İlk üç albümünün ardından Nuclear Blast ile anlaşarak kariyerinde yeni bir sayfa açan Alman melodik death/doom metal grubu NAILED TO OBSCURITY ile birlikteyiz bugün. Grubun müziği dolayısıyla bu kritiği dünyanın en kısa kritiklerinden birine dönüştürmek aslında son derece kolay. Mesela şöyle:

“KATATONIA, OPETH, NOVEMBERS DOOM, DAYLIGHT DIES’ı bir kaba koyup karıştırın… NAILED TO OBSCURITY’niz hazır.”

Kritiği gerçekten de bu kadar kısa tutabilirim, çünkü NAILED TO OBSCURITY gerçekten de tam olarak bunu ifade ediyor. İlk dönem OPETH, hem ilk dönem hem orta dönem KATATONIA, belli oranda DAYLIGHT DIES, OCTOBER TIDE benzeri bir müzikal karakter ve NOVEMBERS DOOM türevi bir atmosfer.

Bir kere vokallere baktığımızda Akerfeldt’in OPETH’in ilk 3 albümünde yansıttığı türde çiğ bir kükreme görüyoruz. Her ne kadar müzik OPETH düzeyinde bir karaktere elbette ki sahip olmasa da, beste konusunda ilk üç OPETH albümü rahatlıkla referans olarak gösterilebilir. Tabii NAILED TO OBSCURITY, OPETH gibi bir akustik bir distortion takılmıyor. Grubun olayı %90-95 oranında kederli bir sertlikten oluşuyor. Bu noktada da doksanlarda çıkan tüm KATATONIA albümlerinin ve dolayısıyla bu albümlerden beslenen diğer bir grup olan DAYLIGHT DIES’ın etkisini görüyoruz.

Her ne kadar NAILED TO OBSCURITY kendi sound’unu oluşturmak için çaba sarf etse de, albümde belirli oranda bir ilk dönem OPETH/KATATONIA worship olduğunu duymamak için de sağır olmak lazım. Tabii bu noktada önemli olan NAILED TO OBSCURITY’nin ne kadar yaratıcı besteler yaptığı. Bence altı dolu olsa da, içerik olarak biraz havada kalan bir keder var “Black Frost”ta. Tüm albüm karanlık, sıkıntılı bir kış hüviyetinde olsa da; sizi içine alan, sarıp sarmalayan bir kasvetten de söz etmek güç.

Bence buna neden olan esas unsur grubun bazı şarkılardaki pek de ilginç olmayan rif tercihleri. Atmosferi belli oranda dağıtan bu rifler, gerçekten iyi yazılmış melodilerle bir araya gelince bir nebze sırıtıyorlar. Grupla son dönemde tanışan bir insan olarak, Nuclear Blast’le anlaşmaları sonrasında adını bu kadar duyuran bu gruptan bir miktar daha fazlasını beklediğimi söyleyebilirim, ama yine de “Black Frost”un ortalamanın biraz üstü bir albüm olduğunu ve öyle yerden yere vurulacak bir durumu olmadığını da ekleyeyim.

Adını andığım grupları seviyorsanız, hepsinin bir sentezinden ibaret olan NAILED TO OBSCURITY’den epey bir şey bulabilirsiniz. Yeri gelince blast beat’ini de atan, ancak büyük oranda kederin hasatçısı takılan bu albümü şu sıralarda dinleyip sonrası için kararınızı verin. Bu tarz müziğin tam mevsimi, tazeyken tüketin.