# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Serbest kürsü
| 04.05.2015

Yeter! Söz milletin.

Herkese merhaba. Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu başlıkta gönlünüzden geçen herhangi bir konuda dile getirmek istediklerinizi paylaşabilirsiniz. Ülke gündeminden müzik dünyasına, son komik videolardan ligdeki son gelişmelere kadar ister suya sabuna dokunan, ister havadan sudan konularla köşemizi renklendirmenizi arzu ediyoruz. Tek ricamız, yorumlarınızı kimseyi kırmayacak, kendinizi hapse attırmayacak ve sitemizi kapattırmayacak içerikle şekillendirmeniz.

Hepimize mutlu ve özgür günler dilerim.

  Yorum alanı

“Serbest kürsü” yazısına 17,247 yorum var

  1. Arkadaşlar iş yoğunluğu sebebiyle bir süredir günlük haber sayımız düştü. Bundan sonra da yine yoğun olmaya devam edeceğim. Elimden geleni yapıyorum, gecikmeler için şimdiden kusura bakmayın.

  2. SA says:

    https://youtu.be/ZbOsenOSTTI

    Yeni şarkım s5 i bitirdim. Böylece ilk demo albümüm “s” yi de bitirmiş oldum. Kapak çizimleri de bana ait. Zaman ayırıp dinleyen herkese teşekkürler.

  3. Emre Görür says:

    Yapay zeka şimdiden üretime başlamış! Karşınızda “yeni” Nirvana şarkısı. Bakalım “yeni” Death albümü ne zaman çıkacak?!

    https://www.loudersound.com/news/listen-to-new-nirvana-song-drowned-in-the-sun-created-by-artificial-intelligence

    deadhouse

    @Emre Görür, Fena değil.

    Berca B.

    @Emre Görür, bence şarkının 3-4 saniyelik bölümler dışında Nirvana ile hiçbir alakası yok.

  4. Canoir says:

    https://www.instagram.com/p/CNKtKgfgPUl/?igshid=1bb61fmrh2fsi

    Böyle bi etkinlik varmış. Meraklısı kaçırmasın

    Yiğit

    @Canoir, bundan aylar önce bilkent müzik topluluğu Soen ile konferans yapmıştı. Bir arkadaş link atmıştı ama şansıma katılma fırsatım olmamıştı epey üzülmüştüm. Nedense bu herifler bize yanlıyorlar böyle ahaha

    Canoir

    @Yiğit, çok iyi iş yapmışlar o zaman, takdir ettim kendilerini. Ben de bir Gazili olarak Wolfheart konferansı düşünüyorum, hayırlısı.
    Bu etkinliği de izleyemedim çok yorgundum, üzüldüm kaçırdığıma. Zaten twitch kullanmayı da bilmiyorum

  5. deadhouse says:

    Yaklaşıyor yaklaşmakta olan. Sıkışma gerçekleşti ve kaçınılmaz gerçekliğe bir adım daha atıldı. Efendiler ve köleler aynı kaderi paylaşacak ve bu döngünün sonunda ne efendi kalacak ne köle. Belki de varlık bir hata değildi. Kusurlu olan, kusurlu doğan veya kusurlu yaratılan insan, hatanın ta kendisiydi. Bu bilgiyi bile bile, delirmemek için, belki de sınırlarını görmek için, bir kez daha bıraktı kendini, çılgınlığın kollarına.

    Rzeczom

    @deadhouse, https://pbs.twimg.com/profile_images/1277697778756485120/jgk6R_cY_400x400.jpg

    deadhouse

    @Rzeczom, Yaratıcı olmanı beklerdim. Yaratıcı ti’ye almaya karşı değilim. Ucuz ti’ye almalara karnım tok.

    Aura magula

    @deadhouse, Bunu okuyunca aklıma geldi belki başkalarıda hatırlar 2018 sonlarıydı beyaz yakalı 45-50 civarı adamın biri fıstık gibi kariyer yaptığı halde birdene istifa edip tatile çıktı haber muhabiri adama neden çıktığını sorunca adamda “1 sene sonra zaten zamanım olmayacak oyüzden şimdi zamanımı değerlendiriyorum herkese sesleniyorum 1 sene sonra hiçbişey yapamayacak duruma geleceksiniz zamanınız varken değerlendirin 1 yılınız kaldı” tarzı bişeyler dedi tabii bunu gören ben ve ailem adamla eşşek yüküyle dalga geçtik deli dedik manyak dedik güldük eylendik.Bir sene sonra dışarı bile çıkamayacak duruma geldiğimizde nasıl göt oldum inanaman.Keşke dalga geçmeseydik amk yazını okuyunca hatırladım.

    deadhouse

    @Aura magula, İnternet mecralarının tümü koca bir taşağa dönmüş vaziyette. Bilmiyorum belki dark web dedikleri yerde ciddi muhabbetler yapılıyordur. Fakat anaakım platformlardaki insanlar % 99 aynı tip. Sanki hepsi 1 kişiymiş gibi görünüyor. Fikirleri yok, efendileri ne yapmaları gerektiğini söylüyorsa onu yapıyorlar, efendileri ne söylüyorsa onlara inanıyorlar. Dayatılmış yaşamı lütuf olarak görüyorlar. Bu yüzden de sosyal medyadan uzun süredir kopmuş durumdayım. İnsana olan inancım kalmadı. :)

    Aura magula

    @deadhouse, Günümüzdeki medyalar sağolsun öyle bir dezenformasyon yapıyorki üff anlatılmaz yaşanır.Zaten tek bir amaç var :DÜŞÜNMEK YASAK, o saydığın insanlar düşünemeyen insanlar.Düşünmek yerine ot gibi yaşamayı seçtiler.Bilmiyorlarki efendi dedikleri makineler onları kartlaşınca biçip atacak ve harcadıkları emeği hüp diye çekecek.Günün sonunda “lan ot gibi geldik ot gibi gideceğiz” diyecekler tabii düşünecek beyinleri kaldıysa.

    deadhouse

    @Aura magula, Medyayı takip etmiyorum. Köşe yazısı, analiz okumuyorum, izlemiyorum. Bir kuruma bağlı herhangi birini ciddiye almıyorum. Çünkü zehirlenmek istemiyorum. Bağımsız gazeteci, bağımsız araştırmacı olduğuna ikna olduğum kişiler dışında kimseyi takip etmiyorum, beynimi zehirlemeye niyetim yok. Fonlanan, rüşvetlenen, güç karşısında ezilip büzülen, ruhunu satan sözde araştırmacılara, sözde araştırmalara, sözde kurumlara karnım tok. Bana kaynak olarak gösterilen bu “kaynaklara” gülüp geçiyorum sadece. Yine de kendimi yarrağı yemiş biri gibi görüyorum. Çünkü 1 hafta internete bakmadan duramayan bir zavallıyım. Kafamın dibinde modem, elimde telefon, dolapta şişirilmiş tavuk, hormonlu elma ve bozulmayan yoğurt var. Sabah uyanınca ucube bir tavan görüyorum. Temiz hava=Yok. Bir sürü ses var. Dağa bayıra gitsem yaşayamam, çekirgeden korkan biriyim. Ne şehirde, ne kırda yerim yok. Yanlış olan hayat, doğru yaşanamıyor. Ne batı yaşam tarzına, ne doğu yaşam tarzına ait hissediyorum. Hastalıklı hissediyorum. Ruhumu, bedenimi köleleştirmeye çalışan kişilerle, sıkışmış, sıkıştırılmış bir gezegende, sıkışmış bir halde nefes almaya çalışıyorum.

    Aura magula

    @deadhouse, O saydığın problemlerin çoğu aslında endüstrileşme her yere yayılınca başladı bence.Ha köleleştirme zaten ne zaman yoktuki.Ama bence iyi durumda birisin çünkü düşünebiliyorsun.Düşünebilen kendine ait fikirleri olan beyni çürümemiş herkes 1-0 öndedir bence.Ben mesela gülüp eylenmek için bazen beyaz tv izliyorum acayip sarıyor bazen kahkaha atıyorum.Onun dışında medyayı pek takip etmiyorum çünkü %85′i yanlı.

    Ya aslında hepimiz yarrağı yedik.Bu şehirler, gdo lu gıdalar, internetin yaydığı radyasyon, egzoz dumanı bunlar yüzünden ömrümüz kısaldı.En basiti koronavirüs mesela çoğu kişi aşı, ilaç falan bekliyor ama bence bu işin geri dönüşü yok.Belki virüs kendi kendine mutasyona uğrarsa ozaman biter.En iyisi bu kısacık zamanda sanatla ilgilenmek.Aç ordan bir black metal, akşamüstü birkaç saat oyun, gece de full film oh miss işte gerçek cennet bu :)

  6. Fauda müthiş dizi yalnız o konuda net olalım.

  7. “Şunu izle, şunu dinle” diye pek diretmem ama cidden kendinize bir iyilik yapın ve Fauda izleyin. Sonra burada anelizler yapıp Orta Doğu’da kartları yeniden dağıtalım ahah

    deadhouse

    @Güzide Arslaner, Pek kimseyi tanımadığımdan mıdır bilmiyorum ama gördüğüm en ideal çiftsiniz. Lucifer mutluluğunuzu artırsın. Yalnız böyle düşünmemin temel nedeni sadece birlikte kupon yapmanız ya da aynı diziye ilgi duymanız değil, çocuk yapmama düşünceniz. Daha ne olsun. (Ahmet abi yazmıştı bir ara, oradan biliyorum)

    Güzide Arslaner

    @deadhouse, Sağ olasın. En güzel çocuk başkasının çocuğudur.

    çaksu

    @Güzide Arslaner, Varyason yapayım. Çocuklar 1 saat süreyle çok güzeldir.

    Güzide Arslaner

    @çaksu, Aynen o ilk 1 saat ben de destekliyorum.

    Yiğit

    @Güzide Arslaner, Six Feet Under bittiğinden beri etkisinden dolayı uzun bir süre bir daha dizi izlemem demiştim ama boşluğuma geldi başladım, teşekkürler. Orta Doğu demişken Abbas Kiyarüstemi filmleri geldi aklıma, hiç izlememiş olan varsa bir baksın derim.

    Yiğit

    @Yiğit, + olarak Ofsayt adlı filmi de bunu yazdıktan sonra hatırladım ve önermeden geçmeyeyim. İran’da kadınların maç izlemesinin yasaklanması hakkında epey iyi bir film

    çaksu

    @Yiğit, Ulan bi Six Feet Under geldi geçti dünyadan.

    Yiğit

    @çaksu, bir de kalbimden…

    Esenle kalın güzel insanlar

    Kaan

    @çaksu, Bu diziyi bitirdikten sona artık hiçbir diziye yeterince önem veremedim.

    Güzide Arslaner

    @Yiğit, Listeye ekledik, çok teşekkürler.

  8. 1001101001 says:

    yauv arkadaşlar metal dinleyen dindar biri olamaz mı, sizin aranızda bu kadar göze batmamın sebebini az çok anlıyor gibiyim ama sonuçta tr’de yaşıyoruz ve bir yığın müslüman var, insanda biraz aşinalık olur. eşimle konsere gidiyorum adamın biri ekşideki konser başlığına “yanıma gelen uzun saçlı metalci çocukla yanındaki tesettürlü kız başlı başına sosyolojik olarak incelenmesi gereken bir durumdu, fakat tabii beni ilgilendiren bir durum değildi.” yazıyor. bu adama böyle düşündüren kültürel kodlar ne? müslümanlar metal müzik dinleyemez çünkü onlar o müziği habis görürler, haram kılarlar kendilerine tarzı mı düşünüyorsunuz napıyorsunuz bilmiyorum ama bu kadar dışsallaştırıcı davranmaya gerek yok. Allahu teala gönüllerimizi bir kılsın hadi hayırlı geceler :)

    deadhouse

    @1001101001, Pratikte olabilir, teoride olamaz. Dinlersin, keyif alırsın, evet. Fakat islam gibi bir dinde şeytanı yücelten temalar tartışmasız yasaktır. Yok eğer şeytanı yücelten müzik de dinlerim dini vecibelerimi de yerine getiririm diyorsan sen de zaten dinine göre şeytana hizmet ediyorsundur. Nereden baksan tutarsızlık.

    Yusuf

    @deadhouse, alakası yok ömrü boyunca kötülük yapıp da ufuk bir sevapla cennete giden var aynısının tam tersi olanda bizzat Kuran’da ve hadislerde geçiyor. Niyet ölemli

    deadhouse

    @Yusuf, Niyet önemliyse Müslüman kişi niye Şeytana hizmet eder diye düşünmedin. Haklısın ama, Hıristiyanlık ile Müslümanlık günah konusunda birbirine benziyor. Bir anda tüm günahların affedilebiliyor. Kârlı dinler.

    Yiğit

    @Yusuf, bkz. bir birayla cenneti kaçırmak

    All2

    @Yusuf, Kim gitti cennete?

    Ouz

    @deadhouse, Neredeyse çeyrek asırdır şeytana hizmet ediyormuşum da haberim yokmuş, öğrendiğim iyi oldu.

    deadhouse

    @Ouz, Din anlayışını bilmiyorum, seni tanımıyorum, nasıl bir inancın var bilmiyorum, müziğe, dine nasıl bakıyorsun, bilmiyorum. Ben 1001101001′in yorumuna cevap yazdım. Semavi dinler kendi aralarında binlerce fraksiyona bölünmüş durumda. Her mezhebin, yorumun, anlayışın farklı bir yaşam tarzı var. Demek istediğim niye üzerine alındın anlamadım. Aynı şekilde 1001101001′in de çok farklı bir anlayışı olabilir. Benim ona yazdığım yorum, semavi dinlerdeki, şeytana bakışındaki genel kabuller baz alınarak yazıldı. Eğer kendi inancını, düşünceni ortaya koyup neden Tanrı’ya küfredip Şeytanı yücelten bir müziği dinlediğini dinlemek isterim.

    Ouz

    @deadhouse, Selam, buralarda çok defa dinle ilgili konulara girdim, şimdi bakınca gereksiz olduğunu düşündüğüm koca koca paragraflar boyunca bir şeyler anlattım. Açıkçası bundan sonra da oturup enikonu dini inancımı filan anlatmayı pek anlamlı bulmuyorum. Ama sorarsan, o binlerce fraksiyona bölünmüş dediğin dinlerden İslam’ı kabul edip, peygamber adına uydurulmuş binlerce hadisi reddedip, Kur’an’ın buyrukları doğrultusunda yaşamaya çalışan biriyim. Üzerime alınma sebebim de 1001101001’in kurduğu cümlelerden, en azından aynı dinin mensubu olduğumu düşünmemdi. Ona yaptığın yorum, din temelli olduğu için üzerime alınmam gayet doğal bence.

    Dinleri -kendi kararları, saygı duyuyorum- tümden reddedip bir dine mensup bireyleri -seni tenzih ederim- görünmez parmaklıkların arkasına hapsetmeye hevesli olanlara karşı sessiz kalamıyorum. Ağızlarını açtıklarında dinin getirdiği prangalardan dert yanıp şu kötü, yarattığı insanları sürekli bir şeylerle tehdit eden ve cezalandıracağını söyleyen tanrıdan nefret eden “özgür insanlar”, nedense kendilerince özgürlük anlayışı geliştirmiş olan ve kimseye, pek zararı dokunmayan “dinliler”e bir şekilde takabiliyor. Sözüm meclisten dışarı tabii, PA’da böyle biri olduğunu düşünmüyorum kesinlikle.

    Allah, Kur’an’da şeytanın apaçık bir düşman olduğunu çok defa belirtiyor. Ama hangi şeytan? Tanrı’ya küfredip Şeytan figürünü yücelten Belphegor’un, “izinden” gittiği şeytan mı bu? Yoksa, riyakârlıkta zirveyi gören birtakım dindarlar mı? Tanrı’ya küfredip Şeytan figürünü yücelten Behemoth mu hakikaten daha satanist, yoksa Allah’ın “Bana inandığını söyledikten sonra bunu bunu bunu yapma, yoksa münafık (iki yüzlü) müşrik (şirke koşmuş) olursun” demesine karşı Allah’ı -teşbihte hata olmaz- takmayıp kafasına göre yaşayan bazı Müslümanlar mı? Bir teolog veya din felsefecisi değilim ama kötülüğün kimin dilinde, kimin elinde, kimin içinde olduğunu az çok kestirebiliyorum. Bugün “satanist” yaftasını yapıştırdığımız nice adamın, çoğu din mensubuna göre daha erdemli bir hayat yaşadığından şüphem yok. Beri yandan tamamen dini reddedenlerin bazılarının da erdemli insanlar olduğu çok açık. Araya Micayah Belfagor gibi piçler karışsa da istisnalar kaideyi bozmaz. Bu nedenle Tanrı-Şeytan muhabbetini kendine konu edinip bir tarafın dilinden sözler yazan (ki genellemek yine yanlış, nice grubun dinle diyanetle hiç işi bile yok, benden iyi biliyorsundur) adamların müziğini dinlemek, sözlerini satır satır kabul edip hayatın merkezine koyulmadığı sürece şeytanın yolundan gitmek, ona hizmet etmek filan olamaz. Aksine kargalar bile güler. Ne yani, bilmem hangi şarkının bilmem neresindeki melodi mi, bilmem hangi vokalin içli haykırışları mı şeytana hizmet etmemi sağlayacak? Eğer bu ön kabulle yola çıkarsak Tomb of the Mutilated dönemi Cannibal Corpse’unu dinleyenler kime hizmet ediyor? Pedofil ve Nekrofil Kasaplar Derneğine mi? Peki, Sikfuk dinleyenler kime hizmet ediyor? Scatsever Lağımcılar Birliğine mi? Örnekleri çoğaltmak mümkün elbette.

    Uzun bir şeyler yazmam dedim yine eşek kadar yazı olmuş. Sonuç olarak, Allah’ın, kitapta aktardığı detaylar belli; O’nun sözü üstüne söz söyleyenler halt ederler, kendi uydurmaları içerisinde şirke batıp cehenneme odun kömür bile olurlar hatta. Gerçi hesap gününde kendisini takip eden insanlar için Allah’a “Halkım Kur’an’ı terk etti” diye dert yanacağı Kur’an sayfalarında ifade edilen bir peygamberin sözde ümmetinin -bir kısmı müstesna- Kur’an’la-dinle alakası, olsa olsa Glen Benton kadardır. O yüzden bırakalım, kim ne istiyorsa onu dinlesin. Şeytanın ortalığın tozunu attırdığı korku filmleri izledik diye, bilumum metal türlerini dinledik diye, Orta Çağ dönemini tasvir eden karanlık tablolara baktık diye dinden çıkıp şeytanın müridi olacaksak harbiden işimiz var.

    deadhouse

    @Ouz, Açıklayıcı cevabın için teşekkür ederim. Kim ne istiyorsa dinler, ne benim haddim böyle bir şey söylemek, ne de başkasının. Derdimiz zaten bu değil, söylemeye gerek yok. Ben gayet basit şekilde dediğin üzere Kur’an’da da geçtiği üzere, şeytanın düşman ve lanetli bir varlık olarak resmedildiğini söyledim. Elbette ki metal müzik gruplarının hepsinin derdi din, satanizm vs. değil. Fakat derdi bu olan doğrudan ve dolaylı binlerce grup var ve bu grupları da neredeyse dinlemeyen yok. Verdiğin Cannibal Corpse ve diğer örnekleri kabul etmiyorum. İnsan doğasının varabileceği vahşi, sapık, iğrenç, şiddet dolu eğilimlerini tema olarak almak, bunu dinleyenleri kategori etmez. Dindar, ateist, paganist kişi için değişmeyen şeyler bunlar. O temalarda herhangi bir dini ideoloji, teoloji yok. Misantropik, insan doğasını işleyen konular bunlar. Fakat din, tanrı, şeytan konusu böyle değil. Bir düşünce, bir felsefeyi işleyen temalar bunlar. Açıkça düşman görüldüğünü belirttiğin bir varlığın yüceltildiği bir sanatsal ürününü tüketmek, o kişinin inandığı inançla ters düşer, bu gayet açık. Ben sadece bu çelişkiden söz ettim. Müzikten alınan, keyiften, hazdan, niyetten bahsetmedim. Sen Behemoth dinlediğinde Şeytanı Lord olarak kabul etmiyorsun tabii ki. Fakat inandığın dini düşüncede bunun karşılığı günah, haram olarak ifade edilir. Bu da ne beni ne başkasını ilgilendirir, ifade ettim bunu sadece.

    1001101001

    @Ouz, Ellerine sağlık abi. Özellikle “Bu nedenle Tanrı-Şeytan muhabbetini” sonrasına imzamı atarım, “Şeytanın ortalığın tozunu attırdığı korku filmleri izledik diye, bilumum metal türlerini dinledik diye, Orta Çağ dönemini tasvir eden karanlık tablolara baktık diye dinden çıkıp şeytanın müridi olacaksak harbiden işimiz var.” bu cümleye ise kalıbımı basarım.

    poison

    @Ouz, oğuz selam. drastus kritiğinin altındaki tanrı – özgür irade temalı tartışmamızı da gereksiz olarak görüyor musunuz diye merak etmedim değil. öyle görüyorsanız biraz üzülürüm açıkçası :)

    Berca B.

    @Ouz, burada okuduğum en, hatta tek mantıklı yorum. Ki bu görüş de aynı dini görüşü paylaşmayan birinden geliyor.

    Rzeczom

    @Ouz, şu son bir kaç senedir internet üzerinden bu ve benzer düşüncede çok fazla müslümana rastlıyorum. hadisler aslında yalan, bize sadece kuran yeter diyerekten müslüman oluyorlar. özellikle genç nüfusta var bu.

    inançsız olduğum için benim için pek bir şey ifade etmiyor, ben tümünü reddediyorum. sadece burada da aynı düşünceyi paylaşan birisine rast gelince belirtmek istedim.

    Ouz

    Tek mesajda herkese yanıt vermeye çalışacağım.

    @deadhouse, Rica ederim. İnsanın doğasının varabileceği vahşi, sapık, bilumum meseleleri de dini temelde şeytanla ilişkilendirmek pekâlâ mümkün. Kur’an’da şeytanın kötülüğü emrettiği bolca geçer. Buradan hareketle masumları kesip biçen pedofil nekrofillerin maceralarını anlatanların müziğini de şeytanın izinden giden bir müzik olarak nitelendirebiliriz bence. Ha dersin ki bu bir kurgu, ki öyle, anlatılanlara başta hayret eder, sonra güler geçeriz. Ama bunun teolojik yanı yok diyerek kestirip atmayı kabul etmem. Gerçekleşen her şeyin sebep sonuç çerçevesinde meydana geldiğini düşünüyorum, zaman zaman bunu bizzat deneyimliyorum. Diğer taraftan “Bu tarz sapık, psikopat eğilimleri olan insanların beyinlerindeki amigdala bölgesinde birtakım sorunlar var, prefrontal korteksleri şöyle arızalı, davranışları bu nedenle problemli” diyorsan, o zaman bu durumun farkındalığıyla tedaviye yönelmelerinin, samimi davranmalarının onları, şeytanın vesvese ve azdırmalarından (cinsî yönden değil sadece insanlara zarar vermek bağlamında da) uzak durmalarını sağlayacağını düşünüyorum.

