2006’da çıkardığı “Chants de Bataille” ile tanıştığım Fransız black metal grubu BELENOS, adını kısıtlı bir çevreye duyuran ancak bu çevre tarafından da genelde epey sevilen bir oluşum. Loïc Cellier’in projesi olan grup önceden normal bir gruptu, ancak “Chants de Bataille” sonrasında her ne olduysa tek kişilik bir projeye dönüştü. Cellier bununla da kalmadı, “hepinize bedelim ulan” dercesine 4 yılda 3 albüm çıkararak BELENOS’u iyice sahiplenmiş oldu.
Bu gaz geçtikten sonra 2010-2016 arasında sessiz kalan BELENOS, o yıl çıkan “Kornôg”un ardından yeni albümü “Argoat”u geçtiğimiz günlerde piyasaya sürdü.
Öncelikle BELENOS kesinlikle doksanları tatmış bir grup olduğunu belli ediyor. Tüm karakterini soğuk tarama rifler üzerine kurmayan BELENOS, daha rif odaklı bir yaklaşıma sahip ve farklı vokal kullanımları sayesinde buna renk katmayı amaçlıyor. Cellier’in black metal vokallerinin yanı sıra pagan tatlar sunan koro vokalleri de olayı farklı boyutlara taşıyor.
Gerçek şu ki BELENOS çok bilindik ve fazlaca tehditkâr olmayan bir black metal icra ediyor. Melodiler, rifler büyük oranda alışık olunan tarzda. Lakin adam belli ki bu havayı yalayıp yutmuş ve benzer karakterlerdeki şarkılar yapma konusunda bir sıkıntı görmüyor. “Argoat”u dinlerken, eğer kaptırmak isterseniz kendinizi albümün havasına rahatça kaptırabilirsiniz. İkinci dalga black metalin pek çok karakteristik unsuru albümün dört bir yanını kaplamış durumda. Koro vokallerde ise, örneğin bir “Bergtatt” koro vokallerinden ziyade kısmen FALKENBACH’ın pastoralliğine, skaldik tatlarına kayan bir hava var.
Müzikal olarak albümde standart bir melodik black metal var. Albüme adını veren şarkıda görüldüğü gibi yer yer ilk dönem SATYRICON’vari melodiler öne çıkarken, “Nozweler” gibi şarkılarda ise EMPEROR’u anımsatan dellenmeler görebiliyoruz. Nihayetinde müzik öyle kanın gövdeyi götürdüğü bir black metal olmadığından bu doğa, pagan ruhlar, çayır çimen mevzularından bazı gedikleri de nispeten yedirmeyi başarıyor. BELENOS atmosfer yaratma konusunda genelde bir arpej ve arkasına eklemlenen dolgu gitarlardan yararlanıyor ve bu anlarda gerçekten güzel tatlar sunuyor.
Albüme yönelik olumsuz eleştirilerimin başında ise davul tonları geliyor. Aşırı cılız davullar zaman zaman konsantrasyonu dağıtacak kadar rahatsız edici olabiliyor. Özellikle kick tonu gerçek bir facia. Ton bile diyemeyeceğim bu ses, kurşun kalemle sıraya vuruluyormuşçasına güçsüz, tokluktan uzak bir şey. Keşke büyük oranda atmosfer kasan böylesi bir müzikte daha kabul edilir bir davul tonu kullanılsaydı. Bunun dışında albüm kabul edilebilir black metal prodüksiyonu sınırlarında. Gitarlar nispeten iyi, ancak dolgun bir bas olmadığından “Argoat” güç ortaya koyma konusunda büyük oranda zayıf kalıyor.
“Argoat” BELENOS’la tanışmak adına iyi bir albüm. Tutkuyla yapıldığı, içine kalpten bir şeyler katıldığı çok net belli. Bazı açılardan tahmin edilebilir olması ve bahsettiğim prodüksiyon sorunlarına fazla kafayı takmazsanız, bence bu serin aylar için gayet hoş bir dinlemelik.