzen ve yönetmekten yana olan bir reis neden Melkor gibi her şeyi (yarattıkları ve yardımcıları dahil) yok etmek isteyen nihilist bir dangalağa yardım eder anlamam. Melkor insanları elfleri Valar’ın Eru’nun yarattıklarını yok ettikten sonra bu sefer orkları ejderhaları dahil kendi tarafını sonra belki de kendini yok edecekti. Vizyonunu s…yim Melkor.

    Yiğit

    @Leprosy, Sauron zaten Melkor’un tarafındayken de kendi çıkarlarını düşünüyordu. Melkor tam anlamıyla onun efendisi denemez bence. Sauron her zaman kibirli ve sadece kendini düşünen birisi. Çıkarları Melkor’un hizmetinde olmaya götürdü onu, başka bir çaresi de yoktu belli bir noktada. Ki istese de Melkor’un kudretine karşı gelinemez zaten.

    Melkor vizyonsuz ama Sauron’un da birçok aptallığı var. Ayrıca Sauron ne kadar kibirli de olsa Melkor, Aule, Celebrimbor gibilerinden çok şey öğrendi. Melkor düz kötücül ve kudretli bir varlık, Sauron ise sinsi ve daha akıllı.

    Leprosy

    @Yiğit, Sauron ile Melkor’un çıkarları hiç örtüşmüyor. Tek ihtimal Melkor nihilist tarafını gizleyip Sauron’a düzen ve hükmetme vaadini verdi. Melkor’un esas amacının yıkım ve kaos olduğunu anlayamadı. Tolkien’in açıklık getirmediği konulardan biri

    Yiğit

    @Leprosy, örtüşüyor demedim zaten. Ama Sauron için Melkor’un yanında olmak onun karşısında olmaktan iyiydi.

    Melkor

    @Leprosy, Hayırdır valinor prensiyle mi görüşüyorum? Sauron benim getir götürümü yapar aslanım. Yargılanacaksın ahah.

  3. eatthegun says:

    Yıllardır analogun hissini vermiyor diye dijital amfi simülatörlerine vs burun kıvırıyordum, halt etmişim. Gittim bi ses kartı aldım bi kaç program bi kaç tane de plugin indirdim, dünya varmış gerçekten. Bu ekonomide analogla falan uğraşılmaz.

    Fırat

    @eatthegun, Ben de benzer bir geçiş yapmayı düşünüyordum. Hangi ekipmanları almıştın hocam?

    eatthegun

    @Fırat, Hocam ses kartı olarak Presonus Studio 26c aldım. Eski nesil falan ama başlangıç için işimi görüyor, daha pahalı olanlara henüz tamamen öğrenmeden yüklenmek istemedim. Yanına bi de Behringer BH 770 referans kulaklık aldım ucuz yollu. Bi de jak için 3.5 mm dönüştürücü aux için çoğaltıcı falan aldım. Şimdilik AmpBox, Guitar Rig, Cubase falan indirdim onlar zaten korsan :D Analogtan çok daha ucuza tatmin edici sonuç veriyor açıkçası şu an benim için, zaten elinin altında sınırsız ton ve efekt var 10-15 watt sıfır amfi parasına. Archetype Gojira falan indirdim süper plugin. Zaten tatmin etmese bile analoğa kıyasla parçaları yenilemek çok daha kolay ve ucuz o yüzden tavsiye ederim kesinlikle

    Fırat

    @eatthegun, Güzelmişler, hayırlı olsun :) Acaba şu tarz daha ucuz yollu bir şey iş de görür mü?

    BEHRINGER U-PHORIA UM2 Ses Kartı

    eatthegun

    @Fırat, Çok teşekkürler hocam. Bana ses kartı öneren arkadaşım Behringer getirmişti kendi kullandığı denemek için bu model veya buna çok yakın bi modeldi, açıkçası ses gayet temiz ve netti gecikmesi de yoktu, başlangıç için fazlasıyla iş görür diye düşünüyorum ben de ondan çıkan sesi baya beğenip almaya karar verdim çünkü :D

    Fırat

    @eatthegun, eyvallah :)

  4. cotard delusion says:

    Dinlediğiniz, sevdiğiniz albümleri hala mp3 veya diğer formatlarda bilgisayarınızda veya harici harddisklerinizde arşivliyor musunuz? Online müzik platformları size yetiyor mu?

    Bunu sormamım sebebi yıllar geçtikçe yağmur gibi yağan albümlerin ve yeni kurulan grupların artık bir yığından beter hale gelmesinden. 10 yıl önce dinleyip, çok sevip bir süre sonra unuttuğunuz kaç albüm var farkında mısınız? Arşiv böyle bir hatırlatıcı olabilir ama müzik platformları? Günceli takip etme, bildirimlerle yeni bir şeyi kaçırmama konusunda iyi olabilirler. Peki ya geçmiş?

    Fırat

    @cotard delusion, bunun için playlistler yapmak bir çözüm ama o da eski download dönemi tadını vermiyor. Bu konuyu sıklıkla düşünüyorum. Yoğun bir tüketim içerisindeyiz ve bu durum beni de rahatsız ediyor. Sadece CD’den dinleyeyim diyorum her cd’ye ulaşmak zor, ayrıca pahalı. Plakların zaten konusunu bile açamıyoruz ülkede. Download’a dönüş en makulü gibi duruyor bu tüketim çılgınlığından kaçmak için.

    Boba Fett

    @cotard delusion, Ben arşivliyorum çünkü elimin altında olma hissi hoşuma gidiyor, ben hala sonsuza kadar kiralamalı aboneliklere alışamadım yeni yeni Netflix, Duo gibi yerlere üye olacağım.

    Bundan yaklaşık 20 sene önce gariban bir çocukken 50 şarkılık bir arşivim vardı bunu döndüre döndüre dinlerdim, albüm değil şarkı keşfederdim imkansızlıktan ya da bilgisizlikten bunları da sürekli döndürürdük, çok iyi hatırlıyorum bir ağabeyime o zaman bu telefona 50 şarkı sığar mı tarzı bir soru sormuştum. Zaman geçti, ben teknolojiyi öğrendim vs. büyüdük, boyumuz uzadı, kalbimiz kırıldı, 50 şarkı 50 albüm oldu, 50 albüm 50 sanatçı oldu, 50 sanatçı falanca türün 50 sanatçısı oldu derken sayılar aldı başını gitti, pek çok şey dinleyebiliyor ama çoğuna hakim olamıyordum ben doğal bir sınırı olan depolama faaliyetlerine başladım, şu an 15 – 20 gb kadar boş yyerim var, dinleyecek hayvan kadar albüm, sanatçı var birileri silinecek ya da yeniler elenecek. Benim oyunum da bu. Günümüz hızlı tüketimini kendim için yavaşlatıyorum.

    Yiğit

    @cotard delusion, iki gün önce ne yediğimi hatırlamadığım için çok da umursamıyorum. Herhangi bir albümünü dinlediğim grubu Spotify’da takip ediyorum. Bu şekilde işim görülüyor yeterince.

    deadhouse

    @cotard delusion, 10 sene önce bu soruyu sorsaydın büyük çoğunluk evet derdi. Müzik ve film arşivi yapmak günümüz teknolojisinde romantiklikten öteye geçmez.

    Koleksiyoncuları tenzih ediyorum.

    Süleyman E.

    @cotard delusion, Uzun zamandır arşiv yapan birisiyim. İlk başlarda grupların diskografilerini arşivliyordum 320 kbps mp3 olarak, sonra bunu bir üst seviyeye çıkarıp 16 bit flac formatında diskografiler arşivlemeye başladım. Şu anda geldiğim noktada artık hiçbir grubun diskografisini mp3 veya 16 bit flac olarak indirmiyorum. Artık daha yüksek kaliteli formatlara yönelmiş durumdayım (24 bit FLAC, DSD, Wavpack vs.). Bunun sebebi yıllar içinde ses ekipmanlarımı adım adım upgrade etmiş olmam. Diğer yandan da arşivcilik çok zaman isteyen bir şey ve grupların diskografilerini indirmek, klasörlemek, taglerini düzenlemek epey zaman alıyor. Bunlarla uğraşmamak için artık bir grubun diskografisinden bir albüm açıp dinleyeceksem Tidal üzerinden dinliyorum. Yeni albümler için de aynı durum geçerli. Artık sadece arşivlik olabileceğini düşündüğüm, prodüksiyon kalitesi yüksek albümlerin plak riplerini indiriyorum 24 bit flac veya varsa DSD formatında. Ama bu işin hobi tarafi tabi. Yeni grupları, albümleri takip etmek için müzik platformları gayet yeterli bence.

    Mehmet Yüce

    @cotard delusion, Abonelik bazlı sistemlere tepki olarak doğdum. Lisedeyken çok büyük bir arşivim vardı ancak bozulan bilgisayarlar, eğitim sebebiyle devamlı şehir değiştirmeler derken eskisi gibi arşiv yapamamaya başladım. Şimdi @Boba Fett’in eskiden yaptığı gibi aklıma gelen, karşıma çıkan ya da tavsiye edilen şarkıları telefonumda tutuyorum ve genelde onları dinliyorum. Eskiden oturup sevdiğim grupları albüm albüm dinlediğim zamanları özlemiyor değilim :(

    owlbos

    @cotard delusion, Hala müzik dinlemeye
    %90 kendi arşivimden devam ediyorum. Her gordugum yeni gruba/albüme saldırmıyorum. Özellikle son 4-5 yıldır grup kesfetme oranımda ciddi bir azalma var bunun da farkındayım ancak köpeği olduğum o kadar çok album/grup var ki yılın belli dönemlerinde aklıma illa birileri geliyor ve tekrar döndürmeye başlıyorum. Bir de bende soyle bir olay var, genellikle bir albümü dinlemek canim isteyince o albümü keşfettiğim dönemdeki bayıldığım işleri de tekrar dondurmeye başlıyorum bir sekilde.

    Dysplasia

    @cotard delusion, eski arşivim duruyor ancak uzun süreli olarak internetsiz bir ortama gitmiyorsam mp3 olayı benim için bitti gibi. Açıkçası streamler daha pratik, yolda yürürken, araçta giderken aklıma her geleni dinleyebiliyorum, arşivin bir anlamı kalmadı. Tek kötü yanı aimp3 gibi bir programın nimetlerinden faydalanamamak. Bu saatten sonra arşiv yapacaksam fiziksel kopyasıyla yaparım.

    bilmez kişi

    @cotard delusion, Bir kasetleri milenyuma girerken bir kenara bırakıp,10 sene öncesine kadar mp3,flac arşivleriyle epey iş görmüştüm. Sonrasında arşivcilik yeniden alevlenmiş ve 1500′e yakın hatırı sayılır şöyle bir mâbed https://resimcix.com/i/Bg2K15404 oluşturmuştum. Fiziki olan albümlere kitaplar gibi elini atıp inceleyebilmek, tekrar ve tekrar detaylara dalabilmek, sıralamasını bile kendine göre bir düzen içinde yapıp zihninde haritalamak, tadı başka hiçbirşeyde bulamadığım bir keyif(ti) diyorum zira 3 sene önce CD-DVD-Plak varlığımı elden çıkarmıştım. Şİmdi varsa yoksa Spotify, Bandcamp gibi platformlar. Kaset arşivimi ise işyerimde bavullar içinde muhafaza ediyorum ancak.

