Black metalin; belirli nota kalıplarını, kulağa kötücül gelen gamları ve yırtıcı rifleri kullanmaktan, bunları çeşitli şeytani ögelerle donatmaktan ve şok değerini artırmak adına siyah beyaz boyanmaktan ibaret olduğunu düşünen çevrelerin, bu türün her şeyin antisi olma düsturunu, sanat dalları arasında tabu tanımayan ender formlardan biri oluşunu ve görülen ile sunulandan çok daha derin, düşünsel ve içselleştirilmiş karanlığını görmezden geldiğini düşünüyorum.
Black metal, hepimizin bildiği gibi, en basit ifadeyle “kötülüğü” konu ediyor. Bu kötülük soyut düzlemde şeytan da, cehennem de olabilir; çoğunluğun var saydığı ve mutlak kabul ettiği hakim güce manevi bir başkaldırı da olabilir.
Yine bu black metal, hiç bunlarla uğraşmayıp; yaşadığımız hayatın içindeki karanlıkları, kötülükleri, soyut tarafların masalsı çekiciliğine kapılmadan; olduğu gibi, tüm berraklığıyla, yalın şekilde yüzümüze vurabilir.
Bu noktadan bakınca, insanlığın geçmişinden bugüne karşılaştığı ve yarattığı sayısız korkunç olay, katliam, soykırım, savaş, işkence, korku, şiddet, terör, ölüm vb. de black metalin konusu hâline gelebiliyor. Tam da bu noktada black metal kavramı ve bu kavramı icra edenler açısından tuhaf bir durum ortaya çıkıyor: nasıl olayın satanist tarafını işleyen, bunu öne çıkaran grupları rahatça -ve onların da şevkle kabul ettiği şekilde- satanist olarak damgalıyorsak, bahsettiğim korkunçlukları işleyen -belki sadece anlatan- grupları da anlattıkları şeyin savunucusu gibi görüyoruz.
Bu bağlamda; Nazi ideolojisini, II. Dünya Savaşı’nı, Hitler Almanya’sını, 1930’ların sonlarını işleyen grupların Nazilik ve ırkçılıkla itham edilmelerini anlamak çok da zor değil. Bu şekilde itham edilen gruplar çok büyük oranda bunu reddetse ve politik bir duruşları olmadığını vurgulasalar da; cehennemi, sonsuz laneti, insan ırkının yok oluşunu anlatan bu adamların gayet de Nazi sempatizanı veya ırkçı olmalarında bir tutarsızlık görmüyorum.
Bence bu tamamen black metal kavramına nasıl bir anlam yüklediğinizle ilgili. İkinci dalga pastoral black metalin çayır çimen orman temasını kendini yakın gören bir dinleyiciyseniz, MARDUK ve benzeri -hatta çok çok daha ekstrem söylemli- grupların yaptıklarını yadırgayabilir, “Ben bir black metal dinleyicisi olarak bunu tasvip etmiyorum” diyebilirsiniz. Belki de bunu yaparak, black metalin bu sanatı bir silah, bir manifesto, bir reddediş olarak kullanan tarafını görmezden gelmiş olabilirsiniz.
Bu girişin ardından grubun çok net bir duruş sergilediği ve “Frontschwein”ın ardından Nazi konseptini, üstelik daha da içine girerek işlediği yeni albümü “Viktoria”ya doğru yola koyulabiliriz. “Frontschwein”da daha dışarıdan bir göz olarak Nazi döneminden olayları, cepheleri ve kişileri anlatan MARDUK, bu kez sanki SS tugayının içindeymişçesine, Hitler’in konuşmalarını ön sıralardan dinliyormuşçasına içselleştirilmiş bir Nazi betimlemesi sunuyor.
Yayınlanan ilk şarkı “Werwolf” MARDUK’un özellikle son dönemde alıştığımız daha sofistike, daha ezici ve görkemli tarzından uzak; pespaye, sırtını yırtıcılığa yaslamış, punk tarafını güçlü şekilde sergileyen bir çalışmaydı. “Werwolf”u dinleyen MARDUK hayranlarının -özellikle de son 2-3 albümü seviyorlarsa- şarkı için deli olduklarını, ayılıp bayıldıklarını sanmıyorum. Bu umursamaz, patır kütür, tekme tokat tavır albümün geneline de yansımış durumda.