    “Açıkça düşman görüldüğünü belirttiğin bir varlığın yüceltildiği bir sanatsal ürününü tüketmek, o kişinin inandığı inançla ters düşer,” sözüne katılmıyorum. Bu cümleden sonra kocaman bir tartışma çıkabilir ama dinde zorlama yoktur diyen bir dine mensubum (bunu yeterli bulmayıp din adına katliam yapanların cehennemlik olacaklarından adım gibi eminim) o yüzden isteyen şeytana tapsın isteyen onu yüceltsin isteyen Yüzüklerin Efendisi’ndeki yüzüğü ilah edinsin beni ilgilendirmez. Ama insanlık namına bir değer üretiyorlarsa ve bu evrensel bir dil olan müzikle ortaya çıkıyorsa, onlarca değil yüzlerce kritikte yaptığım gibi kendileri için bol bol övgüler içeren cümleler yazar, takdir eder, insanlara tanıtmaya çalışırım. Beri yandan, bir süre önce, bu aralar başındaki insanlarla ilgili epeyce sorunlar yaşayan Ateizm Derneği’nin (Ayrıntıları, Efe Aydal’ın kanalında var) programlarından birine katılan Türkiye’deki birkaç satanist arkadaşın, şeytan ve din kavramlarına olan yaklaşımlarını dinledim. Onların sözlerine göre şeytan, bayağı iyi bir arkadaş ve dinler tarafından hakkı yeniyor ve tabii bunun karşılığında kötü olarak görülen varlık, Tanrı. Bu yüzden şeytancı grupların şeytanı yüceltmeleri kadar doğal bir şey yok. Görüşlerine katılmıyorum ama iyi müzik yapıyorlar, mümkün mertebe adaletle haklarını teslim ediyorum. Allah “Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin.” diyor ki ben bu adamlara herhangi bir şekilde kin duymuyorum söylediklerinden ötürü. Verecekleri bir hesap varsa yaratıcıya verirler, ki buralarda çok defa dediğim gibi tövbe kapısı, Micayah Belfagor (bu herifin de üstüne çok gittim ama :) gibi insanlara bile açık.

    Din temelinde neyin günah olduğunu, neyin sevap olduğunu yaratıcı belirleyebileceği için kafama göre şu helal, bu haram, şu günah, bu sevap diyemem. Dersem, Allah adına hüküm vermiş olur, müşrik olurum ve Allah’ı reddeden bir insanın, ahirette kurtulma imkânı varken ben bu durumda kurtulamam. Zira kendisinin affetmeyeceği yegâne günah, şirk.

    @1001101001, Rica ederim, sağ olasın.

    @poison, Üzülmeyin ama aslına bakarsanız hem evet hem de hayır. Oradaki konuya da bir tetiklenme sonucunda katılmışım. :) Aslında şimdi bile kendime hâkim olup bir şey dememem lazımdı ama yine bir kamyon yazı yazdım dayanamayıp. Kendimi din diyanet hakkında konuşurken tebliğci amcalar gibi hissediyorum ufaktan, konuların dini düzlemdeki durumlarını anlatmak benim haddime değil. Özgür irade konusunda neler konuştuğumuzu hayal meyal anımsıyorum -oturup ne konuştuğumuzu baştan sona okumadım şimdi- ama işte kendi doğrularımı aktarmaya çalışmamalıydım belki de.

    @Berca B., Teşekkür ederim. Bizi aynı noktada birleştiren şey müzik. Onu da şu tarafın dinlemesi doğrudur, bu tarafın dinlemesi yanlıştır gibi bir cendere unsuruna dönüştürmek pek doğru değil.

    @Rzeczom, Bu konuda çok fazla yayın çıkıyor, programlar yapılıyor. Bence gayet iyi bir şey ki bazılarını ben de takip etmekteyim. Dini, rasyonel ve insanî düzlemden çıkmasına temel sebep hadisler maalesef. Peygamberin ölümünün 200-300 sonrasında onun adına uydurulan sözleri (hadis de söz demek zaten) önceki mesajımda bahsettiğim gibi Allah kelamı gibi uygulamaya kalkan kitleler; dinin bu denli tepki görmesine, insanların “Bu ne amk” diyerek dinden uzaklaşmasına, dini reddedip Allah’a düşman hâle gelenlerin de “Gerçek İslam bu değil,” muhabbetlerine meze olmasına sebep oluyor. “bize sadece kuran yeter” diyenler doğru diyorlar zira Allah çeşitli defalar Kur’an’da, “Allah’ın ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar-inanacaklar?” tarzı birçok ifadeye yer veriyor ve bu sorular, sebepsiz değil.

    Opethsevenbiri

    @Rzeczom, Ben de inançsız biri olarak bu tarz müslüman yaklaşımını daha doğru buluyorum. 50 sene önce yaşamış bir tarihi figür hakkında dahi yalan yanlış bir sürü ”şunu dedi, bunu dedi” tarzı konuşmalar dönüyorken 1400 yıl önce yaşamış birinin sözlerinin günümüze kadar korunarak gelmesi çok mantıklı değil bence. Muhakkak doğru hadisler vardır ama ayırt edilmesi imkansız şu an

    Melkor

    @1001101001, Aklı kıt metalci kitlenin bakış açısı ve algısı doğru değil ama bazı toplulukların içine girince öyle şeyleri göze almak lazım. Daha doğrusu siklememeyi öğrenmek lazım. Din konusuna gelince onun da güncellenmesi şart. Günümüz dünyasında uygulanması imkansız bir şey artık. İslam özellikle direniyor. Kilisenin ağzına sıçılalı çok oldu zaten. Biz görür müyüz bilemiyorum aynı şey onun da başına gelecek.

    deadhouse

    @Melkor, Her şeyi çözmüşsün. Bravo. Seni dünya başkanı yapmak lazım.

    Melkor

    @deadhouse, Bir şeyi çözdüğüm yokta taşak geçmiyosan ne ala.

    1001101001

    @Melkor, Güncellemeden kastın ne bilmiyorum ama insanlar 200 seneye yakındır islamda reform yapmağa çabalıyorlar ama hiçbiri adam akıllı bir metodoloji ortaya koyamadığı için ellerinde patlıyor. fazlurrahman’dan türeyen tarihselcilik ya da sola scriptura esasındaki kurancılık buna örnek gösterilebilir. Öte yandan ehli sünnet gibi köklü geleneklerin hem metodolojileri sağlam hem de alim yetiştirmeyi hiç bırakmadılar. Mesela daha bugün gördüğüm bir haberi iliştireyim buraya: https://twitter.com/BehzatSeleri/status/1380866177879179265?s=20
    O yüzden hristiyanlığın başına gelenin benzerinin islamın da yaşacağını düşünmüyorum.

    Değişecek bir şey varsa o da insanların kafasındaki din algısı olabilir. İhsan Şenocak gibi ağlak vaizler mevcut ekonomik düzene karşı en ufak bir eleştiri getiremezken sürekli kendi tebaalarını “karşı” tarafa bilendiriyorlar. Kim bu karşı taraf, işlerine göre değişiyor. Eee günde 12 saat çalışan insanlar da dini böyle öğrenmek zorunda kaldığı için müktedirlerin tahakküm aracına dönüşen bir din kalıyor ortada. Kim napsın bu dini azıcık kafası olan miadı dolmuş lan bunun deyip işine bakıyor.

    Melkor

    @1001101001, Güncellemeden kastım gelecekte var olmak istiyorsa kendini değiştirmek zorunda kalacak anlamındaydı. Öbür türlü bu bilgi çağında direnmesi boşa en azından kamusal alandan çekilmek zorunda kalacak. İslam yapısı itibariyle hıristiyanlık gibi reforma uygun bir din değil. Çünkü hıristiyanlığın dünyevi meselelerle ilgisi yok. İsa’nın derdi öteki dünya, tanrının oğluyum, bana inanırsanız kurtulursunuz diyor. Keza incil insan eliyle yazıldığı için kuran gibi emirlerden oluşmuyor. İslam ise tam tersi site yönetimi gibi bir din. Kendini insana açmayan bir tanrı ve hayatın her alanına dair artık uygulanması çok zor emirleri var. Yapısı itibariyle hep aynı kalmak zorunda. Söylediğin reform hareketlerinin çoğu islamın en parlak çağı olan yüzyıllar da bile kafirlerin dini suçlayıcı, anlamsızlaştırıcı çabalarını ve söylemlerini karşılamaktan ileri gitmemiştir.

    Yusuf

    @Melkor, Müslümanların engizisyonu var mı? Norveçlilerin yarası var o yüzden Hristiyanlık öfkesi var. kaç milyon insan canavarca işkence edilerek öldürüldü kendilerince haklılar ama hala yapmaları saçma devir değişiyor

    Melkor

    @Yusuf, Norveçli sağcıların derdi engizisyon değil, pagan kültürünü alt üst hıristiyanlığın bizzat kendisi.

    Emre Görür

    @1001101001, tabii ki metal dinleyen dindarlar olabilir. ’80′lerde white metal diye bir şey icat edilmeye çalışıldı. Günümüzde Hıristiyan black metal grupları bile var. Metal tarihsel olarak “left hand path” müziği olsa da her tür ideolojiyi kapsayabilecek kadar elastik. Tarihsel gücü de buradan geliyor zaten. Her daim merkezinde boynuzlu arkadaş dursa da bütün ideolojilere adapte edilebiliyor. Örneğin günümüzde dünyanın en büyük yeraltı metal hareketlerinden biri Endonezya’da ve orada bir sürü başörtülü kadın bayağı bayağı metal yapıyor.
    Yani bir bireyin “şeytana” hiç bulaşmadan metal dinlemesi gayet mümkün. Dünya kadar grup bulabilir bunun için. Ama cumaya giderken Marduk falan dinlemek ciddi bir kişilik çatışması. Kimse tutarlı olmak zorunda değil, ama aynı anda birbirine taban tabana zıt iki ideolojiyi savunmak da garip. Tanrı’ya ibadet eden biri diğer yandan ona sövülmesinden müzikal haz duyuyorsa zamanla bu ikisinden birinin galebe çalması beklenir. Tabii ibadetle falan işi olmayan, dinle bağlantısı “Ben müslümanım” demekten ibaret biri gerilim hissetmeyebilir. ’90′ların sonunda metal popülerleşmeye başladığında çok fazla böyle “yarı-müslüman, yarı-ateist” tip türemişti.

    Retrokafa

    @1001101001, yahu ne boş işler üzerinde kafa patlatıyonuz birader gidin bunun yerine bir kez daha yüzüklerin efendisi,dune falan okuyun vallaha daha faydalı yav.

    1001101001

    @Retrokafa,

    paul atreides yoktu
    fremenlerin başı boştu
    paul atreides geldi
    fremenlere bir amaç verdi
    bu güzel spiceları bizlere verdi

    biz de her yol var abi. İslam, black metal, bilim kurgu… ne ararsan

    crowkiller

    @1001101001, neden dinliyorsun bu müziği? kendine hakim olamıyor musun ?

    1001101001

    @crowkiller, hidayet abi kaç tane metalci müslüman tanıyon yauv biraz çalıştır kafayı

    crowkiller

    @1001101001, tamam :(

    Yiğit

    @crowkiller, https://pbs.twimg.com/media/DqTYbhlX4AA3Oi-.jpg

    slayer, burzum… of burzumu unut…

    Neyse komik değil iyi geceler

    1001101001

    @Yiğit, mayhem de mysteriis dom sathanas dinlerken ben bu :)

    1001101001

    @1001101001, https://twitter.com/dulgerbaligi/status/1381207823141502978?s=20 o kadar hoşuma gitti ki uğraştım. fikir için teşekkürler.

    Opethsevenbiri

    @1001101001, Kimin neyden zevk aldığını neyden almadığını sorgulamak hiçbirimizin haddine değil hele müzik gibi olabildiğince kişisel tecrübe ve hissiyata dayalı bir şeyde hiç değil. Bence müzik materyalist dünyada büyüye en yakın şey, birinin hisleri üzerinden yargılamak da dünyanın en yanlış şeylerinden birisi zaten.

    çaksu

    @1001101001, Rahatsız edici bi tavırla/durumla karşılaşmamışsınızdır umarım, en azından yüz yüze.

    Herkes gelsin kaynaşalım beya. Kardeş kardeş oynayalım.

    Dinin de yarısı yorum zaten. Herkes istediği gibi yorumlasın. Evrim teorisiyle bağdaştıranı da var. Uyumak dışında herşeye haram diyeni de.

    1001101001

    @çaksu, Aynen öyle. Anadolu Mayası’nın esası da budur: cümle varlığın birliği ve kardeşliği

    Erhan

    @1001101001, Metal müziği geçtim direkt müziğin kendisi dahi haram islamda. Sadece müzikte değil, insan sureti içeren görsel sanatlar da haram. Gelgelelim metal müziğin en çok ilham aldığı konulardan ikisi din karşıtlığı ve satanizm. Öyle ki islama göre bu ikisinden herhangi birisiyle öyle ya da böyle haşır neşir olmak dindar birisini kendi dininde günahkar birisi olarak tanımlar.

    Tüm bunların yanısıra özellikle bu platformda birisinin inancı yüzünden dışlanması hiç hoş değil. İster müslüman olsun ister yahudi metal dinliyorsa ve bunu seviyorsa bu yeter diye düşünüyorum.

    1001101001

    @Erhan, ilk olarak ihtilaflı bir mevzuda bu budur diyecek cesareti kendinde bulduğun için tebrik ederim. fıkıh alimlerinin tam olarak müşterek bir zeminde buluşamadığı bir konuda sizin yüksek ilmi kıdeminizle konuya el koymanız çok yerinde oldu. gerçeğe gelirsek, kulaktan dolma bilgiler en yazık ki bunlar. müziğin bizatihi haram olması gibi durum yok, yani müzik mubah. mevlevihanelerde musiki eğitimi verildiğini duymadın hadi ama hiç mi sufi ilahisi falan çalınmadı kulağına. ha selefiler gibi davranıp mevlevileri ve hatta tüm sufileri kafir ilan edip işin içinden çıkabilirsin. ki genel olarak islamın Allah katından olduğuna inanmayan insanlar beğendikleri şeyleri ondan uzaklaştırıp beğenmedikleri şeyleri işte islam bu demeye meyilli olurlar. Nefslerine ağır geliyor herhalde. Selefi ateist diyem ben bunlara işidçi ateist pğuahahahaha

    Opethsevenbiri

    @1001101001, II.Mahmut’un Hicaz bölgesinde isyan çıkaran Arap kralına ”Mzüik haramdır” dediği için idam edilmeden önce 3 gün boyunca ud dinlettiği söylenir. Ne kadar doğrudur bilmiyorum ama aklıma bunu getirdi.

    1001101001

    @Opethsevenbiri, güzel hikayeymiş. Doğrudur umarım :)

    Erhan

    @1001101001, Reis öyle bir yazmışsın ki sanki ben vaaz vermişim de cemaat ”Höaaaaa” demiş. ”Kulaktan dolma bilgi” demişsin, ya ne olacağıdı? Açıkçası fıkıh alimlerinin hangi konularda müşterek bir zeminde buluşmadığı yerler insanların genellikle ”haram” dediği yerler oluyor. Git sor bakalım fıkıh alimlerine ”Hojam ben şeytanlı metal dinliyorum allaha falan sövüyorlar günah mı” diye bak o zaman nasıl müşterek bir zeminde toplanıyorlar puhahaha

    1001101001

    @Erhan, bak güzel kardeşim geri zekalı olmadığım allaha söven müzikleri ayıklayıp dinlememeye özen gösteriyorum zaten. bu kadar basitt. Bir tartışma sırasında safsata adı vermekten zerre haz etmem ama sabahtan beri straw man yapıp duruyorsun ne yazık ki.

    Rust in Peace.

    @1001101001, bir agnostik olarak müslüman olup Slayer, Mayhem, Bathory, Belphegor dinlemenin alkol almaktan, domuz eti yemekten daha büyük günah olduğunu düşünüyorum. Kaynak yok. Tamamen kendi düşüncem. Alkol alırken, domuz eti yerken direkt olarak tanrıya karşı çıkmıyorsun. Yukarıdaki gruplar ve benzerlerini dinlediğin zaman mantıken Allah’a isyan etmiş oluyorsun/destek veriyorsun. Bazıları şirk bile diyebilir.
    Bu eylemi aklama çabasını da boş görüyorum açıkçası. Yanlış yaptığını bilip ona göre yaşamak daha mantıklı. Yukarıda Oğuz abi yazmış mesela, şu şu din adamları bu müziği yapanlardan daha günahkar falan diye ama İslam böyle bir din değil ki. Ben dünyanın en iyi insanı olsam da cehennemliğim mesela inanmadığım için. Aynı şekilde ne kadar iyi olursan ol bu senin o müziği dinlemek günah değil ya da ben bu müziği dinlediğim için cezalandırılmayacağım demek değil.

    Ouz

    @Rust in Peace., Yaratıcının yapma dediğini yaparak, yeme içme de olsa direkt karşı çıkmış olursun. Müzikle ilgili olan kısmı bolca izah ettiğim için tekrarlamayacağım.

    Ortada aklanmaya muhtaç bir durum yok bence. Ayrıca İslam’ın nasıl bir din olduğunu da bildiğimi sanıyorum. Bu yüzden “dünyanın en iyi insanı olsam da cehennemliğim mesela inanmadığım için” gibi kesin bir ifade kullanamam. “Herkese, yaptığı şeylerin karşılığı tastamam ödenir. Onlara asla haksızlık edilmez.” diyor yaratan. Burada “herkes” sözcüğü seçilmiş, “yalnızca inananlar” denmiyor. Yani yaptığın iyiliklerin boşa gitmeyeceği, ayetle sabit.

    Yiğit

    @Rust in Peace., ikinci paragrafa katılıyorum. Konuya bulaşmak istemediğim için yazmadım ama katıldığımı söylemek istedim. Bu konularda iş her zaman ”ama o şekilde yazılmış kuranda, o yüzden bu böyledir”e geldiği için sevmiyorum. Çünkü dini konularda bir mevzunun illa mantıklı olması gerekmez, tanrının buyurmuş olması ve kutsal olması yeterlidir. O yüzden sağlıklı bir tartışma pek mümkün değil. Dünyanın en iyi insanı olsan da kafir olduğun için cehennemliksin, bunu bir müslümanla tartışırken açar kuran’dan ilgili ayeti gösterir ve konu kapanır. Bu kadardır. Önemli olan tanrının ne buyurduğudur.

    1001101001

    @Rust in Peace., yukarıdaki mesajımda her müzik mubahtır dediğimi görmüyorum. boşa harf sarf edip ahmet abi’nin onayla tuşuna basarken zaman kaybetmesine sebep olmuşsun. elimden geldiğince dinlediğim grupların liriklerde nelerden bahsettiklerine dikkat ediyorum tabii ki. içime sinmeyenleri dinlemiyorum. mesela mayhem’in sıkıntılı şarkıları olduğu gibi life eternal gibi bana ölümü anımsattığı için işime bile yaradığını söyleyebilirim. tamam mıdır tembel ateist arkadaşım.

    Yiğit

    @1001101001, Allah iflas etsin. Umutsuz vaka

    Dysplasia

    @1001101001, Siz metal demişsiniz de pop müziğin genel temaları dinen çok mu kabul edilebilir? Ama müslüman çoğunluklu bir ülkede sürekli dinleniyor bunlar.
    Tek bir kitaba sahip olmasına rağmen, solcular gibi zibilyon tane fraksiyona ayrılabilen bir yapı din denen şey. Bu çelişkiler yumağından bazıları ışid gibi radikalleşerek bazıları da daha özgür bir kafayla ‘ben kendi inancıma bakarım, özümde iyi insanım’ vs gibi mevlevi/bektaşi ruhuyla çıkıyor. Bir inanan diğer inananı dinden çıkarabileceğini düşünürken diğeri bunun kul ile tanrı arasında olduğunu öne sürüyor falan. Ama eninde sonunda herkes kendi haz aldığı durumu ‘kitabına uydurabiliyor’. Evlilik dışı cinselliğini çatır çutur yaşayan türbanlı ve cidden inandığını bildiğim kadın da bir şekilde kitabına uyduruyordu. Siz de uyduruyorsunuz. Benim gözümde çelişki olan, bir fraksiyonun gözünde dinden çıkaran, diğerinde öldürülmesi gereken, bir diğerinde falakaya yatırılması söylenen bir durum için sizin açıklamanız ‘herkesin dini kendine’. Bugün acaba Mevlana’ya ‘hacı ben Deicide dinliyorum, fuck your god, ama müziği için sadece’ desek Mevlana ‘sen de gel kardeşim’ der mi mesela, öyle de bir probleminiz var.
    Bu çelişkileri barındıran bir düşünce sistemine sahip biri olarak gelen eleştirilere bu kadar şaşırmamanız gerektiğini düşünüyorum. Zorla kimse kimseye dinden çıkın demiyor ama düşünceler dile getiriliyorsa, özellikle internet ortamında, bu gerçekler yüzünüze illa ki çarpacak.

    1001101001

    @Dysplasia, yauv kardeşim ben müslüman olduktan sonra immolation’ı bir daha dinlememiş adamım. ne anlatıyorsun? yok fraksiyona bölünmüş. ya nolacaktı, çeşit çeşit insan var. Bir kumaştan çeşit çeşit insan için çeşit çeşit kıyafet yapabilirsin ama sonuçta kıyafetleri özü/esası birdir. İslam evlenmeyi öğütler ama kimse evlenmek zorunda değil. Bir kadın çalışmak isteyebilir kimse onu çalışmamaya zorlayamaz etc. Ama kafanızda o kadar kötü bir din/dindar/allah tasavvuru var ki eleştirileriniz de o tasavvurlar kadar kötü. kusura bakma.

    Dysplasia

    @1001101001, Bunu bana değil seni dinden çıkarmayı düşünen dindaşlarına anlat delikanlı.

    unanimated

    @Dysplasia, +++++++

    Erhan

    @1001101001, her şeyi geçtim bir soru sormak istiyorum neden dinini belirtme ihtiyacı hissettin? Bence sen tartışma ortamı yaratmaya çalışıyorsun ve başarıyorsun da. Attığım ilk yorumda insanların inançları yüzünden dışlanmaması gerekir yazmıştım. Bu tartışmanın sonu gelmezse eğer daha fazla dışlanacak gibisin. Yani bence.

    Marvin Yanbasanyan

    Oğuz Sel’in bahsettiği “görünmez parmaklıklara hapsetme” benim de takıntılı olduğum bir mesele. Nasıl bir altkültüre sahip olduğu, ideolojisi, inancı, ne denli entelektüel bir altyapıya veya eğitime sahip olduğu pek fark etmeksizin insanların çok büyük bölümünde bu eğilimi fazlasıyla gözlemliyorum. Zıt kutupta görmese dahi belli mensubiyetleri göz önünde bulundururak kişileri bir çerçeve içinde değerlendiriyorlar ve haliyle yaklaşımları da o ön yargıdan bağımsız olamıyor. Esasında faşizmin temeli de bu olgu üzerine inşa edilmiştir ama bahsimiz o olmadığı için çok irdelemek istemiyorum. Akpli/chpli, inançlı/inançsız, entelektüel/cahil fark etmeksizin her kesimde büyük oranda gözlemlenebilen bir durum bu. Mesela: entelektüel müslüman olarak bahsedilen Dücane Cündioğlu katıldığı bir tv programında ismailağa cemaatinden birinin bisiklete binip gezemeyeceği, atıyorum bir resim sergisine gidemeyeceği minvalinde söylemleriyle şehirli dindar mefhumunun bu cemaatle bağdaşmadığı; entelektüel dindarların vaktiyle mevleviler olduğundan ve saire bahsediyordu. Bahsi geçen önyargı bizzat budur, bunu söylerkenki niyetinin ötekileştirmek olmaması bunu değiştirmez. Bir prototip çiziliyor veya belli başlı kalıplar atfediliyor ve onlar üzerinden değerlendirmeler yapılıyor. Bundan 20 yıl öncesine kadar bilhassa muhafazakar topluluklar özelinde bu bakışın çok yüksek oranda yanlış yargılara götürmeyeceğini düşünsem de bireyselciliğin hayata bakışın temelini oluşturduğu günümüzde ismailağa gibi muhafazakarlığın uç noktası olarak refere edilen bir topluluk için dahi bu yaklaşımın çok da doğru yargılara götürmeyeceğini düşünüyorum. Fatih’te yaşayan, meslek itibariyle binbir farklı tipte insanla muhatap olan biri olarak Dücane’yi yanlışlayabilecek onlarca farklı gençle tanıştım. Kuvvetle muhtemel bundan 30 yıl önce o cenahtan öyle bir genç bulamazdım ancak bugün bulabiliyorum. Tamam belki resim sergisine gideni bulamam ama death metal dinleyen, foucault’dan konuşan menzilci bi gence denk geldiğim oldu. Burada x bir cemaati övmek veya yermek gibi bir niyetim yok; en muhafazakar topluluklarda bile günümüzdeki bireyselcilik göz önüne alındığında özellikle topluluğun genç mensupları özelinde bu kalıpların artık çok işlemediğini söylemeye çalışıyorum.

