2002’de “Comalies”i ilk duyduğumda 21 yaşında üniversiteli bir metalciydim ve LACUNA COIL’un belirli özellikleri epey hoşuma gitmişti. Hayır, müziğinden bahsetmiyorum. Direkt Cristina Scabbia epey hoşuma gitmişti. Özellikle “Angel’s Punishment” şarkısındaki vokaller, muhtemelen o güne dek bir metal şarkısında duyduğum en seksi vokalleri içeriyordu (muhtemelen 15 yıl sonra ilk kez tekrar dinledim, pek bir şey ifade etmedi).
Metalde tür ayrımı yapmamama rağmen gotik metalle aram hiçbir zaman süper olmadı. Bu türden az sayıda albüm radarıma girmeyi ve orada kalıcı olmayı başardı. O dönemde yüz bin tane daha yeni grup keşfettiğimden “Comalies”in üzerimdeki etkisi pek de büyük olmadı ve LACUNA COIL benim için büyük oranda “Angel’s Punishment”tan ibaret oldu.
2006’da Kanada’da okuduğum sırada LACUNA COIL grubu büyütmek ve metal sahnesinde daha iddialı olmak adına çok daha cüretkâr, dikkat çekici bir karaktere büründü ve “Karmacode” ile büyük oynamaya niyetli olduğunu gösterdi. 2008’de nasıl GOJIRA patlayıp Fransa’nın metaldeki bayraktarı olarak öne çıktıysa, 2006’da da LACUNA COIL İtalya’nın metal dünyasına en büyük ihracı olma niyetiyle hareket ediyordu ve Century Media’nın da gazlamasıyla bu yolda ilerliyordu. Kanada’da olduğum sırada, Nisan 2006 itibarıyla ne kadar metal dergisi varsa hepsinin kapağında ya da içeriğinde Cristina’yı görüyor, artan klip bütçeleri ve turnelerle grubun agresif atılımını görebiliyordum. Jim Root ilişkisi, çevrenin genişlemesi, tanıdıkların artması falan da eklenince LACUNA COIL’un önü epey bir açılmıştı.
O günden bu zamana geçen süreçte LACUNA COIL metal, alternatif rock ve nakaratlar itibarıyla pop metale yayılan geniş bir spektrum sundu. Arada dönemin trendlerine kapıldı, arada iyice piyasaya oynadı, bazen de nispeten sertleşti. Yine de grup elinde Cristina gibi bir reklam malzemesi olmasına rağmen hiçbir zaman olayı abartmadı, sırtını “KADINLI GRUP” kolaycılığına yaslamadı. Şu an elimizde tuttuğumuz “Black Anima”, elbette ki artık bambaşka sularda yüzen LACUNA COIL’un bana kalırsa “Comalies”den bu yana yaptığı en iyi albümlerden biri.
Grubun “Delirium”da abandığı akılda kalıcı pop karakterli vokallerin nispeten kırıldığı ya da en azından gözümüze sokulmadığı ve nakarat harici kısımların da çeşitli şekillerde öne çıktığı albümde, grubun “Karmacode”dan itibaren etkilendiğini gizlemediği LINKIN PARK’vari şarkı yapılarının daha bir metalleştiğini görüyoruz. “Comalies”le aynı yıl çıkıp ortalığı sallayan EVANESCENCE albümü “Fallen”ın ticari gazından yararlanmak adına tarzını değiştiren LACUNA COIL, o zamandan bu yana belki de ilk kez bu kadar “biz bir yandan da metal grubuyuz” hissini yaşatmayı başarıyor. Yer yer vokallerden ziyade düzenlemelerin ve atmosfer yaratma amaçlı çeşitli masa başı oyunlarının öne çıktığı “Black Anima”da belirgin de bir karanlık var. Özellikle 7 telli gitarın etkin kullanıldığı groov’lu yerlerle yer yer akıllara SYBREED gibi çok daha agresif gruplar bile geliyor.
