# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
HAJDUK / AKANTHA / NIMBIFER / SØRGELIG – Ruins of Humanity (Split)
| 04.09.2020

3 ülke, 4 grup, 10 müzisyen, 5 şarkı.

Oğuz Sel

2019’un sonlarında EP’siyle PA sayfalarına konuk olan Bulgar Hajduk ve kendi adını taşıyan EP’siyle bu yılın başlarında buralarda kritiğini okumuş olabileceğiniz Yunan Sørgelig, kendilerini teker teker ele almamız yetmemiş olacak ki yanlarına iki grubu daha alarak dev bir split’le karşımıza çıktılar. Dinleyenleri çiğ black metale doyurmak üzere ant içtikleri her hâllerinden belli olan grupların ikisinden daha evvelki yazılarda söz ettiğim için maalesef split vasıtasıyla varlıklarından haberdar olduğum diğer iki grup hakkında bir şeyler anlatayım kısaca.

Akantha, 2002’de kurulduktan kısa süre sonra dağılıp 2017’de yeniden toplanan bir Yunan black metal grubu. 2018’den itibaren her yıl bir albüm olmak üzere toplam üç albüm çıkarmış. İşin açığı, zaman ayırıp albümlerini inceleme fırsatı bulamadım ancak bir köşeye not ettim, bu arkadaşlarla daha yakından ilgilenmem lazım. Split’in bir diğer -bana göre- tanıdık olmayan ismi ise Nimbifer. Ne zaman kurulduğuna dair bir bilgiye erişemediğim grup, 2019’da ve 2020’de birer tane demo yayımlamış. Bu split sonrasında da demolarını birleştirip toplama albüm şeklinde sunmuş.

Başta da dediğim gibi bu dört oluşum, saldırgan ve çiğ black metale sırtlarını verip aynı doğrultuda yürüyor. Anlattıkları meseleler farklı olsa da müzikal açıdan aynı karanlık tonlarında dolanan ekipler, tahmin edeceğiniz üzere aynı kalibrede müzik üretmiyor. En azından, split’teki işlerden bazıları, bana daha yakın geldi diyebilirim.

Split’te açılışı, tanıdık isim Hajduk yapıyor. Daha önce ele aldığımız EP’deki paçoz sound’u neredeyse aynen koruyan müzisyen Belgun, çok vurucu olmamakla birlikte kulakları alışkın olanlar için rahat takip edilen bir eserle katkıda bulunuyor yapıma. Parçanın, 10 dakika gibi bir süresi olması, yırtıcı sound’u da dikkate aldığımızda bazı dinleyicilerin tadını kaçırabilecektir ama “Ruins of Humanity”deki diğer şarkıların da süre bakımından bu eserden aşağı kalır pek bir yanı yok.

Tanıdık olmayan yüz Akantha, 8 dakikaya, kendi içinde dönüşüm geçiren bir üçleme sığdırıyor. Grup Yunan olmasına karşın ben dinlerken bir Sargeist, bir Satanic Warmaster havası almadım değil. Açık konuşmam gerekirse split’te beni, ikinci memnun eden -birinciden henüz bahsetmedim tabii- grup Akantha oldu ve grubun albümlerini devirme konusunda bana motivasyon sağladı. Hep dediğim gibi Yunanistan, black metal olayını iyi kıvırıyor.

Diğer gruplardan farklı olarak tek şarkı yerine iki şarkıyla split’e omuz veren Nimbifer, yapımın tamamını göz önüne aldığımda, en olgun ve akılda kalıcı eserlere imza atıyor. Çiğlik konusunda diğer grupların sound’larıyla yarışmak bir kenara, bu çiğliği daha hacimli veren ve bunu yaparken de daha ilk saniyelerden itibaren dimdik olan kulaklarımızın içine hoş akorlar akıtan Nimbifer, az önce kulaklarını çınlattığım Fin grupları anımsatan tatlar sunuyor. Dinlerken bir Alman yıkıcılığı bekliyordum ama karşıma yine çok sevdiğim ayarda parçalar çıkınca gayet mutlu oldum. Umarım bu ikili, müzik üretimlerine tam gaz devam ederler ve diskografilerini, güçlü bir ilk albümle taçlandırırlar.

Gelelim bu yılın başlarında EP’sine 8 puan vererek kendisini bolca övdüğüm Sørgelig’e. Son EP’sinde alabildiğine yırtıcı ve kritikte de benzetmeler yardımıyla ifade ettiğim gibi köşeli rifler sunan grup, split’te beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Bunun temel sebebi ise yaptıkları parçanın vokallerle birlikte başlayan ve şarkının devamında da mütemadiyen tekrar eden rifini, Moonspell’in meşhur “Alma Mater” parçasına benzetmem. Gayet sıkı başlayan parçanın böyle bir rifle devam etmesinden hoşlanmadım. Fakat enstrümantasyon ve özellikle baslara değinmem şart. Önceki yazıda da bahsettiğim üzere grubun basçısı, Human Serpent’in canlı ekibindeki Reactive ve kendisi, parçanın başından itibaren bas şov yapıyor. Çiğlik düzeyi, split’teki diğer ekiplere nazaran daha dengeli olan Sørgelig, beste tarafındaki tatsızlığı görmezden gelirseniz, müziğiyle de iç organ parçalayan vokalleriyle de kayda değer bir iş sergiliyor. Tabii ben kendilerinden biraz daha “köşeli” ve akılda kalıcı bir iş beklerdim. Bu arada Sørgelig’in hazırladığı parçayı, paranoya ve zihinsel sıkıntıları bulunan insanlara adadığını not olarak ekleyeyim.

Farkına varmadan yine uzun bir kritik olmuş, daha fazla uzatmadan yazıyı sonlandırsam iyi olacak. Sözün özü, bu grupları tanısanız da tanımasanız da mutlaka göz atmanızı tavsiye edebileceğim bir iş “Ruins of Humanity”. 38 dakikanızı ayırdığınıza kesinlikle değecektir.

7,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (6.19/10, Toplam oy: 21)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2020
Şirket
Not Kvlt Records
Kadro
HAJDUK
Belgun: Her şey

AKANTHA
Athanasios: Vokal, gitar, bas
S.: Davul

NIMBIFER
Windkelch: Vokal, gitar, bas
Sturmfriedt: Davul

SØRGELIG
Odious: Vokal
NCRVZRS: Gitar
Reactive: Bas
N.D.: Davul, gitar, ek vokal
Şarkılar
1. HADUK - Топовете (The Cannons)
2. AKANTHA - Triarchy: I) Thymos - II) Epiphany - III) Eudemonia
3. NIMBIFER - Am Boden
4. NIMBIFER - Fäden Der Ursächlichkeit
5. SØRGELIG - The Pyres of Depression
  Yorum alanı

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.