“Viktoria”ya dair söylenecek en bariz, en net ifade albümün her anlamda daha basit, sade, direkt ve lafı ağzında gevelemeyen bir yapıda oluşu. Şarkı sürelerinin kısalığı, parçaların daha basit rifler üzerinden dinleyiciyi parçalama yoluna gidişi, albümü her anlamda dikenli bir tokada çeviriyor. Bu açıdan bakınca kimileri albümün etkileyicilik konusunda geride kaldığını düşünebilir; gerçekten de “Viktoria”nın göz boyama, atmosfer yaratma gibi konularda alışıldık formüller üzerinden ilerleyen bir tavrı yok. Lakin bu sadelik, vuruculuk ve direkt duruş ile de farklı bir atmosferin ortaya çıktığını görmek zor değil. Albüm, tıpkı anlattıkları gibi hızlı hareket ediyor, göz açıp kapayıncaya kadar işini hallediyor.
“The Devil’s Song”daki gibi IMMORTAL, GORGOROTH tadında melodik bölümleri olan şarkılar da, June 44 gibi ortaya brutal IRON MAIDEN vokal melodileri sokan şarkılar da mevcut. Belli ki Mortuus black metal dünyasının en güçlü, en eşsiz vokalistlerinden biri olduğunun farkında ve bununla biraz oynamak istiyor. June 44’teki “ooOOOOOOOOooooOOOOOO”lar, çeşitli şarkılardaki Nergal’vari bağırışlar, Werwolf’taki tiz çığlıklar bunun göstergelerinden bazıları.
“Frontschwein”ın 53 dakikalık süresi göz önünde bulundurulduğunda, “Viktoria” sadece 32 dakikalık süresiyle ilk albüm “Dark Endless” ve en direkt albüm “Panzer Division Marduk”tan sonraki en kısa süreli MARDUK albümü. Bunda bir sorun olduğunu düşünmüyorum, zira albüm biter bitmez -başta belki de biraz yadırgadığımız- “Werwolf”un paçozluğunu yeniden deneyimlemek üzere baştan açma ihtiyacı duyuyoruz. Bu da albümün gaz ihtiyacımızı küçük dozlarda karşıladığı sonucunu çıkarıyor.
“Viktoria” MARDUK’un en önemli albümlerinden biri değil. İhtişamlı, dehşet bir black metal manifestosu değil. Ancak kalite konusunda herhangi bir sıkıntısı da mevcut değil. Baştan sona paramparça etmek üzerine kurulmuş, MARDUK karakterini yeteri kadar veren ve yılın iyi black metal albümleri arasına adını yazdırabilecek düzeyde de MARDUK bir albüm. Bir sonrakinde daha iyisini bekliyor muyuz? E bi zahmet.
June 44 şarkısında yer alan OoooOOoo kısmı çok hoşuma gidiyor.Tam konser şarkısı olmuş. Albüm de gayet başarılı olmuş.
bi onceki albumden iyi oldugunu soyleyebilirim. Ama ooooooOOOoo kismi cok kotu ya :D
Funeral Mist etkisi hala geçmediği için ilk dinlemelerde yavan geldi biraz ama şimdi diyebilirim ki taş gibi albüm olmuş. Albümle aynı adı taşıyan şarkının hastasıyım.
Marduk ve albümden bağımsız olarak kucuk birsey soylemek isterim. Savaşın, kıyımın,işkencenin ya da korku temaları gibi kabul edilebilecek olan şeytani tekinsizlik, grotesklik gibi bilimum lovecraftvari temanın belirli bir konsept seklinde album olarak sunulmasını gayet anlayabiliyorum. Hatta bu gibi yapımlardan fazlasıyla zevk de alıyorum. Fakat bu işi gerçekten, “insanlığa verilecek her türlü zararı vermek gerekir” disturu cercevesinde ele alan buna cidden gonul veren ve bu tutkuyu muzik ile dışavuran kafayı anlamıyorum. Bende pek hümanist bir adam sayılmam fakat cidden bu isi inanarak yapmak teoride anlaşılır gelse de pratikte bir o kadar saçma ve aptalca.
