Metal grubu kurarken isim bulmak önemli mesele. Her ay bir dolu metal grubu albüm çıkarıyor, hepsini dinleyip fikir yürütmek imkansız. İnsanoğlu da hiç bilmediği bir gruba kıymetli zamanını ayırmadan önce adına göre yargılıyor.
Avustralyalı mevzubahis grubumuz Be’lakor’u da hem ismi hem de memleketi nedeniyle ilk önce böyle yargılamış, dinlemeden etmeden “iyi niyetli yarı-amatör grup” damgası yapıştırıp es geçmiştim niyeyse. Sonrasında her yerde adlarını duyunca albümü dinledim ve tam tersine gayet olgun ve ne yaptığını bilen bir grupla karşılaştım. Böyle hatalar olabiliyor tabii, neticede sunum önemli, ama biz müziğe bakalım esas.
Be’lakor biraz karma bir müzik icra eden enteresan bir grup. Bu noktadan sonra Insomnium‘u referans alarak anlatacağım grubu zira müzikal kimlikleri bir hayli yakın. In Flames/Dark Tranquillity tipi melodik Göteborg gruplarından etkilerle, çok hafif Opeth tandanslı, duygu dozu yüksek bol melodik bir death metal yapıyorlar.
Progresif death metal diye de anıldıklarını gördüm, evet şarkı süreleri ortalama 8-9 dakika, evet şarkılarda bolca rif var, ancak grubun şarkı düzenlemelerinde bilindik anlamda bir “progresif metal” anlayışı güttüğünü söylemek zor.
Progresif death metal diye anılan gruplarla karşılaştırırsak hele alâkaları sadece şarkı sürelerinin uzunluğuyla sınırlı. Bu uzunluk meselesi de esasında şarkıların gayet “yayvan” tutulması ve araya bol bol melodik pasajların atılmasından dolayı, yoksa atıyorum 15 dakikalık progresif metal sololarından dolayı değil.
Yine de ilk başta referans verdiğim Insomnium ile karşılaştırırsak şarkıların daha derli toplu yazıldığını da söylemek lazım. Insomnium dinlerken en çok sinir olduğum “bu melodi buradan, şu rif oradan” hissi Be’lakor’da mevcut değil, genel bir etkilenme seziliyor sadece. Ayrıca her ne kadar “progresif death metal” denecek kadar üstün olmasa da bariz biçimde daha eli yüzü düzgün düzenlemiş şarkılar mevcut albümde.
İki grubun en büyük ortak noktası seçtikleri melodilerde ve şarkı yapılarında daha “duygulu” tatları hedeflemeleri, zira albümdeki her şarkıda bilinçli yaratılmış bir “melankolik hava” var. Mesela Dark Tranquillity albümleri 4-5 dakikalık kompakt şarkılarla nasıl hem melankolik ve gaz oluyorsa, Be’lakor da 8-9 dakikalık yayvan tutulmuş orta tempolu şarkılarla daha karanlık ve melodik bir üslup tutturmayı hedeflemiş ve başarmış durumda.
Albümle alakalı tek problemim var, o da belki biraz fazla detay bir konu. Albümdeki şarkıların yapıları çok fazla blok-blok ilerliyor, hani şarkılar çok önceden bölümler halinde yazıldıklarını çok fazla belli ediyorlar. İfade etmesi zor zira kağıt üstünde tam karşılığı yok ama şarkıların oluşturulma şekli çok organik değil. Bayağı keskin biçimde sınırları belli bütün riflerin, melodilerin, vokallerin. Bu durum bazı bazı albümü de müziği de kasıyor.
Zaten grubun bestelerinde klavyecinin payının ağırlıklı olduğunu duyunca da çok şaşırmadım nedense, gitarların kullanımında da bu “klavyeci” mantığı hissediliyor ki esasında albüm boyunca klavye yok gibi bir şey. Şarkıları kaydetmeden önce biraz stüdyoda doğaçlama takılıp daha organik bir kayıt ortaya koyabilirlerdi sanıyorum. Prodüksiyonun aşırı temiz olması da bu “kuru ve fazla düzgün” havaya yardımcı oluyor.