    Bütün bu tartışmaları başlatan meseleye gelirsek yine aynı önyargı söz konusu. Yobazın tekinin şort giyen birini görüp onun hakkında arkasından konuşmasıyla bu olayda sözlüğe “yanıma gelen uzun saçlı metalci çocukla yanındaki tesettürlü kız başlı başına sosyolojik olarak incelenmesi gereken bir durumdu, fakat tabii beni ilgilendiren bir durum değildi.” yazan adamın mantalitesi, düşünsel altyapısı çok farklı değil. “Tabii beni ilgilendiren bir durum değil” diyorsan yazmazsın olur biter. Yazmışsın çünkü durumu garipseyip komik bulmuşsun, hatta muhtemelen dalga geçmek istemişsin ama vazgeçmişsin ve nihayetinde bunu insanlara anlatmışsın.  Senin gibi olmayan birini alakasız biçimde senle aynı ortamda görünce “bunun burada ne işi var” demişsin kısaca. Ekşicisi de bunu yapıyor, cemaatçisi de. Hadi günah çıkarayım: geçenlerde ben de yaptım, twitter’da tesettürlü bi genç kızla tartışırken direkt şunu yazmışım: “Asjsksjh korona sağlam vurdu bu siyasal islamcı genç tayfayı. Normalde sabah 9′da at pazarında mesaiye başlayıp 50 saat hasan el benna, seyyid kutub, vs. tartışarak günü harcayan tipler artık mesaiyi sitede yapmaya başladı. Uzak durun ablacım bu çardan, sonra tadınız kaçar bak” Bu faşist yaklaşım artık genetiğimize mi kodlandı nedir anlamadım. “Bizden” olmadığını görünce ilk olarak onu kategorize etmeye çalışıyoruz. Fazlasıyla gayriahlaki bir tutum. “Ateist ahlaklı olamaz”, “Müslüman entelektüel olamaz”, “Tesettürlü metal dinleyemez”, vs. tüm bunlar görünmez parmaklık. Ayıptır. Yapmayın.

    Konunun diğer ayağına gelirsek yukarıdaki bazı yazarların müziği gereğinden fazla ciddiye aldığını düşünüyorum. Konunun en temeline ineyim. Müziği oluşturan dört temel unsur vardır: ritim, armoni, melodi ve ton. Ton nedir? En basit ifadeyle enstrumanın çıkardığı sestir. Metal müziğin alameti farikası da esasında distortionlı gitar sesidir. Metal müzik sevenlerin bi ortak noktası varsa o sesi sevmesidir, notaları o şekilde duymak istemesidir. Ben kimsenin distortionlı gitar sesi seviyo diye şeytana hizmet ettiğini düşünmüyorum açıkçası. Veya goldberg varyasyonlarını dinleyen bir ateistin de tanrıya hizmet ettiğini de düşünmüyorum. Nitekim Bach “müzikte tek gaye tanrıyı hoşnut etmek olmalıdır” diyen bir adam. Lars von trier filmlerini sevmek sadece lars von trier filmlerini sevmektir, seni faşist veya hümanist yapacak bir şey değildir. Müzik noktasında da bir aidiyet ve ortak değerlerin söz konusu olduğunu kesinlikle düşünmüyorum.Tekno dinlediğinizde bi anda siz de haplanıp sağa sola musallat olan bi dalyarağa dönüşmüyorsunuz. Dahası: black metal ve satanistler çok hakim olduğum bir alan değil ama ben onların da çok ciddi olduğunu düşünmüyorum ve büyük oranda bunu imajın bir parçası olduğu için yaptıklarını düşünüyorum. Muhakkak bunu çok ciddiye alan istisnalar vardır ama çoğunluk bu ciddiyette değildir diye düşünüyorum. Üretici bi kenara; ergenlik hezeyanları atlatılmışsa tüketici için de müzik ne kadar değerli olsa da çok önemli ve ciddiye alınacak bir mesele değildir. Ömrünün neredeyse yarısını müziğe ayırmış biri olarak gönül rahatlığıyla söylüyorum bunu. Bir de nacizane tavsiyem: pek bilmediğiniz konular hakkında ahkam kesmemeye ve kesin hükümlü ifadelere başvurmamaya özen gösterin, fikri haysiyetiniz olsun.

    deadhouse

    @Marvin Yanbasanyan, Yazının tümünü okudum. Haklı olduğun taraflar var. Özellikle bireyselliğin etkisiyle kendimiz gibi olmayanı kategorileştirme konudunda. Yalnız şunu unutmuşsun: Yukarıda “müslümanlar metal dinleyemez”in yakınından bile geçen bir mesaj yok. Tam aksine sorulan bir soruya % 99 oranında elbette dinleyebilir denmiş. Sadece Tanrıya küfür, Şeytana övgü konusunu kendine tema seçmiş grupların şarkılarının dini hassasiyetle bağdaşmadığı ve o dinde bunun bir bedeli olduğunun altı çizilmiş. Kimse kimseyi kategori etmemiş, sen şusun, böyle yapamazsın dememiş. Ve bence de Black metal hakim olduğun bir konu değil. Öyle olsa poserlık niyeti olmayan, bu konuda fazlasıyşa ciddi olan grubupların olduğunu bilirdin. Sonuç olarak herkes kendi doğru bildiği şeyi söylüyor, doğru bildiği şeye inanıyor. Kimse kimseyi ikna etme, dikte etme çabasında değil. Faşizmle bağdaştırabileceğin tek mesaj 16. no’lu yorum.

    Marvin Yanbasanyan

    @deadhouse, yazdıklarımın genel ifadeler olduğunu, buradaki bir kişiye ithafen yazılmadığını -mention bile koymadım-, tüm anlattıklarımın kimse “müslüman metal dinleyemez” demesin basitliğinde olmadığını anlamak o kadar da zor bir şey olmasa gerek. Konuyu başlatan arkadaşın maruz kaldığı faşizan yaklaşım üzerinden yola çıkarak meseleyi özelden genele taşıdım. Hatta kendi örneğimden meselenin müzik değil “kılıf biçmek” olduğunu rahatlıkla anlayabilirsin. Buradaki yorumlara ithafen yazdığım tek cümle postun son cümlesindeki tavsiyemdi, onu da olayın fetva boyutunun konuşulmasına ithafen yazdım. Black metal meselesinde de ciddi olan azınlık olsa da hala çoğunun imaj için böyle olduğunu, dinleyiciye öyle yansıtmasa hayatında bunun pek yeri olmadığını düşünüyorum. Zaten yorumda da “muhakkak bunu çok ciddiye alan istisnalar vardır” diye belirtmişim. Ciddi azınlık/ciddiyetsiz çoğunluk vurgusu yapmışım. Yanılıyor da olabilirim. Önemli bir mesele olarak da görmüyorum bunu.

    Dysplasia

    @Marvin Yanbasanyan, iyi de din yapı olarak kendi mensuplarını nihai ve en gerçek kalıplara çerçevelere almayı amaçlayan bir yapı. Üyelerinin buna uymadı diye garipsenmesi beya bunun üzerinden tartışma dönmesi gayet doğal. Ve üstte de dediğim gibi bunu diğerlerinden çok aynı dinin üyeleri yapıyor zaten, biz en fazla fikir beyan edip bıdı bıdı yaparız. Ben satanist müziği dinleyen müslüman arkadaşım olsa sorarım niye neden nasıl diye. Ben insanların haz veya belli başlı içgüdü diyebileceğim davranışları konusunda her şeyi kitabına uydurmalarını izlemeyi seviyorum. Din dışında da olan bir olgu ama aradaki fark dinin mutlak doğruluğundan vazgeçilemez bir nirengi noktası olmasına rağmen yine de bu çelişkileri önleyemiyor olması. Özel konusu açılmasa da umrumda olmaz kim ne dinlemiş, tutup da kurcalamam. Ama çelişkiler yumağı bir konu olduğu için laf açılırsa garipsemeyeceksin bence bu kadar uzamasını.

    realthrasher

    @1001101001, tabii ki olabilir de bundan kime ne? niye bunu dillendirip dikkat çekmeye çalıştığın asıl sorun.

  9. P L A G U E says:

    Doom eternal – master level/gore nest bölümünü nightmare veya ultra nightmare seviyesinde oynayın arkadaşlar🙂 yalnız şunu rica edicem, bfg ve kılıç kullanmak yok😉

    Berca B.

    @P L A G U E, etrafımda resmen bir Doom Eternal tarikatı oluştu, oyun seven bütün arkadaşlarım bir şekilde öneriyor. Tam kafa yormalı rpglere atılmak istiyorum, böyle mesajlarla Serious Sam kafasında şuursuzca dalmalı fpslere geri çekiliyorum. Anlaşıldı yine beyni boşa alıp yarın yokmuşcasına yaratık keseceğiz.

    P L A G U E

    @Berca B., her açışımda bu oyunu nasıl aşacaklar, bundan iyi ne çıkabilir kendi türünde diye düşünmeden edemiyorum. Cidden bambaşka bir seviye. Kafa yormalı oyunlara dalarsin elbet ama acil başlamalısın bu şahesere.

  10. OblomoV says:

    Küçük bir anket: https://strawpoll.com/eq34wr3ub

    Dysplasia

    @OblomoV, Oha, şu nasıl listede olmaz?

    OblomoV

    @Dysplasia, :D

    Opethsevenbiri

    @OblomoV, Valla bence Mikael Stanne, herifinki hem çok tane tane, anlaşılır hem de çok yırtıcı.

    OblomoV

    @Opethsevenbiri, İlk etapta oluşturduğum uzun listeden çıkardığım son isimdi. Severiz tabii. 👍

    unanimated

    @Opethsevenbiri, kesinlikle. Müziğin duygusunu aktarmada gerçek bir üstad ve çok iyi şarkı sözü yazarı aynı zamanda.George kosmas’ın olduğu ankette kendisinin olmaması fiyasko.
    @oblomoV Seçenekler arasından ise John tardy,barney ve tompa favorilerim.chuck schuldiner niye yok mesela :)

    OblomoV

    @unanimated, Sayıyı bir şekilde sınırlamam lazımdı. Bazı isimleri ekleyince benzer başkalarını da eklemek gerekiyor ve işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. İlk haliyle 80 civarı şık vardı.
    Ne kadar objektif yaklaşmaya çalışsam da nihayetinde kişisel bir liste. Chuck Schuldiner’ın vokalini en iyiler listesine alacak kadar beğenmiyorum. Şu varken şu niye yok olayında bir şey diyemem, tutarsızlık olmuştur, haklısın.
    Bir yerden sonra sıkıldım zaten, daha fazla uzamasın diye bu haliyle yayınladım. Maksat muhabbet olsun. :)

    çaksu

    @Opethsevenbiri, Like’lıyorum. Stanne özel <3

    Salata

    @OblomoV, Petrov, Tompa ve Akerfeldt ilk üç kesin bence. İsveç hahah :) Petrov’un hem ne dediği az çok anlaşılıyor hem de haykırışvari bi vokali olduğu için çok seviyorum. Tomas Lindberg’i açıklamaya gerek yok İsveç usülü hüzünlü yanık brutal vokal. Akerfeldt’in de ses tonunu ve tarzını çok seviyorum, özellikle Morningrise’daki daha çiğ hallerini ve Still Life’daki dehşet hallerini.

    OblomoV

    @Salata, 👍

  11. Ouz says:

    Daha önce burada Sound of Metal filmini önermiştim. Ses ekipmanlarıyla ilgili süper videolar sunan PS Audio kanalında bugün, ilginç bir video karşıma çıktı:

    https://youtu.be/9srmILNhOEE

  12. Salata says:

    Burasi inanç tartışma platformu mu? Siteye müzik için giriyorum saçma sapan müzik günah mı tartışmaları çıkıyor karşıma, ki bence metal müzik üzerine bir sitede böyle müzik/metal müzik günah mı gibi konuların tartışılması rezaletten başka bir şey değil. Herkes kendi inancını başka yerde yaşasın burası müzik platformu insanlar bunun için burada, bu konular için istemediğiniz kadar başka platform bulursunuz. Gelmiş millet buraya yok dindarım metal dinliyorum bilmem ne neysen nesin kardeşim git islami forumda tartış bunları tartışabiliyosan buraya müzik hakkında bir şeyin varsa onu yaz bence Ahmet Bey tabii ki kendisine kalmış ama bu tarz dini/siyasi vs. yorumları onaylamamalı..

    deadhouse

    @Salata, ..”Metal gibi bir müzik türü…” demişsin, ardından insanların ifade özgürlüğünü sınırlayıcı kelamlar etmişsin. Metal müzik kültürüne asla uymayan bir şey bu.

    1001101001

    @Salata, OKUMA. Alt başlığın adı serbest kürsü olduğu için buraya yazdım bilerek. Tekrar ediyorum OKUMAyabilirsin. Otomatik portakaldaki gibi kafanı monitöre sabitleyen yok sonuçta.

    Opethsevenbiri

    @Salata, ”Serbest kürsü”

    Boba Fett

    @Salata, Burası yemek platformu mu?
    Burası siyaset platformu mu?
    Burası futbol platformu mu?
    Burası basketbol platformu mu?
    Burası bahis platformu mu?
    Burası oyun platformu mu?
    Böyle yazar gideriz… Burada yapılan tartışmaların, sohbetin kimseye bir zararı yok çünkü herkes seviyeli bir şekilkde fikrini söylüyor. Beğenmezsen okumazsın. Oturup burada hoşlanmadığımız ya da konuşulmasını istemediğimiz şey için, “burası şu platformu mu” diyeceğiz? Yine yazan arkadaş müzikle alakalı bir durumu paylaşmış, diğer konuları ne yapalım konuşmayı keselim mi? Peki içinde dini referanslar olan veya siyasi albümleri ne yapalım, onları da incelemeyelim en iyisi. Çok yanlış.

  13. Boba Fett says:

    @1001101001, bir pokemon olarak, her hangi bir dine mensup olmayan bireylerin, her hangi bir dine mensup olan bireylere sosyal medya üzerinden hacı, hoca, rahip, monk gibi davranmalarını komik buluyorum.

    1001101001

    @Boba Fett, ne demek istediğinizi tam olarak anlamadım. kendinize şerh düşer misiniz rica etsem.

    Boba Fett

    @1001101001, Bir örnekle anlatmaya çalışayım, geçenlerde twitterda bir kız başını örtmüş ama uç kısımları görünüyordu, başlamışlar bu kızı eleştirmeye, eleştirenlerin bir kısmı da o dine, inanca mensup olmayan kimseler hoş olsalar da bence eleştirmeleri komik oluyor. Adamın gözünde bir kalıp var, seni de oraya oturtmaya çalışıyor, onun istediği gibi dindar, onun istediği gibi muhalif, onun istediği gibi fanatik olacaksın. Bunu demeye çalışmıştım.

  14. Yiğit says:

    Life as a Fatal Sexually Transmitted Disease

    Hayatımda duyduğum en iyi film ismi. Polonya’dan sadece black metal çıkmıyor, bugüne kadar izlemediğime pişmanım.

    deadhouse

    @Yiğit, Aynı yönetmenin İlluminaija filmi de iyidir.

    deadhouse

    @deadhouse, İlluminacja* olacaktı.

    Yiğit

    @deadhouse, iluminacja’ymış ahaha yine olmadı :) teşekkür ederim bakacağım.

    deadhouse

    @Yiğit, Lehçe gibi bir dil için gereksiz özgüvene kapıldım. Adam gibi git kopyala yapıştır işte, ne gerek var. Bu arada film bayağı ağır, senin yaşında izleseydim anlamayabilirdim. Sen anlarsın ama bence. Şimdiki nesil cin gibi. Gerçi anlamasan da önemli değil, bir sürü eleştiri yazısı var filmle ilgili.

  15. Raddor says:

    Din muhabbeti açılmışken yazayım da aradan çıksın. New Age dini mensupları ne kadar da çoğaldı öyle ya. Çığ gibi büyüyorlar efendim, durduramıyoruz. Ne olduğunu bilmeyenler için anlatırdım lakin üşendim. Onun yerine bir ekşi yazarının entry’sini paylaşayım. Gayet güzel anlatmış.
    https://eksisozluk.com/entry/9265419

    deadhouse

    @Raddor, Hiç sevmedim. Yavşak bir din gibi geldi. Buna inanacaklarına Zuizm’e inansınlar daha iyi. İzlanda’da ortaya çıkan bir din. Sümer Tanrılarına tapıyorlar.

    Boba Fett

    @deadhouse, çok iyiymiş bu ya, death metal grubum olsa bunun üzerine tematik albümler yapardım.

    deadhouse

    @Boba Fett, Sümer mitolojisiyle ilgili film, müzik vs. olarak kullanılabilecek muhteşem temalar, hikayeler var. Hadi bizde iş yok. Avrupalı, Amerikalı niye hiçbir şey yapmıyor anlamış değilim. Muhteşem fantastik, bilim kurgu türü şeyler ortaya çıkabilir. Bit yeniği arıyorum ben bunun altında. Orta dünya, İskandinav, Yunan mitolojisi ile ilgili işlenmeyen şey kalmadı. Yazıyı ilk bulan, bilinen en eski, tarihli uygarlık hakkında bu kadar elde malzeme varken, yüzüne bakılmaması tuhaf. R.Scott Prometheus’ta bir şeyler yaptı ancak film aşırı saçma ve kötü olduğu için pek ilgi çekmedi. Black metalde Melechesh son albümüyle bu temaları işledi biraz, başka da pek bir şey görmedim.

    deadhouse

    @Raddor, Raddor bu dine sakın mensubum deme. Sana puanım 9, 5′e iner bir anda valla. :(

    Raddor

    @deadhouse, agnostistim ben. O nedenle burada inanç hakkında yazan herkes hem haklı hem de haksız benim gözümde. Nereden bilinebilir ki ölüp de gelen mi var. Yaratıcının olmasını isterim. İlahi bir adalet sisteminin olması ne güzel olur.

    New age spiritualizmi de aynı şekilde. Belki haklılar. Belki kundalinimizi açıp farkındalığımızı arttırmalı, olumlu düşünerek evrene mesaj verip bolluk, bereket ve neşe içinde yaşamalıyızdır. Ya da hepsi totoşluktur. Her şey tesadüftür. Fizik ötesi şeylere inanamak zaman kaybıdır, şizofrenidir. Yine bilemem. Kesin bildiğini iddia edip “banka hesabıma para gönderin, milyarder olmanızı sağlayacak çekim yasası sırlarını size öğreteyim” diyen umut tüccarlarını da sevmem tabi ki.

  16. Opethsevenbiri says:

    Yunanistan’ın bize açık ara postayı koyduğu alan çok net Metal sahnesi ya. Tamam bizde de iyi şeyler çıkıyor ama herifler Kuzey Batı Avrupa ülkesi gibi resmen.

    deadhouse

    @Opethsevenbiri, Nedense beğendiğim tek bir Yunan metal grubu olmadı şu ana kadar. Bir akım olduğunu kabul ediyorum, muhtemelen gayet iyiydirler. Yalnız ne ilginçtir ki hangi Yunan metal grubunu dinlemeye kalksam yağmur ormanında yırtıcı hayvan görmüşcesine kaçıyorum. Rotting Christ’ın bazı şarkılarını beğenirim ki o da zaten bu akımın içinde sayılamayacak kadar eski bir grup. Senfonik death metal yapan meşhur grupları vardı aklıma gelmedi ismi, sevseydim onu severdim. Onu da beğenemediğime göre sıkıntı bende sanırım.

    Ece

    @Opethsevenbiri, Üretim başarılarının yanı sıra gruplar arası pek husumet-küçümseme olmaması ve konserlerde Yunan alt gruplara olan ilgileri de takdire şayan Yunanların. Türkiye’de çok fazla gruplar arası mevzu duydum-gördüm fakat orada 1 eleman birden fazla grupta rahatça yer alıyor, birbirlerini içten şekilde destekliyorlar.

    deadhouse

    @Ece, Çok iyi tespit. Sadece müzik gruplarında olsa neyse, neredeyse her alanda var bu. Gelişmemişliğin, daha doğrusu gelişmek istememenin (bu daha kötü bir seçenek) doğurduğu sonuçlar bunlar.

    Yusuf

    @deadhouse, Dead Congregation sevmeyen death metal dinliyorum demesin

    deadhouse

    @Yusuf, Peki.

    Yusuf

    @deadhouse, Metallica dinlemeye devam diyorsun😉

    deadhouse

    @Yusuf, İyi bildin. Load’a kadarki Metallica, en sevdiğim gruplardandır.

    Opethsevenbiri

    @Ece, Valla yerli sahneyle inanılmaz aram yok ama doğrudur, çok afedersiniz iki tane Norveçli godoşun 30 sene önceki sidik yarışında bile anası babası gibi saf tutan adamlar bunlar.

    Berca B.

    @Opethsevenbiri, bence metal sahnesinden daha da fazla rock sahnesinde postayı koyuyorlar. Bizde neredeyse rock grubu kalmamışken adamlar her sene başka bir seviyeye çıkıyorlar. Örneğin 2 sene önceki Villagers of Ioannina City.

    Opethsevenbiri

    @Berca B., Aaaa o konuda memleketin hakkını yiyemem bak son yıllarda durma var ancak 60-70 ve 90-2000′de çok güzel işler çıkmış ülkeden. Çok politik bir tartışma yaratmak istemiyorum ama günümüz Türkiyesi 80 öncesinin devamı olsaydı şu an çok farklı bir ülkeydi bence.

    Berca B.

    @Opethsevenbiri, ben de son zamanlardan yola çıkarak söylemiştim zaten, yoksa 2000lere kadar olan Türk müziği çok üst seviye bence de. İkinci cümlene bu sitede katılmayacak pek bir kişi olacağını da düşünmüyorum.

    deadhouse

    @Berca B., Ben katılmıyorum. Bence hiçbir zaman üst seviye olmadı. Anaakım diye bir şeyden söz edeceksek Türkiye’nin popüler müzik türlerine katkı yaptığı grupları veya müzisyenleri çok az. Yavuz Çetin, Fazıl Say, ilk aklıma gelenler. Etnik, halk, TSM gibi türleri kastetmiyorum elbette, popüler müzikten bahsediyorum.

    Berca B.

    @deadhouse, doğru düzgün küreselleşmemiş bir dünyada süper güç olmayan bir ülkenin kültür ihracatı yapması çok zor bir durum zaten. Ne kadar kaliteli müzisyen çıkarsa çıksın bunların çoğunun kaderi lokal olmaya mahkum. Yabancılar da anca her şeye ulaşmanın kolaylaştığı bu zamanda o dönem müzisyenlerimizi buluyor, çoğu da çok seviyor.

    Ha eğer sen kendi içimizde bile kaliteli işler çıkaramadık, herhangi bir katkımız olmadı diyorsan, buna katılmıyorum. Arkadaşın bahsettiği dönemlerde çok güzel işlerimiz var. Klişe olacak ama özellikle 90lar pop müziğinde yarattığımız melodiler düzenlemeler akıl alır gibi değil bence.

    deadhouse

    @Berca B., Kendi içimizde bir şey çıkaramadık demiyorum. Müzik literatürüne adını yazabileceğimiz kişiler çıkartamadık diyorum. Bunun suçlusu yabancılar değil bence. Abba nasıl İsveç’ten çıkıp dünyaya damga vurabiliyorsa, Türkiye’den de müzisyenler Abba kadar olmasa da isimlerini müzik tarihine yazdırabilecek beceriye sahip olabilirlerdi. Anaakım müziğin kuralları bellidir. Türkiye’deki müzisyenler bu kuralları bilmiyorlar, her müzik türünde sorun bu bence. Yoksa aşırı yeteneksiz olduğumuzdan kaynaklanmıyor olay.

