Zamanın nasıl bu kadar hızlı geçtiğine hakikaten inanamıyorum. Sun Worship’in önceki albümünün kritiğinde vokalleri biraz eleştirip şarkıdan şarkıya gerçekleştirilen vokal performansı için ilginç benzetmeler yaptığım dün gibi aklımda ama aradan 2,5 seneyi aşkın zaman geçmiş. Gerçekten inanılmaz.
“Pale Dawn” kritiği içerisinde yer alan grup görselindeki kirli sakallı, siyah montlu ve deri eldivenli arkadaşla yollarını ayırarak bir süredir iki kişi olarak devam eden Sun Worship, yine önceki albüm kritiğinde söylediğim “deneysel işlere bulaşmadan, tekdüzelik çukuruna girmeden” yaptığı black metali, bu albümde biraz rafa kaldırmış anlaşılan. Türlerin iyiden iyiye iç içe girdiği, keskin tanımlamaların zorlaştığı bir dönemdeyiz. Black metal, diğer türlerden nasibini ziyadesiyle alıyor ve Sun Worship de “Emanations of Desolation” aracılığıyla kısmetine düşeni dinleyicilerle buluşturuyor.
Size bu benzetme belki çok alakasız gelecek ama albüm özelinde bazı parçalardan buram buram Bölzer kokusu alıyorum. Bununla da yetinmiyor karambole yaklaşan kimi kısımlarda Krallice’ı hatırlıyorum. Pek bir sevdiğim ve black metalin daha karanlık tarafındaki gruplarda denk geldiğim ayin havasını yakalıyor, açık açık dungeon synth formundaki şarkıyla şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Bu kısmı rahatlıkla uzatabilirim fakat sözün özü, Sun Worship, iki kişilik kadrosuyla şu an kendini bulmaya çalışıyor. Benim “Emanations of Desolation”dan anladığım ilk durum bu.
Diğer durum ise şarkıların yaratıcılıktan biraz uzak olması. Evet, parçaların bazıları gerçekten güzel kompozisyonlara sahip, belirli periyotlarda dönüşerek tansiyonu kendi lehlerine değiştirip sizi de moda sokabiliyor ancak nihayetinde elde ettiğiniz dinleme deneyimi, grup üyelerinin bestecilik tarafındaki biraz da bilinçli akışına bırakmışlığı nedeniyle tatsızlaşabiliyor. Hâlbuki heriflerde belirli bir yetenek ve yakaladıkları esaslı bölümler var. Onları geliştirip varyasyonlarla destekleseler, araya sürpriz rifler ve geçişler katsalar, hemen her şarkılarına boyut atlatabilirlerdi.
Tabii beste konusunda üstlerine çok gitmek istemiyorum, zira grubun vokali Enssen röportajlarında, Sun Worship’in dağılma noktasına geldiğini ve besteleri de devam kararının ardından yapmaya başladıklarını belirtiyor. Belki eserlerdeki tutukluğun, bana göre deneysel görünümlü bocalamaların ya da farklı fikir girişimlerinin temelinde bu sıkıntılı geçiş sürecinin etkisi vardır.
“Emanations of Desolation” 2, 4 ve 7 numaralı şarkılardan da göreceğiniz üzere iyi eserler barındıran fakat bu kara enerjiyi tamamında yakalayamadığını belli eden, aslına bakarsanız birazcık da kafa karışıklığı yaşayan bir albüm. Umarım ikili, ya bu şekilde ya da gruba katılacak yeni yüzlerle yeteneklerini daha ileriye taşır ve Sun Worship, bir sonraki albümde daha iyi bir materyalle karşımıza çıkar.
Sun Worship’ten bağımsız olarak ilk iki paragraftan sonra kafam karıştı, önceki kritiği Ahmet yazdı da yanlışlıkla Oğuz olarak mı girildi yoksa bu kritiği Oğuz yazdı da yanlışlıkla Ahmet olarak mı girildi?
Sun Worship’ten bağımsız olarak ilk iki paragraftan sonra kafam karıştı, önceki kritiği Ahmet yazdı da yanlışlıkla Oğuz olarak mı girildi yoksa bu kritiği Oğuz yazdı da yanlışlıkla Ahmet olarak mı girildi?
Yoksa Oğuz Ahmet’in alter egosu mu?!?!
24.11.2019
@Berca B., başta konuk olarak eklemeyi unuttum, sonra düzelttim. Oğuz’un yazısı, eline sağlık Oğuz. :)
24.11.2019
@Berca B., Siteye geç girdiğim için olaya şahit olamasam da yorumun sayesinde kahkaha attım. :)
@Ahmet Saraçoğlu, Rica ederim, ne demek. :)