Bugün 47 yaşında olan Cristina ve dostlarının palyaço kostümleri, deli gömlekleri falan giyerek delilik, kalabalıkta yalnız olma, peşlerini bırakmayan ruhlar gibi konseptleri pompaladığı düşünüldüğünde, grubun ciddiye alınmak için epey etkili bir müzik sunması gerektiği ortada. “Kocaman kadınsın hâlâ ne deli gömleği?” dedirtmemek adına neyse ki grup karikatürize bir şeye dönüşmüyor, misal bir IN THIS MOMENT kadar kötü yollara düşmüyor ve ne kadar tarz değiştirmiş olsa 1997’den bu yana devam eden buhranlı, dertli tasalı hâlini devam ettiriyor. Yine de genele baktığımda “Black Anima”nın asıl gücü grubun bence içten bir albüm yapmasında yatıyor. “Comalies”den bu yana çıkan albümlere baktığımda “Black Anima”nın diskografinin üst taraflarına konuşlanan bir albüm olduğunu düşünüyorum.
Kadın vokalli metal grupları konusunda büyük sıkıntıları olan aşırı seçici bir insan olarak LACUNA COIL’un müziği bence birtakım dinamikleri iyi dengeliyor ve bu sayede ortaya eğreti bir şey çıkmıyor. Cristina’nın sesinin operatik olmaması, KADINIM LAN BEN diye takılmaması ve grubun da 1997’den bu yana sahip olduğu bir “LACUNA COIL havası”nın olması bence grubu bunca yıl sonra bile dinlenebilir kılıyor. Grubun “Comalies”den sonra saptığı yoldan rahatsızsanız geçmiş olsun ama tüm bu sürece aşinaysanız ve grubu takip ediyorsanız, bence grup bu albümde takipçilerini memnun etmeyi başarıyor.
Kadro Cristina Scabbia: Vokal
Andrea Ferro: Vokal
Diego Cavallotti: Gitar
Marco Coti Zelati: Bas, klavye
Richard Meiz: Davul
Şarkılar 01. Anima Nera
02. Sword Of Anger
03. Reckless
04. Layers Of Time
05. Apocalypse
06. Now Or Never
07. Under The Surface
08. Veneficium
09. The End Is All I Can See
10. Save Me
11. Black Anima
12. Black Feathers (bonus)
13. Through The Flames (bonus)
14. Black Dried Up Heart (bonus)
Bence layers of time ve reckless gibi vasat ötesi iki parçayla bir önceki albümlerinde bulunan nothing stands in our way’in verdiği boş gaz ile olabilecek en kötü albüm girişini yaptılar burada da bir iki şarkının iyi olması bunları kurtarmıyor.
Ayrıca daha çok tanınmak adına giriştikleri anlamsız ticari ataklar (gereksiz klişe konseptler, yetenek yarışmaları) bildiğin şark kurnazlığı.
Cidden Comalies’ten beri yaptıkları en iyi albüm. Alternative Metal ile Gothic Metal’i bir potada eritmek sonunda akıllarına geldi. Veneficium dev bir şarkı olmuş.
Bu arada Ahmet hocam, Comalies 2002, Fallen 2003. Lacuna Coil’in tarz değişimi Evanescenceleşme yönünde olmadı, daha Alternative Metal sularına kaydılar. Direkt Evanescenceleşen örnek Within Temptation mesela. :) Evanescence’nin female-fronted gruplara tek hayrı hepsine bir ilgi akışı getirmesi oldu.
@Raven, kritikler dışında yazılan her şey için “bize ne?” diyebilirsin. ben lacuna coil çok severim ama böyle düşündürdüğü insanlar da varmış demek ki.
Efsane albümler Unleashed Memories ve Comalies’tan sonra grubun muhtemelen en popülerleştiği albüm olan Karmacode ve biraz daha alternatif sulara doğru kaydıkları Shallow Life albümleri bence gayet ilgi çekici ve çok iyi yanları olan yapıtlardı.Sonrasında gelen 3 albüm için yorum yapamıyorum zira birbirinin aynısı bu albümlerden bir-iki şarkı ismi söyle deseniz söyleyemem.
Neyseki bu albüm öyle olmadı.Özlediğim Lacuna Coil’e kavuştum.Cristina’nın yalnızca kendi sesine yakışan ‘Akdenizli abla vokal melodileri’ geri gelmiş.Ayrıca grubun aslen metal grubu olduğunu hatırlaması da iyi olmuş.
