ABORTED death metalin farklı kulvarları arasında mekik dokuyan ve yaklaşık çeyrek asırdır devam eden yolculuğunda ekstremliği, hiddeti, öküzlüğü bir an olsun elinden bırakmamış bir grup. CARCASS öykünmeli zamanlarını da daha pisleştiği dönemleri de biliyoruz. 2012’de çıkan “Global Flatline”, bana kalırsa grubun kariyerindeki en büyük atlama rampasıydı. ABORTED bu albümle birlikte çok daha modern, steril, cilalı ve zehirli bir hâl aldı. 2005 yılında “The Archaic Abattoir” turnesinde izlediğim grupla şu an karşımda duran ABORTED, 1 kişi hariç tamamen farklı. Müzikal olarak bakınca, belki daha bile farklı.

ABORTED’ın son 6 yılında grubun BENIGHTED, CATTLE DECAPITATION türevi çıldırmış bir death metal makinesine dönüşmesine tanık olduk. Müzikteki melodi dozu arttığında yer yer THE BLACK DAHLIA MURDER’a, black metal tadı arttığında DIMMU BORGIR’e doğru kayan anları bile oldu.

“Global Flatline”la birlikte görsel anlamda B-movie olayını konsept edinen Belçikalı grup, daimî ve tek lideri Svencho önderliğinde death metalin farklı yaklaşımlarını çeşitli dozlarda bir araya getirerek ortaya hem teknik hem melodik hem acımasız hem kazımasyon hem groovy hem de akılda kalıcı bir death metal koymayı başardı. ABORTED’ın yaptığı her şeyin çok çekici ve müthiş başarılı olduğunu düşünmüyorum, ama özellikle 2012’den bu yana ciddi anlamda kaliteli ve kendini aşmaya çalışan şeyler yaptıkları da açık.

“TerrorVision” grubun bu yolculuktaki en güçlü adımlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Şarkı yazımındaki çeşitlilik, bunca tertemiz prodüksiyona rağmen tat kaçıran bir nefret, tecrübe kokan ve albümün ömrünü uzatan hareketler… “TerrorVision”ı dinlerken öyle ya da böyle, göz boyamaktan uzak, hakikaten tokatlayan bir death metal dinlediğinizi hissediyorsunuz. Albümde muazzam bir gitar ve davul işçiliği, Sven’in yılların deneyimini sergileyen bin çeşit vokal oyunu ve hepsini bu kadar sevilesi yapan bir prodüksiyon var.

2010 sonrası ABORTED’a dair en önemli konulardan biri bu sevilesilik olayı aslında. Müziğin şiddetini tane tane suratımıza çarpan o kadar kusursuz performanslar ve bu performansları zirveye çıkaran ve kendini öylesine dinleten bir sound var ki, albümü sırf bu dinleyiş keyfi için bile tekrar tekrar dinleyesiniz geliyor.

Rif üstüne rif basan, dayak üstüne dayak atan “TerrorVision”, ABORTED’ın son derece tehditkâr bir ölüm makinesi olduğunu dosta düşmana kanıtlayan bir karaktere sahip. Grubun kariyerinin ilk dönemlerindeki kaosu, karambolü hiç yaşatmayan ve jilet gibi bir anlayışla saldırdıkça saldıran ABORTED; bir şarkıda daha teknik, bir şarkıda daha grind etkili, birinde çok net black metal havasında, bazısında daha bir melodik (TBDM ayarında) kimlikler sunarak ikide bir maske değiştiriyor ve bu sayede albüm 45 dakika boyunca sülfür kokan nefesler almayı sürdürüyor.

Son olarak klip şarkılarından da bahsedip toparlayalım. İlk klip şarkısı “Squalor Opera”, ABORTED’la tanışmak isteyen dinleyiciler için son derece uygun bir seçenek. Özellikle böylesi bir müzikte akılda kalıcı nakarat yazabilmek her grubun harcı değil ve Svencho bunu cidden iyi yapıyor. Diğer bir klip şarkısı olan “Vespertine Decay” de az önce bahsettiğim black metal hissini siyah bir örtü gibi üzerimize çeken ve bu ağır black metal karakterine rağmen ABORTED’lığından ödün vermeyen tavrıyla alkışları topluyor. Kesin olan bir şey varsa, Sven ve dostları bu işi cidden iyi biliyor.

“TerrorVision” bir death metal başyapıtı falan değil, ama dinlemesi çok zevkli, hükmeden, son derece sürükleyici ve tokatlayıcı bir death metal sunduğu kesin.