Oğuz Sel
“Orada yaşayan insanların genleri, iyi müzik yapmaya yatkın.” desem, abartmış mı olurum? Ülke Avusturya ise az bile demiş olabilirim. Yalnızca Wikipedia’da bile koskoca bir sayfa dolusu Avusturyalı klasik müzik kompozitörü bulunuyor. Daha yakın tarihlere ve farklı türlere göz attığınızda iyi müzik yapan Avusturyalı nice sanatçıya denk gelmeniz mümkün.
1980’lerin sonundan bu yana evrile evrile gelen black metali, doğup büyüdükleri topraklardan aldıkları ilhamla yoğurarak bu müziğe bambaşka bir kimlik kazandıran Dornenreich, bugün, senfonik black metal gruplarının çoğunu tebessüm ederek dinlememe neden olan “Bitter ist’s dem Tod zu dienen” ile 1999 yılını özlemle anımsanacak bir yıl hâline getirdi. Albümle nasıl tanıştığımı anımsamıyorum ancak sanırım 15 seneyi geçkin süredir benzerine denk gelmediğim yapımlardan biridir “Bitter ist’s dem Tod zu dienen”. Peki, bu albümü etkileyici kılan nedir?
Zaman zaman buralarda alaycı biçimde ele aldığım teatral vokal kullanımı meselesine neden böyle yaklaştığımın en önemli sebebidir bu albüm. Vokaller o kadar çeşitli, o kadar enteresandır ki şarkılarda dakikalar ilerledikçe, sanki seslendirilen şarkıları değil de tiyatro gösterilerinden önemli alıntıları dinliyor gibi olursunuz. Mikrofon gerisinde olan Eviga ve Valñes kişileri, eserleri seslendirmek şöyle dursun, dinleyiciye adeta yaşatır olanları bitenleri. Minimal ama samimi havaya sahip müziğin gidişatı da buradan hareketle şekillenir; kimi zaman kendinizi kompozisyonun seyrine bırakır kendi hâlinizde salınırsınız kimi zamansa Eviga’nın ürkütücü sesiyle tüyleriniz diken diken olur. Bu sırada kulak tırmalayıcı scream vokaller de duyarsınız, koral vokalleri de işitirsiniz, karanlık sokaklarda gezindiğiniz esnada tekinsiz tiplerden geliyor izlenimi veren fısıltıları da… Kısacası “Bitter ist’s dem Tod zu dienen”in önemli noktasında vokaller vardır; yapımdan bu ögeyi söküp alırsanız, albümün genelindeki etkileyici atmosferi ciddi derecede sakatlarsınız.
Yapımı etkileyici kılan bir diğer unsur da hiç şüphesiz, üst düzey bestecilik ve müzisyenlik. Beste konusuna ne denli önem verdiğimi birkaç yazımı şöyle göz ucuyla bile okuyan hemen herkes tahmin ediyordur. İşte beni beste konusunda bu denli takıntılı yapan albümlerin başında “Bitter ist’s dem Tod zu dienen” geliyor.
Çok sesli müzik kavramının içini; sağlı sollu farklı melodiler üreten gitarlarla, durmak bilmeyen piyano yürümeleriyle, çok ama çok iyi tasarlanmış klavye/yaylı kısımlarıyla, kendini başa sarıp sarıp dinlettiren nakış gibi işlenmiş akustik gitarlarla, bestelerin yaratıcılığını zirveye taşıyan tahmin edilebilirlikten uzak davullarla ve tabii yer yer aralara giren kafa karıştırıcı ritim ve zil oyunlarıyla dolduran grup, tam bir müzikal ziyafet yaşatıyor dinleyenlere.
“Bitter ist’s dem Tod zu dienen”i doğrudan bir müzik albümü olarak tanımlamak çok basit kaçar bence. Bu yapım, müzisyenlerin kurguladıkları karanlık macerayı keşfe çıkmanız üzere tasarladıkları bir işitsel bir deneyim. Müzikal yolculuğuna çok değil, bu albümden yalnızca üç sene önce başlayan grubun o dönem 20’li yaşlarının başlarındaki üyeleriyle bu albümü nasıl ürettiğini hâlâ anlayamıyorum. Umarım ilham perileri yeni nesil müzisyenlerin de kapılarını çalar da böylesine başarılı albümleri bu yıllarda da dinleyebiliriz.
Albümün adı Türkçeye tam olarak nasıl çevriliyor?
13.07.2018
@Salata, Hayat gördüklerinden ibaret değil
13.07.2018
@Gökçe, Nasıl yahu… :D
26.10.2019
@Salata, “ölüme hizmet etmek acıdır” demekmiş sanırım.
Sırf kapağı ve albüm ismini çok beğendiğimden şans vereceğim bu albüme.
Senfonikten ziyade avangard/progresif black metal’e daha yakın buldum. Epey değişik dur kalklı teatral bi vokal tarzı var, Arcturus, Vintersorg ve eski Vulture Industries’e alışık bünyeler sevecektir.
Senfonik kısımları 1999’un klavye/kayıt imkanlarıyla yapıldığından epey synth(plastik) duyuluyor, elbette orkestrayla akustik enstrümanlarla kaydetmek zor ve çok pahalı ama aynı sorunu summoning’te de yaşadığımdan bu elektronik yapay senfoni olayına hiç ısınamıyorum.
Onun dışında kritikte de dendiği gibi beste ve müzisyenlik üst düzey.