27.06.2018
@mysh, Satanistler oyle dusunur.Dunya bir iskencedir varolus bir iskencedir.Antikozmik satanisler yok olusu,hicligi,kaosu cok savunur.Ozellik WTC sirketinde album cikaran kitle en raw en pislik black metal icra eder.Krishnacilarin tam tersidir yani.Sevgiden,guzellikten,hoşgörüden anlamazlar,nefret ederler.Mortuusa sarilmak istersen dayagini yersin.Yani black metali dinlemeyin icinizdeki cocugu,insanligi oldurur.
-Albümü ben nedense çoğu dinleyiciye göre daha çok sevdim. Şarkı sürelerinin kısa olması albümdeki atmosferin , verilen mesajın daha açık ve net olmasını sağlamış.Onun için şarkı sürelerinin kısa olması daha iyi olmuş.
-Öbürkü albümlerle karşılaştırıldığında daha çok punk ve old school havası esiyor.Daha önceki albümlerde işlenen war black metal konsepti bu albümde de işleniyor ve çoğunluğa göre karşın ben albümü Frontschwein kadar sevdim. Hatta bir tık daha üstünde diyebilirim.
-Popülarite olarak ne kadar Frontschwein albümü kadar beğenilmese de bahsettiğimiz grup Marduk vokali de Mortuus olunca onunda bir önemi kalmıyor.
-Albümde sadece Equestrian Bloodlust parçasını beğenmemekle diğer parçalar bildiğimiz Marduk hayvanlığını yansıtıyor.Bununla birlikte favori parçamda Werwolf.
8,5/10
Frontschwein kadar haşmetli değil, ama Frontschwein kadar iyi. Böyle bir manyaklığı ancak Marduk yapabilir. Senelerce dinlerim ben bunu. İyi ki varsınız amına koyayım iyi ki varsınız. Bu albüm tek rakibini kendisi gören, kendi dışında moda olmuş sound ve tarzlara üstten bakan, kendi sound’unda, tarzında birtakım değişikliklere gittiği halde kendi gücünden hiçbir şey kaybetmeyen karanlığın kralı, karanlığın bekçisi olan bir grubun yarrağını tekrar masaya vurduğu ve tüm insanlığa kustuğu bir zehirdir. Bu zehirden faydalanabilenler çok şanslıdır.
Kimse kusura bakmasın ama anti-hümanizmle Nazizm arasında bağlantı kurabilmek için insanın bahsettiği şey konusunda hiç ama hiç fikri olmaması gerekir.
Karikatürleştirecek olursak, black metal aslen kendisini Hırstiyanlık öncesindeki pagan gelenek üzerinden kuran bir tür. Yani çok derinden geçmişin komünal topluluklarının ideolojileriyle ilişkili ve onların hayat tarzlarını yok eden Batı uygarlığı ile bunun ideolojisi olan Hıristiyanlığa ölesiye düşman. Öyle ki, değil sadece heavy metal içerisinde, bütün sanat tarzları arasında kendisini böylesine uygarlık düşmanlığı üzerine kurmuş, uygarlığa karşı doğaya yüzünü bu kadar dönmüş başka bir sanat formu olmayabilir. Sadece bir sanat formu değil tabii. Bir hareket. Esas olarak 60’ların sonu ve 70’lerin başında Avrupa’da belirmiş olan devrimci örgütlerin eylem sayısından daha fazla kilise yakmış olabilirler!
Black metal ile az çok ilgisi olanların buraya kadar yazdıklarıma temel bir itirazları olacağını sanmıyorum. Olacaksa da bunun ciddiye alınır bir yanı olmayacaktır.
Kritik husus black metal’deki faşist eğilimle ilgili değerlendirme. Asıl bunu yorumlamak gerekir.
