1 yıl yaşadığım ve hayatımın en güzel günlerinden bazılarını geçirdiğim canım şehrim Vancouver’dan bizleri selamlayan SEER, 5 yıl önce kurulan ve doom metal ile sludge metalin dengeli bir bileşimini sunan bir grup. 5 yıllık ömürleri olmasına rağmen 2 albüm, 3 EP ve bir de toplama yayınlayan SEER, yeni albümü “Vol. 6”yı da birkaç gün önce piyasaya sürdü.
Grubun müziğine dair söyleyebileceğim temel şey, SEER’ın biraz ortada duran bir müzik yapıyor oluşu. Fazla heyecan verici bir şey barındırmasını zaten beklemiyorum, sonuçta doom metal yapan Vancouverlı bir gruptan bahsediyoruz. Elbette ki paso ot içiyorlar, sokakta yürürken tanımadıkları insanlara bile selam veriyorlar ve muhtemelen Arbutus-Dunbar arası bir yerlerde oturuyorlar (sonuncusunu salladım ama tiplerine bakınca içime öyle doğdu).
SEER’ı dinlerken olayın kasvetli buhranlı doom tarafını da, daha janjanlı sludge tarafını da görüyoruz. Ezici yönü kuvvetli rifler ile bariz şekilde doom ‘n’ roll’e kayan rifler iç içe kullanılıyor ve ortaya da gayet tahmin edilebilir yapıda bir sludge/doom çıkıyor.
İlk kez bu albümle tanıdığım SEER’ın ortalama bir grup olmasına sebep olan şeyse, az önce de dediğim gibi sundukları materyalin biraz ortada oluşu. Grubun öne çıkan belirgin bir tarafı veya etkileyici, albenili özel yanları yok. Bu durum yaptıkları şeyin kötü olduğu anlamına gelmiyor, ancak maalesef iyi de yapmıyor. Aslına bakarsanız “Vol. 6”yı tam olarak özetleyen şey albümün kapağı. Grubun logosu Old London fontuyla SEER yazısından ibaret. Kapaktaki yağlı boya resim ise LOSS ve benzeri gruplarda gördüğümüz kasvetli enfes görsellerin daha özelliksizi gibi.
Dolayısıyla SEER’ı ve “Vol. 6”yı dinlemek size bir şey kazandırmayacağı gibi, dinlememek de bir şey kaybettirmez. Sludge metal ve doom metali yakından takip ediyorsanız, albüm bu türler içerisindeki herhangi bir albüm olarak özetlenebilir ve bu kadar çok kaliteli iş varken ne yazık ki rahatlıkla pas geçilebilir.
Metal-Archives’te üç kritiğin de 90 üzeri olduğunu gördükten sonra albüme bir şans vereyim dedim. 2-3 defa dinledim ama gram zevk almamıştım. Sorun bende mi acaba
diye düşünüyordum ama kritik sayesinde anladım ki, yalnız değil mişim. :D
Spotify’ın albüm önerme algoritmasının işe yaradığı ender zamanlardan birinde denk geldi, Doom Metal kültürü yok denecek kadar az olan biri olarak gayet beğendim.
Metal-Archives’te üç kritiğin de 90 üzeri olduğunu gördükten sonra albüme bir şans vereyim dedim. 2-3 defa dinledim ama gram zevk almamıştım. Sorun bende mi acaba
diye düşünüyordum ama kritik sayesinde anladım ki, yalnız değil mişim. :D
Spotify’ın albüm önerme algoritmasının işe yaradığı ender zamanlardan birinde denk geldi, Doom Metal kültürü yok denecek kadar az olan biri olarak gayet beğendim.