Oğuz Sel

Dante’nin Inferno’sundan fırlayan kapağı ve Budizm’e hafiften sırtını dayayan konseptiyle ayrı bir merak uyandıran, sahip olduğu mistik yapıyı, ortaya koyduğu riflerle de dinleyicisine hissettiren ve kritiği hazırlarken yaşadığım aksilikler nedeniyle sanırım üçüncü defada tamamladığım Vipassi kritiğinden herkese merhaba.

Enstrümantal metal işlerinden acayip hoşlanıyorum. Melodik zenginliğin ve bireysel teknik kabiliyetlerin kimi noktada daha çok öne çıktığı bu türdeki grupları da yakaladıkça dinlemeye gayret ediyorum. Bu bağlamda Ne Obliviscaris ve A Million Dead Birds Laughing gibi gruplarda yer alan müzisyenlerin yan projesi sayılabilecek Vipassi, dinlemesi gayet keyifli bir müzik yapıyor.

“Śūnyatā” aslında geçen sene bağımsız olarak çıkardığı, geçtiğimiz ay da Season of Mist tarafından yayınlanan bir EP. Yapımda, soyut tınılar üzerinde dolanıp parçaları çok da kişisel enstrüman şovuna dönüştürmeden, kimi zaman akılda kalıcı kimi zamansa düşüncelere daldıran notalara hayat veren grup, Spotify’ın oluşturduğu teknik/brutal death metal listesinde yer alan “Benzaiten” parçasıyla, bu tür müzik arayanları rahatlıkla avcunun içine alıyor.

Fallujah’ın “The Flesh Prevails”deki enteresan rif formuyla Blotted Science’ın teknik tarafının bileşimi kıvamındaki grup, çoğu kişi tarafından duygusuz bulunan bu türde, gayet duygusal ve duygusallığı nispetinde sert şarkılara imza atıyor.

Temiz sound ve çalgı aletlerinin dengeli dağıtımıyla dinlenebilirliği hayli artan “Śūnyatā”, gitarların delirip coşmadığı ancak perdesiz basın hemen her şarkıda “Ben de buradayım!” diyerek kendini öne çıkardığı ve dinleyenleri bu tavrıyla memnun ettiği bir yapım oluyor. Kompozisyonun gidişatına göre şekillenen enstrümanlara mükemmelen uyum sağlayan davullar, teknik ve estetiği son derece güzel harmanlıyor.

Konuk olarak gelen hanım abla, enstrümanların oluşturduğu mistik havaya, ufak dokunuşlar yaparak farklı bir renk katıyor.Otuz dakikaya hayli yüksek bir müzikal doyuruculuğu sığdıran Vipassi, enstrümantal müzik yapan bazı grupların yer yer benimsedikleri, uzadıkça uzayan ve başı sonu bir süre sonra karışan şarkı üretme işine de hiç bulaşmıyor ve derli toplu parçalarla yapımı sonlandırıyor.

2016’da görece daha az kişinin haberdar olduğu, 2017’deyse adını hayli fazla müzikseverin öğrendiği Vipassi’nin şimdilik ilk kaydı “Śūnyatā” grubun bir sonraki kaydını heyecanla beklemek için en geçerli nedenlerden biri oluyor. Scale the Summit gibi grupları da takip edenlere önerebileceğim albüm, benim adıma 2017’nin sürprizlerinden biri olmayı başarıyor.