    şeyh hulud

    @cotard delusion, spotify’da eski albümlerin özensiz remastered versiyonları oluyor bazen. Onların düzgün versiyonlarını rus torrent arşivlerinden indiriyorum.

    Bir de telefonda internet kullanma alışkanlığım pek olmadığı için yolda dinlediğim şeyleri genelde telefona mp3 olarak atıyorum hala.

  5. Raddor says:

    Sanatta başarılı olamayanlar eleştirmen olur derler. Ben buna katılmıyorum. Eleştirmenliğin zevki apayrı. Ahmet abi Thrown to the Sun’la konserler verdi ama belki de sahnede olmak Pasifagresif’te albümleri eleştirmek kadar zevk vermemiştir. Hepimiz burada kendi çapımızda eleştirmen olduğumuz için bir eseri tükettikten sonra onun üstünden geçmenin ne kadar haz verici olduğunu biliyoruz. O yüzden eleştirmenlere yapılan bu tür küçümseyici eleştirileri kınıyorum. :D

  6. deadhouse says:

    Garibim merkez bankası batan bankaya verdiği parayı nereden buldu diyor. Darphanede basıyor, sen ödüyorsun, sen borçlanıyorsun, sen sömürülüyorsun. Binlerce yıldır olduğu gibi hırsızlık tüm hızıyla sürüyor. Yoksuldan al zengine ver. Son 3 senede %1 %99′dan 2 kat fazla gelir elde etmiş.

    Bu insanlık iflah olmaz. Yapacak bir şey yok. Koyunlar güdülmek için var.

  7. Cryosleep says:

    Sıkıcı bir Suudi Arabistan GP’si oldu. İlk geldiği günden beri sevemedim şu pisti.

    Neyse ki bundan sonra güzelim Avustralya var. Ondan da sonra Azerbaycan’a kadar 28 gün ara var. Höf.

  8. Canınızı sıkan, moralinizi bozan komşunuz, iş arkadaşınız, akrabanız vesaire var ise uygun fiyata dayak atar, adam kaçırır ve işkence yaparım. Telefon numaram ve e-mail’im çoğunuzda var zaten.

    Josep

    @ismail vilehand, MkM yi Döv abi albüm yapsın yavşak

  9. OblomoV says:

    Metalik bir tura çıkalım ve Akdeniz’e yelken açalım.
    En sevdiğiniz
    Yunan
    İtalyan
    Fransız
    İspanyol metal grubu?

    Ahmet Saraçoğlu

    @OblomoV, Yunan: Dead Congregation
    İtalyan: Novembre
    Fransız: Deathspell Omega
    İspanyol: Wormed

    Avcı

    @OblomoV,

    Yunan : Dead Congregation
    İtalyan : The Secret
    Fransız : Benighted
    Portekizli : Analepsy

    İspanya’dan bildiğim ve severek dinlediğim bir grup yok. Ondan onun yerine Portekiz’i koydum.

    bilmez kişi

    @OblomoV,
    Yunan : Septicflesh
    İtalyan: Hour of Penance
    Fransız: Gorod
    İspanyol: Avulsed

    daud

    @OblomoV,

    Yunan: Dead Congregation
    İtalyan: Forgotten Tomb
    Fransız: Deathspell Omega
    İspanyol: Avulsed

    merdomerdo

    @OblomoV,

    Yunan: Dead Congregation
    İtalyan: Messa
    Fransız: Benighted
    İspanyol: Avulsed

    deadhouse

    @OblomoV, Yunan: Dead Congregation.
    İtalyan: Fleshgod Apocalypse
    Fransız: Hazreti Deathspell Omega
    İspanyol: Wormed
    Portekizli: Analepsy

    riser

    @OblomoV, yunan: mystras
    italyan: hour of penance
    fransız: deathspell omega
    ispanyol: frozen dawn
    portekizli: moonspell

    OblomoV

    @OblomoV,

    Yunan : Rotting Christ
    İtalyan : Sadist
    Fransız : Benighted
    İspanyol : Crisix

    Boba Fett

    @OblomoV, Sadist severiz.

    pepega

    @OblomoV,
    Yunan: Nocternity
    Fransız: Blut aus Nord
    İtalyan: Thy Majestie
    İspanyol: Altarage

    ismail vilehand

    @OblomoV,

    Yunan: Dead Congregation
    İtalyan: Forgotten Tomb
    Fransız: Deathspell Omega
    İspanyol: Teitanblood

  10. Frostauðn says:

    Rotting Christ
    -
    Blut Aus Nord (Fransız pek çok grup var ancak son albümünü beğenmesem de tercihim)
    Analepsy

  11. Frostauðn says:

    @Frostauðn, bu yorum yanlış oldu analepsy’i bir an dikkatsizlikle ispanya için seçtim protekiz için seçicek olsam Gaerea olurdu. İspanya ve İtalyadan grup aklıma gelmedi

  12. Ugur says:

    Yunan: Rotting Christ (hehe)
    İtalyan: Lacuna Coil
    Fransız: Benighted

  13. deadhouse says:

    Godspeed You! Black Emperor diye bir gerçek var.

    Her ne kadar tematik olarak insana iyi gelmeyen bir müzik icra etseler de onları benimsediğim için pişman değilim.

    Melkor

    @deadhouse, Canlı dinlemiştim. Hayatımın en iyi konseri falandı. Piss crowns are trebled’in sonlarına doğru uzay zaman büküldüğüne eminim ama kanıtlayamam.

    Rust in Peace.

    @deadhouse, The Dead Flag Blues gibi bir sanat eseri var şimdi

  14. deadhouse says:

    Gitar bazen düşmanımmış gibi geliyor. O teller her titretildiğinde bir şeyler oluyor sanki.

    çaksu

    @deadhouse, Bana da… ☺️

    Tek arkadaşım. Sevgilim aşkım.

    eatthegun

    @çaksu, Bana da tam tersi geliyor artık bi uzuv gibi hissettirmeye başladı. 15 yıldır çalıyorum artık bir hafta bile çalmadan duramıyorum elim ayağım titriyor bildiğin. Gün içinde eğer o an yapacak bir şeyim yoksa neden çalmıyorum ki diyip direkt başına oturuyorum. İçimi dışarı vurmak için daha iyi bi yol bilmiyorum gerçekten bi şarkı çalmayı teknik çalışmayı falan geçtim oturup distortionı kökleyip gelişigüzel bi kaç riff kazımak bile başka hiçbir şeyde olmadığı kadar tatmin ediyor

    çaksu

    @eatthegun, <3

  15. 10 gündür bir kere bile Twitter’a girmedim. Gündeme dair hiçbir şeyi takip etmiyorum. Tamamen saldım. Seçimmiş, Süper Lig’miş, ülkede olan bitenmiş zerre umurumda değil. Sadece resim çiziyor, spor yapıyor, evle ilgileniyor, kritik yazıyor, siteyle ilgileniyor, maç ve dizi izliyor, Güzide ve arkadaşlarla geziyorum. Toksik her şeyden tamamen uzağım. Pırıl pırılım. Tüm bu saçmalıkların yokluğunda anladım fark ettirmeden insanı ne kadar yıprattıklarını.

    Frostauðn

    @Ahmet Saraçoğlu, Abi bunun bir sonraki aşaması ne faydası var ki bu twitter’ın diyip hesabı kapatmak oluyor. İnsan bu pırıl pırıllığa alışınca tekrar dönesi gelmiyor twitter’a.

    eatthegun

    @Frostauðn, Katılıyorum. Ülkede olan biten hepimizi etkilese de anlamak istemeyen bi kitle varken yapacak bir şey yok insanın boşu boşuna takip edip stres olması hiçbir işe yaramıyor. Haber izlemeyi bıraktım, sosyal medya hesabım sadece instagram vardı kapattım uzun süre önce, kendime odaklandığımdan beri zihinsel olarak bin kat daha iyi hissediyorum ve yaptığım şeylere motivasyonum da çok arttı. Sosyal medyadan ise özellikle nefret ediyorum diyebilirim. Tamam bazı konularda çok işe yaradığını da gördük ama iki kelimeyi bir araya getirebilen ne kadar saçmalarsa saçmalasın söylediği şeyin fikirlerinin kendisinin bir önemi var zannetmeye başladı, herkes robot gibi aynı kelimeleri kalıpları tekrar edip duruyor vs midemi bulandırıyor gerçekten.

    Canoir

    @Ahmet Saraçoğlu, şubat ayının sonlarında bölüm değiştirme kararı aldım. Gelecek Eylül ayına kadar psikolojimi toparlamaya ve hayatımı düzene sokmaya adadım kendimi. Ekran bağımlılığım ve çok ciddi odaklanma sorunum vardı. Hemen twitter’ı kapattım. Bir süre instagramı da kapattım, sonra kitaplarımı satmak için tekrar açtım. Açtım ama baktım yine bağımlı gibi sürekli uygulamadayım, geçen günlerde tekrar kapattım. Bu sefer de Youtube’ta çok sık vakit geçirmeye başladım ama ona da iradeyle engel olmaya çalıştım ve oldum. Ekşi zaten kapalı, VPN de sıklıkla yavaşlatıyor diye kullanmıyorum.

    Valla yaşamak varmış. Ekran bağımlılığımdan hala kurtulabilmiş değilim ama telefonu elime alma miktarım inanılmaz azaldı. Yaptığım işe daha iyi odaklanır hale geldim, zırt pırt telefonu karıştırmıyorum. Hiç öyle bi alışkanlığım yokken amazon, trendyol gibi yerlerde hatta letterboxd’da falan boşboş dolanmaya başladım bir süre ama onun da önüne geçmeye çalışıyorum. Ne yaptığımı farkeder etmez telefonu uzağa koyuyorum. İnsanın hayat kalitesi inanılmaz artıyor.

    Bütün sosyal gündem twitter’da döndüğü için twitter’ı bırakınca insan biraz afallıyor başta haliyle. Ama şu an zerre eksikliğini hissetmiyorum. Sokayım seçime, zafer turizme, hivfobiye, feminist-transaktivist savaşına, 4 büyüklerin mağduriyet yarışına, aynı espriyi suyunu çıkarana kadar 92847328 kez daha yapmaya amk.

    Cryosleep

    @Ahmet Saraçoğlu, keşke ben de yapabilsem. Bu zamana kadar hep denedim ama olmadı. Uzaklaşamıyorum, eroin gibi şerefsiz.

    D

    @Ahmet Saraçoğlu, Abi yanlis biliyorsam, sen uzun bir yazi yazdigindan soylemistin. O hangisi?