    Berca B.

    @deadhouse, ilk yorumunda “hiçbir zaman üst seviye olmadı” dediğin için çıkardığımız ürünlerin kalitesinden bahsediyorsun sandım ama şimdiki yorumundan anladığım kadarıyla dünya çapında tanınırlıktan bahsediyorsun. Bu müziğin kalitesi haricinde yaşadığımız zamanla, ülkeyle ve pek çok farklı konuyla da doğrudan bağlantılı bir şey.

    Zamanında darbeler görmüş, dünyadan izole edilmiş, müzik dışı pek çok konunun müziği direkt etkilediği bir ülkenin İsveç gibi çok daha stabil ve dünya müzik ihracatında ilk 5′te yer alan bir ülke düzeyinde bir grup ihraç etmesi zaten imkansıza yakın bir şey. Ayrıca zaten kaç tane ülke Abba veya ona yakın düzeyde bir grup çıkarmış ki? Başka pek çok ülke de aynı düzeyde işler çıkarıp biz çıkarmamış olsak tamam diyeceğim ama bu bizim başarısızlığımızdan çok İsveç’in çok başarılı olmasıyla ilgili bir konu.

  17. Aura magula says:

    Carl johnson ın yukarda tartışılan konu hakkında bir fikri varmış “ah shit here we go again”

  18. çaksu says:

    Childhood’s End – Arhtur C. Clarke. İlk ACC kitabım. Çok iyiymiş ya. Uykumun katili oldu 3 gündür.

    https://www.goodreads.com/book/show/414999.Childhood_s_End

    1001101001

    @çaksu, isaac asimov the last question hikayesi ile bu romanı benzetiyorum. 10-15 sayfalık bir şeydi.

    çaksu

    @1001101001, Asimov da hiç okumadım valla. Serilere girmeye götüm yemiyor şimdi. “İlk şununla başla” dediğin tek kitabı varsa, önerine açığım.

    Hiç okumadığım popüler yazarlardan birer kitap deniyorum bu aralar.

    deadhouse

    @çaksu, Abi herkes aynı şeyleri mi okuyor ya. Elitist bir yavşak gibi gözükmek istemiyorum ama son 15 yıldır nereye baksam; Lovecraft, Arthur C. Clarke, Aldous Huxley, George Orwell, Agatha Christie, Frank Herbert, Anthony Burgess, Herman Melville. Tamam popüler kültür, anlıyorum da, insanlar acaba sadece bunları mı okuyor, yoksa diğer okuduklarından bahsetmiyorlar mı? Umarım ikinci seçenektir.

    çaksu

    @deadhouse, Hehe. Ben de yıllardır doğru düzgün okumadıktan sonra açıklarımı kapatma devri gibi bişey başlattım sanırım, yarı bilinçli. 1984′ü bile geçen sene okudum. Öyle elitist damarım da yok pek. Şu dediklerini okuyan bi kısmet varsa mesela görüşebiliriz. Okul okudum, işimi elime aldım. Sigortam var..

    Aslında Le Guin Hainish Cycle’ı bitirme niyetim var da önümdeki kitaplar alınıktı kütüphanede. The Word for World is Forest’ta kaldım. Araya hiç okumadığım Arthur C Clarke (höh) ve Philip K Dick (yuh) sokuyorum. Dune’u da (çüş) film çıkmadan okucam, daha okumadım.

    Sanırım hayatımın sonuna kadar bilim kurgu ve fantezi okuycam. Dipsiz kuyu.

    deadhouse

    @çaksu, Kültürsüzse olmaz diyorsun ahaha. Benim için fark etmez. Benden 10 kat entelektüelini de kabul ederim, 10 kat kültürsüzünü de kabul ederim. Önemli olan iç güzellik. :D

    Dysplasia

    @deadhouse, nerd’lük biraz gün yüzüne çıktı açıkçası. Eskiden böyle bilimkurgu falan herkese hitap etmezdi kendi kendimize takılıyoduk. Şimdi yayınevleri pompalamaya da başladı.

  19. Boba Fett says:

    Deli gibi imkanlar var artık, en basitinden Iphone ile falan müzik yapabiliyorsun bunu çok rahat dağıtabiliyorsun vs. peki bizim ülkeden niye güzel isimler çıkmıyor illa metal olarak düşünmeyin, ben Japonya’da ki piyanisti, Moğol rock grubunu biliyorum peki bu ülkeden niye hiç böyle isimler çıkmıyor? Gaye Su var o biraz Avrupa’yı dolaşıyor, Altın Gün Felemenk, Selda Bağcan, Erkin Koray… başka var mı böyle? Umarım anlatabilmişimdir derdimi.

    Opethsevenbiri

    @Boba Fett,Türkiye zaman zaman bir balkan zaman zaman da bir Ortadoğu ülkesi. İki bölgenin de global kültür, sanat satma konusunda çok iyi olduğu söylenemez. İnternetin günlük hayata girmesi ile tabi bu meseleler hafif hafif artmaya başladı.

    Ben hep söylüyorum internetin keşfi en çok Türklere yaradı ne kadar noksan tarafımız varsa düzeltmeye başladı diye. Türkler olarak interneti çok aktif kullanıyoruz, ileride dışarıda ismini duyuran çok müzisyenimiz olacaktır. Ben bi 5-10 seneye Türkiyenin hatırı sayılır bir Metal sahnesine kavuşacağını da düşünüyorum.

    Boba Fett

    @Opethsevenbiri, Benim pek umudum yok, sadece metal değil hiçbir müzikte ben açılacağımızı sanmıyorum. Hani olur ya bazı grupların küçük hayran kitleleri vardır, sayısı azdır ama her ülkede de seveni vardır hiç öyle bir isim duyamayacağız gibi geliyor.

    deadhouse

    @Opethsevenbiri, Satma becerisi dışında bir durum daha var. O da uluslararası sanat camiasında (sanatın iktidarını elinde bulunduranlardan bahsediyorum) gücü elinde bulunduranların beklentisini karşılamak. Sen istediğin kadar iyi müzik yap, iyi film yap, iyi heykel yap. Neyin sanat olup olmadığını, neyin iyi olup olmadığını belirleyenlerin beklentisini karşılamazsan “başarılı” olmazsın. Onların istediği tarzda sanat yapmak zorundasın. Çığır da açsan görmezden gelirsin, seni görmezler, görmek işlerine gelmez. Onların belirlediği standartlar çerçevesinde sanatını icra etmelisin. Bir durum daha var. Eğer onların en iyi becerdiği tarzda sanat yaparsan seni yine görmezden gelirler. “Bu işi en iyi biz yaparız, bizim yaptığımız en iyi şeyi bize satmaya kalkışma! Senin yapacağın şey “otantik” “egzotik” yerel, yabani ve bize “yabancı” olmalı. Bize anlattığın şey bizi şok etmeli. Katharsis yaşamalı, günah çıkartacak içeriğe sahip olmalı vs vs vs vs vs.

    Internet bahsettiğin üzere burada devreye giriyor. Faydaları epey olsa da yine birilerinin iktidarında olacak, neyin iyi olup olmadığı, neyin sanat sayılıp sayılmayacağı. Bu konu çok önemli bir konu. Aslında en temel konu bu. Diğer işler zamanla aşılabilecek durumlardan oluşuyor. Ancak bunu aşmak çok çok zor, şu ama kadar aşılmadı, aşılamadı. Gizli, gömülü hazineleri ortaya çıkarmaya çalışan bazı sözü geçen sanat arkeologlarının insafına kalmışız.

    poison

    @Boba Fett, bu fikrinizin yeterince araştırmama sonucu ortaya çıktığını düşünüyorum. hem enstrüman hem vokal alanlarında yetkin isimler var. mesela tek başına “aydın esen” ismi bile yeterli bence. geçtiğimiz günlerde ölen, dünyanın en iyisi olarak görülen chick corea’ya dünyanın en iyi piyanisti kim diye sorulduğunda aydın esen’i söylemişti.

    Boba Fett

    @poison, Teşekkürler eleştiriniz için, araştırmadığım didik didik etmediğim doğrudur ama bir kaç isimle de söylediğim şeyin çürütüldüğünü düşünmüyorum. Mesela bizim ülkemizin bir Gojira’sı yok, bir eksiklik var, bir ülkenin en iyi grubu 8-9 senedir albüm yapmayan Pentagram olamaz.

    Dysplasia

    @Boba Fett, Ya ben buna çok götten sallama bir hipotezle girişeceğim. Bu ülkede müstakil ev, garaj kültürü yok. Bunun nedenleri şunlar bunlar olabilir ama sıkışık sıkışık apartman dairelerinde ne müziği ya.

    Boba Fett

    @Dysplasia, Bu da etkili bence fakat garaj imkanı olanlardan da bir iş göremiyoruz. Hatta popüler isimlerimiz de hiç bu yöne uygun bir şey yapmıyor. Çakması bile yok.

  20. Yukarıdaki din muhabbetine 80′den fazla yorum geldi, fikir ayrılığı yaratacak başka konular da tartışılıyor ve işlerimin çok yoğun olduğu bu dönemlerde bir kişinin bile olayı çarpıtmadan, kişiselleştirmeden, kimseyi rencide edecek bir şey demeden yorum yapması gerçekten çok güzel.

    Hem sakıncalı yorum taraması, edit’lemesi gibi şeylere vakit ayırmam ve rahatsız edici bir şey içeriyor mu diye her yorumu kelime kelime okumam gerekmiyor hem de herkes özgürce fikrini belirtiyor. Sağ olun arkadaşlar.

    PA’yı böylesi alengirli konularda bile temiz ve düzeyli görmek beni fazlasıyla memnun ediyor.

    Yiğit

    @Ahmet Saraçoğlu, son aylarda sosyal medyayı bıraktım. Ders ve bazı okumalar/araştırmalar dışında YT, ekşi ve sadece buraya giriyorum internette. Buna rağmen internetteki toksisite rahatsız ediyor beni. PA ise tek rahatsız etmeyeni.

    Her an herkes nefret söylemi içerisinde. Tüm gün ya birilerini linçliyoruz ya da birileri haklı olduğunu anlatmaya çalışıyor beyhude bir şekilde. Site bu yönden internet ortalamasına göre cennet sayılır.

  21. Opethsevenbiri says:

    Ha şunu da söyleyeyim eğer bir gün globalde başarı kazanacak bir Metal grubumuz çıkacaksa kesinlikle Ankara’dan çıkacak. :)

  22. poison says:

    @Boba Fett, ben teşekkür ederim. birkaç isimle olacak iş değil tabii, katılıyorum. bunun yanında “hiç yok” da diyemeyiz. sizin görüşünüze paralel olarak bu ülkede sizi dünyaca ünlü edebilecek tarzların topluma tam olarak giremediğini düşünüyorum. bu tarzdaki müzikler insanların hayatında bir kültür oluşturacak düzeyde yer bulamıyor.

  23. Opethsevenbiri says:

    The Somberlain Youtube music’e gelmiş.

    Fogs Kiss

    @Opethsevenbiri, Spotify a da gelmiş

    Opethsevenbiri

    @Opethsevenbiri, Şimdi Spotify’a da geldi.

  24. Raddor says:

    statsforspotify.com diye Spotify istatistiklerinizi gösteren bir site var. Spotify kullanmaya başladığınız ilk günden itibaren en çok dinlediğiniz 50 sanatçı ve parçanın hangileri olduğunu öğrenebiliyorsunuz.

    2016′dan beri Spotify kullanıyorum. Sürekli yeni müzikler keşfeden biri olmama rağmen lise sonları/üniversite başlarında ne dinliyorsam listede de son beş senede en çok onları dinlemiş olduğumu gördüm. Lemmy’nin “Yirminde ne dinliyorsan hayatının geri kalanında da en sevdiklerin onlar oluyor.” demesi en azından benim için geçerliymiş. İlk ellimdeki sanatçılar şunlar:

    1- Motörhead 2- Metallica 3- Radiohead 4- Queen 5- Iron Maiden 6- Judas Priest 7- Korn 8- Mötley Crüe 9- Faith No More 10- Ac/Dc 11- Trivium 12- The Beatles 13- Alice In Chains 14- Müslüm Gürses 15- Katatonia 16- Linkin Park 17- Slipknot 18- Pantera 19- Megadeth 20- Black Sabbath 21- Slayer 22- Aerosmith 23- Social Distortion 24- Depeche Mode 25- John Williams 26- Black Label Society 27- Def Leppard 28- Terror 29- Pink Floyd 30- Stone Sour 31- Testament 32- Ramones 33- Ozzy Osbourne 34- Immortal 35- Rolling Stones 36- Deftones 37-Rammstein 38- Accept 39- Blind Guradian 40- Led Zeppelin 41- Exodus 42- Dio 43- David Bowie 44- Darkthore 45- Death 46- Descendents 47- Dark Tranquillity 48- Saxon 49- Sodom 50- Mr. Bungle

    Tuhaf. Ama cidden karakterimin özeti gibi.

    En çok dinlediğim parçalar da şunlar imiş.

    1- Radiohead – Airbag
    2- Radiohead – Everything In Its Right Place
    3- Slipknot – Everything Ends
    4- Motörhead – On Your Feet Or On Your Knees
    5- Motörhead – In The Name of Tragedy
    6- Converge – Concubine
    7- ?? buradan sonrasını yazamam bayağı guilty pleasure.

    Spotify kullanıyorsanız siz de yazın eğlenceli olur. Yalnız artistlik olsun diye değişiklik yapmak, az bilinen grupları üstlere yazmak, İsmail YK’yı listeden çıkarmak falan yok. Neyse o.

    deadhouse

    @Raddor, Bu uygulama epeydir var. O değil de Airbag 1 mi. :( Tebrik ediyorum seni cidden. Yorum yok. Kılcal damarları bile parçalayabilecek bir şarkı. Dirayet ister Airbag’in zirvede olması. Spotify kullanmıyorum, böyle bir şey yapsam benim 1′de şu olurdu bu sene. https://youtu.be/hp7AwnMg_wA :D Benden geçti Radiohead vb. üzücü müzikler.

    Raddor

    @deadhouse, öyleymiş ya yeni haberim oldu benim. Ben de bayağıdır Radiohead dinlemiyorum. Dinlediğim dönem de 2019 sonu, 2020 başıydı. Buna rağmen o zaman o kadar fazla dinlemişim ki üçüncü sıraya kadar yükselmiş.

    Airbag ayrı bir olay ya. Jonny Greenwood’ın gitar solosu muhteşem -ki bildiğimiz anlamda bir gitar solosu da değil. Belki de sadece bir ses, o kadar. Fakat o kadar atmosferik, o kadar bu dünyadan değil ki. Müzik mi, astral yolculuk mu diye sorguluyorum. Göz yaşları gitar tellerine damlamış sound öyle ortaya çıkmış sanki.

    İyi övdüm. 1′imde olduğuna şaşırılmamalı.

    Şaka maka şöyle de bir yorumum vardı, enteresan.
    http://www.pasifagresif.com/2019/02/en-sevdiginiz-25-album/comment-page-1/#comment-557387

    Ayrıca daha çok Bach dinlemeliyim ben de.

    deadhouse

    @Raddor, “Göz yaşları gitar tellerine damlamış sound öyle ortaya çıkmış.” Bu nasıl bir yorumdur, sen ne yapmak istemektesin? Hayırdır? Ahaha şaka bir yana daha iyi ifade edilemezdi. Evet eski yorumlar…Ön yargılı olmamak lazım. Yalnız benim tespitim de iyiymiş. Orta karar grubu değil. Ya hayatında iz bırakır, ya da bu ne sikko, gereksiz bir grup dersin. Tarafsız baktığımda ise tartışmasız müzik tarihinin en iyi gruplarından biri. Şimdi dikkat ettim de 14. sırada M.Gürses varmış. Abi sen zaten damarcıymışsın Radiohead’i sevmen çok normal. Arabesk, Çingene müziğiyle birlikte katlanamadığım tek müzik türü. Yelpazem geniş ama o kadar da değil. :)

    Raddor

    @deadhouse, iyi tespitmiş cidden. Hiç sevmezken ilklere yerleşti parçaları. Demek ki kurtulmak için tek yol tekrar nefret etmek.

    13- Alice In Chains 14- Müslüm Gürses 15- Katatonia. Bu kısım bayağı sıkıntı bende.

    Yiğit

    @Raddor, bu muhabbeti görüp ulan airbag bee diyip açmamla albümü komple dinlemem bir oldu. Akşam akşam hevesim kaçtı yine. Millete Let Down atıp akşamlarını bok etme oyunları sonra.

    Bu arada sen Six Feet Under da seviyordun sanırım. https://www.youtube.com/watch?v=uGam9Z6PSWk&t=261s
    Şunu da bırakayım öyleyse. Daha Radiohead çaldığını bilinçli bir şekilde fark etmeden ”radiohead çalıyor” reaksiyonu vermişti vücudum bu sahnede. Herhangi bir melodi aklıma düşünce içimde garip bir his oluyor. Söz konusu radiohead ise tam bir laleyim itiraf etmek lazım.

    Raddor

    @Yiğit, yapmayın, etmeyin ben de aynısını yaptım dün. Hiç güzel bir şey değilmiş. Tez zamanda indireceğim ilk 50′den grubu.

    Milleti üze üze ev yaptırdı kendine oç.
    https://bit.ly/2RDNtqt

    Six Feet Under’ı hiç izlemedim ayrıca. Bayağı övüyor izleyenler, zaman bulursam başlayacağım.

    Yiğit

    @Raddor, musictaste.space de var aynı işi hatta daha fazlasını görüyor. Siteden kendi linkini başkalarına atarak müzik zevkini kıyaslayabiliyorsun. Metalci arkadaşa veya genelde yapıldığı gibi flörte atmak zevkli oluyor. En son 1 sene önce bakmıştım all time songs’ta değişiklik var ama sanatçılarda yok.

    Şu anki hesabı 3 senedir kullandığımı ve belirterekten gireyim:

    Sanatçılar (tüm zamanlar)
    1. Katatonia
    2. TOOL
    3. Opeth
    4. Metallica 5. Radiohead 6. Ulver 7. Iron Maiden 8. Black Sabbath 9. Dream Theater 10. Pink Floyd 11. Led Zeppelin 12. Ulcerate….

    Pek ilgi çekici bir şey yok. Geçen sene baktığımda Tool’un 2. sırada olması epey garip gelmişti zira 2019 yazında albümün çıktığı dönemde geldiler spotify’a malum..

    1. Alter Bridge – Blackbird (üniye hazırlanırken her gün yolda mutlaka dinlerdim)
    2. Andy Timmons – Cry for You (en sevdiğim gitar solo şarkı, 1m kez dinlesem bıkmam)
    3. Tool – Ænema
    4. Katatonia – In the White
    5. Tool – Vİcarious
    6. Radiohead – Exit Music
    7. Metallica – Disposable Heroes
    8. Black Sabbath – Solitude
    9. Tool – Fear Inoculum (13 yıl sonra single gelince…)
    10. Mgła – Exercises In Futility I

    Yine hiç ilginç veya guilty pleasure yok zaten 50 şarkılık listenin yarısından fazlasını Katatonia, Tool ve Radiohead oluşturuyor.

    Yiğit

    @Yiğit, ulan istatistikler beni esir aldı yine.. musictaste.space’e göre dinlediğim müziklerin happiness oranı (artık nasıl bir algoritmaya göre değerlendiriliyor bilmiyorum) %21′miş ki fazla bile. Erkek adam kendini jiletleyeceği şeyler dinler.

    Raddor

    @Yiğit, musictaste de iyiymiş. Benim yüzde 43 mutlu. Oranı yükselten de rockabilly parçalar anladığım kadarıyla. Örneklere şaşırıyor insan. Yüzde 79 enerji deyip Anaal Nathrakh’ı göstermiş. %44 Danceable deyip eski bir Arap grup olan The Devil’s Anvil’ı koymuş hahah. %16 akustik, resimde Johnny Cash var. Bu sitenin biraz daha havalı göstermesi iyi olmuş. Sonuçların diğer siteyle aynı olması ikisinin de güvenilirliğini destekliyor tabi.

    Yiğit

    @Raddor, evet enerjik derken gürültülü sert müziği kastediyor. Bende danceable olarak sad but true var ahaha. Bütün bunları Türk kullanıcıları arasında da kıyaslıyor. Mesela türklerin %87sinden daha niş şeyler dinliyormuşum. Ayrıca %2 akustik ile vurdurmadığımı da kanıtlamış oldum.

    enemyofgod

    @Raddor, çok güzel bir siteymiş teşekkürler. Ayrıca PA’da yeni bir trend başlattın tebrikler.

    1. Metalium (Türk olan) 2. Kreator 3. Megadeth 4. Dark Tranquillity 5. Obscura 6. Furtherial 7. Mors Principium Est 8. Gorod 9. Anathema 10. Katatonia 11. Death 12. In Flames 13. At The Gates 14. Tribulation 15. Children Of Bodom 16. The Black Dahlia Murder 17. Pentagram (Türk olan) 18. Hypocrisy 19. Amon Amarth 20. Amorphis 21. Necrophagist 22. Necrophobic 23. Vortex of Clutter 24. Sentenced 25. Tiamat 26. Judas Priest 27. Overkill 28. Behemoth 29. Warbringer 30. Septicflesh 31. Sodom 32. Beyond Creation 33. Destruction 34. Samael 35. Slayer 36. Metallica 37. King Diamond 38. The Beatles 39. Opeth 40. Anthrax 41. Sylosis 42. Cytotoxin 43. Ozzy Osbourne 44. Enslaved 45. Carcass 46. Exodus 47. Moonspell 48. Motörhead 49. Arch Enemy 50. Paradise Lost

    Bu arada gruplarda bayağı şaşırdığım oldu uzun zamandır dinlemediklerim de son 1 haftada dinlediklerim de var, ama çoğu dinlediğim grubu da bulamadım, neyse istatistikler yalan söylemez.

    1-Stabwound – Necrophagist
    2-Pessimistic Warning – Metalium
    3-Fermented Offal Discharge – Necrophagist
    4-We Are the Sleep – Mors Principium Est
    5-Critical Solstice – Metalium
    6-Rain – Samael

    Gerisini de yazmak isterdim ama çok uzun olacak gibi duruyor, sınırı senin başlattığın şekilde 6 belirledim. Benden de bu kadar.

    Raddor

    @enemyofgod, ben teşekkür ederim. Metallium’un 1′de olmasına şaşırdım ya. Grubun bir üyesi falan mısınız diye merak ettim. Ben de sağlam Müslümcüymüşüm de haberim yokmuş. Listede tek yerli o çıktı, epey şaşırdım. O kadar dinlediğimin farkında değildim ama doğrudur. Türkiye’de metal müziğe en yakın iş Müslüm Gürses’tir iddia ediyorum ahah.

    Şu açılışa bakın, Doom Metal sanki. Candlemass’te böyle rifler yok.
    https://youtu.be/yMeWh18vGTY

    enemyofgod

    @Raddor, Ahahah yok ya daha öğrenciyim. Türk metalini çok seviyorum aslında zaten Furtherial, Vortex…, Pentagram da var listede. Bir ara devamlı Metalium dinlediğim dönem vardı o etkiledi muhtemelen.

    Müslüm Baba zaten bir başkadır.
    Şu şarkının başı da bana hep progresif teknik death metal gibi gelmiştir.
    https://www.youtube.com/watch?v=U0cxwSDUXyM

    Raddor

    @enemyofgod, giriş teknik death metal. 20′nci saniyeden sonra melodik death metal gibi olmuş. 30′uncu saniyeden itiaren de bir breakdown kısmı var. 37′den sonra da tekrar melodik kısım fakat bu sefer breakdown’ın üstüne. Hahah müthiş örnek.