Black metal’in kendisini zamansal olarak uygarlığın öncesinde, ideolojik olaraksa bunun tam karşısında konumlandırıyor olması demek onun mantıken ulusçulukla hiçbir ilgisinin olamayacağı anlamına gelir. Ama tabii bu teorik olarak böyle. Nazizm de kendi köklerini uygarlık öncesi Alman geleneğinde arıyordu. Daha anlaşılır olabileceği için Türklük üzerinden gidersek, burada olan şey basitçe şöyle: Orta Asya Türkleri apaçık şekilde komünizan topluluklardır. Sizin bunları savunmak gibi bir derdiniz varsa ve onların ideolojilerini temel alıyorsanız uygarlık karşıtı, komünist, anarşist, anti-hümanist bir koordinat aralığında kendinizi konumlandırmanız gerekir. Ama bunun aksine, sizin yapacağınız şey mevcut ideolojinizle bu gerçekliği yorumlamak olursa ortaya bambaşka ve saçma sapan bir sonuç çıkar. Bizler sonuçta modernizmin tornasından çıkmış, resmi ideoloji tarafından beyni yıkanmış ve birçok örnekte bunu en ufak şekilde sorun bile etmemiş bireyleriz. Bizim bu “eski Türkleri” savunma çabamızdan sadece ama sadece faşizm çıkar, çünkü o gerçekliği ona taban tabana zıt, onunla düşman ulusçuluk üzerinden yorumluyoruzdur. Yani bir gerçekliği alıp onun üzerinden kendimizi, ideolojik kalıplarımızı yeniden üretmek yerine, ona kendisine taban tabana zıt bir ideolojiyle (ulusçuluk) yaklaşıp onun gerçekliği paramparça ediyor, onu kendi zıddına dönüştürüyoruzdur.
Tarihsel olarak black metal’de bu yolu açanın Varg isimli embesil olduğu açık olsa gerek (Black metal’in gerçek anlamdaki başlangıcına damga vuran iki karakterden birinin Stalinist, diğerininse faşist olması çok ilgi çekici bir husus).
Baştaki mevzuya dönecek olursak, başka ulusları yok etmek temelinde kendisini ifade eden bir ulusçuluğun, yani Nazizm’in insanlığa düşmanlıkla falan bir ilgisi yoktur, olamaz. Sadece kendisi dışındaki uluslara karşı açıktan savaş açan bir ulusçuluktur söz konusu olan.
Anti-hümanizm uygarlık karşıtlığının yakından düşünsel akrabasıdır ve bu yüzden devrimci, anarşist düşünceyle bir bağlantısı olabilir.
Anti-hümanizm isteyen mesela Cattle Decapitation’a baksın.
02.07.2018
Komünizmi de mi biz bulmuşuz ? Bu konu kuranda da geçiyor mu bilader? Benim bildiğim orta asya türkleri önce oba oba sonra beylik beylik bırak diğer milletleri birbirlerini kestiler hem de üzerinde tarım dahi yapmadıkları geçici toprakları için.Ha sosyal yaşamları sana komünizm gibi geliyorsa o dönemde dünya kocaman bir köydü zaten. Bunun black metalle ilgisinin de Marduk’un black metalle olan ilgisinden daha fazla araştırma konusu olduğunu düşünüyorum.
Komünist zırvası okumak isteyeceğimiz son yer marduk albüm kritiği yorumlarıdır herhalde. Ter kokulu kafelerinizden çıkmayın lütfen ya bizi rahat bırakın.
Albümü de sevdim, çok direkt kafagöz bir albüm. Bazen uzun uzun atmosfere girmeden etmeden kafagöz yarmak istendiğinde bu tarz albümler çok yararlı oluyor. Klip çok tırt ama.
01.07.2018
@Katliamcı58, Oha. Kişiliğe saldırıyı geçtim, burada siteye girip çıkan yığınla insana karşı nefret söylemi var. Ve site yönetimi de bu yorumu yayımlıyor? Ne diyeyim, hayırlı işler. Benim işim kalmadı bu siteyle.