Neticede ne bekleyeceğinizi biliyorsanız dinlerken gayet eğleneceğiniz bir albüm “Stone’s Reach”, bol melankolik ve melodik bir müzik peşinde koşanlar tatmin olacaklardır. Ama grup ileride bundan çok daha iyilerini çıkaracaktır kesinlikle. Zira daha bu ikinci albümleri ve ilk albüm gibi bunu da kendileri kaydedip dağıttılar, sonradan albümün başarısı üzerine Kolony Records ile anlaştılar. Kolony Records 5 Şubat itibariyle “düzgün” biçimde dağıtmaya başlayacak albümü.
Dolayısıyla profesyonel kariyerleri daha yeni başlıyor, şöyle adam gibi bir kaç tura çıksınlar, konser enerjisini albümlerine getirmeye başlasınlar esas o zaman göreceğiz gerçek Be’lakor sound’unu.
Albümün kapağı gerçek bir fotoğraf bu arada.Deviantart’ta görmüştüm, fotoğrafçının kendi sayfası vardı.Ama nedense “Belakor diye bir grup var kapak yaptılar albümlerine eheh” tarzı bir açıklama koymamış.İlginç.Ben olsam affedersiniz öküz gibi yazardım :)
Şimdi farkettim de, iyi niyetle dallama gibi yazmışım sdf. Geyiğine kullandığım nerd kelimesini. Her DnD oynayan tanım olarak nerd kavramına uysa, dışardaki insan sayısı %20 azalır o var.
ben bu albumu yaklaşık on gun once falan dinledim hatta o kadar geç dinleyen kafama sıçayım, süper albümmüş lan eger ilk albümde bunun gibiyse dinleyim bari bide 8 az olmuş bence en az dokuzluk bi albüm klavyeyi falan biraz daha kullansalardı 10 bile verirdim
albüm muhteşem ötesi.ayrıca from scythe to sceptre şarkısındaki o melodiyi bulan arkadaşı ellerinden öpüyorum.aman yarabbim delirtir adamı valla.iki gündür kafamda dönüp duruyor o melodi.
off diyorum lan, ne müthiş bir albüm, çatıııır çatır, kütüüüür kütür bir albüm
melodik death dediğin böyle olacak aga. içi hüzün dolu romantizimden bayılan melodeathi siktir et, komple yavşak neşesiyle, lay lay lom giden melodileri yık geç buna gel bunaaaa…
yaw gençler albüm çok iyi, hoş, güzel demişsiniz,kabul ama bi kimse de vokalistin amon amarth’ın johan’ıyla benzerliğinden bahsetmemiş..bana ‘yok artık!’ dedirtecek kadar çok benzettim ben vokalleri
Ben galiba bu adamların hastası oluyorum , melodeath’in çıkış bileti bu grupta sevgili dostlar gençliğini melodeath’le geçirmiş kardeşlerim Bel’akor epikliğinde buluşalım
Benim bir melodeath grubundan beklediğim her şey bu grupta var: Ayı gibi hüzünsel ve sert… Albüm ise kapağından tut da sounduna, melodilerine kadar istediğim etkiyi yaratmayı başarıyor. Şahsen yeni tanıştığım bu grubun tüm albümlerini indirdim severek dinliyorum. Bu arada albüm kritiği 10 sene önce yazılmış ben grubu yeni keşfediyorum. Metalcilik boşlamaya gelmiyor, rehaveti kaldırmıyor:))
Son zamanlarda adı en çok anılan ve övülen gruplardan biri. Merak ediyorum ben de. Grubun adı da şu arkadaştan geliyormuş, artık hangi oyuna dahilse.
Warhammer sanırım. Arkadaşlar taş gibi müzik yapmalarının dışında nerd de çıktılar. Helal olsun.
