Bu yaz death metal için çok iyi gidiyor. En son incelediğim harika yeni CENOTAPH ve DYING FETUS albümlerinden sonra sıra ORIGIN’e geldi. Grubun bir önceki albümü 3 sene önceki “Omnipresent” idi. O albümde ORIGIN genel tarzına sadık kalmanın yanı sıra biraz daha enteresan şarkı yapıları ve değişik rif varyasyonları kullanarak çok keyifli ve vurucu bir albüme imza atmıştı.
Yeni albüm “Unparalleled Universe”de de grup aynı yönde devam etmiş ve kaliteyi koruyarak zımba gibi bir death metal albümü ortaya koymuş.
Albümün genel atmosferi bildiğiniz ORIGIN havaları. Grup atmosfere geri giriş sırasında yanmaya başlayan bir uzay aracı dile gelseydi neler söylerdi bize onu anlatıyor. Çok nadir yavaşlayan, sürekli olarak dinleyici terleten, sweep’lerin havada uçuştuğu ve davulların ölümüne kazıdığı bir müzik. Bütün bunlara ek olarak özellikle bu albümde hız ve sertliğin ötesinde üzerine ciddi kafa yorulmuş beste yapıları ve rif geçişleri görmek mümkün. Önceki ORIGIN albümlerinde de yer yer grubun çok iyi beste kurguları yapabileceğine dair işaretler vardı, fakat bahsettiğim bestekârlık yeteneğinin bu albümde genele daha iyi yayıldığını görüyorum.
Aslında açılışı yapan “Infenitisimal to the Infinite” albüm ile ilgili iyi fikir vermiyor. ORIGIN’in klasik sarmal şekilde sweep yapan gitarların üzerine blast beat davul döşemesi numarasını sömüren parça, albümün en düz parçası. Asıl şölen sonra başlıyor. Cascading Failures’daki melodik gitar bölümleri ve aralarına serpiştirilmiş tapping kısımları aşırı leziz. Mithriadic nispeten sade ama acayip gaz riflere ve geçişlere sahip bir parça. Accident and Error’da ise inanılmaz zekice düşünülmüş bas partisyonları ve tema gelişimleri var. Şarkı yazımında zirveyi ise 10 dakikalık Unequivocal yapıyor; parçadaki kurgu ve riflerin bağlanışı epey iyi, bunun üzerine bir de davul partisyonları şarkıya inanılmaz yön vermiş, riflerin etkisini 3-4 katına çıkarmış. Kesinlikle ORIGIN’in yaptığı en epik ve görkemli parçalardan biri.
Albümü prodüksiyon olarak da çok beğendim. Eskilere kıyasla davul ve vokaller biraz geriye çekilmiş, gitar ve baslar ise çok az daha öne çıkmış. Basçı Mike Flores’i temiz duyabilmek beni çok mutlu ediyor, kesinlikle bu alemin en sağlam basçılarından biri. Grubun geri kalanı da hayvanlıktan ödün vermemiş tabii, herkes enstrümanını küfür eder gibi çalıyor.
“Unparalleled Universe” net şekilde ORIGIN’in yaptığı en iyi işlerden biri. Teknik kapasitesi bu kadar yüksek bir grubun aynı zamanda bu kadar dinlenebilir albümler yapması hayranlık uyandırıcı. Üç sene sonra yeni ORIGIN albümünde buluşmak üzere.
Ritalin gibi albüm. 8 yaşındaki ADHDli çocuğa dinletceksin çocuk uslanır oturur mülayim çocuk olur. Her tarafından uyaran fışkırıyor.
Tek şikayetim bu delişmen albümlerdeki aşırı uzun parçalar. Yakıştıramıyorum :/
Senelerdir Death metal dinler, bir çok farklı yerde yorumlar yazardım. Şimdilerde ise yalnızca dinleme aşaması ve kendimce yorum kısmında kalıyorum. Kritiği okur okumaz, albümü dinledim ve bu konuda emeği geçen herkese şükür ettim!