    Ahmet Saraçoğlu

    @D, o çok kapsamlı bir şey. O da ilerliyor bir yandan ama daha var yayınlanmasına.

    D

    @Ahmet Saraçoğlu, Peki abi tesekkur ederim.

    cotard delusion

    @Ahmet Saraçoğlu, Türk halkı saldıkça olan biten değişmiyor maalesef. Sert bir eleştiri yapmak gibi bir niyetim yok ama bir şey net: bizim artık normal insan gibi hobilerimize, kendimizi geliştirmeye zaman ayırabilecek lüksümüz yok. Var olma savaşı içindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti durumu kritik bir hasta. Sizin hobilerinizi, yaşam şeklinizi, kurucu değerlerinizi, sizi var edenleri yok etmeye and içmiş organize, karşı devrimci, darülharpçı, dinci bir kötülük hiçbir anını boş geçirmeden çalışkan biçimde yoluna devam ederken siz birey olarak hayatınızı devam ettirmeye gayret ediyorsunuz. Biz başıboş hayatımıza devam etmeye çalışırken onlar bir arada Cumhuriyet’in yok olması için dişini tırnağına takıyor.
    Bakın haklısınız bu konuda zerre eleştirim yok ama o noktayı çoktan aştık. Haberlere alıntı girip yorum yapıp anayasayfayı fikir çorbasına çeviren ”fenomen” hesaplardan bahsetmiyorum. Araştıran, gerçeğe ulaştıran ve bu uğurda her gün ölüm tehditleri alan gazeteciler var mesela. Onlar da sizin için uğraşıyor. Bunlar yurt içinde ”biz bize” olan mevzular. Bir de işgal olayı var. O konuda çok yorum yapmadan sadece https://twitter.com/alyen2st hesabına günde bir kere göz gezdirmenizi tavsiye ederim.

    cotard delusion

    @cotard delusion, Sadece Pazar sabahları siteye uğrayıp kritiklere ve yazılanlara bakıyorum. Beni linç edecekseniz edin ama bir hafta sonraya kadar bakamam muhtemelen. Kendinize iyi bakın, öfkenizi diri tutun, metalle kalın.

    Ahmet Saraçoğlu

    @cotard delusion, hayata, hatta var olma kavramına nasıl baktığınla ilintili bir konu bu. 40 gün sonra 42 yaşına gireceğim. Bu ülkeye ve dünyaya dair epey şey gördüm, tanık oldum, yaşadım, biliyorum. Oy da kullanıyorum, yine kullanacağım. Ülkede olan bitene elbette ki üzülüyorum, neler olup bittiğinin de her türlü farkındayım.

    İnsanlık tarihinin en büyük faciaları her zaman inançla bağlantılı olmuştur. Soyut bir kavram üzerinden haklılık devşirirseniz doğruya, gerçeğe, haklıya ulaşamazsınız ve sonsuza dek mücadele edersiniz. İnsanlık tarihinde olduğu gibi. Sonra ne zaman sakinleşip durulacağınız ya da savaşmak yerine başka taktiklerle işinizi göreceğiniz, üstünlük kuracağınız sizin ülke/toplum olarak ne kadar zeki ve eğitimli olduğunuza bağlıdır.

    İnsanlar geçmişte inancını başkasına benimsetmek için öldürmüştür, sonra inanıcını yaymak için, sonra da korumak için. Modern zamanlara gelindiğindeyse bir yönetim ve manipülasyon aracı olarak kullanmıştır. Bunda şaşılacak bir şey yok ve Türkiye gibi cahilleştirilmiş ve manipüle edilmeye müsait, dinî temellere dayalı sosyokültürel yapılarla ilerleyen toplumların da bu tarz durumlara düşmesine şaşırmak, en hafif ifadeyle naiflik olacaktır. Olayı kişiselleştirip direkt İslam dinine yönelik bir şey söylemeyeceğim ama bu inancı benimseyen toplumlarda şu anda Türkiye’nin yaşadığı türde şeylerin tarihin bir noktasında gerçekleşmesi kaçınılmazdır.

    Ne var ki insan bir yerden sonra verdiği zihinsel mücadelenin anlamsızlaştığını hissedebilir. Hatta herkesin bir mücadele verme zorunluluğu da olmayabilir. Biri akış içerisindeki durumundan memnundur, bir diğeri çok şikâyetçidir, bir diğeri ise pragmatik hareket ederek şartlar doğrultusunda en az hasarla devam etmeye çalışmayı seçebilir. Bunu sadece Türkiye veya herhangi bir yerel düzlemde düşünmeye de gerek yok. Milyarlarca yıllık var oluş içerisinde esamesi okunmayacak zaman dilimlerinden bahsediyoruz. Olayı felsefi boyutlara taşımaya da gerek yok ama Türkiye yıllardır, onlarca yıldır sürekli kendini tekrar eden bir sarmal hâlinde cahilliğin ve kişisel çıkarların hükmünde devam eden bir organizma. İnsan ömrü de bu on yılların 7-8 tanesinden ibaret. Bu yüzden bu süreçte kendi canını hiçe sayan da, ne hâliniz varsa görün diyen de kendince haklıdır. Coğrafya kaderdir evet, ama hayat da bir tane.

    Lüks kısmıysa tamamen göreceli bir konu. Birinin lüksü bir diğerinin ihtiyacı olabilir ve bu noktada kimse haksız, suçlu addedilemez. O konuyu deşersek çok başka şeyler konuşmamız gerekir.

  16. Cryosleep says:

    Ağlattın be Chad Stahelski.

  17. Raddor says:

    Metal’i çok boşladım. Ne zamandır mutsuzluktan Metal dinleyemiyorum.

    Bi dakka ! Ulan belki de Metal dinlemediğim için mutsuz oluyorumdur. Ben Metal dinlerken mutsuz olduğumu hiç hatırlamıyorum.

    O zaman bundan sonra gece gündüz Metal, gece gündüz Headbang !! Geri dönüyorum cağnım müziğime.

    Yeter gıy gıy gıy.

    https://youtu.be/ST1Gwj0f550

    Mozart’ın babannesi kaşar.

    Raddor

    Oh be kendime geldim.

    She’s only seventeen
    Daddy says she’s too young
    But she’s old enough for me

    https://youtu.be/Irc5j1gkihY

    Böyle ahlaksız şarkılar insana pozitif enerji veriyor nedense. Maymundan geldiğimiz için olabilir.

    Raddor

    Thrash, Glam, Black, Nu, Power… Metal’in bu çok çeşitliliği muazzam yahu. Diğer müziklerde alt türler birbirinden bu kadar farklı mı emin değilim ama Metal’de böyle olması muhteşem. Başka müzik türüne gerek kalmıyor. Moduna göre her alt türü mevcut.

    Şimdi de biraz Nightwish dinleyeceğim. Az kibarlaşalım.

    Raddor

    Yok ya Nihtwish hiçbir türlü gitmiyormuş. Bu grubu kim dinliyor anlamadım. Dinleyenine de rastlamıyorum yine de çok popülerler.

    Yiğit

    @Raddor, aynen öyle. Hiçbir türlü gitmiyor. Çok popüler olmasına rağmen dinleyinine hiç rastlamadım.

    DH forumda tarja nickli Nightwish trolü bir arkadaş vardı. Buralardaysa selam olsun, hayatımda sanal ortam dahil gördüğüm tek Nightwish hayranı kendisi.

    Raddor

    @Yiğit, ergenken Tarja hayranı ve benim gibi ergen bir kızla yazışmıştım. Tarja dünyanın en güzel kadını demişti. Ben de onun yüzü çok kırışık deyince okkalı bir küfür sallamıştı. Hayatımda bir kızdan öyle sert küfür yememiştim. İnancına sövmüşüm gibi tepki verdi.

    Hep Tarja Turunen yüzünden.

    Yiğit

    @Raddor, kız haklı, taş gibi hatundu Tarja.

    Raddor

    @Yiğit, olumsuz hiçbir şey diyemem Tarja hakkında. Bu konuda büyük baskıda hissediyorum. :D

    Dysplasia

    @Raddor, Valla Yiğit kusura bakmasın; Tarja, ilk defa beyaz tenli, renkli gözlü gotik kadın gören metalci gençlerin güzel diye düşlediği bir kadın olagelmiştir ama bildiğin çirkin bir kadın. Yüzü kırışık olmasa da çirkin. Senin yaşadığın baskıyı lisede arkadaşlar arasında ben de yaşamıştım. Bu konuda da Floor benim gözümde önde. Ha Floor da iri yarı bir şey, kafasının yarısı ağızdan oluşuyor ama yine de benim boyutlarımın altında kaldığı için içim rahat.

    Raddor

    @Dysplasia, madem Tarja Turunen’in konusu bu kadar açıldı. Şunu ilave edeyim; kadının gruptan ayrılması da ilginçti. Şimdi kısa bir araştırma yaptım, konser sonrası kulise mektup bırakmışlar, ayrıldığını öyle öğrenmiş diye yazıyor. Ama ben öyle hatırlamıyorum. Yıllar önce okuduğum Tarja röportajında, solo olarak turnedeyken gruptan mail aldığını ve o şekilde kovulduğunu öğrendiğini söylemişti.

    Tarja açısından bakınca grup saygısızlık yapmış gibi ama aslen ne oldu da Nightwish böyle tavır sergiledi bilmiyoruz. Sorun Tarja’da da olabilir.

    Tarja, solo olarak grubun önüne geçtiği için grubun bundan haz etmediğini söylemişti. Diğer dedikodular kadının kişiliğinin değiştiği ve kocasının grup içinde Yoko Ono’luk yaptığı yönünde.

    Rust in Peace.

    @Dysplasia, Johanna Sadonis’i tek geçerim

    deadhouse

    @Raddor, Fotoğraflarına baktım da 45 yaşındaymış. 70 gösteriyor. Bırak kırışığı kadının suratı kaymış direkt. Ne günah işlemişse şeytan kendinden bir parça vermiş kadına. Kadını bu kadar yıpratan ne acaba.

    Cryosleep

    @Yiğit, Nightwish’in gelmiş geçmiş hiçbir kadın vokali güzel gelmiyor bana ya.

    Tuomas bile daha güzel bana göre.

    Dysplasia

    @Raddor, Floor’lu konser videolarına bayılıyorum.

    Raddor

    @Dysplasia, ben Anette Bengü Olzon’cuyum. Sesi zayıf ama onun olduğu albümler iyiydi.

    Tarja’nın da solo projesi Nightwish’ten daha benlik. Daha Hard ‘n’ Heavy. Bir de Tarja – I Walk Alone’un Jorn Lande cover’ı şahane.

    Dysplasia

    @Raddor, Bengü’lü şarkıların da potansiyeli Floor’la çıkıyor ortaya.

