Pasifagresif’te yayınlanan son black metal incelememden bu yana 4 hafta geçmiş. Gerçekten şaşılası bir durum. Nedendir bilmem, WATAIN’iyle, SHINING’iyle, SUMMONING’iyle gayet yardırmalı başlayan 2018, Ocak sonu ve Şubat itibarıyla biraz duruldu sanki. Ben de bunu fırsat bilip geçen yıla döneyim ve 2017’nin es geçilmemesi gereken değerlerinden birini PA’ya kazandırayım dedim.
Geçtiğimiz yılın sonlarında çıkan ve kendisinden haberdar olsa sevecek kitlenin dahi gözden kaçırmış olabileceği bir albümle birlikteyiz bugün. İsviçreli karanlık oluşum DSKNT’nin ilk albümü “PhSPHR Entropy”, 2017’nin dikkate değer black/death metal işlerinden biriydi.
İki kişiden kurulu DSKNT, yine geçen yılın değerli black metal albümlerinden biri olan IGNIS HAERETICUM – “Autocognition of Light”ta rastladığımız düzeyde olmasa da, DEATHSPELL OMEGA’dan net şekilde etkilenen bir karakter ortaya koyuyor.
Grup fotoğrafı olmayan, okunabilir yahut harflerden oluşan logo kullanmayan, olayı tamamen gizeme, okülte, mistiğe, sihre, büyüye yaslayan ve genelde cübbeli, yüzü gözü gözükmeyen grup akımı içerisinde değerlendirebileceğimiz DSKNT, adından ve albüm isminden de anlaşılabileceği üzere belli bir soyutluğun peşinden koşan bir oluşum. Aşağıda gördüğünüz logosu olsun, grup fotoğrafının belirsizliği olsun, albüm kapağının ikonik karakteri olsun, DSKNT “PhSPHR Entropy”nin içindeki kaosu belirsizleştirmek adına elinden geleni yapıyor.
DsO dedik, kaos dedik, o zaman müziğe geçelim. “PhSPHR Entropy” içinde belli bir DsO’luk barındırsa da, sırtını sadece buna yaslamıyor. “Biz çok DsO dinledik, DsO’yu yaladık yuttuk ve bakın o tür bir müziği yansıtabiliyoruz”dan öteye geçen bir altı doluluk, albümün her anında hissediliyor. DsO’nun aksine şeytanla dinle imanla işi yokmuş gibi gözüken DSKNT; soyutluk, hiçlik, yokluk gibi dipsiz kuyularda yankılanan konseptleri işliyor. Grubun içinden çıkan karanlık her ne kadar yeterince saf ve tehditkâr olsa da, DSKNT’nin misal bir VOID MEDITATION CULT veya benzeri pislik çukurları düzeyinde kendini geri çeken, öteleyici, dışlayıcı bir tavrı yok. Gerek prodüksiyon gerekse diğer birtakım dinamiklerle DSKNT daha rahat kabul edilebilecek ve sindirilebilecek bir profil çiziyor.
DSKNT’nin kaosu daha ilk notalarındaki atonal tercihleriyle etrafımızı sarmaya başlıyor. Belirgin bir tekinsizlik, müziğe dair yapılan her tercihle ayyuka çıkan bir uğursuzluk ve az önce bahsettiğim, tüm bunları daha rahat kabul etmemizi sağlayan nispeten temiz bir prodüksiyon. Bu atonallik içinde öne çıkan akılda kalıcı ve zekice yazılmış rifler, zaman zaman BEHEMOTH – “The Satanist”vari bir ruhaniliğe de geçerek olayı DsO dışına çıkan bir maneviyata büründürebiliyorlar. Bu bağlamda bakıldığında DSKNT’nin önünün açık olduğunu ve kendini kendi karanlığıyla sınırlayıp uzun vadede tekdüzeleşen kimi grupların çektiği sıkıntıları çekmeyeceğini söyleyebiliriz.
Tüm müziği yazan ve tüm enstrümanları çalan Asknt adlı arkadaş, belli ki yetenekli ve geleceği parlak bir müzisyen. Sinnihr adıyla da faaliyet gösteren bu arkadaş, Dsknt Industry adı altında hem müzik hem ses mühendisliği hem de görsel tasarım işleri yapan çok yönlü bir insan. Bu Dsknt Industry’nin yakın zamanda doğan çirkin ve lanetli bebeği DSKNT de, Asknt’nin daha fazlasını istediğinin açık bir göstergesi.
“Karanlık şeyleri seviyorsanız” demem saçma olacaktır, çünkü aksi hâlde burada olmazdınız. O yüzden şöyle diyeyim; karanlığın daha kozmolojik, insan zihninin gözenekli dehlizlerinde gezinen sürüngensi hâlini seviyorsanız, DSKNT’nin dinleyiciyi dört duvar arasına sıkıştıran ve içerisini yavaş yavaş katranla dolduran müziğinden de ziyadesiyle keyif alabilirsiniz. DSKNT’nin uzun soluklu bir proje olması amaçlanıyorsa, gelecekte bizi epey ilginç şeyler beklediğini söylemek için kâhin olmak gerekmiyor.
:)baslıklarını cok seviyorum Ahmet Saracoglu.
23.02.2018
@x23, Ben de. Ne yazarsa yazsın muhakkak okuyorum
Sitede hiç bir şeye yorum yapılamıyor, bunu ne zaman düzelteceksiniz, ERROR: Wrong CAPTCHA hatası alıyorum, bu yorumu da sadece kritiklere mi yorum yapılamıyor acaba diye deneme amaçlı yazıyorum
24.02.2018
@crowkiller, farkındayım, baya sıkıntılı bir durum ancak en kısa zamanda çözülecek.
Sevdiğim türlerdeki yeni albümleri dinliyorum, bir yandan da aklımdan çıkmıyor bu albüm, dönüp dolaşıp bunu açıyorum bağımlısı oldum resmen.