Ukrayna desem, aklınıza ilk olarak ne gelir? Sizinkini bilemem ancak benim aklıma zincirleme olarak, derinlik konusunda çığır açmış Arsenalna, Moskova Metrosu, Metro 2033 oyunu ve bu oyunu oynarken içimin daraldığı saatler geliyor. Bu daralma nedeniyle oyunu bugüne kadar bitiremesem de Kiev Metrosu hakkında biraz araştırma yapıp, durup dururken kendi kendimi dehşete düşürmüşlüğüm de oldu zaman içerisinde.
Konuyu Ukrayna’dan açmış olmamdan da anlayacağınız üzere, benim yeni yeni tanıdığım ancak black metal sahnesinde 2009’dan bu yana faaliyet gösteren, bununla da yetinmeyip 2011’den bu yana beş koca albüme imza atan iki kişilik acayip oluşum Ulvegr da Ukrayna/Kharkov’dan. “Vargkult”ı ele almadan önce grupla ilgili fikir sahibi olabilmek için önceki albümlerine göz attım ve işin açığı diskografide hakikaten çok başka bir konumda olan “Titahion: Kaos Manifest” haricindeki albümleri, karakterli ama çok da çığır açmayan eserler olarak yaftaladım. Evet, yaptım bunu. 2017 çıkışlı “Titahion: Kaos Manifest”in olayı, önceki albümlerde görülmeyen bir atmosfer oluşturup, dinleyeni, Mısır’ın gizemli/şeytani/ürkütücü/bilinmez taraflarında pek güzel seyahate çıkarmasıydı. Günün birinde onu da ballandıra ballandıra anlatırım umarım buralarda.
“Vargkult” ise grubun, önceki albümlerindeki seyrini, kaldığı yerden devam ettiren bir eser. Ancak grup, geçen yıllar neticesinde elde ettiği deneyimi, üçgen şekilde katlayıp adeta bir Cevşen gibi boynuna asmış ve stüdyoya öyle girmiş gibi; en azından albümden bu havayı yakaladım. Öfke dolu bölümlerin dolup taştığı, gitarlardan dökülen riflerin ruhu beslemek şöyle dursun yara bere içerisinde bıraktığı, Korgonthurus’un vokali Corvus’la neredeyse yarışacak Helg kişisine ait haykırışların kulakları kanattığı albüm, kısa süresine karşın acayip etkili.
Kompozisyon bakımından öyle aman aman çeşitlilik içermemesine karşın doyurucu bulduğum ve genellikle belirli riflerin döngü hâlinde çalınarak, birtakım kötücül amaçlara hizmet için dinleyicinin zihinlerinde küçük kapıcıklar açtığını düşündüğüm şarkılar, sahnelerdeki varlığı 10 yıla yaklaşan bir grubun yapacağı ustalığı yansıtıyor bana kalırsa. Belirtmeden geçemeyeceğim; sebebini bilemediğim şekilde son parça, albümün genel prodüksiyonundan farklı bir noktada ancak saldırganlık konusunda diğerlerini tokatlamaya meyilli. Hani albüm hakkında biraz fikir edinmek istiyorsanız, doğrudan bu parçaya bir göz atın derim.
“Intro’lara Outro’lara gelemem ben!” diyenlerdenseniz, başladığından daha sert biten haşin gaddar black metal albümleri arıyorsanız, dinlerken nefesinizin kesildiğini hissedeceğiniz en az dört-beş bölüme denk geleceğiniz “Vargkult” tam da size göre.
Kartvizitlerinde Nokturnal Mortum dâhil olmak üzere birçok grubu bulunduran ikilinin kapkaranlık zihinlerinden çıkan bu eser, 2018’in en iyisi değil belki ancak dikkatle dinlenmesi, kesinlikle pas geçilmemesi gereken bir iş.
Şarkılar 1. Rune Ice Frozen Hatred
2. The End is Near
3. Cold Graves Breathing Beast
4. Death is Our Law
5. Cutting off Your Throat
6. All the Sheep to the Slaughter
7. We Remember the Blood