01.07.2018
@Özgür, bence burada kişisel bir saldırıdan ziyade bir anlayışa yüklenme var. Yüklenmenin dozu fazla gelmiş olabilir ama PA 10 yıldır şahsa yönelik olmadığı sürece tüm fikirleri sansürsüz şekilde yayınlıyor. Burada da eleştirinin yöneltildiği kesim “siteye giren yığınla insan”dan ziyade “hedef alınan zihniyete sahip çok çok daha geniş miktarda yığınla insan”. Dolayısıyla da şahsi değil, bu yüzden de yayınladık. Sonuçta “şu görüşü benimseyen herkes şöyledir böyledir” diye bir hakaret yok.
02.07.2018
@Özgür, Adam gelecek şizofren terörist apodan duyduğu zırvalıklarla kafa ütüleyecek, hem de marduk albümü kritiğinin altında ve ben buna zırvalık diyince “nefret söylemi” olacak öyle mi? Birincisi nefret söylemi gibi büyük kelimeler sarfetmeden kullandığınız kelimenin anlamını öğrenin ki yerli yersiz kullanarak hem ifade ettiğiniz fikrin hem de o kelimenin altını boşaltmayın.
Gerçekten Mardukun Werwolf komandolarından, kuzey afrika cephesinden, rommelden, tigerların pantherlerin çelik paletlerinden bahsettiği bir albümün altında pos bıyıklı, yeşil parkalı ve yağlı saçlı sosyalist zırvalarını okumak isteyen gayrı sosyalist birisi varsa desin ki “kardeş ben sosyalist değilim ama söyledikleri ilgimi çekti” özür dileyerek problem bendeymiş diyeceğim. Şu albümün altında modernite kelimesini okuduğumda tüylerim diken diken oldu ya resmen.
02.07.2018
@Katliamcı58, “Kardeş ben sosyalist değilim ama söyledikleri ilgimi çekti “
02.07.2018
@BM Kommanso, Eh tamam sıkıntı bende demek ki site sakinlerinden özür dilerim.
02.07.2018
@Katliamcı58, Ya adam belli bir konu hakkında zırvalamış olabilir de “modernite” kelimesi nerede geçiyor? Adam “modernizm” kavramını kullanmış (konuyla ilgili ya da değil) senin aklın demokratik modernite denilen şeye ve Apo’ya gitmiş. :D Şimdi sen de büyük zırvaladın, istersen nasıl koktuğun üzerinden saldırayım sana? Hala yağlı saçlı sosyalist falan gibi laflar… Benim problemim bu tutumla ilgili. Sen burada kurduğun cümlelerin arasına ter kokulu, yağlı saçlı falan gibi söylemleri çok zeki bir şekilde sıkıştırıp solculara saldırırsan, benim gibi birisi çıkıp tepki gösterir. Had öğrenmenizde fayda var.
Şurada hala hakaret göremeyen PA yönetimine de selamlar. -Son cevabımdır.-
02.07.2018
@Özgür, Ben şuraya müziğin şeytan işi olduğu, dinleyenin kafir olduğu ve öldürülmesi gerektiğiyle ilgili kendi fikirsel perspektifimden bir “vaaz” versem alacağım en hafif tepki zırvaladığım olurdu herhalde. Daha gerçekçi olanıysa sinkaflı küfürlerle asıl öldürülmesi gerekenin ben olduğum nasıl insanlık zararlısı bir terörist olduğum vs vs vurgulanırdı.
Varmaya çalıştığım nokta şu, evet fikir özgürlüğü evet ifade özgürlüğü ama bu kavramlar içlerinde “evet adam iğrenç biri ve fikirleri rezil ama özgürlük var alkış!!” Gibi bir yaklaşım barındırmıyorlar. İrrite edici bir vaazı olmadık bir mecrada ifade eden bir şahsa rahatsız edici şekilde tepki gösterme hakkım saklıdır.
Konuşulanlar zırva. En başta sağcı solcu kavramları zırva. Modern siyaset biliminde çöpü boylamış ifadeler. Reelde karşılıkları yok. Siyasi yönelim ifadesi için başka araçlar var.