    Bence Nightwish’e haksızlık ediliyor bu sitede. Senfonik metal mi dersiniz, power metal mi dersiniz, gotik mi, pop mu dersiniz bilmem ama bu tür içinde hakkıyla müziğini yapan bir gruptur gayet. Ha şu an oturup bütün bir albümlerini dinliyor muyum, hayır. Lisedeyken, yani Tarja varken tek tük albümlerini severdim. Sonra Anette gelince kopmuştum. Sonra o da ayrılmış, Floor gelmiş falan, bihaberdim gruptan. Bir ara vokal tekniklerine ilgi duymaya başlayıp değişik analiz/reaksiyon videoları izlemeye başlayınca Floor’u orda gördüm. Kadın gerçekten şahane. Growlundan operasına her teknikten az da olsa var. Sığır gibi ciğer var zaten. Hatta Anette’in yapamadığı, sample olarak çalınan vokalleri bile yapmaya başlamış konserlerde falan. Tarja’lı şarkıları da daha iyi yorumluyor. Ha eski grupları tırışka, Nightwish dışında doğru düzgün bir işi yok, yeni solo albümü de bildiğin pop. Ama Nightwish performanslarını arada açar izlerim. Son albümlerine ben de dayanamadım ayrı mesele. Hatta şimdi öğreniyorum, basçıları da ayrılmış bak. O adamın da vokali ayrı zevkliydi. Atanamamış Warrel Dane gibiydi.

    Tarja da Anette de rock/metal müzikle alakasız tiplerdi. Tarja şu an ekmeğini yiyor olabilir ama okuduğum röportajları hatırlıyorum, alakası yoktu günlük hayatında. Floor daha bizden. Kadın fıldır fıldır headbang yapıp sonra çat diye full ciğer vokale girişiyor, beltin amına koyup oktavın damağına değdiriyor falan. Keşke dediğin gibi daha bir heavy projelerde görebilsek.

    Raddor

    @Dysplasia, Floor Jansen ilk geldiğinde merak edip bir süre dinlemiştim ben de. Aynı şekilde canlı kayıtlara bakmıştım. Kadının performansı bayağı iyi. Senfonik Metal’i severim aslında. Senfoni ve Metal birbirine yakışıyor. Metal altyapısı her şeye gidiyor gerçi. Hip-hop’a da uyuyor, Folk’a da, Pop’a da hatta Arabesk’e de.

    DLS23 ile keşfettiğim şu parça örneğin; bildiğin Bubblegum Pop ama altyapısı Djent. Nakarat öküz gibi. Garip şekilde uymuş:

    https://youtu.be/COONcLPoqds

    deadhouse

    @Raddor, Duygusal slow bir parçası var. Erkek vokal söylüyor. O şarkıyı dinleyene çok denk geldim.

    Raddor

    @deadhouse, birkaç parçasını ben de seviyorum ama toplamda 15 dakikadan fazla dinlemek sıkıyor beni.

    Raddor

    @deadhouse, bak aklıma geldi. Nemo diye şarkıları vardı bir de. O bayağı güzeldi. Bir bakan hakkındaydı sanırım.

    Bir dakka kapımı çalıyorlar.

  18. lammoth says:

    En gaz albümleri listeleme işine gireyim dedim. 3-4 albümden sonra zorlanmaya başladım. El atın ahali

    1. Marduk – Panzer Division Marduk
    2. Dying Fetus – Destroy the Opposition
    3. Misery Index – Heirs to Thievery

    OblomoV

    @lammoth,
    Testament – The Gathering

    lammoth

    @OblomoV, çok iyi tercih. Bu albümün yanına direkt ikamesi olmasa da Tapping the Vein’i de eklemek lazım muhakkak.

    deadhouse

    @lammoth, Cattle Decapition – Monolit of İnhumanity

    Cattle Decapition – Antropocone Extinction

    lammoth

    @deadhouse, Monolit başlı başına doğa üstü bir olay hakikaten. Böyle bir listenin olmazsa olmazı. Ama Antropocone Extinction konusunda biraz kararsızım. O albüm bir türlü tam olarak oturmadı bende. Keşke daha fazla dinleseydim.

    Mehmet

    @lammoth, ilk aklıma gelen üç tanesini de ben yazayım

    Wormrot – Voices

    Archspire – Bleed the Future

    Urgehal – Goatcraft Torment

    lammoth

    @Mehmet, Archspire sevmedim, sevemedim. Ama Urgehal demişsin, Wormrot demişsin… Cidden her iki albüm de it gibin albümler. Spotify’da bu “gaz albümleri” kendimce toplamaya çalıştığım bir listem var. Bu iki albümün de köpeği olmama rağmen eklemek aklıma gelmemiş. Hemen ekleyeyim. Sağ olasın

    şeyh hulud

    @lammoth, Entombed – Wolverine Blues

    Bolt Thrower – Those Once Loyal

    lammoth

    @şeyh hulud, Wolverine Blues yıllardır sürekli dinlemek isteyip bir türlü fırsat bulamadığım (halbuki 35 dk albüm, dinle işte amk) bir albüm. Bu vesileyle dinlemiş olacağım. Those Once Loyal ise bambaşka bir mevzu. Gerçekten hayatımda dinlediğim en acayip albümlerden biri. Aşırı seviyorum. Eyvallah Şeyh başkan

  19. şeyh hulud says:

    Stereolab bildiğin uyuşturucuymuş. Bağımlılık yapıyor, nereden bulaştım.

  20. deadhouse says:

    Hiperrealist rüyalar görüyorum. Uykudan uyanana kadar bir hayat daha geçiriyorum resmen. Yorucu.

    Yiğit

    @deadhouse, valla aynısı. Rüyamda FM oynayıp İçel İdman Yurdu’nu eski günlerine götürüyordum, sabah uyandığımda pc’yi açıp sol bek arayışına girmeliyim gibi bir hisse kapıldım ilk saniyelerde. Birkaç gün önce de amcamın kuruyemiş dükkanını ben işletiyordum. Yine aynı şekilde uyandığım ilk saniyelerde gelecek mallar için nasıl parayı denkleştireceğimin stresine falan girdim.

    Son günlerde çok sık oluyor. Zaten derealize olmuş ve gerçeklikten kopmuş durumdayım. Üstüne bu rüyalar iyice yoruyor. Mal oldum resmen.

    deadhouse

    @Yiğit, Amcanın kuruyemiş dükkanını işletme fikri irdelenesi. Nasıl bir bilinçaltına sahipsen artık kuruyemiş dükkanı ve amcanla ilgili. :D

    Ben sabah uzun zaman önce yollarımı ayırdığım arkadaşımı görüyordum rüyamda. Buluşmak istiyordu reddediyordum ahaha.

    Deprem de görüyorum sık sık. Çok gerçekçi. Bir keresinde bina tamamen yıkılıyordu enkaz altında yardım istiyordum. Uyandıktan sonra bile enkaz altındaymış gibi hissettim.

    eatthegun

    @deadhouse, Bunu yıllardır yaşıyorum. Yaşadığım şehirde ve istisnasız gece vakti geçiyor, basık, tehditkar, can sıkıcı bi atmosfer ve sürekli peşimde bir şey oluyor. Nereye gidersem gideyim kurtulamıyorum ve bazen fiziksel bi formda bile olmuyor sadece hissiyatı oluyor. Rahat bi 7 yıldır falan her gece olmasa da hep aynı kabus ki rüyamda bile anlıyorum artık yine aynı şeyin yaşandığını, sabaha kadar oradan oraya sürükleniyorum ve asla iyi sonlanmıyor hep bi çıkışım kalmadığında uyanıyorum. Çoğu zaman uyandığımda bile her şey normal mi diye kontrol etme gereği duyuyorum günlük yaşadığım yerlerde geçtiği için. O kadar akılca kalıcılar ki 10 15 tanesini falan hafızadan yazabilirim herhalde.

    deadhouse

    @eatthegun, Rüyada olduğunu anladığında rüyanı yönlendirebilirsin aslında. O zaman yazan ve yöneten oluyorsun.

  21. Kır pidesi fiyatları yürek burkuyor.

    şeyh hulud

    @ismail vilehand, sanki pide fiyatları ayrıca bi manyak derecede arttı. 6 ayda kaşarlı pidenin fiyatının %100′den fazla arttığı sipariş geçmişimde gözüküyor.

    Boba Fett

    @ismail vilehand, Boş yerlere bina, mall dikmekten kır falan kalmadı haliyle fiyatlar artıyor.

  22. Raddor says:

    Aklıma geldikçe şu hareketi (burpee) yapıp duruyorum:

    https://youtube.com/shorts/wtV6l5kYVdo?feature=share

    Biz boşuna salonlara para döküp, sıcak yuvamızdan çıkıp saatlerimizi harcıyormuşuz. 1 dakikada ananı belliyor bu hareket. Devamını getirebilirsen ne ala. 63 (salladım) farklı kas grubun tek seferde çalışıyormuş. Şimdiden vücudum üçgen, g.tüm kocaman oldu yapa yapa.

    Uyarı: 1 dakikalık tekrar sonrası en az 10 dakika sürüyor nefesin kendine gelmesi. Felaket kilo verdiriyormuş ayrıca şişmanlara duyrulur (bende kilo diye bir şey yok).

    Mehmet Yüce

    @Raddor, Hocam komando dansı denediniz mi hiç?

    Raddor

    @Mehmet Yüce, askerde mecburen denemiş bulundum (komando değildim tabi). O da perişan eder ama sadece alt vücuda etki ediyor.

    Dysplasia

    @Raddor, HIIT disiplininin olmazsa olmaz hareketidir.

    Raddor

    @Dysplasia, bu HIIT denen naneler uzun süreli kardiyoların tersine fena libido yükseltiyor aynı zamanda. Dikkatli olunmalı. :D

  23. deadhouse says:

    Kemer alayım dedim 465 lira diyor. Pantolonum düşsün daha iyi amk. Tek maça 465 bassam ve kaybetsem zoruma gitmez bu kadar. Kemer lan bu. Ananızın amı.

    mandrake

    @deadhouse, geçen gün iş yerinde 1 ekmek arası (sikimsonik) et döner, 1 kutu (330 ml) kola sipariş edip 105 lira ödeyince ben de benzer şeyleri düşündüm hocam.
    Öğrenci dostu Rock Bar vb. mekanları geçtim, tekelden 3-5 bira alıp kendi halinde oturup içmek bile lüks oldu artık.

    Ülkede bir an önce “bir şeyler” değişmezse, yakında modumuz şu olacak:
    https://www.youtube.com/watch?v=3GY1FPnZoqc

  24. Raddor says:

    Sitede Ice Nine Kills’ın adı hiç geçmemiş. Nasıl grup, yenir mi diye bakacaktım, yorum dahi yok.

    Metalstorm’da (en az 10 oyla) 9.3 puanı alabilmiş sadece on tane albüm var. Bunlardan biri de bu grubun The Silver Scream albümü.

