Rusya’nın metal dünyasına kattığı irili ufaklı güzelliklerden biri şüphesiz ki ARKONA. Kariyerinde 15 yılı geride bırakan grup, diskografisi içindeki çeşitli gitgeller eşliğinde evrilttiği pagan/folk/black metal karakterini olanca gücüyle yansıttığı yeni albümü “Khram”la karşımızda.
ARKONA, her şeyinden anlaşılacağı gibi tüm varlığını Slavlığa, Rusluğa adamış bir grup. Bütün temaları, enstrüman kullanımı, yaklaşımları bu eksende dönüyor. Grubun özellikle son yıllardaki yükselişi düşünüldüğünde, şarkı sözlerinde Rusçadan vazgeçmemiş olmaları ve duruşlarını korumaları takdir edilesi bir durum. ARKONA’nın özellikle türün daha laylay temsilcileriyle birlikte çıktığı Paganfest turneleriyle pekiştirdiği ünü, takdir edilesi şekilde, kendini grubun müziğinde bir kolay kabul edilirliğe dönüşme şeklinde göstermedi. Bilakis, grup “Goi, Rode, Goi!” ve “Slovo”daki kimliğini daha da sertleştirdi ve uçsuz bucaksız Rus topraklarının ve Slav geçmişinin karanlık dehlizlerini gözler önüne sermek adına kendini daha kalın bir deri içine soktu.
Tüm bu süreç içerisinde ARKONA’nın belki de “taviz” olarak görülebilecek tek hareketi, ilk albümü “Возрождение”nin tekrar kaydedilmiş versiyonunu Kiril alfabesiyle değil, daha rahat şekilde anlaşılması amacıyla “Vozrozhdenie” adıyla piyasaya sürmesiydi. Yine de bu hamle bile, ARKONA’nın yeni karanlığını sürdürmeye niyetli olduğunun bir göstergesiydi. Grup adını giderek daha çok duyuruyor ve ilk iş olarak ilk albümünü yeniden kaydedip piyasaya sürüyordu.
ARKONA, ırkının geçmişine duyduğu tutkunun büyüklüğü gibi büyük ve uzun albümler yaptı hep. Genelde 1 saat civarındaki bu albümler arasına katılan “Khram” da 74 dakikalık süresiyle son derece meşakkatli, detaylı ve baştan sona dinlemesi emek isteyen bir çalışma. Bu noktada grup kendini biraz daha rafine şekilde sunabilir miydi diye düşünmeden edemiyorum, zira 74 dakika gerçekten uzun bir süre ve dinleyicinin konsantrasyonunu bu süre boyunca canlı tutmak adına gerçekten de ilgi çekici ve sürükleyici bir şeyler sunmanız gerekiyor.
Albüme baktığımızda ARKONA’nın bu konuyu ciddiye aldığını net şekilde görebiliyoruz. “Khram”ın ilk single’ı olan 5 dakikalık Шторм dışında, intro ve outro’yu saymazsak, albüm 8 ila 17 dakika arası değişen şarkılardan oluşuyor. Bu durum uzun vadede dinleyici üzerinde nasıl bir etki bırakır şu an kestirmek zor, ancak albümü tamamlamanın bir miktar çaba gerektirdiğini söyleyebilirim.
Müzikal içeriğe baktığımızda, ARKONA’nın daha karanlık, daha kasvetli ve bir o kadar da etkileyici bir yüzüyle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Grup kendini daha epik, daha dominant bir şekle sokmak amacıyla müziğindeki keder ve yırtıcılık dozunu artırmış. O eski Yarilo, Nevidal günlerinin çok geride kaldığını gösteren bir grilik, gizem ve acı var “Khram”da. Üçüncü ve dördüncü sıralarda yer alan ve toplam yarım saatlik süreleriyle “Khram”ın en baskın kısmını oluşturan Целуя жизнь ve Ребёнок без имени, belli açılardan bakıldığında ARKONA’nın bugüne dek yazdığı en azimli, en korkusuz şarkılar arasında gösterilebilir. Masha’nın çocukları Radimir ve Bogdan’ın seslerini de duyabildiğimiz Целуя жизнь’in üstünde özellikle durabiliriz. Şarkıda kullanılan bir dolu fikir, gelgitler, değişen tansiyonlar, hepsi de girişilmesi kolay olmayan ancak başarıyla sonuçlanan bir projenin unsurları. Aynı şekilde Ребёнок без имени de altından kalkılması kolay olmayan bir çalışma. Başındaki arpejin KATATONIA klasiği Brave’in 3. dakikasında başlayan kısmını andırdığını söylersem, şarkıdaki keder düzeyi hakkında ufak bir ipucu vermiş olabilirim.
