Deathcore’un gerçek anlamda içselleştirilmiş hayvanlığını gözler önüne seren grup sayısı bence çok da fazla değil. Pek çok grup belirli formüller eşliğinde en öfkeli ve ezici olma çabasını dosta düşmana kanıtlama gösterisi içinde oladursun, bunların içinden az sayıda grup gerçek anlamda tehditkâr olmayı başarıyor.
Bugün o gruplardan biriyle birlikteyiz. İngiliz bir gitarist, Rus bir vokalist ve yine Rus bir davulcu tarafından kurulan SLAUGHTER TO PREVAIL, bu yıl çıkan ilk albümünde tek kelimeyle HAYVAN gibi bir deathcore sunuyor. Bu hayvan kelimesini sadece büyük harfle yazmam çok bir şey ifade etmeyebilir. Bu hayvanı ister üzerinize koşturan bir sığır sürü olarak düşünün, ister kafanızı ezmeye yemin etmiş filleri hayal edin, ister iki gergedanın tam sizin üstünüzde kavga ettiğini tasavvur edin. SLAUGHTER TO PREVAIL gerçekten de böyle bir etki yaratıyor.
Geçtiğimiz yıllarda, ortada albüm malbüm yokken YouTube’a koydukları Hell ve Misery şarkılarının milyon izlemeyi geçmesi sonucunda Sumerian’ın üstüne atladığı grup, Summer Slaughter 2016 kadrosuna girmiş, ancak aynı organizasyonun 2017 ayağına ve SUICIDE SILENCE Kuzey Amerika turuna, ABD’nin Ruslara vize vermemesi nedeniyle son anda katılamamıştı. Zaten dünyadaki boktanlıkları müziğine konu eden ve bu yüzden bu kadar sinirli olan SLAUGHTER TO PREVAIL, muhtemelen kariyerlerini etkileyecek bu vize sıkıntıları nedeniyle de ekstra öfkelenmiş ve sonraki çalışmaları için bu konuyu da işleyebilecek bir şeyler hazırlıyordur.
SLAUGHTER TO PREVAIL ve “Misery Sermon”la ilgili üzerinde durulması gereken şeyin tehditkârlık olduğunu söylemiştim. Bu gerçekten de öyle göstermelik bir şey değil. Tıpkı THY ART IS MUDER’ın saf nefreti gibi, SLAUGHTER TO PREVAIL da aşırı ciddi bir öfke barındırıyor. Bunu alabileceğiniz en yoğun biçimde algılayabilirsiniz; grup deathcore türü içerisinde görülmüş en en ama en öfkeli ve ezici işlerden birini sunuyor “Misery Sermon” ile. Burada yırtıcılık, çığlık çığlığa bağırmak, ızdıraplı haykırışlar falan yok; burada adeta her şeyi yok edecek aşırı kötü bir yarı tanrının vücut bulması, önüne gelen her şeyi süpürüp yıkması var.
Tipinden ve imajından görüleceği üzere vokalist Alex Shikolai gerçek anlamda bir öküz evladı. Bırakın deathcore’u, death metali, tüm metal dünyası içerisindeki en yeri yerinden oynatan,taş üstünde taş bırakmayan vokal performanslarından biriyle karşı karşıyayız. Break down’larla boyun değil, bel değil, komple sırt kırmayı amaçlayan SLAUGHTER TO PREVAIL’in bu devasa gücü arkasındaki karanlık kükreyişlerin sahibi olan Shikolai, Rus değil de ABD’li olsa ve bu vize işleriyle falan uğraşmasa, muhtemelen deathcore alemlerinin günümüzdeki en tepedeki vokalisti olarak görülürdü. Bazıları için belki de zaten öyledir, ancak bu dizginler, sınırlar, yasaklarla geri planda kalmak zorunda kalıyor olması deathcore adına ciddi bir saçmalık.
Müzik olarak, ağırlıklı şekilde ve elbette ki bilindik formüller içinde ilerleyen SLAUGHTER TO PREVAIL, buna rağmen dediğim sebeplerden, şarkı yazımı konusundaki özgür kafa yapılarından ve devasa prodüksiyonundan mütevellit, benzerlerinin yanında çok ama çok rahat şekilde öne çıkıyor.
Türü takip ediyorsanız zaten SLAUGHTER TO PREVAIL’i mutlaka biliyorsunuzdur, “Misery Sermon”ı çoktan dinlemişsinizdir. Türü sevmiyorsanız ama ara sıra iyi örneklerine rastladığınızı düşünüyorsanız ve bu albümü henüz dinlemediyseniz, işte o iyi örneklerden biriyle daha karşı karşıya olacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Hiçbir kategoriye dâhil değilseniz bile, duyup duyabileceğiniz en hiddetli müziklerden birini duymak adına SLAUGHTER TO PREVAIL’le tanışmanızı öneririm.
deathcore da melodi sevmiyorum. klavye ile ( klavye calınmadan yapılan duzenlemeye her ne deniyorsa sevmiyorum) bu album de o sepeple benim için sıradan ın bıraz ustu bir album. ama boyle kritikleri ahmet saracoglu elinden okumak guzel. tesekkurler.
youtube’daki ”satanicmotherfucker” denen tipmiş vokalist. demiurge cover’ını görmüştüm 2 yıl önce falan. tam bir sayko. bu grupta olduğunu bilmiyordum, bi dinleyeyim.
Chronic Slaughter’ın slam kısımları müthiş gaz. Spotify’ın dediğine göre bu yıl en çok dinlediğim 5 şarkıdan biriymiş.
bu nasil vokal hayvanogluhayvan seni
bu adamı 2016′dan beri takip ediyorum. youtube üzerinden paylaştığı cover videoları ile tanımıştım kendisini. daha sonra 2017 yılına doğru sürekli bir şekilde ”russian hate project” gibi bir sürü iş ortaya koymuştu. çıkardıkları ilk albümü geçen sene bi’ kaç kere dinlemiştim. şimdi aklıma tekrar gelmişken bir kaç kez daha dinleyeyim bari.
youtube böyle bir mecra işte arkadaşlar. steve terrebery gibi adamlarda çıkıp ”bir yerlerde” bir bok olma çabası içinde bir yere gitmeye, oraya varmaya ve en sonunda da bir bok olmaya çalışıyor, alex gibi adamlarda. ortaya konan işler ortada.
adamın enerjisine ve motivasyonuna hastayım.
10/8