OPETH’i severim. Hatta o kadar severim ki OPETH sound’unu devamlı yeniledikçe “eski” OPETH’e benzeyen gruplar ararım. Bu kontenjandan inceleyeceğim APATHY aslında biraz sürpriz yumurtadan çıkmış bir grup. Victor Jonas adlı isveçli bir vatandaş’ın geçici müzisyenlerle götürdüğü bir grup olan APATHY bu incelemeye konu olan albümleri A Silent Nowhere’den önce tesadüfen karşılaştığım demoları Cold Endless Winter ile dikkatimi çekmişti. OCTOBER TIDE tadında melodik doom/death metal yapan grup o dönemde oldukça hoşuma gitmişti, dolayısıyla o günden beri doğru düzgün kaydedilmiş bir albümlerini bekliyordum, ancak böyle bir albüm beklemiyordum açıkçası.
Öncelikle tarz olarak APATHY demodaki halinden bambaşka bir grup haline gelmiş durumda. Demodaki yoğun KATATONIA/OCTOBER TIDE etkili müzik yerini erken dönem OPETH’ine bırakmış durumda. Tabi asıl soru APATHY bu işi kıvırabilmiş mi? “Ellerinden gelenin en iyisini yapmışlar.” diyebiliriz. Neticede OPETH’in ilk dönemleri ulaşılması oldukça zor bir standartta albümler içeriyor, o kalite seviyesine ulaşmak kolay değil. Ancak üslup ve duruş açısından APATHY çok da uzak durmuyor, ancak burada bazı birebir OPETHvari rifflerin yoğunluğunun da etkisi var. Bir IKUINEN KAAMOS orjinalliğinde veya FARMAKON gibi başka elementleri de ekleyerek kendi soundlarını bulma seviyesinde değiller, ama o konuda gelecek vaadettiklerini söylemek mümkün.
A Silent Nowhere bir çok sitede doom metal başlığı altında inceleniyor, ki gerçekten tamamen uzak bir tanımlama. Daha önce de dediğim gibi Cold Endless Winter demosunun ardından APATHY’nin doom ile arada hafif etkiler dışında hiçbir alakası kalmamış durumda, ancak grubun genel hüzünlü ve melankolik hali bu yönde düşünmeye itabilir. Ama bu melankoli hali genelde OPETHvari riff ve şarkı yapılarının etkisiyle oluşuyor: cazır cuzur giderken araya giren akustik/clean bölümler. Tabi bu yapı çok direkt biçimde değil hafif progressive düzende kurulduğundan değişik bir tat da vermiyor değil. Daha önce başka gruplar tarafından “araklanan” riffleri tekrar dinlemenin yarattığı sıkıntı giren clean bölümlerin yarattığı ferahlamayla gideriliyor, şarkıların derinliğ de artıyor doğal olarak tabi. Ancak dediğim gibi OPETH “mucizeviliği”nde bir iş beklememek lazım, ancak “çakma OPETHler” kategorisinde bakarsak şarkıların fena olmadığı da bir gerçek.
Neticede incelemeye OPETH ile başladığımdan anlaşılacağı üzere APATHY’nin daha gidecek çok yolu var. Ancak şu an durdukları yer de fena değil, A Silent Nowhere dinleyiciyi doyuran güzel bir albüm, duygusal yoğunluğuyla ve değişken şarkı yapılarıyla uzun süre eğlendirecektir. Ama asıl soru, bir sonraki albümde APATHY “çakma OPETH” olmaya devam edecek mi, onu görüp grubu ona göre değerlendirmek gerekir.
sambalici