    Bak bu da atmosferik black metal. Hem pastoral, hem de çiğ kayıt. Şeytanlı sözler var. Scream vokal desen o da var.
    https://youtu.be/B4sNBaGZrpI?t=79

    Ömer Kus

    @Raddor, böyle istatistiklere bakmak bayagi ilginc oluyor hakikaten, tokat gibi carpiyor, “Ulan amma yerimde saymisim” diyorsun. Sen universite zamani en cok dinlediklerini dinliyormussun yine iyi, ben lisedeki gibi rock/punka abanmisim. Besinci sirada da bildigin popcu var. Calisirken metal dinleyemiyorum, ise odaklanamiyorum, rahat dinlenebilen eslik etmesi kolay seyleri tercih ediyorum onu bahane edeyim :p
    Neyse araya en azindan Mgla karismis da (43.sirada da olsa) karizmayi az biraz toplamis. Neyse daha fazla uzatmadan yapistiriyorum. Bu arada 8 senedir filan Spotify kullandigimi belirteyim.

    1. Rise Against 2. Frank Turner 3. Social Distortion 4. The Offspring 5. Veronica Maggio 6. Green Day 7. Alice In Chains
    8. Red Hot Chili Peppers 9. King Gizzard & The Lizard Wizard 10. Muse 11. Eminem 12. A Perfect Circle 13. The Tallest Man On Earth 14. blink-182 15. TOOL 16. Bob Dylan 17. Metallica 18. IDLES 19. Nirvana 20. Bad Religion 21. The Rolling Stones 22. Teoman 23. Soen 24. Arctic Monkeys 25. Foo Fighters 26. Slipknot 27. Converge 28. Pink Floyd 29. Mastodon 30. In Flames 31. The Beatles 32. Lamb of God 33. Queen 34. Thrice 35. System Of A Down 36. Kvelertak 37. Yusuf / Cat Stevens 38. Barış Manço 39. Orange Goblin 40. Anti-Flag 41. Ghost 42. Sólstafir 43. Mgła 44. Simon & Garfunkel 45. Opeth 46. Malt 47. Leprous 48. The Dubliners 49. Meshuggah 50. Enslaved

    Sarkilar
    1 – Pink Floyd – Comfortably Numb.
    2 – The Tallest Man On Earth – The Gardener
    3 – Social Distortion – Story of My Life
    4 – Frank Turner – Be More Kind
    5 – Social Distortion – Dear Lover
    6 – Social Distortion – Don’t Drag Me Down
    7 – Veronica Maggio – Jag lovar
    8 – Social Distortion – Crown of Thorns

    Geriye kalanlarda da pek ilginc birsey yok, top 10daki gruplarin degisik degisik sarkilari. Baya bi Social Distortion var, sende de gördum bu arada takdir ettim. :)

    Raddor

    @Ömer Kus, Social Distortion dinleyenler ülke kurmalı ya bence haha. Herhangi bir grubu dinlemekten farklı görüyorum. Yeri çok ayrı. Dear Lover, Don’t Drag Me Down benim de ilk beşimde olmalıydı. Bunu misyon edineceğim ilerleyen günlerimde.

    Listelerin böyle olması mantıklı. Zihnimizde geçmişi olan müzik bize daha çok serotonin salgılatıyor. Yeni bir şey dinlemek zahmetli geliyor. Biz, müzik dinlemeyi hayatında görev edinmiş insanların bitmek bilmeyen bir iştahı var. Doymuyoruz bir türlü. Halbuki dışarıdaki insanlara şu elli grup tüm hayatı boyunca yeter de artar bile.

    Bu liste metalden çok rock dinlediğim için çok çekici geldi. Bilmediğim sanatçılara mutlaka bakacağım. Ayrıca ne çok Beatles dinleyen varmış.

    Ömer Kus

    @Raddor, cidden Social Distortion’in ayri bir yeri var. Bu arada kendisi bilmez ama grupla tanismam sitenin takipcilerinden Berca sayesinde olmustu. Bazen yaptigim gibi rastgele arkadaslarimin o yil Spotify’daki Top 100 sarkilar playlistinde Crown of Thorns’u gördum, “bu neymis bi deneyelim” dedim, deyis o deyis. O giris rifi, o gitar tonu, sonra giren karizma ötesi vokal, aninda vuruldum. Sonra diger sarkilara/albumlere aktim. Buradan Berca’ya selamlarimi yolluyorum :P

    Bu listeyi 3 ay önce yapsam The Beatles ilk 200′e bile giremezdi buyuk ihtimalle, son aylarda zaman ayirip yavas yavas icine girmeye basladigim bir grup. Eskiden The Beatles, The Rolling Stones gibi baba gruplara burun kivirir, “ya ne dinlicem basit populer grup iste” diye dusunurdum, afedersin kafama sicayim. Böyle gruplar bosu bosuna dunyayi kasip kavurmamislar, adamlar ne sarkilar yapmislar zamaninda. Klasik olmus tonla sarki, her turlu duyguyu iceren, deneysel denilebilecek sarkilar vs. Daha ögrenecegim cok sey var, Led Zeppelin de mesela 3-4 sarki haric dinlemedigim bir grup. Onlara da zaman ayirmak lazim bir ara.

    deadhouse

    @Ömer Kus, Siz yine iyi, ne dinleyeceğim, basit popüler grup demişsiniz. Yeni nesiller onu bile demiyor. Ayıla bayıla dinledikleri, taptıkları grupların ataları olan gruplara göz atmak, onlara zül geliyor, gereksiz geliyor. Müzik tarihi 1990 ve sonrasında başlıyor onlar için. Çok şey kaçırıyorlar. Böyle konuşulduğunda yine tepki gösteriyorlar. Neyse, yine linç yemeyelim. Korkar olduk buraya bir şey yazmaya.

    Raddor

    @Ömer Kus, Berca sitede yorumlarını en çok sevdiklerim arasında başlarda ya. Hep çok mantıklı, akılcı geliyor yazdıkları. Müzik zevki de iyi. Bayağı dedikodusunu çeviriyoruz ahah.

    The Beatles akor dizmede, The Rolling Stones da riff yazmada üst seviye gruplar ya. Övmelerimden roman yazabilirim, pek girmeyeyim en iyisi. Listeden dinlemediğim Frank Turner’a bakabildim şimdilik. Bayağı iyiymiş.

    Berca B.

    @Ömer Kus, @Raddor hahaha eyvallah beyler sabah sabah yazdıklarınızı görmek sürpriz oldu mutlu etti valla. Bu arada Ömer’im cidden haberim yoktu Social Distortion’a vesile olduğuma. Ben de dinlediğini gördüğüm her an “ne güzel albüm yeaa” diye sırıtıyordum hahaha.

    White Light albümü cidden 90′ların en güzel albümlerinden biri. Sound’uyla kapağıyla, hatta kartonet tasarımıyla ve içindekilerle bile “ben 90′ların en özel albümlerindenim” diye bağırıyor. Hiç bilmeyenin direkt Crown of Thorns’u açıp dinlemesi lazım.

    Berca B.

    @Berca B., ayrıca Social Distortion – White Light seven Screaming Trees – Sweet Oblivion da sever bence. Bu da böyle tavsiyeli bir mesaj olsun:

    https://youtu.be/gGJ58PBgXE4

    Ömer Kus

    @Berca B., sen yazdiktan sonra dinledim bu albumu, daha önce hic duymamistim, guzelmis hakikaten. Cok daha fazla grunge havasi aldim bunlarda, ama grunge da severiz sayariz o yuzden ben begendim.
    Baktim zaten Seattle’mis memleketleri, E YANI.

    ihsanoird

    @Ömer Kus,

    Bu yorum üzerine Rolling Stones’a bir şans daha vermeye karar verdim. Beatles’ı ne kadar denesem de 1-2 şarkı dışında maalesef çok sevemiyorum. Belki bu türe onlarla giriş yapsaydım özel bir bağ geliştirip çok sevebilirdim, ama önce Beatles sonrası benzer grupları dinleyip tekrar Beatles’a dönünce çok özel bir şeyler dinliyormuş gibi hissedemiyorum, keyif de alamıyorum. Sanırım en sevdiğim sanatçıların en sevdiği grup kategorisinde kalacaklar benim için.

    Erhan Yiğit

    @Raddor, en çok dinlediğim gruplar
    1. Dark Tranquillity
    2. In Flames
    3. Dream Theater
    4. Testament
    5. Muse
    6. Mastodon
    7. Megadeth
    8. Soundgarden
    9. Lamb of God
    10. Katatonia

    Soundgardeni zamaninda o kadar çok dinlemişim ki arkasından gelenler hala devirememis aahaga

    En çok dinlediğim şarkılar
    1. Jotun (doğal olarak)
    2. Encircled DARK TRANQUİLLİTY
    3. Home DREAM THEATER
    4. Punish my Heaven DARK TRANQUİLLİTY
    5. The Hive IN FLAMES
    6. Fatal Tragedy DREAM THEATER
    7. Coerced Coexistence IN FLAMES
    8. Kill rockn roll SOAD
    9. A living breathing piece.. CATTLE DECAP
    10. Removal of the oaken stake B DAHLIA MURDER

    Aramızda gizli minnoslar varmış
    Reydiohed ne lan. Az yukarda erkek müziği paylaştım bak in flameslet dtler havada kapışıyor. Grup Hepsi metal olmadığı için listeden kaldırdım.

    Raddor

    @Erhan Yiğit, hahah Hepsi’nin Üç Kalp parçasını az çevirmedim bir ara. :) Dream Theater’ın Home’u galiba grubun ülkemizde en çok dinlenilen parçası. Hicaz melodilerinden ötürü sanırım. Ben de albümde en çok onu dinlemiştim.

    Erhan Yiğit

    @Raddor, valla hicaz micaz anlamam kopegiyim. Ulkemizde en çok dinlenilen şarkısı olduğunu hiç sanmıyorum ya bence o Pull me Under veya Panic Attack’tır

    Dysplasia

    @Raddor, Hicaz değildir o, kıs kıs kıs…

    Dysplasia

    @Raddor, Ben bu sitenin verilerinden şüpheliyim. En çok dinlediğim şarkılarda all time’a bakıyorum. askerde bir sene boyunca dinlediğim soen ve amorphis’ten bir tane bile şarkı yokken krater’in bir ay boyunca bir kaç kez döndürdüğüm albümünden bir şarkı mevcut. The Spirit’ten şarkı girmiş ama Cem Karaca yok. Yohebesininki. Play tuşuna basmakla falan ilişkilendirilmiş olabilir mesela, en çok dudurup tekrar devam ettiğim şarkılar falan olabilir bunlar.

    Onun dışında kendi adıma zevk için dinlemeyip sırf çalmak için tekrar tekrar döndürdüğüm şarkılar domine etmiş. Ortaya da sik gibi bir liste çıkmış ahah. Şahsen eski gruplar için aimp’le mp3 arşivimi dinlediğim için son senelerdeki gruplar ön planda hep.
    1 – Somebody Told Me – The Killers
    2 – All Sparks – Editors
    3 – Roket Adam – Athena
    4 – Exercises in Futility I – Mgła
    5 – Anna Molly – Incubus
    6 – Lovesong – The Cure
    7 – R U Mine? – Arctic Monkeys
    8 – Are You Gonna Be My Girl – Jet
    9 – Rock & Roll Queen – The Subways
    10 – Oh Yeah – The Subways
    11 – Usurpation – Hath
    12 – Never There – Cake
    13 – Orgia – Misþyrming
    14 – Ruby – Kaiser Chiefs
    15 – What You Know – Two Door Cinema Club
    16 – Cancer / Moonspeak – Rivers of Nihil
    17 – My Favourite Game – The Cardigans
    18 – Song 2 – 2012 Remaster – Blur
    19 – Exercises in Futility II – Mgła
    20 – Currents – Hath

    En çok dinlediğim gruplar da parçalardan alakasız. Baz aldığı algoritmayı merak ettiriyor.
    1. Opeth
    2. Dark Tranquillity
    3. Ghost
    4. Testament
    5. Borknagar
    6. At The Gates
    7. Amorphis
    8. In Flames
    9. Mgła
    10. Slugdge

    Raddor

    @Dysplasia, benim de askerde dinlediklerim yok fakat askerdeyken internetim kapalıydı, çevrimdışı dinliyordum. Ondan dolayı olduğunu düşünüyorum. O zaman verileri alamıyorlar muhtemelen.

    Dysplasia

    @Raddor, Yok yaa, çevrimiçiydim ben.

    Raddor

    @Dysplasia, bu arada Kaiser Chiefs’in Ruby’sini ben de çok severim, on yıldan fazladır dinliyorum. Ama başka öyle güzel parçalarını bulamadım ya. Albümlerini dinleyemiyorum bu yüzden. Belki ben fark edemedim.

    Dysplasia

    @Raddor, Valla benim ne bildiğim ne duyduğum şarkılardı bunlar, bir kaçını bilgisayar oyunlarından, araba reklamlarından falan biliyorum işte klasik. Arkadaş grubuna davet edince yıllar sonra bagetleri elime almak çekici geldiği için katıldım, şarkı listesini verdiler baktım tatlı tatlı çalınacak şarkılar. Az çok hoşuma gidince ben de şöyle diğer hitlerine baktım grupların, bir sike benzetemedim açıkçası. Şu Somebody Told Me mesela aşırı eğlenceli bir şarkı çalarken falan ama grubun diğer şarkıları sik gibi. The Smiths diye bir grubun da şarkıları vardı mesela, ünlüymüş sanırım, hoşmuş diyip diğer şarkılarına baktım o da sik gibi. Pop Rock hitler üzerinden dönüyormuş diye karar kıldım ben de.

    Raddor

    @Dysplasia, benim de öyle çok şarkım var ya. Çoğunlukla albüm dinlemeyi seviyorum fakat o sevdiğim parçaların bulunduğu albümler de hit’leri gibi iyi çıkmıyor maalesef.

    Dysplasia

    @Raddor, Ben de albümcüyüm ve en sevmediğim tuş shuffle tuşu.

    Berca B.

    @Dysplasia, halbuki the Smiths yorumuna kadar yorum ne de güzel gidiyordu :(

    Dysplasia

    @Berca B., Bigmouth ve There is a light dışında bir şeye benzetemedim valla kusura bakma.

    Erhan Yiğit

    @Dysplasia, Aykut Elmasvari bir bakış atarak “oğlum metali kim öldürdü?” diye sormak istiyorum Dsyplasia

    Hepinizin iç yüzü çıktı. Mgla maskelerinin arkasina gizlediginiz Ismail YK kivamindaki listelerinizle kendinizi ele verdiniz…..

    Dysplasia

    @Erhan Yiğit, Kader kurbanıyım.

    Canoir

    @Raddor,
    Marvin Yanbasanyan “aha pis progcu” diye kıs kıs gülüyordur

    1. Opeth

    2. Katatonia

    3. Radiohead

    4. Paradise Lost

    5. Riverside

    6. Amorphis

    7. The Pineapple Thief

    8. Interpol

    9. Porcupine Tree

    10. Iron Maiden

    11. Death

    12. Metallica

    13. Dark Tranquillity

    14. Soen

    15. In Flames

    16. Protest The Hero

    17. Gazpacho

    18. Alice In Chains

    19. Songs: Ohia

    20. Anathema

    21. Steven Wilson

    22. Orphaned Land

    23. Brian Eno

    24. Sigur Rós

    25. Marillion

    26. Arctic Monkeys

    27. Gojira

    28. mor ve ötesi

    29. At The Gates

    30. Between The Buried And Me

    31. Baroness

    32. TOOL

    33. Obscura

    34. Mastodon

    35. Muse

    36. Nirvana

    37. Radiant Mind

    38. Rush

    39. Foals

    40. Pain of Salvation

    41. Ghost

    42. Lunatic Soul

    43. Theo Travis

    44. Insomnium

    45. Testament

    46. Nevermore

    47. Ulver

    48. Pearl Jam

    49. No-Man

    50. Leprous

    Marvin Yanbasanyan

    @Canoir, ahahaha prog-savar olarak lanse edilmek bana çekici gelse de kimin ne dinlediğine hiç takılmam ya. Benim sorunum komümitenin çoğunu oluşturan snob kafalarla. Yoksa iş dinleyicilik ve icraya geldiği noktada bıraksan sabaha kadar konuşurum. Artık pek dinlemesem de ben de 17-21 yaş arasını sırf progla geçirdim. Şu an işin geyiğindeyim sadece, sırf eğlencesine yazıyorum onları.

    Raddor

    @Marvin Yanbasanyan, o prog yorumlara çok gülmüştüm ya. İyi tespitler vardı. Eğlenceliydi bence.

    Marvin Yanbasanyan

    @Raddor, O zaman o başlıkta bana BİLMİŞ TEKE, KOMPLEKSLİ, hatta çok afedersin PROGCU denilirken SİZ NERDEYDİNİZ?!?!?!???? Sorarım size ey cemaat, NEREDEYDİNİZ?

    Raddor

    @Marvin Yanbasanyan, hahah o zaman destek atmayı düşünmüştüm ama can çekişmenizi izlemek de ayrı keyifliydi. Vazgeçip ölüşünüzü izlemeye karar vermiştim nihahaha *burada kötü adam kahkahası hayal edin.

    Berca B.

    @Raddor, bana da uygulama belli bir zaman öncesini kapsamıyor, hatta maksimum son 2 yılı kapsıyor gibi geldi. 2013′ten beri aktif Spotify kullanıyorum, ilk yıllarda çok dinlediğimi bildiğim hiçbir grup çıkmadı. Ama 16 yıldır (oha o kadar olmuş mu lan) skropladığım (bu kelime de bir zamanlar çok popülerdi) last fm profilimle alakasızlıkları görmek acayip oldu cidden. İnsanın ergenlikten koca adamlığa ilerlerken geçirdiği değişimi tokat gibi vuruyor yüzüne:

    1. Alice In Chains
    2. Solution .45
    3. Enslaved
    4. Fleetwood Mac
    5. Nightingale
    6. Paradise Lost
    7. Cauldron
    8. Foo Fighters
    9. Meshuggah
    10. KISS
    11. Metallica
    12. Opeth
    13. Watain
    14. Unto Others
    15. Carpenter Brut
    16. Red Hot Chili Peppers
    17. The Night Flight Orchestra
    18. Godsmack
    19. Enforcer
    20. Spiritual Beggars
    21. Ghost
    22. Bloodbath
    23. The Haunted
    24. Arcade Fire
    25. Volbeat
    26. DOWN
    27. Jerry Cantrell
    28. Deftones
    29. Thundercat
    30. Khruangbin
    31. Disfear
    32. TOTO
    33. Black Sabbath
    34. All That Remains
    35. Scar Symmetry
    36. Miseration
    37. Amorphis
    38. Korn
    39. Murder King
    40. Anderson .Paak
    41. Crypt Sermon
    42. Buena Vista Social Club
    43. Chrome Division
    44. Alter Bridge
    45. Martyrdöd
    46. The Crown
    47. Nile
    48. Dax Riggs
    49. In Vain
    50. Borknagar

    Raddor

    @Berca B., ben de öyle alakasızlıklar görmek isterdim. On küsür senede hiçbir şeyin değişmediğini görünce dumura uğradım. Hala listemde Trivium var ya haha.

    Salata

    @Raddor, Gerçekten harika bi olaymış, en çok dinlediğiniz şarkıların en altında playlist oluşturma butonu da var bu arada kaçıran olduysa. Ben de bir bakayım dedim ama hiç şaşırtıcı sonuçlar çıkmadı ne düz adammışım :)

    En çok dinlenen sanatçılar:

    1. Motörhead
    2. Sodom
    3. Megadeth
    4. Metallica
    5. Rammstein
    6. Slayer
    7. Testament
    8. Exodus
    9. Pantera
    10. Burzum
    11. Amon Amarth
    12. Fear Factory
    13. Black Sabbath
    14. Ahmet Kaya
    15. Judas Priest
    16. Nevermore
    17. Dream Theater
    18. Sepultura
    19. Iron Maiden
    20. Decapitated

    En çok dinlenen şarkılar da:

    1.Dead Men Tell No Tales
    2.Overkill
    3.Keilohesten
    4.Gnossienne No.1
    5.Sehnsucht
    6.Einfallsreiche Songkonzepte
    7.Scar Spangled Banner
    8.Du riechst so gut
    9.Kütahya’nın Pınarları
    10.Ba Man Sanama
    11.Better Unborn
    12.Eminence Front
    13.The Killchain
    14.Sabbath Bloody Sabbath
    15.Napalm in the Morning
    16.Cares
    17.Raw
    18.Vortex
    19.Bleed For Ancient Gods
    20.Comprendes, Mendes?

    Çorba bile denemeyecek kadar saçma bi liste olmuş hahahahah

    Fingolfin

    Benim de gizliye alıp dinlediğim bir sürü grup/müzisyen çıkmamış galiba ahaha

    1. The Beatles  2. Black Sabbath  3. Judas Priest  4. Glenn Gould  5. Alice In Chains  6. The Velvet Underground  7. Cream  8. Van Morrison  9. Tim Buckley  10. Fleetwood Mac  11. The Beach Boys  12. The Doors  13. Nick Drake  14. David Bowie  15. Joni Mitchell  16. Iron Maiden  17. Led Zeppelin  18. Pink Floyd  19. Motörhead  20. Guns N’ Roses  21. Jordi Savall  22. Oasis  23. Allman Brothers Band  24. John Coltrane  25. Bob Dylan  26. Death  27. Soundgarden   28. Alcest   29. Pixies  30. Nirvana  31. Jimi Hendrix  32. Pearl Jam  33. Miles Davis  34. Joy Division  35. Slayer
    36. TOOL  37. Stevie Ray Vaughan  38. Nico  39. Drudkh  40. Queen  41. The Smiths  42. Rage Against The Machine  43. Opeth  44. Morbid Angel  45. Jeff Buckley  46. Metallica  47. Stone Temple Pilots   48. The Cure  49. Marduk  50. Megadeth

    Raddor

    @Fingolfin, bu sitede epey bir rock’çı varmış ya. Metali de geçtim ben herkes hep black metal dinliyor sanıyordum.

    Fingolfin

    @Raddor, 5 yıl önce olsaydı üstlerde Burzum, Darkthrone, Gorgoroth, Taake, Dark Tranquillity falan olurdu herhalde. :D Hala dinlerim aslında, listede daha çok black metal ve melodeath bekliyordum.

  25. Ömer Kus says:

    Bu arada istatistiklerden konu acilmisken, gecenlerde söyle bir durup dusundum, hatta buraya yazacaktim ama firsat olmamisti, simdi yazayim: muzik istatistikleri konusunda last.fm’in eline su dökebilecek bir mecra bilmiyorum. Özellikle benim gibi uzun suredir kullanan (2007′de uye olmustum, tam 14 yil olmus), “skroplamayi” hic birakmamis kesim icin. Sadece hangi sarkiyi/grubu ne kadar dinledigini görmekle kalmayip, 10 yil önce rastgele bir gun tam olarak hangi saatte ne dinledigini görebilmek INANILMAZ birsey bence. Bazen o spesifik gunde/ayda nasil bir ruh halinde oldugumu tahmin edebilmek filan acayip yahu. 2008′de bir kizin pesinden umutsuzca kosturdugum dönem Anathema’nin akustik sarkilarina yumulmusum mesela ahah. Yillar sonra böyle gulup geciyorsun, ne malmisim diyorsun.

    Last.fm uzun yillardir Western filmlerinde kimsenin ortalarda gözukmedigi kasabalara benziyor hepimizin bildigi gibi. Eskiden gruplarin/eventlerin shoutbox’larinda ne muhabbetler, geyikler, tartismalar, kavgalar dönerdi. Simdi yerinde yeller esiyor, cok fena bitirdi kendini last.fm. Ama neyse ki o dönem gaza gelip hesabimi silmemisim veya skroplamayi birakmamisim. Artik siteye dogru duzgun girmesem bile Spotify otomatik skroplamaya devam ediyor. Mumkun oldugunca da bunu devam ettirecegim. Bir 10-20 yil sonra tekrar dönup baktigimda neler dusunecegim acaba?