Marks dede “ilkel toplumlarda ticaret ve kar yoktu onlar primitif komünistti” dediği için inanırları bunun böyle olduğunu önkabulüyle hareket ediyor ama bu da büyül bir zırva. Modern arkeoloji doğru düzgün bir konuşma dilinin bile olmadığı dönemlerde bireyler ve toplumlar arası harıl harıl ticaret yapıldığını, özel mülk algısının olduğunu söylüyor. Onu da geçtim, kuzenlerimiz kuyruksuz maymunlarda bile ticaret ve özel mülk algısı var. E ben yukarıda on paragraf zırvalayan adama “dünya düzdür çünkü kitabımız öyle diyor” diyen adamdan farklı nasıl davranayım?
Bütün bunları ilk etapta yazmak istemedim çünkü yeri değil. Marduk yeni albüm çıkarmış, bununla ilgili fikirlerimizi ifade edebileceğimiz üç beş mecra var. Müzik konuşalım, sanat konuşalım. Nasıl bir scientologistin şu albümün altında kilise vaazı vermesini istemiyorsak hiçbirimiz bir ideoloji mensubunun vaaz vermesini de istemiyorum. Kimse kimsenin gırtlağına ideolojisini sokmasın. Çok mu şey istiyorum?
Zırva? Haha. Fikri olmayan anca bu şekilde saçma bir cevap verebilir zaten. Cevap vermek istiyorsan fikir sahibi ol önce. Fikre fikirle cevap verilir.
01.07.2018
@Emre, selam kardeşim, acayip trve black metalci olmasam da cevap vermek istiyorum. Sitede birkaç delikanlı var senin gibi düşünen ve aynı şeylerin tekrar tekrar farklı versiyonunu okumaktan sıkılmaya başladım. Black metalin kökeni dedin, günlük yaşam tarzına tepki dedin okey. Ama günlük yaşam tarzına tepki, her zaman “eskiden ne güzeldi”ye gelmez, ki sen 1000 yıl öncesinden falan bahsediyorsun. Buraya kadar, faşizm black metalde gayet işlenebilir. Ama tamam diyelim, sen haklısın, black metal aslında pagan müziği, paganlar da komün olarak yaşıyordu, komün işte komünizm, o da faşizmin karşıtı. Bak kardeşim, götümden müzik türü oyduruyorum. Adı arabesk metal olsun. Arabesk metal, günümüz yaşam tarzına tepki olarak doğdu, müslümanların metal müziği, eskiden müslümanlar çok eşliydi, bazı arabesk metal grupları tek eşlilik ile ilgili müzik yapıyor, arabesk metal bitmiş. Dediğim şey aşırı aptalca değil mi? E, senin mantığın bu.
Müziğe böyle bakmaya da gerek yok. Black metal denince aklına kimin komünizm geliyor? Normal biriysen aklına gelecekler, pis, sert, karanlık, leş. E Nazi Almanya’sı bu kelimelerin yanında çok cazibeli duruyor. Demek istediğim böyle tarihsel tartışmalara hiç gerek yok.
02.07.2018
@Osman, yazdıklarımı tekrar gözden geçirme zahmetine katlanırsan, söylediğim şeyin herhangi bir konu hakkında müzik yapmakla alakası olmadığını görürsün. Yani verdiğin örneğin benim söylediğim şeyle bir bağlantısı yok. Tabii ki kimsenin bunu kısıtlama çabasını desteklemem. İsteyen istediği konuda müzik yapar. Söylediğim şeyin gayet net olduğunu düşünüyorum. Kullanılan argümanlarla savunulan şey örtüşmüyor.
