Değil yıldan yıla, haftadan haftaya bile çok ilginç ve tesirini bazen anında bazense birkaç gün sonra gösteren albümlere denk geliyoruz. Metal dünyasındaki bu müzikal çeşitliliğin arasında kendine sıra dışı yollar/formüller bularak kaybolmaktan kurtulan çok grup var ve bence Bölzer de bunlardan biri. Her ne kadar 11 koca yılda yalnızca bir uzunçalar ve üç EP yayınlayarak üretkenlik konusunda sınıfta kalsa da yaptığı müziğin ayrıcalıklı olması nedeniyle Bölzer, öyle yabana atılacak bir grup değil.
Bölzer, 2016 yılında yayınladığı “Hero” ile PA sayfalarına konuk olmuştu. Grubun değişen müzikal kimliğiyle ilgili orada ufaktan anlattığım hemen her şey, şaşırtıcı bir şekilde “Lese Majesty” EP’si için de geçerli, bunu baştan söyleyeyim. Geçmişe güzellemeyle dolu olan ve 6-7 sene öncesinin işlerine atıfta bulunan cümleler kurup sizi yormayacağım. Herifler belli ki artık daha farklı bir yolda ilerlemek istiyorlar ve 2016’daki albümleriyle “gelip geçici bir heves” sandığım yeni tarzlarından pek ödün vereceğe benzemiyorlar.
“Lese Majesty” EP’si için kurabileceğim en özet cümle şu: “Hero”nun ek paketi. KzR ve HzR ikilisi sanki önceki albüm için daha evvelden birkaç şarkı hazırlamış ve bu şarkıları yıllar sonra gün ışığıyla buluşturmuş gibi. Sound, şarkı tasarımları, Okoi kardeşimin kimilerinin beğendiği benimse kabullenemediğim clean vokalleri resmen “Hero”dan fırlamış âdeta. Hatta benzerlikler o kadar ilginç boyutlarda ki EP’de yer alan “Into the Temple of Spears” ve “Hero”daki “Phosphor” şarkılarının açılışları bile ikiz gibi. Bunu bilinçli olarak mı yaptılar, yoksa tesadüf mü bilebilmem şimdilik mümkün değil.
EP ile ilgili bana enteresan gelen en önemli nokta, daha önce de benzerlerine denk geldiğimiz blast beat’li apansız kuduruşların artık daha amansız oluşu. Tabii şarkıların belirli bir çizgide kalmamaya gayret etmesi nedeniyle ritim değişikliklerini özümsemeniz gerekiyor. Tam “Oha, burası süpermiş!” dediğiniz an, o kısım sonlanıp şarkının başka bir bölümü başlayabiliyor.
Her ne kadar beste ve sound konusunda biraz tadımı kaçırmış olsalar da ikili, enstrüman kullanım hünerlerini yine konuşturuyor. Özellikle davulcu Fabian Wyrsch, şapka çıkarılacak bir performans sergiliyor. Şarkı içlerindeki değişimlerden bahsetmiştim ya az önce, işte o değişimlerin etkileyiciliği, biraz da bu arkadaş sayesinde oluyor. Yazdığı davul bölümleri bu kadar ilginç olmasa, inanın o şarkılar bu denli çekilir olmazdı.
Ölümüne Bölzer’ciyseniz “Hero” gibi “Lese Majesty”yi de seversiniz. Benim gibi iflah olmaz bir eski Bölzer’ciyseniz, EP’yi büyük beklentilere girmeden dinlemenizi öneririm. Zira beklentiye girdiğinizde sonucu pek hoş olamayabiliyor.