Finlandiya’nın metal konusundaki iflah olmaz açlığı artarak devam ediyor. İklimi ve barındırdığı karakter nedeniyle genelde ekstrem türler ve kederli müziklerin daha bir ön planda olduğu bu gizemli ülke, yeri geldiğinde cayır cayır heavy metal grupları çıkarmaktan da geri kalmıyor. Finlandiya ve heavy/power metal dendiğinde aklımıza gelen TAROT, WALTARI, STRATOVARIUS, NIGHTWISH, SONATA ARCTICA gibi grupların yanı sıra olayın daha bir hard rock/piyasa tarafına yaslanan LORDI ve glam tarafını didikleyen HANOI ROCKS gibi isimler de var.

Bugün işlediğimiz BEAST IN BLACK, sadece 4 yıl önce kurulan ve çok net şekilde seksenlerden beslenen bir heavy metal grubu. Yeni albüm hazırlığında olan hemşerileri BATTLE BEAST gibi onlar da canlı, deri ceketli, cayır cayır bir heavy metal yapmaya çalışıyorlar. Bu iki grubun ayrılan tarafıysa kadın vokalli BATTLE BEAST’in çok daha vokal odaklı olması, BEAST IN BLACK’in ise daha organik ve dolgun bir sound’da ilerlemesi.

Grubun seksenlerle olan gönül bağını her şarkıda açık şekilde görmek mümkün. Basit ve kolay anlaşılır besteler, kitlelerin söylemesi amaçlanarak yazılmış nakaratlar, gitar soloları, alevler içinden çıkan zincirler, parmaksız deri eldivenler, çığlıklar, haykırışlar… BEAST IN BLACK’i açıklamak için bunları sıralamak yeterli aslında. Grup şarkıların genelinde benzer bir bakış açısı benimsiyor ve sertlik anlamında da “Bon Jovi Metal” denebilecek bir noktada duruyor. Klavyenin yer yer yoğunlaşması, gitarlarla birlikte enerji pompalaması falan hep seksenlerin alnı bandanalı hard rock gruplarını, hatta daha ılıman bölümlerinde “Frontiers” dönemi JOURNEY’i dahi hatırlatan olaylar.

Vokalist Yannis Papadopoulos’nun neyse ki x klonu olmayan vokal rengiyle şekillenen müzik; U.D.O., GAMMA RAY ve AMBERIAN DAWN da dâhil önemli isimlerle çalan gitarist Kasperi Heikkinen’in sololarıyla ışıldıyor, tüm bunları anlamlı kılan prodüksiyonla esas değerini kazanıyor. “Bebeğim bana başka yalan da söyle…” kıvamındaki sözler, seksenlerden beslenen diğer bir grup olan AVANTASIA’ya epey yakın duran ancak onun kadar yaratıcı ve akılda kalıcı olmayan şarkılarla BEAST IN BLACK’i, seksenler hard rock/heavy metalini sevenlerin hoşuna gidebilecek ve bununla sınırlı kalacak bir grup olarak özetleyebiliriz.

Cheesy şeyler dinlemek konusunda sıkıntınız yoksa, capcanlı bir heavy metal dinleme isteğiyle yanıp tutuşuyorsanız “From Hell With Love”dan keyif alabilirsiniz. Grup çok net, fazla alengiri olmayan bir şey amaçlıyor ve bunu da hakkını vererek yapıyor. Bir önceki albüm “Berserker”le kıyaslandığında BEAST IN BLACK’in çok daha iyi bir prodüksiyonla çok daha geniş bir kitleyi hedefleyen bir albüm çıkardığını görüyoruz. Bazı şarkılar gerçekten de seksenler popunun metale evriltilmiş hâli gibi; ana bir melodi, seksenlerden fırlama disko klavye tonu, aynı minvalde bir vokal ve bol bol transpoze uygulanan nakaratlarla grup kendine koyduğu hedef doğrultusunda elinden geleni ardına koymuyor.