    Berca B.

    @Ömer Kus, ben de dün kendi mesajımda benzer bişi yazıcaktım ama fazla uzamasın diye yazmadım. Müzik istatistikleri konusunda öncü olması yanı sıra o dönemin gençleri için hayatımıza damga vuran yerlerden biriydi. O dönem ülkede rock ve metalin patlamasıyla dediğin gibi shoutbox muhabbetleri, grup profilleri ve konser etkinlikleri altında dönenler vs cidden çok keyifliydi. Hatta -bu kalıbı ilk defa kullanıcam ama dalga geçmek için değil gerçekten öyle olduğu için- liselier bilmez, last fm buraların ilk tinder’ıydı bile diyebiliriz. Şimdi evli barklı olduğumdan çok detaya girmiyim ama hayatımın en verimli dönemlerinden birini last fm’e borçluyum heheheheh.

    Yalnız dediğin gibi göz göre göre ne bitirdi last fm kendini ama. Sürekli gelen tasarım değişiklikleri, tepki olarak açılan “bring back the old last fm” grupları, last fm’in hiçbi şekilde kullanıcısını siklememesi ve facebook’un da büyük patlamasıyla hayalet kasabaya döndü maalesef. Ben de skroplamayı hiç bırakmadım, hatta bırakan yakın arkadaşlarımı görünce de ne yalan söyliyim üzülüyorum. “Ulan buralarda ne estiriyorduk şimdi geldiğimiz nokta bu mu” diye anlamsız bi şekilde içim sızlıyor hahaha.

    D

    @Berca B., Satanik Hareket Partisi vardi :)

    Ömer Kus

    @Berca B., haha cidden “sosyallesme” acisindan sahane bir platformdu eskiden, ben de cok kisiyle tanistim. “Muzik zevkin cok iyiymis ;))” “Neee X grubunu Y kere canli mi izledin? :(” diye diye az mi yurudu millet birbirine ahah. “Seen live” listem vardi benim de eskiden last.fm’de, tey tey. Gerci hala var ama bilgisayarda not defterinde kendim icin tutuyorum.

  26. Capricornus Rex says:

    @Raddor,
    1. Motörhead 2. Deftones 3. Katatonia 4. Monster Magnet 5. Nick Cave & The Bad Seeds 6. Rammstein 7.Nevermore 8.Alice In Chains 9. Amorphis 10. Björk 11.Despised Icon 12. The Dillinger Escape Plan 13. Boards of Canada 14.Judas Priest 15. Black Sabbath 16. Cattle Decapitation
    17. A Perfect Circle 18. Nile 19. Abigor 20. Deathspell Omega 21. In Flames 22. Dead Can Dance 23. Aborted 24.Opeth 25. Amon Amarth 26. The Cure 27. Aphex Twin
    28. Akercocke 29. Samael 30. Dark Tranquillity
    31. Warrel Dane 32. Candlemass 33. KISS 34. Slipknot
    35. Radiohead 36. Disturbed 37. Behemoth 38. Revocation
    39. Darkthrone 40. Meshuggah 41. Coroner 42. Anthrax
    43. Blood Red Throne 44. Pig Destroyer 45. Swans
    46. Asphyx 47. Anaal Nathrakh 48. TOOL 49. Napalm Death
    50. Bob Dylan

    Pandemi başladığından beri spotify kullanmıyorum. Son 1 yılda metalin melodik tarafından iyice uzaklaşıp daha gaddar ve yardırmalı şeylere yöneldiğimi düşününce daha farklı bir liste olurdu muhtemelen.

    In Flames ve Amon Amarth sevdiğim gruplar değil ama ikisinin de diskografilerini döndürdüm ve spotify kullandığım dönemde iki albüm çıkardılar. Genelde albüm odaklı dinlediğimden bir gruba bu kadar mesai ayırmam onları listede baya yukarı taşımış.
    Amorphis ve Dark Tranquillity’yi bu kadar fazla dinlediğimi bilmiyordum. Bi aralar uyurken dinliyordum, oradan kaldı herhalde.
    Tool’u sadece vasatoğlu vasat son albümleri çıktığında biraz dinlememe rağmen listeye girmesi ilginç.
    Disturbed, Blood Red Throne ve Bob Dylan listeye nasıl girdi hiç bilmiyorum.
    Anaal Nathrakh, TDEP ve Cattle Decapitation daha yukarıda olmalıydı. Genelde kaçak dinlediğimden geride kalmışlar.

    Şarkıları yazmıyorum çünkü nadiren albümden ayrı dinliyorum. Monster Magnet-Dopes to Infinity albümünü baya döndürmüşüm sadece.

    Raddor

    @Salata, @Capricornus Rex, ne çok Motörhead’ci varmış. Yazdım sizi. ♠♠

  27. Salata says:

    @Salata, Ama gerçekten de bazı hataları var, örneğin ilk keşfettiğimde aklımı peynir ekmekle yediğim Jotun gibi şarkılar veya bazı albümlerden eser yok listede. Yine de bu kadarı bile iyi iş, spotify’ın kendi yaptığından daha iyi en azından :D

  28. şeyh hulud says:

    Çağ açıp çağ kapatan parry

    https://www.youtube.com/watch?v=4cNCa8PylLA

  29. ihsanoird says:

    Yukardaki Spotify istatistikleri muhabbetine istinaden paylaşıyorum. Son 2 yılda müzik zevkim epey dönüşüm geçirdi, aşağıdaki listenin yarısı farklı olurdu güncel zevkime göre. Çok kalabalık olmasın diye (Kobra Murat görünmesin diye) ilk 40 aşağıda (since 2016)

    1. Mastodon

    2. In Flames (fak yu)

    3. Fugazi

    4. Minutemen

    5. The Haunted

    6. Swans

    7. Sonic Youth

    8. Between The Buried And Me

    9. Borknagar

    10. Ulver

    11. Enslaved

    12. Katatonia

    13. Nevermore

    14. Deftones

    15. Leprous

    16. King Gizzard & The Lizard Wizard

    17. At The Gates

    18. Unwound

    19. Opeth

    20. Cynic

    21. Ihsahn

    22. Gojira

    23. The Faceless

    24. Rush

    25. Carcass

    26. Ghost

    27. Meshuggah

    28. Dinosaur Jr.

    29. Igorrr

    30. American Football

    31. BADBADNOTGOOD

    32. Cannibal Corpse

    33. Wire

    34. Radiohead

    35. Thrice

    36. Bad Religion

    37. Clutch

    38. Built To Spill

    39. Kayo Dot

    40. Hot Snakes

    ihsanoird

    @ihsanoird, bu da ilk 40 track listesi:

    1. The Haunted – Hate Song
    2. Slint – Good Moorning, Captain 3. Mutoid Man – Kiss of Death
    4. Fugazi – Waiting Room
    5. Mastodon – Oblivion
    6. Umpfel – Shofar
    7. Estradasphere – The Dapper Bandits
    8. BTBAM – Selkies: The Endless Obsession
    9. Gojira – Oroborus
    10. Umpfel – Burning Water
    11. The Mercury Tree – Vestments
    12. Slint – Don, Aman
    13. Clutch – X-Ray Visions
    14. Mastodon – Hearts Alive
    15. Thundercat – King of the Hill
    16. Wipers – Is This Real? 17. Thomas Giles – Milan (feat. Kristoffer Rygg)
    18. Slint – Washer
    19. Grails – Invitation to Ruin
    20. Netherlands – The Countdown
    21. Dying Fetus – Epidemic of Hate
    22. Ihsahn – The Eagle And The Snake
    23. Superdrag – True Believer
    24. The Police – Every Breathe You Take
    25. Mastodon – Blood and Thunder
    26. Fugazi – Epic Problem
    27. Soilwork – Full Moon Shoals
    28. Nile – Lashed to the Slave Stick 29. American Football – Uncomfortably Numb (feat. Hayley Williams)
    30. BTBAM – Condemned to the Gallows 31. Sonic Youth – Schizophrenia 32. BTBAM – The Grid
    33. Igorrr – Houmous 34. Shiner – Christ Sized Shoes
    35. Ulver – Nemoralia
    36. Anna von Hausswolff – The Mysterious Vanishing of Electra
    37. Wire – Mannequin
    38. Leprous – The Price Leprous
    39. The Haunted – No Compromise
    40. Unwound – For Your Entertainment

  30. Rzeczom says:

    ödev için resim çekerken arada bunları da yaptım:

    https://imgur.com/a/ur5HMhG

    hoşuma gittiği için paylaşmak istedim.

  31. Opethsevenbiri says:

    Spotify statları gerçekten müzik yolculuğunu özetlemiş şu şekil mesela

    1-Opeth
    2-Katatonia
    3-Death
    4-In flames
    5-Metallica
    6-Linkin Park
    7-Tool
    8-Dark Tranquillity
    9-Orphaned Land
    10-Agalloch
    11-Gojira
    12-Children of Bodom
    13-Dream Theater
    14-Anathema
    15-Insomnium
    16-Mastodon
    17-Enslaved
    18-Megadeth
    19-Dissection(sırf Reinkaosla ilk 20′ye girmiş şaşırdım baya, diğer iki albüm olsaydı ilk 5′deydi demek ki)
    20-Iron Maiden

    Listenin devamında Be’lakor, At the Gates, Burzum, Ulver, Immortal, Rivers of Nihil, Pantera, Paradise Lost, Nevermore, Swallow the Sun falan var.

    Metal değil ya da kısmen değil olarak da Pink Floyd, Alice in Chains, Porcupine Tree, Rainbow, Deep Purple, Replikas, Erkin Koray var.

    Şarkı tarafı karışık baya gulity pleasure kafası ama beklendik şekilde Opeth, Katatonia çoğunlukta. Not Unlike the Waves, Blackwater Park gibi beni inanılmaz etkilemiş şarkılar yukarıdalar.

    Opethsevenbiri

    @Opethsevenbiri, En sevdiğim tür Melodeathmiş galiba onu öğrenmiş oldum. Ayrıca en son ne zaman Linkin Park, Metallica ve Iron Maiden dinledim hatırlamıyorum zamnında baya dinlemişim ki hala listedeler. Megadeth olarak bu yaz Rust in Piece’i baştan dinlemiştim bak onu hatırlıyorum.

  32. D says:

    Haftaya cuma master tezi savunmam var, sanirim biraz gerginim. Ara ara acip buradaki yorumlari okuyunca iyi geliyor, kafam dagiliyor. Herkese tesekkurler.

    trombosit

    @D, gergin olacak bişey yok yau yaptığın çalışmanın herşeyine hakimsindir farkında olmasan da. Jüriye takıldığını belli etmeyecek cevaplar hazırla nacizane tavsiyem :D

    Tomas Takke

    @D, umarım istediğin gibi geçer. Stresli zamanlarda bana da çok iyi geliyor PA. Herkese teşekkürler.

  33. whileshesleepssevenbiri says:

    1. Opeth

    2. System Of A Down

    3. Metallica

    4. Katatonia

    5. Avatar

    6. While She Sleeps

    7. Slipknot

    8. Comeback Kid

    9. Sepultura

    10. Cemiyette Pişiyorum

    11. Gojira

    12. Lamb of God

    13. Hedonistic Noise

    14. Megadeth

    15. TOOL

    16. Municipal Waste

    17. maNga

    18. Duman

    19. Padme

    20. Death

    21. mor ve ötesi

    22. Adamlar

    +1 23. Kilink

    -1 24. Korn

    25. Immortal

    26. Converge

    27. Knocked Loose

    28. Pantera

    29. Led Zeppelin

    30. Arctic Monkeys

    31. Slayer

    32. Çilekeş

    33. Rammstein

    34. Behemoth

    35. Palmiyeler

    36. Most Precious Blood

    37. Trivium

    38. Hatebreed

    39. Avenged Sevenfold

    40. Büyük Ev Ablukada

    41. Septicflesh

    42. Pentagram

    43. Leprous

    44. Asperger

    45. Minor Threat

    46. Of Mice & Men

    47. Bring Me The Horizon

    48. Great American Ghost

    49. Amon Amarth

    50. Buckethead

    Listedeki bazı grupları en son ne zaman dinlediğimi bile hatırlamıyorum ama onların dışında yıllar müzik zevkimi fazla değiştirmemiş

    whileshesleepssevenbiri

    @whileshesleepssevenbiri, 7/24 zırladığım aptal dönemlerin etkisini spotify istatistiklerim tam olarak hala atlatamamış. Aslında şarkı kısmını paylaşmaya baya utanıyorum ama korkanın çocuğu olmaz, LAPS!

    1 Ay Tenli Kadın Ufuk Beydemir
    2 In My Time of Need Opeth
    3 Vazgeç Pickpocket
    4 Counting Worms Knocked Loose
    5 PUPPE Rammstein
    6 Y.o.k. Çilekeş
    7 Oblivions Peak Knocked Loose
    8 For My Demons Katatonia
    9 Wake the Dead Comeback Kid
    10 Stairway to Heaven – Remaster Led Zeppelin
    11 Unfurl Katatonia
    12 Windowpane Opeth
    13 Now That We’re Dead Metallica
    14 Her Gün İçeceğim Dengesiz Herifler
    15 Californication Red Hot Chili Peppers
    16 Bat Country Avenged Sevenfold
    17 To Rid the Disease Opeth
    18 Olunurde Kaçak
    19 Yetmiyor Çilekeş
    20 Here Comes The Rain Again Hypnogaja
    21 Dünya Düzeni Hedonistic Noise
    22 Vermilion Slipknot
    23 So Far Away Avenged Sevenfold
    24 Hiçbir Şeye Tapınmak Istemiyorum! Hedonistic Noise
    25 In Waves Trivium
    26 Type A Personality Most Precious Blood
    27 For Whom The Bell Tolls – Remastered Metallica
    28 Kendimden Geriye Çilekeş
    29 Voice of the Soul Death
    30 The Temple Of The King Rainbow
    31 Gone With The Sin HIM
    32 Alışırım Gözlerimi Kapamaya maNga
    33 Sorma Çilekeş
    34 Keşke Para Kazansam Asperger
    35 Ending Credits Opeth
    36 Ölmek Için Öl! Hedonistic Noise
    37 No Savior Great American Ghost
    38 Cilekes Çilekeş
    39 Paint Me Red Avatar
    40 Passive A Perfect Circle
    41 Sattın Kendini Padme
    42 Hayat Bu İşte maNga
    43 Hope Leaves Opeth
    44 Sen Ağlama Badem
    45 Lost In Hollywood System Of A Down
    46 Rüyalarda Buruşmuşum Adamlar
    47 Yanılgı Hedonistic Noise
    48 Zaferlerim Demir Demirkan
    49 Medcezir Levent Yüksel
    50 Otherside Red Hot Chili Peppers

  34. 1001101001 says:

    Böyle alt alta dizince ne kadar garip duruyor. Çoğumuzun da böyle XD

    1. Dark Tranquillity

    2. mor ve ötesi

    3. Röyksopp

    4. Metallica

    5. Klone
    6. Avril Lavigne
    7. The Cranberries

    8. Massive Attack

    9. Burzum

    10. Cult Of Luna

    11. Steven Wilson

    12. Lana Del Rey

    13. Soen

    14. Riverside

    15. UNKLE

    16. Ahmed Şahin

    17. Kudsi Erguner

    18. Leprous

    19. Ulver

    20. Ben Howard

    21. Sertab Erener

    22. Süleyman Erguner

    23. TOOL

    24. The Ocean

    25. Can Bonomo

    26. Meshuggah

    27. Zbigniew Preisner

    28. Morcheeba

    29. Alice In Chains

    30. Neurosis

    31. Katatonia

    32. Susanne Sundfør

    33. Epica

    34. Defeater

    35. trentemøller

    36. Trigg & Gusset

    37. Nevermore

    38. Ağaçkakan

    39. Ibrahim Maalouf

    40. Pain of Salvation

    41. Chelsea Wolfe

    42. Ulcerate

    43. Opeth

    44. Touché Amoré

    45. Testament

    46. Emma Ruth Rundle

    47. Omar Faruk Tekbilek

    48. 90 BPM

    49. Deafheaven

    50. Vukari

    Zeitgeist

    @1001101001, Kendime en yakın hissettiğim liste senin ki oldu :D özellikle metal olmayan sanatçıların çoğu nokta atışı olmuş ve evet Ağaçkakan dahil :D

  35. AyıYorgo says:

    Benim ilk 10 baya ilginçmiş

    1. Ulcerate
    2. Loathe
    3. Opeth
    4. Dir En Grey
    5. Katatonia
    6. Dance Gavin Dance
    7. Mac DeMarco
    8. Horrendous
    9. Hexsystem
    10. maudlin of the Well

    son 6 ayda en çok dinlediğim 5 şarkı

    1. Drawn Into The Next Void (ulcerate)
    2. Dissolved Orders (ulcerate)
    3. Deliverance (opeth)
    4. Stare Into Death And Be Still (ulcerate)
    5. Lyrics Lie (dance gavin dance)

    Yusuf

    @AyıYorgo, nasıl yapıyorsun bunu Spotifyde

  36. Berca B. says:

    Bu gece 3 farklı kemer maçıyla UFC’nin bu yılki en dolu kartlarından biri var. Ana etkinlikten alt kategorilere kadar hep üst düzey dövüşler izleyeceğiz gibi. Üstüne covid sonrası ilk defa 15 bin izleyici olması da maçlara ayrı bi canlılık katıcak. Gerçi bunları yazıyorum ama sitede gördüğüm kadarıyla mücadele sporları çok ilgi çekmiyor. Dinlediğimiz müziklerden haberlerdeki tartışmalara, oynadığımız oyunlardan ülkenin genel durumuna kadar kan gövdeyi götürürken bu sporların sıfıra yakın ilgi çekmesi bana açıkçası çok enteresan geliyor. Neyse ben yine kemer maçlarını sıralayayım belki merak edip açan olur:

    Kamaru Usman – Jorge Masvidal: Ana etkinlik maçı ve ikinci kez karşılaşıyorlar. İlk maçta Masvidal maçtan 6 gün önce bilgilendirilip kamp yapamadığı ve kilo kesmek zorunda kaldığı için yenilgisine dair bir özrü vardı. Şimdi tam kamp yapıp bahanesiz bir şekilde ringe çıkıcak. Usman bir kez daha yenerse Masvidal’in bir daha kemer maçına çıkması zor olur. Bol dramalı bir maç olacak ve elvidenlerin tokuşturulmayacağı kesin.

    Weili Zhang – Rose Namajunas: Gecenin bir diğer kemer maçı. Zhang kemerin şu anki, Rose da eski sahibi. Herhangi bir drama yok ama ikisi de çok üst düzey dövüşçüler ve diğer üst düzey dövüşçüleri harcayıp buraya geldiler. Gönlüm gözlere hem dövüş hem güzellik anlamında bayram ettiren Rose’dan yana. Hakkaten bu kadın bu güzellikle nasıl dövüşçü olmuş hayret.

    Valentina Shevchenko – Jessica Andrade: Bir diğer eski şampiyon vs yeni şampiyon maçı. Shevchenko 11 yıldır sadece 2 kez yenildi ve bunlar da kadın dövüş sporunun Michael Jordan’ı Amanda Nunes’e karşı. Shevchenko ağır favori.

    Açıkçası Usman Masvidal maçını dramasından ötürü, kadınlar maçlarını da seyir zevkinden ötürü merak ediyorum. Maçlar Ssport’ta yayınlanıcak, o yüzden gece kalkmak yerine sabaha kahvaltıda ekmek arası şiddet yiyebilirsiniz.

    Berca B.

    @Berca B., çok nefis bir kart oldu, herhalde yeni MMA izlemeye başlayan bir kişiye direkt bu gecenin maçlarını gönderirim artık. Gece 2 sakatlıkla başlayıp can sıksa da kemer maçları MMA’in dünyada neden en hızlı yükselen spor olduğunu ortaya koydu.

    Valentina Shevchenko – Jessica Andrade: Total dominasyon. Shevchenko’nun stilinde zayıf hiçbir nokta yok ve güreşi kuvvetli olan Andrade’ı güreşerek, kendi oyununda dümdüz etti. Nunes ve Shevchenko artık bu sporun Real Madrid ve Barça’sı, rakipleri yok. Aralarında bir siklet fark var ama birinin siklet değiştirip üçüncü kez karşılaşması dışında bir seçenek kalmadı artık.

    Weili Zhang – Rose Namajunas: Rose’dan şiir gibi bi yüksek tekmeyle Zhang’in 21 maçlık galibiyet serisi de sonlanmış oldu. Tam olarak oturduğun yerden ayağa fırlatan bir tekmeydi. 40 metreden hayvani bir gol etkisi yarattı resmen.

    Kamaru Usman – Jorge Masvidal: Usman’ın çok acayip bir güreşi var, Masvidal de belli ki buna hazırlanmış ve aklı hep takedown savunmasındaydı derken Usman öyle bir sağ yumruk çıkardı ki patates çuvalı gibi yere yığıldı Masvidal. Ben hakikaten bu kadar ağır, aşağılayıcı bir yumruk nakavtı az gördüm. Masvidal’in çenesi sağlamdır ama o da yumruğun etkisiyle 50 maçlık kariyerinde ilk kez nakavt oldu.

  37. Rzeczom says:

    mount&blade warband’e tekrar başladım. vaegirleri seçtim. Lehistan’ı tekrar canlandırmaya çalışıyorum. Saranidlilerle işbirliği içinde Kergitleri yok ediyoruz hihihi.

    Curaw’ı merkez Krakow olarak aldım ve kahramanımın ismi de ODRAZA vokalisti Stawrogin.

    EreN

    @Rzeczom, moruk sen kafayı yemişsin, rodok arbaletçileriyle orduyu şenlendirmeyi unutma.

  38. Rust in Peace. says:

    Oyun oynayan, oynamayan herkese bir oyun önerim olacak; Return Of The Obra Dinn. Aylar önce hoşuma gitmişti almıştım, bu hafta oynayıp bitirdim. Ortalama 10 saatlik bir oynanış süresi var, indirimle 24 liraya düşüyor.

    Oyun değil de daha çok interaktif film gibi düşünün. Obra Dinn adında ıssız bir gemi bulunuyor kaybolmasından aylar sonra. İçindeki 60 mürettebatın hiçbiri gemide değil. Çoğu ölü, birazı da kaçmış gemiden. Siz de bir şirket tarafından olayı araştırmak için gönderiliyorsunuz. Elinizde bir saat ve bir defter var. Saat sayesinde bulduğunuz cesetlerin ölüm anına gidebiliyorsunuz. Sizin göreviniz kim, nasıl ölmüş, kaçanlar nerede bunları bulup deftere geçirmek. Defterin içinde gemideki herkesin ismi, milliyeti ve gemideki ünvanı yazıyor. Ayrıca gemideki herkesin içinde olduğu 2 de resim var yalnız kimin kim olduğu belli değil. Geminin planı ve rotası da var.
    Oyunun en güzel kısmı hiçbir ipucu vermemesi. Gittiğiniz anılardan bilgi toplayıp kendiniz anlamalısınız kimin kim olduğunu. Anılardan önce o anın sesi de dinletiliyor. O sesteki aksanlardan konuşanın milliyetini tespit edebilirsiniz, anılarda kim kimle beraber oradan fikir yürütebilirsiniz, kim geminin neresinde takılıyor, hangi olayda napıyor oradan bulabilirsiniz.

    Oyun oynamayan insanların bile seveceğini düşünüyorum. Çok nadiren birilerine oyun öneririm ama bunu gerçekten her türlü insan sevebilir diye düşünüyorum. Tabi grafik tarzı biraz ilginç olduğu için birçok insan alışamayabilir ama denemek lazım. Zaten 30 – 60 dakika oynansa anlaşılır, beğenilmezse iade edilebilir.

