Sinema tarihinin belki de görüp görebileceği en efsanevi seri katili Freddy Krueger’dır. Ve de iki binli yılların en iyi thrash metal/crossover grupları İskandinav ülkelerinden çıkmaktadır. (Aslında en iyi grupları da oralardan çıkmakta ya neyse.) By Area tahtını sollayacak derecede oldschool ve de olması gerektiği kadar hızlı olan bu gruplar türlü komiklikler ya da ilginçliklerle bir şekilde öne de çıkıyorlar. Nefis görsel tasarımlar, ilginç konseptler bir yana müziklerinin daimi canlılığı bambaşka güzel.
F.K.Ü. (Freddy Kreuger’s Ünderwear) de konsept konusunda işini hakkıyla yapan, en az Freddy Kreuger karakterinin olduğu kadar komik (aslında buna eğlenceli demeyi yeğlerim) ve de karizmatik bir grup. D.R.I. gibi bir crossover efsanesinin ve de Testament, hatta Vio-lence’ın verdiği etkilenimle birlikte Nuclear Assault, Anthrax ve Exodus karması bir thrash metal icrasıyla karşı karşıyayız. (Yani mükemmel!)
Haberleri dinlediniz şimdi hava durumunu öğrenmek için “Yine o adam”a bağlanıyoruz.
Korku teması rock ve metalin vazgeçemediği unsurlardan bildiğimiz üzere. Black Sabbath ya da Iron Maiden usûlü sözler bir yana, kimi zaman gore şekilde sunulan temalar, kimi zaman da seri katiller (Macabre is god!) söz konusudur. “A Nightmare On Elm Street” serisi korku sinemasının muhtemelen en etkileyici serilerinden biri ve bir crossover/thrash metal grubu için de biçilmiş kaftan. Ama konsepti iyi işleyebilmek, intro’ları ayarında kullanabilmek, seri katilin hakkını da yememek zor zanaat. Bunu başarabilmek için de grubun elinden geleni yaptığı aşikâr.
Yeni dönem grupların klişeleşen özelliği gibi düşünülen ama bence tam tersine oldschool gruplardan yadigâr olan adrenalin etkisini en bariz görebileceğimiz gruplardan biri Municipal Waste. Onun da modern olduğunu düşünen varsa gidip bir fırın ekmek yesin öyle gelsin. F.K.Ü’e gelince, onlar da seksenlerden fırlamış gibiler.
Yola oldukça erken çıkmış olan (1987) grup on yıldan fazla bir süre sonra (1999) ilk albümünü yayınlamıştı ki mevzu bahis albüm üçüncü stüdyo çalışmaları. Aralıklar o kadar uzun olsa da ortaya çıkan her albümde daha da oturmuş bir grupla karşılaşmamız gayet takdir edilesi.
Gitariste “axeoholic”, bas gitariste “bassoholic”, davulcuya “drumoholic”, vokaliste “voxoholic”, kendilerine de “moshoholics” diyorlar. Grubu orijinal sahalara taşıyacak kadar olmasa da özellikle öne çıkan birkaç şarkıyla (Twitch Of The Thrash Nerve, The Pit And The Poser ve Bedlia-Back For Cake) birlikte oldukça iyi bir albüm bu. Gitarlar genel olarak, olması gerektiği gibi, insanı rif delisi edebilecek düzeyde muhteşem. Thrash metalin yıkılmaz kalesi bas gitarlar fena sayılmaz, davul onlara ayak uydurmakta zorlanmamakla birlikte epeyce güçlü. Ama benim asıl bahsetmek istediğim şey vokaller.
F.K.Ü. elemanları geri vokalleri yapma vazifesini albüm kaydında eşit derecede paylaşmışlar. Asıl vokalimiz Larry Lethal düz vokallerde ağır bassa da scream ya da brütal vokaller en stratejik noktalara cuk diye oturmuşlar.
Hayatın gayet boktan, erkeklerin birbirinden denyo, kızların neredeyse tamamının salak, insanların düzenbaz olduğu bir dünyada kendinize bir iyilik yapın, F.K.Ü. dinleyin. Dinlemeyenin kâbusuna Freddy girsin.
Kadro Pete Stooaahl (Peter Lans): Gitar
Dr. Ted Killer Miller (Teddy Möller): Davul
Larry Lethal (Lawrence Mackrory): Vokal
Pat Splat (Patrik Sporrong): Bas
Şarkılar 01. Welcome To Your Nightmare
02. Where Moshers Dwell
03. Twitch Of The Thrash Nerve
04. Faster Than The Shark
05. The Pit And The Poser
06. Dead Coroner
07. Almost Metal
08. Hate Your Guts (Love Your Brain)
09. Bedilia - Back For Cake
10. Worms
11. Sleepwalker Texas Ranger
12. He Knows The Drill
13. Six Feet Ünderwear
14. Phantom Killer Attack
15. Blairsville Blues
16. Horror Metal Moshing Machine
17. Highway To Horror
Vokallerde Blitz tadı alıyorum. Müzikte ise yer yer Testament tadı alıyorum. Gerçi 2. paragrafta etkileşimleri güzel açıklamışsın. Blitz dedim de, National Suicide dinlerseniz o etkileşimi ciddi anlamda fark edersiniz. Hatta “Konuk sanatçı Blitz mi lan acep?” diye düşünebilirsiniz.