Ben ne diyorum? Black metal geçmişin pagan mirası üzerinden vücut bulur ve bütün ideolojik argümanlarıyla Batı uygarlığına düşmandır. Buna bir itirazın var mı? Bunlar faşizmle veya herhangi bir ulusçulukla bağdaştırılabilecek şeyler değil. Komünizm deyince aklınıza Stalin, SSCB falan geldiği için ne demek istediğimi anlamıyor olabilirsiniz. Ancak orijinal, daha doğrusu başlangıç dönemlerindeki anlamıyla komünizm esas olarak uygarlık karşıtlığı demektir. Bunlar iki temel kampa ayrılırlar: Anarşistler ve kendilerini direkt komünist olarak adlandıranlar (Zamanla Marksistlerin egemenliğine girmiştir). İkisi de ilkece devlete, uygarlığa karşıdır. Yöntemde birbirinden ayrılırlar. Basitçe black metal ideolojik olarak bu düşünceye yakındır diyorum ben. Black metalcilerin ideolojik dünyaları başka bir konu. Bir oluş, bir hareket olarak black metal’i yorumladığımda gördüğüm şey bu benim. Çok basit ve temel bir örnek üzerinden düşünelim: Türkiye’de bir grup insan toplandı ve gizlice örgütlenerek ekstrem müzik grupları kurdular. Şarkılarında Orta Asya Türklerinin yaşamlarını anlatıyorlar, şamanizmi övüyorlar ve Müslümanlığa nefret kusuyorlar. Sonra bu kişiler işi daha da ileri götürerek cami kundaklamaya başladılar. Bir iki değil, onlarca cami yaktılar. Ne olur? Devlet ve toplum bunları milliyetçi-sağcı bireyler olarak mı görür, yoksa bugüne kadar bu topraklarda ortaya çıkmış en tehlikeli anarşistler olarak mı? İddia ettiğim şey şimdi o kadar da garip görünmüyor, öyle değil mi?!
Benim eleştirim anti-hümanizm, uygarlık karşıtlığı gibi ona ait olmayan ve asla olamayacak kavramlarla faşizmin savunulması. Ben argümanlarımı söyledim. Siz de kalkıp deyin ki, “Hayır, olayın paganizmle, Hıristiyanlık karşıtlığıyla falan alakası yok. Bütün mevzu ari İskandinav (veya Alman-Türk vb.) kanı. Biz bu dünyanın efendileri olmaya yazgılıyız. Zayıf ulusların yaşama hakları yoktur. Hepsini yeryüzünden sileceğiz, vb.” Utangaç olmayın, size ait olmayan kavramlarla fikirlerinizi örtme ihtiyacı hissetmeyin.
02.07.2018
@Emre, “Black metal geçmişin pagan mirası üzerinden vücut bulur ve bütün ideolojik argümanlarıyla Batı uygarlığına düşmandır. Buna bir itirazın var mı?”
Var.
Onu geç ben ne dedim de şu son paragrafı hak ettim? Faşizm bu sitede savunulmuyor, aslında tam tersi. Savunulan şey faşizmin müzikte işlenebilirliği.
01.07.2018
@Emre, Dinleme o zaman? Al sana makul bir fikir. Madem bu kadar faşist, ırkçı bu adamlar dinleme ve kafamızı da sikme.
Normatif dini sabuklamalarınızın “fikir” olduğunu sandığınız için böyle bir beklentide olmanız normal ama biz rasyonel çağdaş batılı bireyler sizi sakınılması gereken dindar fanatikler olarak görüyor ve kafa yapınızdan mütemadiyen tiksiniyoruz. Modernite falan diye de bir şey yoktur. Hepsi sizin hayal gücünüzde. Lütfen kafelerinizden çıkmayın, insanlar ne düşündüğünüzü cidden merak etmiyor.