Yüzlerce, belki binlerce albüm dinledim. Hayatıma yön veren (herkes gibi) şarkılar, müzikler oldu. Yaptığım müziğin enerjisine denk gelen.
Albüm gerek prodüksiyon aşaması olsun, gerek şarkıların kaydedilme aşaması olsun beni şaşırtan bir eser.
Kritikte de belirtildiği gibi bas gitar yürüyüşleri o kadar güzel serpiştirilmiş ki şarkılara, vokaller bile. . rifflerin etkin rolü, sweeplerin konforlu çalımı, davulun her şarkıyı ustaca yönetmesi!
Kısaca kusursuz ve son dönemlerin en ama en iyi detay Death metal albümü! Bazı solo geçişlerinde ise kulağıma gelen, komalı seslerde çabası!
kritik cok guzel, bence dunya uzerinde bu albume daha iyi bir kritik yazıl(a)mamıstır.
.
Mithridatic (1:05 sorası kendimi kaybediyorum) ve Unequivocal en sevdiklerim.
Origin’in Informis hariç bütün albümlerini aşırı severim, Unequivocal’a gelene kadar hiçbi parça içimde bi heyecan yaratmadı, Origin’in Doğu motifleri sanırım eskimeye başladı diye düşünüyodum. Ya sorun benim kulaklıklarımda ya da prodüksiyon olarak vokaller dahil enstrümanların hepsi boğuk geliyo insanın kulağına. Unequivocal, harika bi parça olmuş bu arada.
Ritalin gibi albüm. 8 yaşındaki ADHDli çocuğa dinletceksin çocuk uslanır oturur mülayim çocuk olur. Her tarafından uyaran fışkırıyor.
Tek şikayetim bu delişmen albümlerdeki aşırı uzun parçalar. Yakıştıramıyorum :/
Unequivocal ne manyak bir parçadır öyle ya,albümün en iyisi.
Senelerdir Death metal dinler, bir çok farklı yerde yorumlar yazardım. Şimdilerde ise yalnızca dinleme aşaması ve kendimce yorum kısmında kalıyorum. Kritiği okur okumaz, albümü dinledim ve bu konuda emeği geçen herkese şükür ettim!
Yüzlerce, belki binlerce albüm dinledim. Hayatıma yön veren (herkes gibi) şarkılar, müzikler oldu. Yaptığım müziğin enerjisine denk gelen.
Albüm gerek prodüksiyon aşaması olsun, gerek şarkıların kaydedilme aşaması olsun beni şaşırtan bir eser.
Kritikte de belirtildiği gibi bas gitar yürüyüşleri o kadar güzel serpiştirilmiş ki şarkılara, vokaller bile. . rifflerin etkin rolü, sweeplerin konforlu çalımı, davulun her şarkıyı ustaca yönetmesi!
Kısaca kusursuz ve son dönemlerin en ama en iyi detay Death metal albümü! Bazı solo geçişlerinde ise kulağıma gelen, komalı seslerde çabası!
kritik cok guzel, bence dunya uzerinde bu albume daha iyi bir kritik yazıl(a)mamıstır.
.
Mithridatic (1:05 sorası kendimi kaybediyorum) ve Unequivocal en sevdiklerim.
Hayvan gibi olmuş bir ordan bir ordan.
Unequivocal’da evreni gezip sonra Revolution girince patlatıyor her yeri.
Origin’in Informis hariç bütün albümlerini aşırı severim, Unequivocal’a gelene kadar hiçbi parça içimde bi heyecan yaratmadı, Origin’in Doğu motifleri sanırım eskimeye başladı diye düşünüyodum. Ya sorun benim kulaklıklarımda ya da prodüksiyon olarak vokaller dahil enstrümanların hepsi boğuk geliyo insanın kulağına. Unequivocal, harika bi parça olmuş bu arada.