Hahahaahah. Kritik yazmamı bekliyormuş birileri yahu. Geçen msn’den gelip de “inek memeli” yazdı denyonun teki, o mu acaba bu benim kritiklere 1 verip kaçan? Eğer bana aşıksa ve de ilgisini böyle belli etmeye çalışıyorsa, ona sesleniyorum: yanlış yoldasın evladım!
Haahhah. Sana bağırdım şimdi de. :P Yorum gayet normal yahu. National Suicide vokalinin idolü zaten Blitz. Logolarının rengi olsun, karakterleri olsun Overkill hayranlığı kokuyor. Onların 2009 albümü de gayet güzel. Ama açıkçası kıyaslamaya kalkarsam Havok ve F.K.Ü. salata yöntemiyle müzik yapıyorlar. National Suicide ise buram buram Overkill kokuyor.
Nuclear Assault ve Municipal waste ismi geçmişşe bu albüm gözü kapalı dinlenir.ayrıca municipal waste’tin son albümüde baya güzel.80′lerden fırlamış gibiler demek,süper.
Municipal Waste’in son albümü iyi mi kötü mü karar veremedim ben. Aklımda kalan pek şarkı olmadı, ama dinlerken gaza felan geliyorum. Bir önceki albümlerini tercih ederim tabii. Bu grup da bayağı sağlammış, sevdim.
gidip gelip albümede yazıyada oy veresim geliyor ama maalesef 123456. kez bunu yapamam hergün hiç sıkılmadan dinlediğim tek albüm diyebilirim. Hergün farklı parçaya deli gibi aşık oluyorum Bedilia – Back For Cake bugünkü aşkım.
Vokallerde Blitz tadı alıyorum. Müzikte ise yer yer Testament tadı alıyorum. Gerçi 2. paragrafta etkileşimleri güzel açıklamışsın. Blitz dedim de, National Suicide dinlerseniz o etkileşimi ciddi anlamda fark edersiniz. Hatta “Konuk sanatçı Blitz mi lan acep?” diye düşünebilirsiniz.
Hahahaahah. Kritik yazmamı bekliyormuş birileri yahu. Geçen msn’den gelip de “inek memeli” yazdı denyonun teki, o mu acaba bu benim kritiklere 1 verip kaçan? Eğer bana aşıksa ve de ilgisini böyle belli etmeye çalışıyorsa, ona sesleniyorum: yanlış yoldasın evladım!
Hahahah abi bi an üstteki yoruma bağırıyo sandım ayşe nur.
Dedim noluyo ahah
Haahhah. Sana bağırdım şimdi de. :P Yorum gayet normal yahu. National Suicide vokalinin idolü zaten Blitz. Logolarının rengi olsun, karakterleri olsun Overkill hayranlığı kokuyor. Onların 2009 albümü de gayet güzel. Ama açıkçası kıyaslamaya kalkarsam Havok ve F.K.Ü. salata yöntemiyle müzik yapıyorlar. National Suicide ise buram buram Overkill kokuyor.
Kritik çok iyi ama son cümle mükemmel olmuş. Grup da çok eğlenceli geldi. Gereğini yapmak lazım.
Nuclear Assault ve Municipal waste ismi geçmişşe bu albüm gözü kapalı dinlenir.ayrıca municipal waste’tin son albümüde baya güzel.80′lerden fırlamış gibiler demek,süper.
Lawrence Mackrory sevdiğim bi vokalist. Darkane’in mükemmel ilk albümü “Rusted Angel”da coşmuş coşturmuştu.
Hatta bugüne dek duymamış olan varsa direk tavsiyedir.
Ya ne zamandır tek cümleyle içimi dökeyim diyordum, yorumlarda ilgili bi cümle görünce “hah” dedim, zamanıdır.
MUNICIPAL WASTE’IN SON ALBÜMÜNÜ SEVEMEDİM LAN. ÜHÜ :’(
Municipal Waste’in son albümü iyi mi kötü mü karar veremedim ben. Aklımda kalan pek şarkı olmadı, ama dinlerken gaza felan geliyorum. Bir önceki albümlerini tercih ederim tabii. Bu grup da bayağı sağlammış, sevdim.
gidip gelip albümede yazıyada oy veresim geliyor ama maalesef 123456. kez bunu yapamam hergün hiç sıkılmadan dinlediğim tek albüm diyebilirim. Hergün farklı parçaya deli gibi aşık oluyorum Bedilia – Back For Cake bugünkü aşkım.
Vokalin karakteristik olması ve “cuk” oturan arka vokaller, boşa atılmayan riffler vs. Hele The Pit and The Poser’da arka vokaller çok hoşuma gitti.
Özet: Thrash ufkum kilometrelerce genişledi diyorum :)