Doğuştan katarakt olduğum için 1987 yılında ABD’ye gitmiş ve Rochester, Minnesota’daki Mayo Clinic’te iki gözümden de ameliyat olmuştum. O günlerden çok net şekilde hatırladığım belirli anlar, durumlar var. Bunların belki de en çok öne çıkanı, 1986-1988 yılları arasında TRT’de yayınlanan He-Man’in Türkiye’de hiç olmayan oyuncaklarını Rochester’daki bir oyuncakçıda gördüğüm ve aklımın çıktığı andı.
İstanbul’da annemler bana He-Man, Atılgan, Orko ve General’in oyuncaklarını almış; Hayvan Adam’dan Demir Çene’ye, Tila’dan ZıpZıp’a kadar tüm karakterlerin bulunduğu inanılmaz bir posteri de bir pazar sabahı odamın duvarına asarak beni dünyanın en mutlu insanı yapmışlardı. O dönemde benim için He-Man her şeydi. He-Man aşktı, He-Man hayattı.
Rochester’daki o oyuncakçıda gördüğüm inanılmaz güzellikteki şeylerden biri de İskeletor’un yaşadığı Yılan Dağı’nın o sıralarda benim boyutlarımda olan oyuncağıydı. O gün o oyuncağı almamıştık, ama o günden sonra İskeletor ve o unutulmaz kahkahasını her an yanımda hissetmediğim tek bir günüm geçmedi…
Daha önce hiç bu kadar boş yaptığım bir yazı girişi olmamıştı diyerek SKELATOR’ın yeni albümü “Cyber Metal”e geçiyorum.
SKELATOR bundan 21 yıl önce kurulan ve şimdiye dek 5 albüm çıkaran bir epik heavy metal/speed meta grubu. Tarz olarak JUDAS PRIEST ekolünden gelen ve klasik heavy metali olanca aleviyle sunan bir oluşum. Seksenlerdeki heavy metali sevenlere hitap eden ve günümüzün dana gibi gitar tonlarına alışık nesilleri yakalaması zor olan SKELATOR, yapmak istediği şeyi gayet iyi yaparak bundan 30 yıl öncesini günümüze getirmeyi başarıyor. Gitar tonlarından bestelere, vokal kullanımına kadar grup her şeyiyle seksenlerden çıkmış izlenimi veriyor ve o günleri yad etmek adına epey kullanışlı bir profil çiziyor.
Şarkı isimlerine ve genel yaklaşımlarına baktığımda aşırı ciddi bir tarafları olmadığını gördüğüm SKELATOR, iş müziğe geldiğindeyse olayın hakkını veriyor. Muhtemelen o dönemleri yaşadığımdan, “Cyber Metal”i dinlerken kendimi araba teybinde kasetten metal dinliyormuş gibi hissediyorum, lakin prodüksiyon anlamında grubun bir şeyleri boş vermişliği falan da yok. Yaptıkları müziğe gayet uygun, olması gerektiği gibi bir sound’ları var ve beste karakteriyle birleştiğinde SKELATOR’ın kendine has bir tarafının çıktığı da söylenebilir. Sıkıntı olarak nitelemesem de grubun müziğinin biraz nostaljik olduğu ve bunun dışına pek çıkamayacağı da ortada. Elemanların bunun bilincinde olduğunu ve bunu değiştirmek adına bir çabaları olduğunu sanmıyorum. Belli ki bu müziği, saf speed/heavy metali seviyorlar ve o minvalde ilerliyorlar. Dolayısıyla alıcı kitlesi belli ve bu kitleye istediğini veren bir iş ortaya koyuyorlar.
Çocukluktaki He-Man ve dolayısıyla İskeletor sevgim, bugünkü SKELATOR sevgimden kat kat fazla olsa da özellikle yetmişlerin sonunun ve seksenleri yaşamış orta yaşlı metalciler ve o kafayı seven daha genç nesiller için ziyadesiyle tatmin edici, tebessüm ettirici, coşturucu bir iş “Cyber Metal”. Bu kıstaslara uyduğunuz takdirde sevmemeniz için herhangi bir neden göremiyorum.
Pasif agresif tarihinin en uzun başlık yazısı bu olabilir ;)
02.07.2019
@Zafer, sağ ol düzelttim.