MEMORIAM gibi bir grup için daha önce söylemediğim ne söyleyebilirim çok emin değilim. İngiliz death metalinin önemli isimlerinden bazıları 2016 yılında bir araya geliyorlar ve artık nasıl bir death metal açlıkları varsa, 2017’de, 2018’de ve 2019’da birer albüm çıkarıyorlar. Biz şimdi bu albümlerin sonuncusu olan “Requiem for Mankind”dan bahsedeceğiz.

İlk cümlede de dediğim gibi, MEMORIAM gibi bir grup için daha önce söylemediğim ne söyleyebilirim çok emin değilim. Grup gerçekten de çerçevesi çok belli, gayet bilindik, özbeöz bir death metal icra ediyor ve ilk iki albüm nasıldıysa aynı formatta, aynı telden çalan eski usul bir death metal sunuyor. Bu açıdan baktığımızda MEMORIAM’ın uzun uzun tahlil gerektirecek bir yanı yok. Lakin adamların içindeki death metal aşkı nasıl bambaşkaysa, üçüncü yılda çıkardıkları üçüncü albümlerinde bile bir şeylerini ileri taşımayı, belli açılardan gelişebilmeyi başarıyorlar. Bu albüm özelinde bu gelişim, albümdeki rifler bağlamında yaşanıyor.

Dümdüz baktığımızda grup gayet tek yönlü, lineer, fazla bir boyut barındırmayan bir death metal yapıyor. Lakin olayın ruh kısmına indiğimizde, 2016 yılında aramızdan ayrılan BOLT THROWER davulcusu Martin Kearns’ün anısına kurulan MEMORIAM’ım gerçekten de Kearns’ün de içinde bulunduğu BOLT THROWER ruhunu yaşatmayı amaçladığını ve bu minvalde müzik yaptığını görüyoruz. Peki bu albümü önceki iki albümden ayıran şey ne? Bana kalırsa MEMORIAM bu albümün yazımında rif yazımına daha bir kafa yormuş ve ortaya daha sürükleyici, akılda kalan, groovy bir iş çıkmış. BOLT THROWER’ın “Those Once Loyal”ındaki efsane şarkı “When Cannons Fade”i bilenler ne diyeceğimi anlayacaktır. Nokta atışı, kafaya kazınan çekiç gibi rifler ve adamı duvardan duvara çarpan bir gaz. Bana kalırsa “Requiem for Mankind” bunu önceki iki albümden daha bağırttıra bağırttıra yapıyor ve dinlenirliğini, uzun ömürlülüğünü artırıyor.

Her şeyden öte, “Requiem for Mankind”ı dinlerken kalpleri death metal için çarpan dört tane adam dinlediğimizi hissediyoruz. Örnek verelim: Çok metal olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Tavizsiz bir metal savaşçısı olduğunuza mı inanıyorsunuz? İsterseniz bunu bir de MEMORIAM basçısı Frank Healy’ye anlatın. 62 yaşındaki Healy MEMORIAM’ın yanı sıra doom metal grubu SACRILEGE’da da çalıyor. Geçmişinde ise death metal grubu BENEDICTION, thrash metal grubu CEREBRAL FIX ve grindcore efsanesi NAPALM DEATH var. Kendisinin ANAAL NATHRAKH’la sahneye çıkıp bas çaldığı bir dönem de mevcut.

Healy yeterli gelmediyse Karl Willetts’tan bahsedelim. 1966 doğumlu Willetts, 1988’den bu yana death metal vokalistliği yapıyor ve BOLT THROWER’ın tüm efsane albümlerine imzasını atmış durumda. MEMORIAM’ın şu 3 yılına bakınca, görünüşe göre durmaya da hiç niyeti yok.

İşte böyle adamlardan kurulu olan MEMORIAM, yine Dan Seagrave imzalı pek güzel kapağıyla sunduğu “Requiem for Mankind”da üzerine düşeni yapıyor. Tarama rifler ve groove’u kökleyen davullarla birleşen Karl Willetts vokali, ortaya bir anda savaş, kan ve gözyaşıyla dolu görsellerin aktığı, namlu yanığı kokulu bir death metal çıkarıyor.

Önceki albümlerle kıyasladığımızda net şekilde gördüğümüz diğer bir şey de “Requiem for Mankind”ın önceki iki albüme göre bariz şekilde daha iyi bir prodüksiyonunun olduğu. Daha güçlü, daha canlı, daha gümbür gümbür bir sound var ve bu sayede şarkılar ilk iki albüme göre daha tehditkâr, atarlı hâle geliyorlar. Bunun yanı sıra Willetts’ın vokalinde de daha albenili, çekici bir güçlenme var. Adam zaten 30 yıldan uzun zamandır death metal yapıyor o yüzden kendini geliştirdiği yönünde barzo bir yorum yapmayacağım, ama önceki iki albüme göre daha istekli, iştahlı bir Karl Willetts olduğu da ortada.

BOLT THROWER müziğine kıyasla doom tarafı da daha ön planda olan MEMORIAM, “Requiem for Mankind”da bunu yine iyi dengeliyor ve basit ama etkili riflerle bezediği müziğini gerektiği yerde yükseltip gerektiği yerde alçaltarak gayet vurdulu kırdılı bir iş yaratıyor.

Eğer eski usul death metali seviyorsanız MEMORIAM fırsatını kaçırmayın. Zamanında yapılan eski usul death metali bugün yapan yeni nesil gruplardan ziyade bahsi geçen o eski usul death metalin kendisini yapan ve sayısız gruba o ilhamları veren müzisyenlerden kurulu MEMORIAM, bu yaşta boş oturmayıp, “bizden geçti” demeyip kendilerini bu işe attıkları için bile teşekkür edilecek, desteklenecek bir grup.

Tarihi yazanların bugününe tanıklık edin, “Requiem for Mankind”ı es geçmeyin.