    Merak edenler için bu 10′lu şöyle :

    Alquimia – Alquimia
    Megadeth – Rust In Peace
    Death – Symbolic
    Warlord – Deliver Us
    Diary Of Dreams – Freak Perfume
    Judas Priest – Painkiller
    Ice Nine Kills – The Silver Scream
    Metallica – Master Of Puppets
    Metallica – Ride The Lightnin
    Opeth – Blackwater Park

  25. Rust in Peace. says:

    Morbid Angel/Revocation/Skeletal Remains’in konser verdiği konser alanının çatısı çökmüş. Gruplardan ciddi bir şeyi olan yok, olay yerindeki 1 kişi ölmüş.

    https://www.cbsnews.com/chicago/news/structure-collapse-apollo-theatre-belvidere/

  26. Raddor says:

    Metalstorm 1 Nisan şakası olarak türlerin ismini değiştirmiş. Death – Symbolic’in karşısında “Advanced metal your mom hates” yazıyordu. Tarihi unutarak sitenin hack’lendiğini düşünüp bir süre yedim şakayı.

    Opeth: Brazzers intellectual metal
    Iron Maiden : English pioneer pounding metal
    Metallica : Name stolen from a magazine metal
    Megadeth : Holding a grudge metal
    Slayer : Fuckin Slayeeeeeeeer !
    Amon Amarth : copy+pastecore
    Black Sabbath : Tony Stark’s soundtrack
    Judas Priest : Dad music
    Children of Bodom : Blackened pop punk
    In Flames : VH1 metal
    Katatonia : Sleepytime indie
    Nightwish : Corsetcore
    Kreator : Vegan power metal
    Behemoth : Metal that cures cancer
    Ensiferum : Sword orgy metal
    Arch Enemy : Sexist jokes on stage metal, sellout Nevermore metal
    Wintersun : Brazzers pathetic metal
    Immortal : Frog metal
    Lamb of God : Rhytmic pizza metal
    Iced Earth : Uncle Sam pathetic metal
    Emperor : Seriously if you don’t love this, I don’t think you understand music
    Cradle of Filth : Is there an instrumental version metal
    Led Zeppelin : Boomer metal
    Motörhead : Gigolo master metal
    Avenged Sevenfold : Cringe

    Bu yorum spam zannedilmezse hiçbiri zannedilmez.

    Daha bir sürü var yazmak istediğim. Bu kadar geç fark etmeseydim siz de görürdünüz hepsini.

    Yiğit

    @Raddor, puhahaha hepsi çok isabetli. Pazartesi ilk iş Emperor tişörtümle çıkıyorum.

    deadhouse

    @Raddor, Wintersun’a güldüm.

  27. Yiğit says:

    The Last of Us Part I’i satın alan oldu mu bilmiyorum ama almayı düşünen varsa vazgeçse iyi olur. Rezalet bir port. Açın emülatörden oynayın veya 30k+ tl bir pc’niz varsa kürekleyin.

    Dysplasia

    @Yiğit, Almadım ama bir iki yamayla düzeltirler her zaman olduğu gibi. Alıştılar artık iyice bitirmeden çıkarmaya ki bu sıfırdan oyun da değil, port anasını satim.

    Yiğit

    @Dysplasia, hiç sorma ya. Bir de gölgelendirici oluşturuyor oyunu açınca. Yaklaşık 3 saat sürüyor bitmesi.

  28. turque says:

    Artık dine vuran gitar tutkusunu yeniden başlatan kusursuz topluluk archspire’den geliyor: https://m.youtube.com/watch?v=y6ypGHPjL7U

    Dikkat: Guitarplaythrough’tur..

  29. owlbos says:

    Sitede Monumension kritigi yoktu da Isa sanki vardi ya. Yanlış mi hatırlıyorum acaba?

  30. thefakefloydian says:

    https://youtu.be/XmQZUb7rt3g

    Gözümden yaş geldi. Chuck’la ilgili kısmı özellikle mükemmel :)

  31. Opethsevenbiri says:

    Her metalcinin rap nefreti To pimp of a butterfly’ı dinleyene kadardır. Son on yılın en iyi ana akım müzik albümü.

    alimdat06

    @Opethsevenbiri, Kendrick Lamar’ın sitedeki en büyük sevdalısıyımdır(metal sitesinde çok anormal olmaz tabii ama); söyleyebilirim ki ona yaklaşan tek albümü Mr. Morale albümü de geçilmemeli; başlı başına bir müzik deneyimi.

    Kendrick Lamar dinledikten sonra müzik algımda bi değişiklik oldu gerçekten. Yılda 100e yakın metal albümünü dinleyip bir daha dönmesem bile özellikle Kendrick Lamar gibi sayılabilecek (JID, Denzel Curry, JPEGMafia, Pusha T, Baby Keem) rap sanatçılarının çok iyi albümlerini tekrar dinlemeye daha yatkınım artık.

    Opethsevenbiri

    @alimdat06, Mr. Morale içinde çok iyi deneysel şarkılar olmasına rağmen biraz dağınık tam oturmamış bir albüm bence, bir sonraki albümü Kendrick’in ikinci başyapıtı olabilir. Dümdüz rap albümü olmasına rağmen Good kid maad city de baya iyidir.

    owlbos

    @Opethsevenbiri, Good kid maad city 1. başyapıtıydı bence. Sadece değeri biraz geç anlaşıldı. Mr. Morale gayet iyi bir albüm olmakla birlikte Kendrick için sadece 7/10 eder.

    owlbos

    @owlbos, mr. morale albümünde cirit atan Kodak Black’in rap aleminin belki de en c*p elemanı olmasına rağmen en şukela klibine sahip olduğunu biliyor musunuz? Ne zaman izlesem sebepsiz sırıtıp eğleniyorum.

    Ye! ye! ol rayt!

    https://youtu.be/EfHNIPXTxy0

    Boba Fett

    @Opethsevenbiri, Ben bu adamı dinlemeye çalıştım ama yok be abi be hiç sarmadı beni beni be, hiç içine giremedim.

    deadhouse

    @Boba Fett, Rock ve metal ekseninde tarzını belirleyen muhafazakar dinleyici sevmeyebilir Kendrick Lamar’ı.

    Yok eğer benim yelpazem geniş türlere değil, müziğe odaklanırım diyorsan kendisi yaşayan en iyi müzisyenlerden.

    Yanlış anlama bu yorum herhangi bir PA okuyucusu için yazılmadı. Kimin neden beğenmediğini bilemem, müzik öznel bir şey.

    Dipnot olarak belirtmek istedim. Çünkü bu profilde müzik dinleyicileri gördüm.

    Mesela x kişisi metale veyahut pop müziğine aşinadır, türkü de sever, caz bile dinler ama söz konusu Hip Hop, Elektronik, Reggae, R&B söz konusu olduğunda ayı kovalarcasına kaçar.

    Senin neden beğenmediğini merak ettim?

    Boba Fett

    @deadhouse, Müzik konusunda neyi neden sevip neyi neden sevmediğimi ben de çok iyi bilmiyorum fakat bir cevap vermeyi deneyeceğim.

    Metal olarak ekstrem işlerde çiğ şeyleri, şeytanlı şeyleri falan çok kendime yakın bulmuyorum, senfonik karılı metal ve power metali de pek sevemiyorum. Özelliği olmayan, akıl ve fikir görmediğim işlere de çok ısınamıyorum eğer ilk defa münasebete girceksem.

    Rock’ın sanırım her türlüsünü severim.

    Pop olarak günümüz işlerini dinledim fakat sevemedim 60 – 70′ler pop ve 80′ler popu genel olarak severim. Michael Jackson ve Prince, Kate Bush severiz. Burada da Post Punk – Darkwave falan çok dinlediğim ve hakim olduğum türler değil.

    Disco – Funk – Pop bunların böyle karışımları MJ – Prince abimin yaptıkları işleri severim, ekstra belirtmekte fayda görüyorum.

    Elektronik müzik bilgim de çok azdır fakat Daft Punk yukarıda bahsettiğim sebepten dolayı dinlediğim, sevdiğim bir grup ama muadili ya da yanına yaklaşanı bulamadım. Bunun dışında da Synthwave ve türevlerine yeni yeni giriyorum.

    Drone, Noise Rock, Core ibareli herhangi bir müzik, özensiz çiğ işler, düz özelliksiz sikko birbirinin kopyası metal grupları ya da albümlerini sevmiyorum. Kanye West, Rihanna diğer bu tarz arkadaşları da sevemiyorum. Çok popüler ve çok iyi eleştiriler aldı diye yeni Dua Lipa albümünü, TAylor Swift albümünü ve bahsi geçen Lamar abiyi de dinledim ama pek sarmadı açıkçası.

    Jazz’dan da pek çakmam açıkçası fakat Kamasi Washighton denen abinin garip bir müziği var ve beni sarıyor, yine Frank Sinatra ya da Vocal Jazz denen türü de güzel buluyorum.

    Tadı hoşuma giden, dokunan Blues yine severim.

    Şöyle bir bakınca genel olarak 60 – 70′ler ağırlıklı modern olsa bile buralardan beslenen işleri dinlediğimi fark ettim, rock ‘n’ roll ve progressive işleri severken punk, çiğ, raw, özenilmemiş işleri de sevmiyorum. Buna belki tezat olarak bazı singer songwriter abileri de seviyorum her ne kadar bir gitar ile yapsalar DA. Father John Misch var yenilerden güzel.

    Toparlayacak olursam toparlayamadım.

    TanSolo

    @Boba Fett, Kamasi Washington’ı sevip To Pimp a Butterfly’ı sevmemen biraz ilginç açıkçası. Çünkü kendisi albüme katkısı var. Ayrıca müzikleri benzer esin kaynaklarına sahip.

    Boba Fett

    @TanSolo, Biliyorum fakat ikisinin müziği çok farklı bence, şimdi Lamar’ı dinleyeli 4 yıl olmuş hafızamda farklı yert etmiş olabilir fakat Kamasi daha spiritüel, daha ruhani bir şey yaparken Lamar çok daha dünyevi bir şey yapıyor, en azından ilk büyük fark benim için bu.

    Boba Fett

    @deadhouse, Şunu da fark ettim, sözler hitap etmeyince olmuyor sanırım ama tekrar şans vereceğim bakalım, en son 4 yıl önce dinlemişim yanına The Weekend denen elemanı da ekleyecğeim.

    Dysplasia

    @Opethsevenbiri, 26 dakika dayanabildim.

    12ParmakBağırsağı

    @Opethsevenbiri, Hazır hip hop muhabbeti açılmışken yılın albümünü bırakayım:

    JPEGMafia & Danny Brown – SCARING THE HOES
    https://open.spotify.com/album/3u20OXh03DjCUzbf8XcGTq?si=qdOtlpP8S7SdTeOXyn8PDg

    (ps böyle şeyleri ayıla bayıla dinlememe rağmen Kendricke bi ısınamadım. Hiç benlik değil.

    TanSolo

    @12ParmakBağırsağı, Jpegmafia da harika Danny Brown da fakat birlikteyken belki de hiç olmadıkları harikalar. Yalnız Kendrick’i sevmemen nedendir ki?