Albümün kapağı gerçek bir fotoğraf bu arada.Deviantart’ta görmüştüm, fotoğrafçının kendi sayfası vardı.Ama nedense “Belakor diye bir grup var kapak yaptılar albümlerine eheh” tarzı bir açıklama koymamış.İlginç.Ben olsam affedersiniz öküz gibi yazardım :)
frp nerd işi mi oldu artık
Nerdden ne anladığına ve benim hangi ciddiyette kullandığıma bağlı.
Şimdi farkettim de, iyi niyetle dallama gibi yazmışım sdf. Geyiğine kullandığım nerd kelimesini. Her DnD oynayan tanım olarak nerd kavramına uysa, dışardaki insan sayısı %20 azalır o var.
Pek güzel ya. Ama bence albümün bir eksisi şarkıların biraz fazla uzun olması. Çok kastırmışlar sanki “progresif olsun uzun olsun ulan uzuuuun” diye.
bayağı seviyorum bu albümü. verdim 9′u.
Debut albümleri de çok kraldır kaçırmayın.
ben bu albumu yaklaşık on gun once falan dinledim hatta o kadar geç dinleyen kafama sıçayım, süper albümmüş lan eger ilk albümde bunun gibiyse dinleyim bari bide 8 az olmuş bence en az dokuzluk bi albüm klavyeyi falan biraz daha kullansalardı 10 bile verirdim
8 kafi , bu adamlardan neler çıkıcak daha.
from scythe to sceptre parçası beni benden alırÖzellikle parçanın 02:43.saniyesinden sonraki melodi defalarca loop a alınıp dinlenilesi.
Ayrıca Bu grubun bir t shirt unu unirock 2010 da bir elemanın üzerinde görüp şaşırmıştım.Soramadım kendisine nerden aldın deyü
9 verdim, 1 puanı da mükemmel olmamasından kırdım yoksa kusursuz albüm canım, hatta dtnin the gallerysiyle karşılaştırırım bu albümü…
albüm muhteşem ötesi.ayrıca from scythe to sceptre şarkısındaki o melodiyi bulan arkadaşı ellerinden öpüyorum.aman yarabbim delirtir adamı valla.iki gündür kafamda dönüp duruyor o melodi.
01.04.2011
@jotunblod, aynen katılıyorum o melodiyi haftalarca dinlemiştim
şu türü de bana dinlettirdiniz ya, helal diyorum size ulan!
off diyorum lan, ne müthiş bir albüm, çatıııır çatır, kütüüüür kütür bir albüm
melodik death dediğin böyle olacak aga. içi hüzün dolu romantizimden bayılan melodeathi siktir et, komple yavşak neşesiyle, lay lay lom giden melodileri yık geç buna gel bunaaaa…
yaw gençler albüm çok iyi, hoş, güzel demişsiniz,kabul ama bi kimse de vokalistin amon amarth’ın johan’ıyla benzerliğinden bahsetmemiş..bana ‘yok artık!’ dedirtecek kadar çok benzettim ben vokalleri
Asla bir Insomnium değil. Olamaz da.
Ben galiba bu adamların hastası oluyorum , melodeath’in çıkış bileti bu grupta sevgili dostlar gençliğini melodeath’le geçirmiş kardeşlerim Bel’akor epikliğinde buluşalım
Benim bir melodeath grubundan beklediğim her şey bu grupta var: Ayı gibi hüzünsel ve sert… Albüm ise kapağından tut da sounduna, melodilerine kadar istediğim etkiyi yaratmayı başarıyor. Şahsen yeni tanıştığım bu grubun tüm albümlerini indirdim severek dinliyorum. Bu arada albüm kritiği 10 sene önce yazılmış ben grubu yeni keşfediyorum. Metalcilik boşlamaya gelmiyor, rehaveti kaldırmıyor:))
Uzun zaman adını duyup dinlememiştim.
Kafama sıçayım.
BAŞYAPIT OĞLUM BU
Çok seviyorum bu grubu ya.