    Rust in Peace.

    @Rust in Peace., 60 mürettebat yanlış bir kullanım olmuş, 60 kişi diyelim

    Berca B.

    @Rust in Peace., bu sanırım Papers, Please’i yapan adamla aynı kişinin oyunu, google’lamadan yazıyorum çok fena sallıyor da olabilirim. Çok özgün bi oyun anlayışı var adamın gerçekten.

    Rust in Peace.

    @Berca B., evet aynı kişi. Oyun gerçekten özgün, bitirdikten sonra benzer bir oyun arayı bulamayınca depresyona girmek olası :D

  39. owlbos says:

    Sanırım baya baya metali bırakmışım lan ben :( Şaka bir yana ilk 200 gruptan 1/4ü flan metal değildir onların bir kısmı da ilk 10′a girmiş durumda.

    1. Mastodon
    2. Opeth
    3. The Beatles
    4. The Black Keys
    5. Lana Del Rey (Bu ne lan :( )
    6. Tame Impala
    7. Baroness
    8. Gojira
    9. Enslaved
    10. Converge

    Boba Fett

    @owlbos, Şu Lana Del Rey bacıyı çok övdüler ama pek sarmadı beni.

    owlbos

    @Boba Fett, Beni bu kadar sardığını bende bilmiyordum ya ahaha. Tamam dinlemiştim baya özellikle NFR albümünü ama bu kadar çok dinlediğimi bilmiyordum genel olarak. Zaten iki albümünü severim ben ilk albüm ve NFR.

    Yeni albüm çıkarmış yarım yamalak 1 kez dinledim pek sarmadı.

    Boba Fett

    @owlbos, Lana Del Rey, Dua Lipa, Taylor Swift hepsi de çok övgü aldı, ben de büyük hevesle dinlemeye çalıştım ama bir iki parça dışında sarmadılar beni, açıkçası anlayamadım da neden bu kadar övgü aldığını. Ya ben bir şeyi kaçırıyorum ya da sevenleri fazla seviyor.

  40. Açıklanan 29 Nisan-17 Mayıs 18 günlük tam kapanma sırasında yeni albümü/EP’si çıkacak bazı gruplar:

    Gojira
    Vreid
    Evile
    Artillery
    Nordjevel
    Solstice
    Ereb Altor
    Grave Miasma
    Djevel
    Dordeduh
    Panopticon

    Erhan

    @Ahmet Saraçoğlu, Tam kapanacağız diyorlar ama Evile ve Artillery albümü de olacak diyorlar. Hangi insan evladı şu grupları evde oturduğu yerde dinlemek ister.

  41. Opethsevenbiri says:

    Merak ediyorum da acaba sitede altında en kavga dönen kritik hangisidir. Slaughter of the Soul sağlam aday.

    trivago

    @Opethsevenbiri, benim favorim mabel matiz kritiği. içerde kafalar güzel.

    http://www.pasifagresif.com/2018/07/mabel-matiz-maya/

    Luminiferous

    @trivago, teşekkür ederim keşfettirdiğin için. müzikoloji kısmına gelince böyle olmayacak dedim, kahvemi koyup oturdum. inanılmaz şeyler yaşanmış.

  42. Boba Fett says:

    Lovecraft ve bilgisayar oyunu sevenlere Darkest Dungeon tavsiye ederim. Aşırı zordur, aşırı atmosferik suiciadal black metal ortamı vardır, optimistler oynamasın.

    Alondate

    @Boba Fett, ps vitada oynamistim. Oyunu bir turlu bitirememistim. Dark souls falan bok yemis. Zor oyun oynamak isteyenler darkest dungeon oynasin.

    Tomas Takke

    @Alondate, oo ps vitası olan ülkedeki 3 4 kişiden biri, benim de kenarda duruyor.

    Alondate

    @Tomas Takke, Maalesef sonradan parasizliktan satmak zorunda kaldim. Gidip dilenseydim, sagdan soldan borc alsaydim da satmasaydim diyorum su an. Aleti kokune kadar kullandim. Japon yapimi oyunlari seven biri olarak persona 4 golden, muramasa rebirth, dragons dogma, gravity rush gibi bir cok oyunu oynadim, platin kupalarini aldim. Keske satmasaydim da guzel bir ani olarak kalsaydilar benimle :(

    Nickname efsane bu arada :D

    Tomas Takke

    @Alondate, japon oyunları seviyorsan vita çok iyi konsolmuş sana harbiden,iyi be sonuna kadar kullanmışsın yine de. Ben de ps4 aldıktan sonra yüzüne bakmadım. Vitayla oynadığım zamanlar konsol kırılmamıştı, orijinal oyunlar da pahalı geliyordu. Şimdi arada, kırdırıp ps vitaya girsem mi diyorum da kim uğraşacak diyip oturuyorum geri.

    Nickname övgüsü için sağ olasın :))

    Yiğit

    @Alondate, senin ilacın switch diyeceğim ama malum ekonomi… Yalnız pc’de çok iyi bir wii u emülatörü var. İsmini şimdi unuttum ama yaklaşık bir buçuk senedir çok iyi bir noktaya geldi. Çatır çutur 60 fps Zelda oynamak bile büyük nimet.

    Boba Fett

    @Alondate, On numara atmosferi var ve evet aşırı zor bir oyundu benim için, tam metalci oyunu.

  43. Cryosleep says:

    Gojira’nın yeni albümü çok meh be. Çok üzücü gerçekten. :(

    Erhan Yiğit

    @Cryosleep, baba yemeyin hakkını be. Gerçekten güzel olmuş

  44. TAAKE says:

    Cyberpunk 2077 hakkında ne düşünüyorsunuz?
    ben ilk 2 saat tek bugla karşılaşmadım,fakat sonra özellikle palmiyeler her yere girdi,havada uçtu.Onun için teknik hata dışında hikaye ve atmosfer hakkında ne düşünüyorsunuz?Gelmiş geçmiş en iyi oyunun witcher 3 olduğunu düşünen biri olarak wither 3 ü yapan şirket nasıl bu kadar eksik ve sıkıntılı yaptı bu oyunu?Atmosfer ve hikaye bence on numara ama npclerin boş boş bakması ve özensizliği canımı sıktı.Gene de iyi oyun,keşke tam ve eksiksiz çıksaydı
    bir de bu oyunda black metal radyosu var lannnnnn

    aha ritual fm
    https://www.youtube.com/watch?v=_IYahfwi2xE

    Rust in Peace.

    @TAAKE, ben çıktığında 80 saat oynadım, yan görevlerin hepsini giglerin büyük çoğunluğunu bitirdim. Ben yan görev çok yapan biri değilim ama burada çok sevdim yan görevleri. Şu oyunun çıkışı, verilen sözler, çıkarılan şeyler falan rezalet ama yine de çok sevdiğim bir oyun oldu.
    Palmiye hatası sürücü güncelleyince düzeliyor ekran kartın nvidiaysa. Bende öyle düzelmişti.

    TAAKE

    @Rust in Peace., yan görevlerinin daha iyi olduğunu incelemeciler de söylüyor,witcher 3 ünde harikaydı,arada hala girer kontrat kovalar,yan görev yaparım

    Dysplasia

    @TAAKE, Burada daha önce yazmış olabilirim. Ben bir kaç masaüstüne düşme harici büyük bir bug görmemiş şanslı kesimdenim. T body bile görmemiş olabilirim. Oyunda ne var ne yoksa bitirdim. Çünkü koduğumun oyununda atmosfer, şehir, grafikler, çatışma müzikleri harika. Amma velakin ne zaman görevin yönlendirmesinden çıkıp accık sivil hayata karışayım direkt kendini belli ediyor bitmemişliği. Araçların, NPC’lerin bakmadığın zaman yok olması, yapay zekanın çaresizliği falan göze batıyor serbest dolaşırken. Ama 80 küsur saat görev kovaladığım süre boyunca hiç GTA gibi şehir bombalamaya, sivilleri terörize etmeye kalkmadığım için hissettirmemişti bunlar. Uzun süre boyunca da ‘olmuş ya’ diyerek oynamaya devam ettim. Ancak bir yerden sonra bir kaç reload denemesinde asıl canımı sıkan bir kaç şeyi farkettim. Seçimlerin pek bir işe yaramaması, yetenek sisteminin çok da şey olmaması vs. Oyunun tekrar oynanabilirliği yok. Rol yapma dinamikleri yerlerde sürünüyor. Oyunda istedikleri şeylerin çoğunu yapamamışlar veya iptal etmişler ve bir süre sonra bu ayan beyan ortaya çıkmaya başlıyor. O saatten sonra CDPR’in bir potansiyeli nasıl siktiklerine sinirlenmeye başladım sadece. Harika bir şey olacakmış muhtemelen, yeteri kadar bekleselerdi. O lezbiyen kızla olan sualtı görevi, yapay zekalı taksi görevleri, dollhouse görevi gibi harika şeyler var oyunda. Ama işte aceleye gelmiş oyunun çoğu.
    Yahu oyunda cinsel organını tasarlıyorsun ama niye?

    TAAKE

    @Dysplasia, evet gerçekten üzücü çevre witcher dan çok geri ama daha ilgi çekici,dolaşırken ulan tiplere bak ya,bu nası tip lan bu diye geziyor insan,herkesle etileşime girmek istiyorsun ama adamlar yollardaki dekoratif polis ve araba kartonları gibi bu da bayağı moral bozuyor ben artık görev dışında sağa sola takılmıyorum ya da arabaya atlayıp arkada ritual fm dinleyerek geziyorum

    In White

    Third person seçeneği niye yok lan bu oyunda. Karakter tasarlarken bi sürü seçenek var o kadar uğraşıyorsun ama karakterini göremiyorsun seni first person oynattırıyor illa, araç sürüşü hariç

    Dysplasia

    @In White, 3rd person olsa johnny silverhand’in etkileyiciliği kalmazdı. zannımca reddit’te dönen keanu reeves’in senaryoya çok sonradan dahil olup tüm oyunu baştan planlamaları dedikodusu nedeniyle sonradan 1st persona kilitlediler oyunu.

    In White

    @Dysplasia, İki perspective seçeneği de olmalıydı GTA 5′de olduğu gibi. Bu oyunu cyberpunk atmosferiyle kombinlenen açık dünya ve rpg ögelerinin birleşimi için oynayan çok insan var. Silverhand etkileyici olsa ne olur olmasa ne olur. First person yapıyorlar sonra yok şeyinin boyu, klitorisinin hacmini ayarla saçma salak işler

    Yiğit

    @TAAKE, çok konuşuldu, hakkında videolar da yapıldı. CDPR yaptığı birçok şeyi bir noktada çöpe atıp özellikle de Keanu abimizin gelmesiyle birlikte neredeyse sıfırdan bir oyuna giriştiler. Oyunu geliştiren ekip 2020′de çıkacağını bizimle birlikte öğrendi ve hepsi şok oldu. Çünkü o süreçte çıkması imkansızdı. Koskoca firma birçok konuda göz göre göre yalan söyledi, en basitinden ps4 oynanış videosu yayınladılar ama gerçeğiyle alakası yoktu.

    Ben basbayağı RDR2 rakibi bir oyun bekliyordum. Elbette tür olarak farklılar ama o detaycılık ve uğraşmışlık seviyesine yakın hiçbir oyun yok piyasada. Ubisoft falan da öyle bir şey yapmayacağı için son kale cdpr idi ve bok oldu sonuç.

    Hikayenin pek esprisi yok, yan görevler epey güzel ki çoğu zaten normalde ana görev olacakmış. Johnny karakterinin hiçbir esprisi yok. Lore’u az çok bildiğim için geçmişe gidilen görevlerde epey hype yaptım ama onun dışında hiç yükselemedim Johnny karakterine.

    Metropol fetişizmime iyi geldi ama yine de hayal kırıklığı var bu konuda. Çünkü tüm dünya sadece çizimden ibaret. Açık dünyada yapılacak bir şey yok. Arabadan inmen için sebep yok.

    Şu an Witcher 3′ü tekrardan oynuyorum, kesinlikle daha zevkli bir oyun. Ancak ona da benzer ve farklı eleştirilerim var. Fakat Witcher 3 çıktığında aksiyon-ryo türünün durumunu düşünürsek o oyun çok üst düzeydi.

    Ouz

    @TAAKE, The Witcher 3′ü geliştiren kadronun bir kısmı şirketten ayrıldı, CyberPunk 2077′nin sıçışında bu da etkili. CDPR eski CDPR değil artık. Adam Badowski denen dümbelek CDPR’den şutlanmadığı sürece şirket bence daha güven kazanamaz. Herif göz göre göre yalan söyledi dünyaya.

    TAAKE

    @Ouz, aynen dostum yukarda da belirttim,witcher 3 de oha lan yüze bak adamın burnundaki sümükten,elmacık kemiği çıkıntısına,kulağındaki kesik yarasından yanağındaki siğile kadar detaylandırıp yapmışlar diyordum bunda yüz animasyonları yerlerde sürünüyor,hele oyun esnasında,bunu yapanlar witcher ı yapanlar olamaz demiştim senin dedeiğin gibiymiş

    Ugur

    @TAAKE, Witcher 3 gibi allahuekber dağlarına çıkmış bir oyun yapan firmadan böyle bir hayal kırıklığını beklemiyordum ben.

    Buglar falan umrumda değil pc’de oynadım zaten çok fazla karşılaşmadım ama witcher 3′te bayıldığımız hikaye derinliği devamlılık, farklılık, epiklik vs. hiç birisi yok.

    Ubisoft’un her sene çıkardığı Assassin’s creed oyunları ile aynı seviyede bir oyun.

    CDPR’ın imajı benim gözümde de yıkıldı malesef.Witcher 4 konuşuluyor şimdi.3′ten daha iyisini yaptık deseler de inanmam artık.

    TAAKE

    @TAAKE, aşagıda arkadaşlar da söylemişte olum bu oyunun npc tasarımları bayağı göze batıyor,atmosfer iyi evlerin içi iyi ama dışarı bir çıkıyorsun resmen çarpuk çurpuk adamlar,birbirine takılanlar,amaçsızca doaşanlar,ben mi yapamadım ama iletişim falanda kuramıyorsun,bazılarında zaten etkileşim tuşu bile yok,yanına gidip etkileşime bastığında yes diyip kalıyor,bir tane sokak fahişesi hey eğlenmek istermisin diye laf attı,hemen yanına gidip etkileşime bastım gene aynısını söyledi,sonrada kayboldu kadın bazı npc lerin önüne falan geçince içinizden geçip veya yere girip kayboluyor,ulan witcher bırak etkileşimi yoldan geçen npcler bile laf atıyordu,çift kılıç taşımanızla alay eden veletler veya demir dövmeyi bırakıp o klıcı bana satsana 100 orens veririm diyen demirciler,atı hızla sürerken bir kadın npc nin yanından hızla geçmiştim bana kucağındaki mısırlardan fırlatıp yavaş be ucube diye bağırmıştı,en unutamadığım npc anısı ise 2 tane birinde yaşlı bir npc sürekli war,war never changes diyip duruyordu(MGS göndermesiymiş)karısı da sen değiştin ama iyice tembel oldun,kalk odun kır diye azarlıyordu,diğeri ise blood and wine dlcsinde oha dediğim bir olaydı,geralt hapse düşüyordu,hapiste bol bolThe Shawshank Redemption,oz göndermeleri vardı,witcher evreninde az bulunan siyahiler geralt umumi hapishane banyosunda yıkanırken her zaman önüne bilerek sabun düşürüp duruyorlardı,sabun da parlıyor üstünde eğil al yazıyordu,ulan ne oyunsun ya witcher 3
    cyberpunk 2077 de beni en çok rahatsız eden şeylerden biri de yüzler,judy karakteri bile animasyonlar da seksi dururken,oyun içinde ablak suratlı(oblivion yüzleri gibi)görünüyor,witcher da bütün yüzler harikaydı bunu nasıl yaptılar hayret

  45. Aura magula says:

    The witcher 3 ü 3 haftadır oynuyorum aga cidden mükemmel oyun.Herkesde dövüş sistemine söylendi eleştirdi ama bence gayet müthiş, hatta shadow of mordorla shadow of warınkinden bile daha iyi olduğunu düşünüyorum.Tabii buna zor modda oynamamın etkisi olabilir ama cidden mükemmel.Rpg kısmı görev dizaynı falan anlatmaya gerek yok, grafikler zaten müthiş.Birtek animasyonlar sanki düşük bütçeli bağımsız bir oyunmuş gibi gösteriyor oyunu.Hani şu rpg kütüklüğü vardırya ondan bulaşmış biraz.

    Tek hoşlanmadığım şey haritanın parça parça olması.Be arkadaşlar siz bu oyunu çıkardığınızda yıl 2015 idi hade geliştirme aşamasıda olsun 2012, hiçmi skyrime bakmadınız? Hiçmi fallout oynamadınız nedir bu parça parça harita mantığı cidden saçma yahu.Aynı şey dragon age inquisitionda da vardı.Ve cidden oyunun içine ediyor bu mantık.

    Mesela ben yan görevleri sömürmeye bayılırım illa hepsini yapayım isterim buyüzden hepsini bitiririm.Ana hikaye diyorki öbür haritaya geç bende okey deyip geçiyroum birde bakmışım düşmanlardan tek yiyorum grind yapmam lazım.E levelim o bölgeyi temizlemeye de yetmiyor mecbur eski haritaya geçmem lazım bir eski harita bir yeni derken eski haritadaki yan görevler hep arada kaynıyor.Boş yere tek tek haritaları kontrol etmek zorunda kalıyorum.Keşke oyun tek haritadan oluşsaydı.

    Ama cidden oyun mükemmel. Crpg, aksiyon, loot, grafik, keşif, entrika, kart oyunu nedersen var.10/10

    Melkor

    @Aura magula, İhtiyat akçesi gibi oyun. Ama artık övmeyin şunu valla yetti.

    Aura magula

    @Melkor, Biliyorum çok klişeleşti witcher övmek ama kendimi tutamıyorum.Daha iyi aksiyon rpg çıkana kadar witcher 3 yıllarca övülecek gibi.O potansiyeli tes 6 da görüyorum.

    Dysplasia

    @Aura magula, The witcher 3 çıktığında cdpr küçük bir şirketti. O yüz animasyonları hep el yapımıdır ve gayet muhteşemdir. Ki çıkış zamanı da eski zaten, yüz animasyonları, beden animasyonları sonradan serpildi motion capture’la falan. Öyle üç devasa haritayı da teke indirmek kolay iş değil. Skyrim’den büyük olabilir onların toplamı.

    Aura magula

    @Dysplasia, Yok benim dediğim hareket animasyonları.Yüz animasyonları dört dörtlük.Özellikle geraltı yönetirken engebeli bir araziden geçince kütük gibi hareket ediyor.Birde atın hareket animasyonları çok kütük.Mesela 2013 de çıkan ac blac flag daki hareket animasyonları çok daha iyi.Gerçi bütçe farkıda var oyüzden kusurdan saymıyorum.

    Tabi harita belki skyrimden daha büyük olabilir ama akıcılığı cidden çok bozuyor. Hatta bu oyuna kusur bul deseler haritanın parça parça olmasını söylerdim.

    Dysplasia

    @Aura magula, Valla farklı iklimler, farklı kültürler, farklı topraklar. Tek harita olmasının pek de bir mantığı yok.

    Aura magula

    @Dysplasia, yani o taraftan bakınca mantıklı ama işte zevk meselesi:)

    TAAKE

    @Aura magula, witcher 3 ün at olayları hep eleştiriyor zaten

    Ş. Yıldırım

    @TAAKE, o malum at yüzünden bırakıp oynamamıştım bende. Çok iyi bir oyun olmasına rağmen. O kadar güzel harita tasarlanmış ama o adı anılmaması gereken at yüzünden hiçbir anlamı kalmıyor, her şey zehir oluyordu. Gta 5′i de dağın başına bile üst üste spawn olabilen saçma salak polis olayından ötürü bırakmıştım. Çok iyi bazı oyunları böyle ufak tatsız şeyler zehir zıkkım edebiliyor cidden.

    Aura magula

    @TAAKE, Ş. Yıldırım, bir ara oyungezer dergisinde oyunun incelemesini okumuştum eksilerde yazan tek şey at roach.Hatta at yüzünden yarım puan kırmışlardı. Cidden o nebiçim at mk.Tes oblivion seviyesinde.

    Yiğit

    @Aura magula, haritanın parça parça olmasını seviyorum çünkü bıktım açık dünya oyunlardan. Her oyun kocaman bir haritaya sahip ve birçoğu da sik gibi affedersin. Artık her oyunu açık dünya yapıyorlar ve hepsi inanılmaz formülize yapıdalar. Düz lineer oyunlara aşkla sarılıyorum artık. Yeminle sikko sikko call of dutyler bile güzel geliyor şu an.

    Aura magula

    @Yiğit, Yani açık dünya oyunları sıkmaya başladı.Boş boş yürüme, saçma saçma yerler ,haritanın dışının haritadan daha güzel olması cidden sıkıcı.Bence lineer bir oyunun haritası da lineer olmalı, boş yere ordan ora yürümeler olmamalı.

    Ne bileyim bende açıkdünya oyunlarının tek parça haritadan oluşmasını seviyorum.Daha akıcı geliyor

    Rust in Peace.

    @Yiğit, en iyisi Dishonored, Bioshock tarzı level stili bence. Dishonored’ı ele alalım (çünkü şu an tekrar oynuyorum), hem keşif hissi var hem de harita büyük değil, kaybolmuyorsun. Ya da Deus Ex: Human Revolution’u ele alalım (çünkü sadece onu oynadım), açık dünya ama level sistemi de var, açık dünyası da ne büyük ne küçük, ideal. Ha o haritayı düzgün kullanabilmiş mi oyun dersen hayır derim ama dizaynı doğru bence. Vampire The Masquerade Bloodlines geldi aklıma, haritalar küçücük ama oyun seni sıkmıyor, 25 30 saat oynatıyor. Bence oyun geliştiricileri kocaman haritalar yapıp onları doldurmaya uğraşacağına küçük haritalar yapıp olabildiğince onları doldurmaya çalışmalılar. Bunun en iyi örneği bence Yakuza 0.

    Dysplasia

    @Rust in Peace., Deus Ex HR türünün en iyi oyunudur deseler hayır demem.

    Rust in Peace.

    @Dysplasia, muhteşem oyundu gerçekten. Senaryosu, diyalog sistemi, gizlilik sistemi hepsi harikaydı. Haritada sürekli aynı yerlere gidip gelmek, haritayı baştan aşağı katedip durmak ve oyunun sonlarına doğru Steam versiyonunun içine gömülmüş The Missing Link dlcsi gibi kötü yanları da var ama genel olarak harika bir oyun. Üstünden biraz zaman geçsin de Mankind Divided oynayayım diyordum da bu aralar oynayacağım. Senaryosu Hr kadar iyi olmasa da oynanış daha iyiymiş diyorlar.

    Aura magula

    @Rust in Peace., O 2 oyunu oynamadım ama bioshocku oynadım gayet süper bölüm dizaynı var.Hem geziyorsun hemda hiç yürüme simulasyonu hissi vermiyor.En sevdiğim bölüm dizaynlarından.

    Benim derdim açık dünya olarak çıkıp haritanın parça parça küçük küçük haritalardan oluşmasından.Hade witcherın haritaları büyük onu kabul ettimde dragon age inquisitionun o küçük küçük haritacıklarına çok ayar olmuştum.Yada ac black flag mesela, sözde 50km² deniz haritası var ama yürüyerek gezdiğin yerlerin büyüklüğünü toplasan bir gta sa haritası etmez.

  46. Aura magula says:

    Masaüstü strateji severlere antihero yu öneririm.Ama baştan söyleyim bu oyun zorluğuyla beyin yakar.Zorluktan kastım ben 2 vurdum sen 5 vurdun değil.Bayağı stratejiye yönlendirmesi.Zaten oyunda rpg öğesi bulunmuyor.Tam kafa çalıştırmalık.