    12ParmakBağırsağı

    @TanSolo, Valla bilmiyorum, rap kültürüm çok sınırlı olduğundan tanısını koyamıyorum şu özelliğini pek sevmiyorum diye. Yaptığı vokal tarzı ilgimi çekmiyor diyebilirim ama.

  32. ihsanoird says:

    Bu aralar lisedeki gibi sabah akşam old school hip hop dinliyorum, metal çok nadir dinliyorum. 90lar USA hip hop harbi acayip bişey.

    deadhouse

    @ihsanoird, Lise dedin içimi yaktın. Son güzel zamanlarımdı. Her şey saf ve içtendi.

    Raddor

    @ihsanoird, old school hip-hop ve lise dediniz mi bana gelin hacı, şunun üstüne tanımam. Bundan daha Hardcore parça yazılmamıştır. Benim diyen Extreme Metal’ciler, sonuna kadar dinleyemez:

    https://youtu.be/3HM6t23vrts

  33. çaksu says:

    Şu Kore’den ne bulup izlesem süper çıkıyor..
    https://www.imdb.com/title/tt4768764/?ref_=tt_urv

  34. ismail vilehand says:

    Gece gece aklıma düştü. Acaba İZZET ALTINMEŞE şu an ne yapıyordur?

    Melkor

    @ismail vilehand, Süngeri siyah ayakkabı boyasına batırıp saçına son rötuşları yapıp, güzelce taradıktan sonra kafasını yağlı pişirme kağıdına sarıp güzellik uykusuna yatmıştır.

    daud

    @ismail vilehand, Geçmişte milletler arası kaçakçılık yaptığına dair söylentilerden dolayı bu aralar sessiz.

    https://youtu.be/6KxL0X9MZRA?t=160

  35. Kürşat says:

    Laneth, Headbang ve Blue Jean’den tanıdığımız müzik yazarı Tolga Akyıldız evinde geçirdiği beyin kanaması sebebiyle vefat etmiş. İki yıl önce de Çağlan Tekil vefat etmişti. Benim nesil çok fazla yetişemedi fanzin dergi ayağına bu işin aydan aya Headbang alıyordum lisede ama muhtemelen birçok kişi için kıymeti vardır kendisinin.

    Huzur içinde uyusun.

  36. çaksu says:

    Glass Onion da baya keyifli çıktı. İlki kadar tatmin edici olmasa da. Knives Out serisi yeni Ocean’s serisi gibi geliyor. Cast değişse de kalibre aynı. Birer sahne için Ethan Hawke, Hugh Grant falan getirmişler haha. Herşeyi yeterince iyi. Yapsınlar izleyelim lezzetinde işler bekliyorum bundan sonra da.

    Diğer yapsınlar izleyelim John Wick’in de ortamlara düşmesini bekliyorum, sinemaya gitme imkanım çok olmayacağından.

    Melkor

    @çaksu, Rian johnson dallamasının sw8den sonra piyasadan silinmesi gerekirken hala film çekebiliyor olması inanılmaz ya. Knives out’ta da derdini kusan karakter üzerinden anlatıyordu. Ya sabır gerçekten. Glass onion’u izlemedim.

    Canoir

    @Melkor, haters gonna hate: en sevdiğim SW filmi The Last Jedi ahah

    Last jedi oldukça tartışmalı bir konu o yüzden onu boşverelim ama Rian Johnson kötü bir yönetmen değil. Looper, Knives Out, Breaking Bad’in muhtemelen en iyi bölümü olan Ozymandias gibi doneler var elimizde.

    Ama Glass Onion’ı sevemedim. Senaryosunun “çok akıllı” numarası yapan tembel bir senaryo olduğunu düşünüyorum. Filmin en başında halihazırda çözülmüş olan gizemi filmin ortasında anlatmaya başladı Blanc. Esasen bir gizem yaratmakla uğraşmamış bile film. Tüm bu anlatı “glass onion” benzetmesiyle çok uyumlu görünse de bence o kadar zekice bir fikir değil. Ama film her şeye rağmen oldukça eğlenceli bir seyirlik ve keyifle izleniyor.

    çaksu

    @Canoir, Gizem de çok şaşırtıcı değil (büyük oranda), komedi de bi çok yerde ucuz ve kör göze parmaktı bence de. Ama film kendini ciddiye alıyor gibi gelmedi, o yüzden batmadı pek. Çok böyle wink wink bi tavrı var. “Eğleniyoz di mi mk”. Eheh. Performanslar, görsellik vs. keyifle izletiyor bence de. Son yıllarda bi filmden en büyük beklentim bu. İşi o yapsın, izletsin bana.

    Canoir

    @çaksu, ister istemez ilk filmle kıyaslamaya giriyorum. İlk filme göre geri adım gibi duruyor ve senaryo tembelliği çok gözüme battı. Ama dediğim gibi seyri hala keyifli, eğlendirmiyor diyemem. 10 tane daha çekse bundan oturur izlerim

    Yiğit

    @Canoir, en sevdiğin SW filminin The Last Jedi olabilmesi için sadece son üçlemeyi izlemiş olman lazım ahahsa.

    The Last Jedi benim için ”ya Star Wars’u burada bırakmalıyım herhalde” filmi. Ki zaten orada da bıraktım ahaha. Last Jedi’ı bitirmediğim gibi onu izlediğimden beri başka hiçbir sw yapımı izlemedim/oynamadım xD

    Canoir

    @Yiğit, itiraf edeyim o zaman. Star Wars’tan zerre hazetmiyorum, fikirlerimi burda açıklasam seri linç yerim diye susmayı tercih ediyorum ahah. Üç üçlemeyi de izledim, ara filmlere dokunmadım. Bitirene kadar acı çektim. Rian Johnson’ın Star Wars’a yeni bir bakış getirmeye çalışmasından çok keyif aldım ama, çünkü SW’a ait her şeyi demode buluyorum. Tüm seride de en sevdiğim karakter açık ara Kylo Ren oldu. Müthiş bir film olduğu iddiasında falan değilim ama evet, seride en sevdiğim film Last Jedi

    Dysplasia

    @Canoir, Hangi yeni bakış açısı?

    Canoir

    @Dysplasia, Star Wars çok klasik bir iyi-kötü savaşı üzerinden kuruyordu anlatısını. The Last Jedi’da iyi ve kötü bulanıklaşmış, gri karakterler ortaya çıkmıştı. Bütün bu gri karakterleri hikaye içindeki pek çok twistle destekledi. Sith ve Jedi gibi kavramları da sorgulamaya açtı, hatta yıktı onları. Zaten film içinde “eskiyi geride bırakmak” söylemi bolca işlendi. Hem rey-kylo ren hem de luke-rey arasında da bolca işlendi. Zaten film eskiye(luke) veda edip yeniye(rey) merhaba diyerek sonlandı.

    Ayrıca “güç” kavramına da daha iyi açıklama getiren bir SW filmi olduğunu zannetmiyorum. Rian Johnson’ın “güç” kavramına getirdiği yeni yorum çokça eleştirilmiş gördüğüm kadarıyla ama şunu sormadan da edemiyorum, neydi ki güç? Bundan önceki tüm filmlerde spiritüel bir güç-denge-karanlık lafları ediliyor bunun ne olduğuna dair hiçbir ibare yok. Güç neden dengede değil, güce denge nasıl gelecek falan hepsi havada kalıyor. İkinci çekilen üçlemede gördük ki tüm Jedi-Sith kapışması tamamen politik; güç’ün havaya eşya kaldırmak, düşünce değiştirtmek, uzaktan adam boğmak vs vs dışında pek bi esprisi yok. Jedi’lık da bildiğimiz bir tarikat aslında Bi de midichlorian mevzusu falan var, ki bence çok anlamsız, spiritüel bir olayı maddileştiriyor falan. Rian Johnson’ın “güç” tanımı bence çok daha tatmin ediciydi.

    Belki de evrene yüksek bir aidiyetim olmadığı için köklerin yıkılışından rahatsız olmuyor hatta tatmin olabiliyorumdur, bilmiyorum 🤷 Ama bütün bunların dışında da bence tüm serinin en gösterişli ve en iyi çekilmiş filmiydi. Luke’un vedası, Kylo-Rey çekişmesi, gemi savaşı sahneleri vs vs çok sevmiştim ben.

    Dysplasia

    @Canoir, Anladım. Evet, bunlar yaratılan mitolojiyi bozan ve bu nedenle bir çok eski yapımda plot delikleri oluşturan, nerdleri de çıldırtan retconlar. Bu bakış açısı sevilmiyor çünkü güç çekişmesi, jedi – sith kavgası falan onbinlerce yıldır süregelen bir şey. Sen bunu çıkıp da bir tek Kylo ve Rey üzerinden bozmaya kalkarsan evrenin anasını sikmiş oluyorsun. Bu tarz fantezi evrenlerine yapılan müdahalelerin sıkıntısı burda zaten. Star Wars o kadar büyümüştü ki George Lucas’ı bile aşmıştı. Ha Disney de gelir gelmez bir sürü külliyat ögesini sildi zaten. Bu yüzden içine sıçtı diyoruz. Bu mantıkla yeni bir fantezi evreni yaratsalardı severdik belki. Ama o siyah elemana ışın kılıcı kullandıran yönetmenin benim sevegeldiğim Star Wars evreninde yeri yok. Gitsin başka evren yaratsın. Dediğin gibi eskilikle alakalı. Bir de çağın paradigması diyebiliriz. Jedi güç falan dediğin hep New Age akımının tezahürleri.

    Bu arada aynı bakış açısını Diablo ve Warcraft gibi oyun evrenlerinde de gördük. Game of Thrones etkisi heralde.

    Raddor

    @Canoir, Star Wars’u yetişkinken izleyip de seveni görmedim. Star Wars’u seviyorum çünkü çocukken seyrettim ve sıkılmadan her sene seyretmeye devam ettim. İlk defa şimdi izlesem sevmezdim.

    Şimdi bana Pokemon aç, izlerim. Çocukken seviyordum çünkü. Ama ilk defa bugün izlesem Pokemon’un yüzüne bakmazdım. Onun gibi.

    Hazır filmleri seyretmişsin madem, Mandalorian’ı izle bence ki en azından harcadığın zamanın meyvesini almış olursun. Tarzını anladığım kadarıyla seveceğini düşünüyorum.

    Frostauðn

    @Raddor, 22 yaşında izledim star wars’ı ve sevdim ama mesela asla gözümde bir Yüzüklerin Efendisi değildir dizilerini de izliyorum. Bir kere tüm seriyi izledim sırasıyla 9 film ve ara filmler de dahil bir daha izler miyim bilmiyorum en azından son üçlemeyi izlemem izlerken kanser olmuştum ama Yüzüklerin Efendisini yüzlerce kez izlemişimdir ve bir bu kadar daha izlerim ikisi arasında öyle bir sevgi farkım var.

    Yiğit

    @Frostauðn, yapım kalitesi ve tekrar izlenebilirlik olarak Yüzüklerin Efendisi bambaşka bir seviye. Ne zaman aşırı darlansam bir maraton yapar kendime gelirim.