Site ne hale geldi ya, katliamcı bilmem ne diye nickli yorumcu, anlamsız bir komünizm vs nazi tartışması, hakaretler, aşağılamalar, tahammülsüzlükler… Bir marduk albümü üzerine konuşurken neyi niye dinlediğini bilmeyenler arasında elbet tartışmalar çıkar ama tartışma stilinin bu hale geldiğini görmek o kadar iç burkucu oldu ki…
Kısaca bir şey söyleyip çok üzülerek kaçıcam siteden;
Cannibal Corpse dinleyip adam kesmiyoruz, Marduk dinleyip Werwolf komandosu ya da SS olmuyoruz, Behemoth dinlemek bizi şeytan yapmıyor vs vs
Yıllar yılı metal dinleyen satanistler damgasıyla mücadele edildikten sonra bunun türevi bakışın halen metal müzik dinleyicisi arasında durduğunu görmek…
Bu bir estetik biçimidir benim için her zaman, grup nazi olsun, grup marksist olsun ne olursa olsun, bu müziği açtığımızda yüreği kötü bir şey dinleyeceğimizi biliyoruz her zaman. Kuduz köpekler gibi haykırarak vokalini inanılmaz kullanan bir adamın neler söyleyeceğini elbette tahmin edebiliyoruz. Ama adam vokalde bunu söylerken “ter kokulu gomünis, sen dışarı çıq!!1!1″ tipi söylemlerle ortaya gelmek, bu ne biliyor musunuz, letherface’i haklı bulmuyorsan ve bir katil değilsen Texas Chainsaw Massacre izleyemezsin demek gibi bir şey..
Dünyanın çoğu yerinde insanlar artık estetik nedir öğrenmişken hem de…
Bu tartışmalarda haklı olan hiç kimse yok bana göre. Şu muazzam albümün altına şöyle tartışmalar gelmesi…
Sayın Saraçoğlu sanırım yorumumu onaylayacaktır, tavrım kendisine değil, kendisi bu siteyi en iyi şekilde yönetti her zaman, bu tartışmada da öyle, hangi yorumu niye onaylarsın ey Saraçoğlu diyenleri de haksız buluyorum dolayısıyla, kendisine teşekkürler, hal ortadayken adam ne yapsın…
Sanatı üretemediğimiz gibi tüketmeyi de beceremiyoruz artık…
Saygılar herkese, güzel dinleyin olur mu kavga etmeden :(
@Ş. Yıldırım, “Sanatı üretemediğimiz gibi tüketmeyi de beceremiyoruz artık…”
anakonu bu olsa gerek..usta yüreğine sağlık
Marduk’un Graspop 2018 konser videosunu izliyorum. Marduk’u anlatmaya gerek dahi duymuyorum fakat ama seyirciler bildiğin ölü.( En azından öyle gördüm.) Adamlar sanki Marduk dinlemeye gelmemiş sanırsın ki Türk halk müziği dinlemeye gelirken Mortuus ”surprise motherfucker” diyip konsere silah zoruyla sokmuş.
Adamlardaki lükslük mü yoksa öküzlük mü çözemedim.
Marduk’tan daha önce sadece üç albüm dinledim. Heaven Shall Burn… When We Are Gathered, Panzer division Marduk ve Rom 5:12. Bu dinlediğim albümler arasından en beğendiğim Heaven Shall Burn… When We Are Gathered olmuştu. Sonrasında farklı farklı gruplar keşfettikçe playlistlerimde daha az yer almaya başladı. Panzer division Marduk albümü ile beraber kazandıkları Nazi soslu gaz black metal meselesini pek sevemedim. Yer yer güzel parçalar dinledim fakat albümlerin bütününe odaklandığınızda yeterli bir şey ortaya çıkmıyordu pek. Viktoria ile ilgili de böyle bir sorun var. 99 yılından beri aynı atmosfer ve aynı teknik nitelikler barındıran bir sound ile devam etmeye çalışıyorlar. Viktoria’da artık bu eskimişlik iyice kendini gösteriyor. Yer yer Frontschwein’ın kopyasını dinliyormuş gibi hissettim. Albümden beğendiğim tek parça albümle aynı ismi taşıyan parça oldu. Onun sebebi de oldukça akıllıca bir şekilde parçanın 1. dakikasından itibaren başlayan ve 40 saniye kadar devam eden bas gitar riff’i ve arkaplandaki gitarlar. Gerçekten çok yaratıcı. Bunun haricinde artık günümüzde Mgla, Drudkh ve Deathspell Omega gibi gücünü yaratıcılıklarından alan gruplar varken, pek tercih edebileceğim bir albüm değil malesef.
frontschwein daha iyiydi abi, bu o kadar tat vermiyor.
Mortuus sen nasıl hasta bir oçsun, hayır İsveç gibi bir ülkede yaşıyorsun derdin ne oğlum senin?