Nitekim ‘meh dinleyelim bakalım’ dan ‘işte bu be, Cristina kalp ben’ şeklinde dinlemesi çok zevkli bir yapıt olarak yerini almış oldu nezdimde.
@Ugur, cristina reckless ve şu an adını hatırlayamadığım bir şarkıda sesini yapaylaştırmasa(robot gibi oluyor) daha iyi olur gibi geliyor andrea’ nın brutal kasarken iyice şarkının içine sıçması gibi dinlerken çok kulak tırmalıyor.
lc son yıllarda iyi adımlar atıyor. delirium’u çok beğenmiştim, özellikle nakaratlar harikaydı. bu albümde de nakarat anlayışlarını devam ettirmişler, iyi de yapmışlar. 8 alır benden.
Bence layers of time ve reckless gibi vasat ötesi iki parçayla bir önceki albümlerinde bulunan nothing stands in our way’in verdiği boş gaz ile olabilecek en kötü albüm girişini yaptılar burada da bir iki şarkının iyi olması bunları kurtarmıyor.
Ayrıca daha çok tanınmak adına giriştikleri anlamsız ticari ataklar (gereksiz klişe konseptler, yetenek yarışmaları) bildiğin şark kurnazlığı.
Cidden Comalies’ten beri yaptıkları en iyi albüm. Alternative Metal ile Gothic Metal’i bir potada eritmek sonunda akıllarına geldi. Veneficium dev bir şarkı olmuş.
Bu arada Ahmet hocam, Comalies 2002, Fallen 2003. Lacuna Coil’in tarz değişimi Evanescenceleşme yönünde olmadı, daha Alternative Metal sularına kaydılar. Direkt Evanescenceleşen örnek Within Temptation mesela. :) Evanescence’nin female-fronted gruplara tek hayrı hepsine bir ilgi akışı getirmesi oldu.
adını görür görmez kaçma isteği uyandıran insanlar topluluğu :)
dinlemedim dinlemeyeceğimde
21.10.2019
@36 yaşındayım, Kimse sana zorla dinletmiyor zaten. Dinlemiyoran bize ne? Bize mi dinliyorsun sanki?
21.10.2019
@Raven, kritikler dışında yazılan her şey için “bize ne?” diyebilirsin. ben lacuna coil çok severim ama böyle düşündürdüğü insanlar da varmış demek ki.
21.10.2019
@Nox, Öyleyse ben de onun yorumunun gereksiz olduğunu düşünüyorum.
27.10.2019
@36 yaşındayım, shallow life’dan sonrası için diyorsan böyle düşünmeye hakkın var :)
Efsane albümler Unleashed Memories ve Comalies’tan sonra grubun muhtemelen en popülerleştiği albüm olan Karmacode ve biraz daha alternatif sulara doğru kaydıkları Shallow Life albümleri bence gayet ilgi çekici ve çok iyi yanları olan yapıtlardı.Sonrasında gelen 3 albüm için yorum yapamıyorum zira birbirinin aynısı bu albümlerden bir-iki şarkı ismi söyle deseniz söyleyemem.
Neyseki bu albüm öyle olmadı.Özlediğim Lacuna Coil’e kavuştum.Cristina’nın yalnızca kendi sesine yakışan ‘Akdenizli abla vokal melodileri’ geri gelmiş.Ayrıca grubun aslen metal grubu olduğunu hatırlaması da iyi olmuş.
Nitekim ‘meh dinleyelim bakalım’ dan ‘işte bu be, Cristina kalp ben’ şeklinde dinlemesi çok zevkli bir yapıt olarak yerini almış oldu nezdimde.
25.10.2019
@Ugur, cristina reckless ve şu an adını hatırlayamadığım bir şarkıda sesini yapaylaştırmasa(robot gibi oluyor) daha iyi olur gibi geliyor andrea’ nın brutal kasarken iyice şarkının içine sıçması gibi dinlerken çok kulak tırmalıyor.
lc son yıllarda iyi adımlar atıyor. delirium’u çok beğenmiştim, özellikle nakaratlar harikaydı. bu albümde de nakarat anlayışlarını devam ettirmişler, iyi de yapmışlar. 8 alır benden.