    Uyuşturucu satmak ve özendirmek suçtur ama bir gün highken lotr izleyin. Bambaşka bir deneyim.

    Raddor

    @Frostauðn, dediğim gibi olmuş. 17′den sonra hastası olunmuyor Star Wars’un. Çok nadirdir herhalde.

    Bence Star Wars’un en harika yönü tasarımları. Özellikle orijinal üçlemenin. Droidler, taşıtlar, ses efektleri, gezegenler, lightsaber, kıyafetler, Vader, Millenium Falcon, TIE Fighter, Stormtrooper, ırklar vs. Hepsi ikonik.

    Canoir

    @Raddor, ben de aşağı yukarı böyle düşünüyorum. Star Wars tutkunu olmak için seriye biraz nostaljik duygularla yaklaşmak lazım heralde.

    Mandalorian’ın ilk bölümünü izlemiştim ve hiç beklemediğim bir şekilde hoşuma gitmişti. (Werner Herzog’u bir SW yapımında aktör olarak görünce yaşadığım şaşkınlığı anlatamam hahah) Ama sonra devam etmedim. Zaten yıllardır dizi pek izlemiyorum, minidiziler haricinde pek vakit ayıramıyorum. Ama senin hatrına izleyeceğim 👍

    Raddor

    @Canoir, dizilerin kısalması iyi oldu. Bir sezon her sene çıkar, 45′er dakikadan 24 bölüm olurdu. Şimdi 2-3 yılda bir çıkan sezonlar ortalama 8 bölüm. Hem kalite arttı hem zamandan kazandık.

    Mandalorian’ın reaction videoları da ram gırgır. Ağlayıp bağıran, çıldırarak orgazm olan SW fanlarını izlemek çok komik.

    Melkor

    @Canoir, Bir şey yok yani. Breaking bad’i karıştırma o Vince Gilligan’ın vizyonu. SW8, Knives out, Glass Onion yeter, su götürmez şekilde allan belası bir adam. Bundan kötüsü taiki waikiki adam.

    Canoir

    @Melkor, ahah. Taika Waititi’nin Jojo Rabbit filmi hariç hiç bi işini izlemedim. Onu da beğenmiştim açıkçası. Bunca nefreti toplayacak ne haltlar yedi hiçbi fikrim yok

    çaksu

    @Canoir, Son işlerini çok iyi bilmiyorum. What We Do in the Shadows ve Hunt for the Wilderpeople çok sevdiğim filmler olmuştu. Boy da baya güzel kalpten bi filmdi.

    Jojo’yu ve son Marvel işini (aşırı boktan bişeye benzettim) izlemedim. Jojo’yu denerim belki bi gün.

    çaksu

    @Melkor, Haha, eyvallah.

    Star Wars bilgim neredeyse sıfır. Bununkini de izlemedim, bişey diyemicem.

    Kusma olayını ben baya sevmiştim haha. Absürd ögeleri, fiziksel komediyi falan severim genelde. Filmin kalanı da keyif verici olunca iyi gitmişti benim için.

  37. deadhouse says:

    Biraz da 80′s Post Punk, Darkwave, Coldwave dinleyelim. Metal sıktı.

    şeyh hulud

    @deadhouse, The Chameleons çok dinliyorum bu aralar. 80′lerin hakkı en az verilen gruplarından olabilir.

    Frostauðn

    @deadhouse, bu türlerde baya zayıfım atarsan dinlerim ama son birkaç haftadır günde 12 saat metal dinliyorum değişiklik olur :)

  38. Melkor says:

    Depeche mode’un yeni albümünü dinlediniz mi

    Boba Fett

    @Melkor, Dinledim, fena değildi ilk dinlemede.

    Melkor

    @Boba Fett, Bana da Ghost Again dışında sıkıcı geldi. Depeche mode yapmasa dinlemezdim sanki.

    Boba Fett

    @Melkor, 30 Yıl sonra Depeche Mode yapabildiği için bence güzel,

  39. Raddor says:

    Hiç sevdiğiniz bir müzisyene özenip imajınızla oynadınız mı? (Kesinlikle yaptınız) Rock ve Metal’in genel tarzını değil, daha özel, spesifik olarak birinin veya bir grubun tarzından etkilenip yaptıklarınızı soruyorum.

    Kendiminkileri yazayım:

    Saç uzatmaya 17 yaşındayken Jonathan Davis’e bakarak karar vermiştim. Frontman’e o kadar özenmiştim ki lise biter bitmez uzattım ve 28 yaşına kadar, askerlik gibi ara dönemler hariç uzun saçlı gezdim. Thank you HIV Jonathan.

    19 yaşında Cliff Burton’ın kot ceketine acayip özenmiştim. Tüm şehri aramama rağmen bir türlü bulamıyordum. Anesthesia – Pulling Teeth dinleyerek az mağaza gezmedim ve sonunda buldum.

    Yine 19 yaşında Scott Weiland’a özenip düdük gibi tişörtler giymeye başladım. Adam benim gibi çok zayıftı ve havalıydı. XSmall giyersem onun gibi olabilirdim. Rahmetli yüzünden aylarca besleme gibi gezdim. RIP

    Yine 19 yaşında (Dio kahretsin bu yaşı) Ramones’un buz mavisi yırtık pantolonlarına özendim ve aldım. Buz mavisi kotun üstüne koyu renk tişört ve deri ceket çok ciks olmuştu. Yazarken bir daha özendim bak.

    30′u geçtikten sonra bile etkilenip uyguladığım; Lemmy’nin sakalı. Pirzola sakal ile bıyığın birleşimi. Önceden bunu yaptığımda Lemmy gibi oluyordum. Şimdi saçlar kısa olduğu için Load dönemi James Hetfield gibi oluyorum. Her türlü cool sakal.

    Non Rock/Metal Bonus : Zlatan Ibrahimovic ! Saçları toplayıp sakalı ayarlıyordum. Hafif andıran yüzüm vardı zaten. Benzetilince seviniyordum. Zlatan reyis be.

    eatthegun

    @Raddor, Ergenlikte Dimebag sakalıyla, jiletli zincir kolyesiyle ve bol kamuflaj şortlarla geziyodum.. Sonra büyüdük Amon Amarth patladı falan baktım tipim de benziyor uzun süre Johan Hegg gibiydim göbeğime kadar sakalım sırtıma kadar saçım vardı baştan aşağı siyah giyiyodum kolsuz siyah tişörtler siyah pantolon falan, güzel günlerdi. Şimdi Hetfield’ın son hali gibiyim bi olay kalmadı kot tişört geziyoruz hahahah.

    Dysplasia

    @Raddor, Çok kişiye özel nokta atışı özenmelerim olmadı ama lise bittikten sonra askerlik hariç hiç kesmediğim bir çene sakalım var ve kesin onlara benzeyeyim diye yaptığımı hatırlamasam da Jason Newsted veya James’in Garage Inc. kapağındaki imajlarından içimde ukte kalmış olduğunu düşünüyorum. Eğer nasip olur da şu mesleğimi bırakırsam veya emekli olursam bilumum kuzeyli elemanlar gibi çene sakalımı da göğsüme kadar uzatıp mümkünse örmeye başlayacağım. Kelleşecek gibi durmuyorum ama kelleşirsem de bir Scott Ian veya Ali Türkşen olabilirim.

    Kıyafet açısından death metal gruplarıyla birlikte şu çok cepli ve bol olan bej mej renkli şort ve pantolonlara (ismini bilmiyorum hala) geçiş yapmıştım. Hala daha şortta tercihim onlar. Ama postala hiç girmedim.

    Bir de 10 – 11 yaşlarımda ilk imzamı tasarlarken MetallicA’nın stilinden esinlenmiştim. Adımın ilk harfini ve soyadımı yazıyordum ama ilk ve son harflerin kuyruklarını MetallicA gibi iki yana uzatıp uçlarına da içeri doğru çıkıntı takıyordum. Artık daha stilize ama hala o imzanın geliştirilmiş hali.

    Retrokafa

    @Raddor, Cthulhu ya özenip çene sakalımı yeşile boyayıp dokunaç gibi ördürdüm.sağlam iş yaptı.

    Raddor

    @Retrokafa, @Dysplasia, @eatthegun, hepiniz mi çene sakalı uzattınız mübarekler? Ben ise tersine çeneyi kesiyordum yazmışım. Aklıma şu videoya yapılan yorum geldi. Lemmy ve Metallica sahneye çıkıyorlar, biri yazmış : Eğer James ve Lemmy’nin sakalını birleştirirsen bütün bir sakal elde ediyorsun. Bizimki de o hesap.

    https://youtu.be/tSduRW_5BRE

    Raddor

    Şu da ilginç, James Hetfield ’88′den ’98′e kadar çeneyi tıraşlayıp bıyıklı pirzola sakal bırakırken, ’98′den sonra tersine 10 senedir uzattığı yerleri kesip çeneyi bırakıyor. İnatla asla iki kısma aynı anda gün yüzü göstermiyor.

    Dysplasia

    @Raddor, Sen deyince hafızam buna itiraz etti ve şöyle bir goatee fotoğrafını buldum.

    https://famuse.co/why-is-load-and-reload-so-bad/

    Raddor

    @Dysplasia, nasıl aklıma gelmedi, Cunning Stunts dönemi bu. İki sakal arasındaki çok kısa süreli geçiş dönemi James’in.

    https://youtu.be/cJdS_flrrok

    TanSolo

    @Raddor, Brann Dailor yüzünden Vans ve Converse hariç ayakkabı neredeyse giymiyorum. Küpelerim de onunkilere benziyor, aşağı yukarı ölçülerde ama benimkiler düz halka.

    Raddor

    @TanSolo, Converse’i ben de seviyorum epeydir giymesem de. Punk-ish bir görüntüsü var. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de ekranlarda ilk olarak Ayhan Işık tarafından giyildi. Görseli aradım, bulamadım. Karizmaydı.

    Yiğit

    @Raddor, Bülent Ersoy’a özenip siki…

    Raddor

    @Yiğit, nooo! Şimdilerde kesilmiyormuş. Ameliyatla küçültülüp klitoris haline getiriliyormuş. Vajinadan hiç farkı olmuyor böylelikle fakat Bülent Ersoy zamanında tıp o kadar ileri olmadığından bu özellikten faydalanamamış maalesef. Bu bilgi kimin ne işe yarar bilemem.

    Yiğit

    @Raddor, valla kestirip kurtuldum. Aseksüellik en iyisi.

    ismail vilehand

    @Raddor, spesifik olarak tek bir adamı taklit etmek değil de, 2001-2006 yılları arasında grup tişörtüne gerek kalmadan giyim, kuşam, saç, sakal, tip ve imaj olarak; Pantera, Slayer, Sepultura, Obituary, Fear Factory, Machine Head, Biohazard dinlediğim belli oluyordu.

