Danimarkalı deathrashçiler Hatesphere yeni albümüyle kulaklara bayram yaşatıyor sevgili müzik severler. The Haunted müziğine hem tarz, hem sound olarak bu kadar yakın gruplar duydum, ama The Haunted mükemmelliğine bu kadar yakınını pek duymamıştım. Yani bu grup ve albüm için en kısa yorum şu olacaktır: Grubun adını The Haunted olarak değiştirip dinletsem, “The Haunted muhteşem bir yeni albüm yapmış” demeniz mümkün. Tabii ki farklı bir vokalistle. Vokalist zaten çok iyi ama bu albümde Peter Dolving söyleseydi, “The Sickness Within”in yılın albümü adayları arasına girmesi kesinleşirdi.
Öncelikle söylemeliyim ki albümde kurban olunası bir gitar sound’u var. Buna çok temiz kayıt da eklenince, dinlemeye doyulamıyor. Yaratıcılık kokan mükemmel riff’ler, agresif ötesi bir vokal ve davul performansı ile kulak yırtan thrash ritmleri. Özellikle “The Fallen Shall Rise In The River Of Blood”, “Sickness Within”, “Murderous Intent”, “Reaper of Life”, “Heaven Is Ready To Fall”.. (yazar kişi burada sırayla tüm parçaları yazmakta olduğunu fark eder) …evet kısacası yarmış bir albüm diyeyim yeter.
Bu ay dinlediğim onca albüm arasında duyar duymaz “tamam işte olay budur” dediğim ender albümlerden biri bu. Son söz olarak “bu terlik tam benlik” diyoruz ve bir an önce albüme atlamanızı tavsiye ediyoruz.
The Haunted yeni albümünü çıkarana kadar en iyisi bu.
Şarkılar 01. The White Fever
02. The Fallen Shall Rise In A River Of Blood
03. Reaper Of Life
04. Sickness Within
05. Murderous Intent
06. The Coming Of Chaos
07. Bleed To Death
08. Heaven Is Ready To Fall
09. Seeds Of Shame
10. Chamber Master
11. Marked By Darkness
The White Fever gibi ilk saniyelerinde giren psyhco melodisiyle etrafınıza pis bakışlar attırabilen ya da kendinizi Joker hissetmenize neden olan şarkılara sahip bir albüm bu.Enfes.Bir de The Fallen Shall Rise In A River Of Blood kadar epik ve atmosferik bir deathtrash şarkısı daha görmedim ben arkadaş.Nitekim Hatesphere’in son iki albümden önce yaptığı en işi ve çıktığı yılın en iyi albümlerinden bir tanesidir.
Hatesphere’ın bu albüm dışındaki tüm albümlerindeki en iyi şarkılardan 11 şarkılık bir best of yapsan, yine de bu albümün yanına yaklaşamıyor. Öyle bir albüm.
The White Fever gibi ilk saniyelerinde giren psyhco melodisiyle etrafınıza pis bakışlar attırabilen ya da kendinizi Joker hissetmenize neden olan şarkılara sahip bir albüm bu.Enfes.Bir de The Fallen Shall Rise In A River Of Blood kadar epik ve atmosferik bir deathtrash şarkısı daha görmedim ben arkadaş.Nitekim Hatesphere’in son iki albümden önce yaptığı en işi ve çıktığı yılın en iyi albümlerinden bir tanesidir.
linkteki 2 şarkı + Heaven Is Ready To Fall favorilerim. nefis bir albüm bu. yıllardır eskimedi. acımam, 9 puanı abanırım.
Underrated kelimesi bir albüm olsa bu albüm olurdu.
Dünyanın en gaz girişli parçası albümün sonuncu parçası.
02.04.2024
@Cerca C., albümün 3. şarkısı Reaper of Life’ın Spotify’da olmaması gizemini koruyor. O şarkı nedense atlanmış Spotify’daki albümde.
Ahah en sevdiğim albümlerden birine 15 sene önceki toylukla yazdığım kritiğe bak sik gibi. Şimdi yazacak olsam 2-3 A4 anlatırım her detayını.
02.04.2024
15 sene olsa yine iyi. Bunu PA öncesindeki sitem aksakritim.com için 2005’te albüm çıkar çıkmaz yazmıştım ben. Rezillik.
Benim yorum da bok gibiymiş.Yıllar sonra bir Mayıs sabahı Ahmet’i tetikleyecek bir fikir beyan edeyim hehe,
Ballet of the Brute > The Sickness Within
Tabi bu ikisinden sonra çıkan herhangi birşeyin daha iyi olma ihtimali yok.İki albüme de bayılıyorum.Bence tartışmasız en iyi albümleri.
Hatesphere’ın bu albüm dışındaki tüm albümlerindeki en iyi şarkılardan 11 şarkılık bir best of yapsan, yine de bu albümün yanına yaklaşamıyor. Öyle bir albüm.