  47. Yiğit says:

    Hazır Witcher 3 konuşuluyor o zaman yılların tartışmasını açıyorum: Yennefer mi Triss mi sizce?

    Ben oyunu ilk oynadığımda ve Yennefer’i ilk gördüğümde kardeş payı emrah’ın ulan ne karılar var be tepkisini verdim. Ayrıca lore’da Geralt’ın gerçek aşkının Yennefer olması ve hikayelerinin inişli çıkışlı, çetrefilli ve bir türlü kavuşamama üzerine olmasından dolayı Yennefer’i seçmiştim.

    Fakat bu oynayışımda Trissçiyim. Novigrad’da gerçekten yiğitlikler yapıyor. Nedense inanılmaz bağlandım. O malum sahnede (limandaki) elim gitmedi diğer seçeneğe. Hal ve hareketleri çok hoş.
    Sözün özü ikisi de adamdır. Ayrıca mümkün olan herkesle seks yapmak Witcher 3 oynamanın farzıdır.

    Ugur

    @Yiğit, Yennefer.

    Shani diyen bir babayiğit çıkar mı?

    Dysplasia

    @Yiğit, Ya ben oyunu iki kere tam bitirdim, ilkinde külliyat gereği ve mor gözleri sebebiyle Yennefer’i seçmiştim. İkincisinde Triss’i seçicem ulan (sonuçta önceki iki oyunda bir mazimiz var ve kızıl) diye yola çıktım ama Priscilla’nın şarkısını duyunca dayanamayıp yine Yennefer’e vardım.

    TAAKE

    @Yiğit, çok zor bir karar,yennefer Türk kızına çok benziyor,zaman zaman aksi,huysuz,çoğu zaman kafası karışık,içten pazarlıklı ama kıvamına gelince lokum gibi hatun,triss ise daha sevecen,neşeli,çılgın bir çocuksuluğu olan,sevgisi,sadakati daha içten ve pazarlıksız birisi,yennefer eğlenilecek,triss evlenilecek kadın diyeceğim de yennefer çoğu zaman çekilecek dert değil,daha çok belki sevişiriz onun için tahammül ediyim modunda oluyor insan,triss ise gerçekten eğlenmeyi,eğlendirmeyi bilen pozitif enerjili birisi,bana sanki geralt triss in yanında daha çok neşeleniyor,eğleniyor gibi geliyor,ama seks denince kafasına yennefer ve tek boynuzlu at heykeli geliyor bence,oyunda ikisini de denemiş çoğu insan çok zor bir karar olduğu için,gerçek hayatta ise böyle bir tercih yapmak istemezdim doğrusu

    Dysplasia

    @TAAKE, Triss pazarlıksız dediğine göre eski oyunları oynamamışsınız diye tahmin ediyorum:D

    TAAKE

    @Dysplasia, olabilir kitaplarda da sonlara doğru yennefer bayağı değişiyor diye duydum,ben ilk iki kitabı okudum oyunlardan ise witcher 2 ve witcher 3 ü defalarca kez bitirdim,witcher 1 inde yarısına kadar oynadım,witcher 2 de yennefer hiç yoktu,witcher 1 de var mı bilmiyorum ama kitaplarda sahirelerin hiçbirine güvenilmez,hepsi kullanıp atma konusunda uzman,politik ve sinsi kişiler olarak betimleniyormuş

    Yiğit

    @TAAKE, özellikle eğer Triss’i seçersen Yennefer tam bir kezbana dönüşüyor. Elbette kendince haklı ve sinirli ama yatakları fırlatmalar, gelene geçene artistlik yapmalar falan filan. hatta Yennefer’i reddettikten sonra onunla Triss hakkında konuşmaya gidersen seni gökyüzüne ışınlayıp yere (suya) düşmeni bile sağlıyor. Ayrıca allah affetsin dizideki Yennefer neydi öyle ya.

    Triss adamın dibidir. Çok daha samimi geliyor bana da. İkisini de reddettiğimiz sahneler zor cidden.

    Bir de bildiğim kadarıyla ikisini de reddetmeyip ikili oynarsan, birlik olup seni oyuna getiriyorlar sanırım. Yani elde 0 kalıyor. O seçeneği hiç seçmediğim için bilmiyorum.

    TAAKE

    @Yiğit, evet grup yapacaz,extreme takılıcza diye eve çağırıp yatağa bağlıyorlar yarı çıplak halde,o sırada geraltın sırıtışı oyun dünyasındaki en iyi yüz animasyonu olabilir,eşşek gibi sırıtyor çünkü,sonra şarap açıp geraltı azarlıyorlar,onu o halde bırakıp gidiyorlar,ben de youtube dan izledim

    Berca B.

    @Yiğit, Triss vs Yennefer lahmacun vs iskender gibi bir şey olduğu için bir türlü herhangi birine hayır diyemiyorum, sonunda ikisi de elimden gitmiş oluyor.

    Marvin Yanbasanyan

    @Yiğit, triss tam mazbut aile kızı ya, vur ensesine al lokmasını. Muhabbeti de cilvesi de bi yerden sonra bayar bu kasanın. Dişilikten ziyade mülayimlik vurgusu var karakterin; her türlü manipülasyonu yapar, tüm ilişkiyi kontrol altına alırsın. Sorunsuz ama heyecansız bi ilişki vaat ediyor. Yen de tam tersi. Kurşun atar kurşun yerim Yen için. Lore’u ve seriyi pek bilmeyen, sadece 3. oynu oynayan biri olarak böyle gördüm ben.

  48. Rust in Peace. says:

    Witcher’ın sözü geçmişken bir soru sorayım. Witcher 1′i 1 saat oynayamayıp bıraktım. Böyle güzel hikayesi olan oyunları nadiren bırakırım oynanıştan dolayı ancak 1 saat bile dayanamadım buradaki oynanışa. O yüzden W2′den başlayacağım. Var mı önereceğiniz materyal W1′i özetleyen?

  49. TAAKE says:

    gene cyberpunk temasına sahip ama inanılmaz depresif ve bayağı sert bir oyun olan observer oyunu da iyidir ama urayaım oyun rüyalarınızı bile etkileyip beyninizi bulandırabiliyor,oyunda her türlü extreme tema var
    bir de çok beklediğim ama beğenmediğim için silip tekrar yüklediğim agony oyunu var,tam black metalci oyunu,cehennem,zebaniler,okültizm hepsi var,oyunun loading ekranında aleister crowley veya diğer okültistlerin kitaplarındaki sözler falan var,oyun full Türkçe,ama oynayacaksınız agony unrated i oynayın çünkü normal agony sürümünde extreme şeyleri kesmişler,ama oynması zor ve sıkıcı gözüküyor,sırf konu ilgimi çektiği ve elini korkak alıştırmadığı için sevdim,sitede oynayan vardır büyük ihtimal

    Yiğit

    @TAAKE, benim öyle oyunlara hiç götüm yemiyor ama deneyecem teşekkürler. En extrem filmi göz kırpmadan izlerim ama söz konusu oyunlar olunca psikolojim bozuluyor en ufak şeyde.

    Geçen sene pandeminin başlarında Black Mesa çıkmıştı, koridorlarda gezerken bile götüm atıyordu. Hayır bir de Half Life her bokunu bildiğim ve küçükken defalarca oynadığım oyun.

  50. TAAKE says:

    her yerinden reklam fışkıRmayan,gerçekten sinemadan anlayan,kaliteli ve kült filmlerin olduğu bir sinema streaming sitesi,edwige fenech in tüm filmlerini burdan izlemiştim,christine lindber de olsa tadından yenmez,site her gün güncelleniyor,özellikle eski kült,istismar sineması,Giallo,teenslasher arayan arkadaşlar bakabilir

    https://ugurfilm.com/

    Gökay

    @TAAKE, geçenlerde benim de the temptation of st. tony ararken bulduğum site. Ne kadar görüntü kalitesini beğenmeyip rutrackera kaçsam da, gerçekten kaliteli içeriklere sahip. Ara ara uğrayacağım muhtemelen.

    TAAKE

    @Gökay, evet maalesef o sıkıntı var bazı filmlerde mesala acid house indirdim 1080p ama tek altyazısı var,o da 480p zor çıkıyor,bana göre transpottinden bir tık daha iyi bir film ama güncel altyazısı hala yok

    TAAKE

    @Gökay,@Yiğit naçizane şu filmleri tavsiye ederim hocam
    sovyet korku filmi ve çek sürreal filmi,ikisi de harika
    https://ugurfilm.com/viy/
    https://ugurfilm.com/sedmikrasky/

    kült korku
    https://ugurfilm.com/the-changeling/
    https://ugurfilm.com/dont-go-in-the-house/
    https://ugurfilm.com/lultimo-treno-della-notte/
    https://ugurfilm.com/shivers/

    lars von trier
    https://ugurfilm.com/the-house-that-jack-built/

    bunlar tavisye ama daha çok iyi ve ilginç filmler var sitede,Viy filmini yeni koymuşlar,sscb de yayınlandığında milletin ödünü kopartmış, ama ben çok eğlenmiştim,o papaz bana çok matrakgelmişti. Hala en iyi sovyet filmleri arasında sayılıyor

    Yusuf

    @TAAKE, bunu unutdun https://ugurfilm.com/the-evil-dead/

    TAAKE

    @Yusuf, evet haklısın,şimdi baktım onibaba,hexen gibi klasikleri de unutmuşum

    Yiğit

    @TAAKE, burada önermişimdir mutlaka ama streaming konusunda Mubi benim için zirvede.

    Burası anladığım kadarıyla korsan. İçerikler güzel ama korsansa qbittorrent ya da stremio candır.

    TAAKE

    @Yiğit, Mubiye yakın filmler ve film keşfi için bakıyorum,mesala giallo yazıyorum en az 500 film çıkıyor,o yüzden güzel bir keşif oluyor,tabi ben de diğer yerlerden çekiyorum filmleri,torrentler harika bir olay,yoksa kimsenin adını bile bilmediği filmleri bulmanın imkanı yok,bulsan da altyazısı yok,site yöneticisi de demiş adını unuttuğum türkiye de geçen prison heat diye sexploitation filmi var ama altyazısı yok,dont torture a duckling, who can kill a child,rapid dogs gibi kült filmler elimde var ama türkçe altyazısız yayınlama istemiyorum demişti

    Yiğit

    @TAAKE, tr alt yazı sıkıntılı bir mevzu biraz. Hiç uğraşmayıp her filmi ingilizce alt yazıyla izlediğim o kadar sorun olmuyor bana. Zaten torrentten çekince genelde içinde eng alt yazılar hazır oluyor. Bir de potplayer kullanmayı sevdiğim için streaming platformların playerları hiçbir zaman tatmin etmiyor.

    Mubinin en güzel yanı seni seçeneğe boğmaması. Ne izlesem diye düşünme derdinden kurtarıyor.

    çaksu

    @TAAKE, Mubi film keşfetmek için çok güzel bi yer. Dediğiniz gibi leş, deneysel, öcülü, pornografik.. Oradan bakınıp torrent ile film indirdiğim oldu. Sitedeki yorumlar da dikkate alınır bi seviyede oluyo genelde. Satın da alırım belki bi gün, film izleme alışkanlığım canlanırsa.

    çaksu

    @TAAKE, Film keşfi için Mubi mükemmel bi yer. Benim de ordan bakınıp torrentten indirdiğim oluyor. Üye de olurum belki bir gün.

    deadhouse

    @çaksu, Filmler donuyor, HD diye bazen 480p gösteriyor. (Uğurfilm’in yaptığı gibi haha) Gösterim olayı var, filmi izledin izledin, izlemedin siliniyor. Koleksiyon olayları da öyle, belli bir süre kalıyor film. Telif olayı yüzünden filmleri sonsuza dek satın alamayacaklarının farkındayım. Ancak torrent konforuna alışkın biri için can sıkıcı meseleler bunlar. Netflix değiller nihayetinde. Ticari bir kurum olsalar da sinemaya bakışları farklı. Ancak dediğim gibi torrent varken pek tercih edilesi değil benim için. Hem zaten ben filmlerin, müzik ve kitaplar gibi ücretsiz olması gerektiğini düşünenlerdenim. Filmler asgari bir ücretle yapımcı veya yönetmen tarafından direkt netten satılmalı ve ölen yönetmenin, yazarın, müzisyenin eseri kesinlikle ücretsiz olmalı. Sinema salonu olayı karışık. İyi film gelince gidiyoruz, kötü filmler daha çok olduğu için gitmiyoruz, zaten pandemi ırzına geçti bu olayın da.

    Kültür, sanat herkesin eriştiği bir şey olmalı. Bilmem hangi işadamının veya ünlünün evinin salonundaki resim, bu durumu destekleyenler için bir utançtır. Utanırlar mı? Hayır. Kapitalizm köpeği olmak utanmamayı gerektirir. Godard, filmlerimi internetten indirebilirsiniz der. Kültür, para karşılığı elde edilen bir şey olamaz, filmlerin para kazanmak için değil, para harcamak için yapıldığını öğrendim diye de ekler. Bizim yönetmenler veya yazarlar veya sözde sanatçı – karikatüristler, dünyayı ayağa kaldırıyor korsan korsan diye.

    (çaksu içinden, “ulan bir cümle yazdık, adam yine paragraflar döşemiş yine, başımıza bela oldu ahaha)

    çaksu

    @deadhouse, Haha ben sevinik oluyorum anasayfada “deadhouse @çaksu” görünce. :)

    Tam The Dispossessed’i okuyorum (cidden). Oruç elverdiğince üzerinde biraz, bi gıdım, düşündüğüm şeyler bir kaç gündür. (inançızım yazmıştım bikaç muhabbette, öyleyim de annemi üzmemem lazım haha. onun için acı çekiyorum. aagghh)

    Mubi tecrübeni aktardığın için çok sağol.

    Şu Universal Basic Income olayı olsa diye düşünüyodum ben de dün. Dünyanın en mantıklı fikri gibi geliyor, ilk düşündüğümden beri. Herkesin temel ihtiyacı ücretten muaf olsa, daha fazlasını isteyen daha fazlası için çalışsa, istemeyen çalışmasa.. Bu temel hayatta kalma kaynaklı anksiyetemizi dindirse, suç azalsa.. Sanat yapmak isteyen, film gibi çok pahalı olmadığı sürece, gönlünce yapıp paylaşabilse..

    Arayol olabilir gibi sanki. Gelecek insanları özellikle seçip birlikte gezegeni terketmeden de hayat şartlarını biraz iyileştirmek adına.

    Bu arada gerçek Godard Drew Goddard’dır, Jean Luc’u hiç sevmem haha. Bu konudaki tavrı takdirlikmiş ama.

    deadhouse

    @çaksu, Ramazan dışında bile oruç tuttuğum oluyor. Su içiyorum bir tek, o da aşırı değil. Aç kalmak rahatlatıyor beni. Fiziksel, zihinsel, ruhsal anlamda olumlu etkileri var. Ayrıca yemekler daha lezzetli oluyor.

    çaksu

    @deadhouse, Evet. Normalde tercih edenin (su içecek tabi) faydasını göreceği bişey zaten. Bu hafiflik hissini de tanıyorum. Ama su, uyku ve çalışma zorunluluğu bozuyor işi. Başım ağrıyor 20 gündür sürekli. Ki ben münafığım, gizliden su içiyorum arada. :)

    Yiğit

    @deadhouse, sanki reklam yapıyor gibi olacağım ama zaten o gösterim meselesi bence en güzel yanı sitenin. Sınırsız içerik koyup (netflix ya da diğer platformlar gibi) seni seçeneğe boğmuyor. Bir sinema havası güdüyor. Buraya da iyi film gelince açar izlersin, ilgini çeken yoksa izlemezsin. Bu da konulan filmleri daha değerli kılıyor.

    Filmlerin donması ya da 480p olması da senin internetinden ötürü olsa gerek. Çok iyi bir playerları yok ama ben öyle göze çarpan bir problem yaşamadım. Ki nispeten yeni bir film izliyorsam görselliğe çok önem veririm.

    Filmler ne yazık ki müzik ya da kitaplar gibi değil. Emek ve harcanan para genelde daha büyük oluyor ve bunda çok çok daha fazla kişinin katkısı oluyor.

    Ayrıca torrent’te ciddi anlamda bulamadığım (yani seed veya tracker’ın olmadığı) nice filmi de mubi’de izledim. Sırf bu yüzden bile para verilir bence. Düzgün bir şekilde internet kullanmayı öğrendiğimden beri (bu yaklaşık 7 yaşıma denk geliyor) torrent kullanırım, birçok sitede yüzlerce gb upload’ım vardır ama bazı filmleri indiremiyorum işte :( seed olmayınca olmuyor.

    deadhouse

    @Yiğit, Ben zaten direkt satışla ya da kiralama yöntemiyle bu işin olabileceğinden bahsettim. Ayrıca da zaten devletler veya vakıflar, kurumlar, özel kişiler tarafından destekleniyorlar. Kimse bedavaya film çekmiyor. Para bulamazsan olmaz. Olağanüstü yaratıcı değilsen bütçe gerekli.

    Bir de esas sıkıntı şu: Hiçbir yerde filmini gösterime sokmayan adam bile korsana karşı mücadele etmeliyiz diyor. Sen hiçbir yerde filmini yayımlama, sonra korsan diye şikayet et. Sorsan bağımsız sinemacı. Mezarlarına filmin kopyalarıyla birlikte gömülmeyi bekliyorlar.

    İnternetim hızlı, çok önceden iptal etmiştim. Şu an belki sorun olmaz, bilmiyorum. Aslında iyi araştırırsan internette her film var. Eğer yoksa Dvd’si çıkmamıştır, ya da az sayıda baskı yapıp tozlu raflara düşmüştür. Ben Türk filmleri dışında film bulmakta zorlanmıyorum pek. Çok nadir bulamadığım oluyor. Çeklerin bir sitesi var. Uloz.to. Torrentlerde bulamadığım ya da Seed sorunu yaşadığım film olunca oradan indiriyorum. O site yardımcı olabilir sana.

    Gökay

    @TAAKE, Acid House yine Irvine Welsh’ in eseri olan sanırım. Ben de bayağıdır izleyeceğim onu da hatırladığım kadarıyla sağlam kaynak bulamamıştım. Seed sıkıntısı da yaşamış olabilirim. The Acid House’ un turkcealtyazi org’ da altyazısı varmış bu arada. Dediğiniz gibi 480p için altyazı hocam sanırım, ama senkronlanabilir. Trainspotting, hem yeraltı edebiyatı adına, hem de sinema adına benim de çok sevdiğim bir seri. Gerçi ikinci kitap olan Porno’ yu henüz okumadım. İlk film de zaten kitabı okuyanların yüzünü gülümsetecek bir fotoğraf albümü niteliğinde, ama her anlamda güzel bir uyarlama. Acid House biraz daha saykodelik ve karanlık duruyor, belki o noktadan yakalamış olabilir sizi. Trainspotting dalgasından en doyamadığım film sanırım şimdilik Ex – Drummer. 2-3 ayda bir kesin bir kez çeviririm. İzlememiş olabilecek arkadaşlar için şuraya fragman niteliğinde bir Mongoloid bırakalım

    https://youtu.be/y_VYGg81dSU

    Önerileriniz için de çok teşekkürler hocam. Aralarında bilmediklerim var. Vakit yaratabilirsem bakacağım umarım.

    @Yiğit, @çaksu, Mubi’ nin sürekli seçkileri bile izlense sinema anlamında doyum noktasına erişilebilir cidden, hiç fazlasına gerek yok. Aslında yeni kampanya da başlattılar; ilk 3 ay 10 TL, sonrası yine standart. Son zamanlar göçebe bir hayat yaşadığım için ve işimin bulunduğu şehirdeki evimde internet altyapısı olmadığı için maalesef mubiyi erteliyorum. Yıl 2021 ve hala bazı bölgelerinde internet altyapısı olmayan yerler var arkadaşlar maalesef :)

    @TAAKE, hocam nickinize ve seçimlerinize de bakarak size Estonya Sinemasından bir November (2017) önerisinde bulunayım ben de, belki izlemediyseniz. Black Metal gibi filmdir.

    çaksu

    @Gökay, November’ın posterine bayıldım.

    https://www.imdb.com/title/tt6164502/mediaviewer/rm1057837312/

    Bi yerde daha tavsiye edildiğini görmüştüm sanırım, tanıdık geldi. Noted <3

    çaksu

    @Gökay, Bu arada şartlar da baya uygunmuş evet. Sağol yine paylaştığın için. :) Bayadır film izlemiyorum. Bütün gün ekranda çalıştığım için boş zamanımda vuehh diyip atıyorum PC’yi (içimden). Sinemaya döndüğüm bi dönemde düşünebilirim.

    TAAKE

    @Gökay, teşekkkürler hocam bakıcam önerinize,acid house bence çok underrated bir film,yani tarnspotting den daha samimi bir kere tamamen kaybedenlerin,düşenerin hikayesi özellikle ilk hikaye hayatta herşeyini(iş,aile,arkadaş,sevgili) kaybededen eleman barda içerken yanına Tanrı geliyor,o da bu elemana kızıp bir sineğe çeviriyordu,hayatımda izlediğim en tuhaf hikaye,bu arada ex-drummer a bayılırım,o film hem çok manyak,hem çok duygusal,özellikle sonu harika,arıza filmlerden en eğlendiğim film odur,bu arada acid house un 1080p bluray i bile var nette ama türkçe altyazısı uyumlu değil

    çaksu

    @TAAKE, Bu arada istismar pislik falan deyince.. Lina Romay.

    TAAKE

    @çaksu, christine lindberg üstüne tanımam,merhaba dese evimi,arabamı neyim varsa üstüne yapacağım ve bir gram lan bu beni kullanıyor,kandırıyor demeyeceğim güzellik ve masumlukta bir kadın ama filmleri dibin dibi,tarantino da hastasıymış bu kadının,resimleri falan var,kill bill filminin ilki ona ithafen çekilmiş(Thriller – en grym film)

    TAAKE

    @çaksu, ek olarak sen yazınca baktım kim bu lina romay diye tesadüfen bu gün The Perverse Countess filmini izlemişim,Alice Arno filme damga vurduğu için biraz arka planda kalmış,ama kısa saçlı halleri bayağı iyi

    TAAKE

    @TAAKE, Film muhabbeti demişken bahsetmezsem içim rahat etmez,millet japon animelerine bayılır ben kafası kırık japon filmlerine,sağolsunlar bayağı çekmişler
    gozu
    A Snake of June
    visitor q
    Jigoku
    Ôdishon
    love exposure(bana göre aşkı en iyi anlatan mnayak film)
    tetsuo

    ama bir ara en tuhaf filmler diye aramaya girişmiştim,ekşide de 13-14 kişi yazınca bu filmi izledim
    https://www.imdb.com/title/tt1410261/
    gerçekten diyecek kelime bulamadım,hiç bir şey anlamama rağmen çok eğlenerek seyrettim filmi,zaten kimse yorumlayamamış filmi,ama çoğu kişi beğenmiş
    sonra en tuhaf filmler listesi buldum orada ikinci sırada,birinci sırada bu var
    https://www.imdb.com/title/tt0072709/
    bu zaten baştan sona gizem,sır

    Fakat gerçekten kafa yapıcı,alkole meze olmalık sayko bir film arıyorsanız Shinboru (2009) filmini tavsiye ederim

    çaksu

    @TAAKE, Shinboru/Symbol tavsiye +1.

    Tam bir mindfuck haha.

    Gökay

    @TAAKE, Hocam sizin için Rarbg 1080 versiyonunu senkronladım. Umarım işinizi görür:

    https://dosya.co/jsjgpvocwdj6/The.Acid.House.1998.1080p.WEBRip.x264-RARBG.srt.html

    Ben de bu vesile ile ertelediğim bir filmi izlemiş olacağım sanırım.

    TAAKE

    @Gökay, çok teşekkür ederim,çok makbule geçti

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.