    Sonradan saçı sakalı salıp biraz da kilo alınca brutal/slam death metal, deathcore tipine döndüm. Hala böyle devam.

    Raddor

    @ismail vilehand, abi sen böyle kendini tarif etmesen bile hepimizin gözünde bu şekilde canlanıyorsun zaten. Hiçbirimiz takım elbiseli ya da klişe derili metalci olarak düşünmemişizdir seni.

    mandrake

    @Raddor, evet, King Diamond. İmajına özenip belli bir dönem ters haç ve pentagram kolyesi takmışlığım oldu. Hatta (satanik figürler içeren) Venom’un Black Metal ve Bathory’nin Self-Titled tişörtlerini satın alıp giymem bile onun sayesinde.

    Asıl olay, kendisinden düşünce sistemi olarak etkilenip yoğun bir sorgulama sürecine girmiştim. LaVeyan Satanizmi tüm inanç sistemlerine göre çok daha mantıklı ve makul bulsam da hiçbir zaman satanizm felsefesini benimsemedim ya da kendimi bir satanist olarak tanımlamadım.

    Şu anda ve uzun bir süredir iflah olmaz bir “hiçbir şey”im. Öylesine hiçbir şeyim ki kendimi “nihilist” olarak bile tanımlayamıyorum.
    Sonuç olarak, dolaylı yoldan da olsa şu an olduğum kişide King Diamond’un payı oldukça büyük.

    Raddor

    @mandrake, King Diamond’ın imajına özenip yüzünü boyadın diye düşündüm bir an. Epey marjinal olurdu öyle dışarıda dolaşmak. Kadıköy’de oturmuyorsan ters haç ve pentagram kolyesi de marjinal.

  40. Koralp says:

    The Whale’ı izleyenler oldu mu? Finaline klişe diyenleri çok görüyorum yorumlarda fakat hayatımda bir filmin finalinden bu kadar etkilendiğim pek nadir olmuştur.

    Canoir

    @Koralp, izledim ve çok sevdim. Film baya ikiye böldü insanları aslında. Filmin defoları ya da tartışmalı noktaları yok demiyorum ama benim sevmeme engel olmadı. Yine de “people are amazing” sığlığına ya da sadie sink’in istemeden iyi bir insan olması gibi ucuzluklara hiç düşmeseydi iyiydi

    M

    @Canoir, fark etmeden spoiler yedim. shit.

    Canoir

    @M, pardon hocam :(

  41. Frostauðn says:

    Uzun zamandır albüm yayınlamamış bir albüm yayınlasa da dinlesem dediğiniz gruplar var mı? Benim aklıma gelen 2 grup var biri Summoning diğeri Eldamar. Böyle atmosferik parçaları seviyorum yeni şeyler duymak istiyorum bu grupların bir şeyler üretmesini bekliyorum.

    Ahmet Saraçoğlu

    @Frostauðn, biri 5 biri 6 sene önce çıkardı. Derinlikli, ambient tarafı da olan müzik yapan diğer pek çok grup düşünüldüğünde çok da uzun aralar değil aslında. Konser de vermedikleri için aceleleri de yok herhalde. Summoning zaten son 22 yılda anca 4 albüm çıkarmış. Umarım bu sene ya da önümüzdeki sene bir şeyler gelir.

    Frostauðn

    @Ahmet Saraçoğlu, biliyorum da çok istiyorum yeni bir şeyler duymak bir noktada yaptıkları müzik dahilinde normal süreler bunlar bir de Summoning’in son albümünde neredeyse dağılma noktasına gelmişler o yüzden bir albüm çalışmasına hemen başlayacaklarını sanmıyorum. Ahmet abi önerebileceğin benzer gruplar var mı inanılmaz bir arayış içindeyim bu aralar öyle böyle değil hem zihnimi de topluyor black metalin bu tarafı ve bu aralar ciddi bir şekilde beynimi toparlamam lazım iyi geliyor bu müzik bana.

    Yiğit

    @Frostauðn, BEHEXEN ve DISENTOMB (daha sabah son single’ı dinleyip sövdüm şaka maka 2 sene oldu yayınlanalı)

    turque

    @Frostauðn, berzerker

    Süleyman E.

    @Frostauðn, Melechesh, Eternal Tears of Sorrow, Mercenary

    TanSolo

    @Frostauðn, Inter Arma, YOB, Neurosis, Radiohead, Baroness, Slugdge, Power Trip, Vektor, Gorguts, Queens of the Stone Age, High on Fire ve Sleep.

    şeyh hulud

    @Frostauðn, Black Cobra kesinlikle albüm yapmalı artık.

    Rust in Peace.

    @Frostauðn, Disentomb şerefsizleri manyak bir şarkı çıkarıp sessizliğe gömüldüler çok kızgınım

  42. Emre Görür says:

    Nasıl ya, sitede hiç Shingeki no Kyojin muhabbeti geçmemiş mi? Anime kültürüyle alakam olmamasına rağmen ben bile aşırı beğendim.

    Rust in Peace.

    @Emre Görür, bu sitede anime izleyen kimseyi görmedim o yüzden hiç muhabbetini açmadım. SnK izlediğim en iyi anime, 4.sezonda yazar bir tık altından kalkamadı konunun ama yine de şimdiye kadarki kısmı iyi bence. Mangasını bitirdim, ortak görüş (ben de katılıyorum) şu son çıkan anime bölümünden sonrası çok kötü. Çok eleştirildi, hala da anime özel son gelir mi diye bekliyorlar ama gelmez. Ha direkt mangadaki gibi bitirmezler çünkü diyalog çok kötü mangada son bölümde.

    SnK’yı daha önce anime izlememiş, pek sevmeyen insanlar bile çok seviyor. Bunu başka bir animede gördüğümü hatırlamıyorum. Tabi eskilerde çok el üstünde tutulan, sevilen anime filmleri ve serileri var ama daha yakın tarihte en büyüğü bu.

    Ayrıca animeyi geçtim izlediğim her şey içinde en epik olanı buydu. Defalarca izlediğim sahneler ne kadar izlesem de etkisini kaybetmiyor hiç.

    mandrake

    @Emre Görür, sıfır beklenti ile 88 yapımı Hotaru no haka animasyon filmini izledikten sonra, eşekten düşmüş karpuza dönmüştüm. O andan itibaren anime kültürüne bakış açım 180 derece değişti.

    Shingeki no Kyojin de izleyeceklerim arasında, burada bahsi geçince merakım daha da arttı.

    deadhouse

    @mandrake, Perfect Blue, Akira ve Ghost in the Shell.

    Üç filme de taparım. Muhteşem Bilim Kurgular.

    Adını bile anmak istemediğim (Ateş Böceklerinin Mezarı) bu film ise hayat siken türden bir film olduğu için izlememiş olanlara tavsiye etmem.

    Ben ki binlerce film izlemiş biri böyle bir dram filmi görmedim.

    Filmi izledikten sonra ruh halin 10 misli falan çöküyor.

    deadhouse

    @mandrake, Ahaha bahsettiğim filmi yazmışsın. Türkçe ismi aklımda kalmıştı.

    şeyh hulud

    @Emre Görür, son sezonun son kısmı da çıkınca başlayıp bitirmeyi düşünüyorum. Yıllar önce 2. sezona kadar gelip bırakmıştım.

  43. TanSolo says:

    @Raddor ahahahhah tarz itibariyle ayhan ışık’a benzettikleri olmuştu zaten.

  44. Emre Görür says:

    @Rust in Peace., ben 4. sezonun ilk kısmındayım. İlk 3 sezon gerçekten çok başarılıydı. Sürekli hikayenin ölçeğini genişletmelerini ve olayı politik bir temele oturtmalarını beklemiyordum. Ahlak kavramıyla çok güzel oynuyorlar.

  45. ben says:

    Ghost’tan Genesis coverı. Üzmüyor adamlar beni. Mis.

    https://www.youtube.com/watch?v=BE3kJeBr9QI

  46. Alimdat06 says:

    Burada MMA takip eden birkaç kişi vardı fakat kimse yazmamış, UFC 287 muhteşem geçti. MMA’de kickboks nasıl yapılır diye bakmak isteyenler Pereira-Adesanya II izleyebilir. Hikayesinden tutun da performanslara kadar her şey nefes kesiciydi.

    Berca B.

    @Alimdat06, Pereira Adesanya II maçı süresinden dolayı dişimin kovuğuna yetmedi maalesef. Tam işler kızışıyor derken gelen nakavt -nakavtın kendisi çok iyi de olsa- üzdü. Önceki maç gibi 5 round beklerken hafif buruk oldu benim için böyle bitmesi.

    Bir de Gilbert Burns’ü çok sevsem de Masvidal’in yenip, üstüne hikayesi olduğu Leon’la maçını, hatta onu da yenip Masvidal-Covington II gelmesini beklemek gibi bi fantezim vardı ama tabii ki olmadı öyle bişi. Masvidal çoktan emekli olmuş gibiydi.

    Zeitgeist

    @Alimdat06, Şampiyonluk Alex Pereira’ya daha çok yakışıyordu ve middleweighte hareket getirmişti potansiyel maçları düşünmesi bile çok keyifliydi. Şu anki durumda Izzy top 5 middleweightteki herkesi yendiği için (hatta bazılarını 2 kere) siklet tekrar bi çıkmaza girdi ve Izzy rövanşı istemiyor. Hatta Dana White bile istemiyor çünkü UFC Africa eventine Izzyi şampiyon olarak götürmek istiyor. Malum 3 african kingsden sadece Izzy kaldı.

    @Berca B, Masdival senaryosunu birebir ben de kafamda bu şekilde kurmuştum hahsdhasd ama Gilbert Burns tam bir hayvan maalesef. Bir çok hikayeyi yarım bıraktı gitti gerçekten. Emekli olmadan önce Covington rövanşını görmeyi çok isterdim ben de hatta kendisi de Joe Rogan’ın podcastinde emekli olmadan önce onunla tekrar kafeste dövüşeceğini söylemişti bu açıklamadan sonra emeklilik muhabbetlerine anlam veremedim. Sokaktaki amatör kavgaları saymazsak dile kolay 50 küsür profesyonel MMA maçı var adamın bu yaşa kadar sağ salim gelmesi bile mucize. BMF’i saymazsak kariyerinde hiç kemer kazanamadı ama Masdivalin böyle bir şeye ihtiyacı yok kendi başına bir ikon olmayı başardı.

  47. Gökay says:

    The Callous Daoboys elemanlarından kısa eğlenceli bir ritim egzersiz videosu

    https://twitter.com/callousdaoboys/status/1643135474909814784?s=46&t=ngtmeRjsXdKg4gbZijM77Q

    Lafları geçmişken geçen seneki albümlerini de hatırlayalım

    https://youtu.be/83tyqlZn1oo

  48. deadhouse says:

    Rüyamda nükleer silahlar ateşleniyordu. Depremden 3 hafta önce de büyük depremi (tam olarak 7,7) görmüştüm. Umarım bu gerçekleşmez.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.