Bahsedilmesi gereken diğer bir konu da “Khram”ın tartışmasız şekilde bugüne kadarki en iyi prodüksiyonlu ARKONA albümü oluşu. İlk dönemlerinde parasızlıktan ve imkânsızlıktan bilgisayara bel bağlayan grup, “Khram”da gayet canlı ve karakterli bir yan enstrüman kullanımı sergiliyor. Tüm bunların üstüne, enstrümanlarında giderek daha fazla ustalaşan grup üyeleri de eklenince, albümün etkisi artıyor.
Tabii ARKONA deyince akla gelen ilk isim olan, besteleri yapan ve sözleri yazan Masha’dan da bahsetmemiz lazım. Clean vokallerini bütünüyle epiklik, keder ve etkileyicilik üzerine kuran Masha, albümün karardığı yerlerde devreye soktuğu sert vokalleriyle de gerçekten tehditkâr bir karaktere bürünüyor. Rusya’da hatırı sayılır bir süre bulunmuş bir insan olarak, ülkenin gizemli atmosferini Masha’nın kükreyişleri ve haykırışlarıyla birlikte düşündüğümde zaman zaman tüylerimin ürpermesine engel olamadığımı söyleyebilirim.
Nihayetinde “Khram” muhakkak ki büyük bir tutku, inanç ve adanmışlıkla yapılmış bir albüm. Bütünüyle akıllara durgunluk verecek bir şey barındırmasa da, her anlamda belli bir kalitenin üstünde, grubun sevenlerini -eski ARKONA’yı isteyenler hariç- mutlu edecek ve pagan, folk, black metal üçgenini başarılı şekilde yansıtan bir çalışma. Albümü yaklaşık 10 kez dinlediğime ve henüz bir sıkılma, bıkma, yorulma emaresi göstermediğime göre, ARKONA’nın bu zor işin altından alnının akı, mavisi ve kırmızısıyla çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Kadro Masha "Scream": Vokal, klavye, perküsyon, besteler, sözler
Sergey "Lazar": Gitarlar
Ruslan "Kniaz": Bas
Vladimir "Wolf": Gaita gallega, blok flüt, tin whistle, low whistle, sopilka
Andrey Ischenko: Davul
Şarkılar 01. Mantra (Intro)
02. Shtorm
03. Tseluya zhizn’
04. Rebionok bez imeni
05. Khram
06. V pogonie za beloj ten’yu
07. V ladonyah bogov
08. Volchitsa
09. Mantra (Outro)
Arkona en sevdiğim folk metal gruplarından biri. Yeni albümlerinde yine bolca etnik kültürleri çağrıştıran melodiler kullanmışlar.Vokalleri Masha bence şu an en iyi bayan brutal metal vokali. Albüm genel olarak çok başarılı olmuş. Kendilerini 2. defa tekrar İstanbulda izlemek kısmet olur umarım.
vokal bacımız güzelmiş metal müzik’te ağır abiler görmekten sıkılmıştık.
Arkona en sevdiğim folk metal gruplarından biri. Yeni albümlerinde yine bolca etnik kültürleri çağrıştıran melodiler kullanmışlar.Vokalleri Masha bence şu an en iyi bayan brutal metal vokali. Albüm genel olarak çok başarılı olmuş. Kendilerini 2. defa tekrar İstanbulda izlemek kısmet olur umarım.