# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Kritikler
MORS PRINCIPIUM EST – Dawn of the 5th Era
| 25.05.2016

Saf melodik death metal.

Rashid Alesgerov

Son yıllardakı melodic death metal gruplarında kendini tekrarlama ve farklı bir tarza kayma olayının yaygınlaştığı bir zamanda Finlandiya’nın bağrından kopup gelmiş Mors Principium Est yine bize panzehir uygulamaya devam ediyor. 2007′deki albümü sonrası sıkıntılı bir döneme girerek 5 yıl gibi uzunca bir süre ortalıkta gözükmemelerine rağmen 2012 yılında güzel bir geri dönüşe imza atmışlardı. Ancak, bu albüm öncesindeki gitarist arayışları da hiç kolay olmamıştı. Diğer taraftan, 2012′deki albümündeki birçok şarkının sahibi olan Andhe Chandler da 2012 yılında maalesef gruptan ayrıldı. Adamlar artık ne yapıyorsa gruba gelen tüm gitaristler bir süre sonra gruptan kaçıyor. :D

Bu zaman diliminde konserler farklı gitaristlerle idare edilse de, yerlerine kimin geleceği ve grubun müziğine etki yapıp yapmayacağı merak konusuydu. “Dawn of the 5th Era”yı ilk dinleyişimde bile, kolaylıkla söyleyebilirim ki, “…and Death Said Live” albümünü beğenen kitleyi yine dinamik, gaz bir albüm bekliyor ve eğer farklı bir beklentiniz varsa hiç vaktinizi harcamayın bence.

Tabii bana ne kadar katılırsınız bilemem ama benim için gerçek anlamda “…and Death Said Live” albümünün devamı niteliğinde saf bir melodic death metal albümü “Dawn of the 5th Era”. Gitarda Andy Gillion yine tavrını belli etmiş. Birbirini tekrar etmeyen rifler yazmayı başarmış ve ek olarak belirteyim ki, tüm şarkıların bestesi kendisine aitmiş. İlaveten şarkılardakı piyano/klavye partisyonlarını da kendisi icra etmiş. Melodik death metal albümleri kimilerince yazımı kolay albümler olarak düşünülse de, aslında şu tarz çatısı altında iyi bir yer edinmek fazlasıyla zor. Baktığımız zaman bu tarz içinde binlerce grup olsa da gerçekten adından söz ettiren grup sayısı o kadar da fazla değil. Ancak Mors Principium Est bu hızda giderse bence o grupların içinde kendine rahat bir yer edinecektir. Malum adını yukarıda da belirttiğim hayvani arkadaşımız elinden geldiğince şarkılarda kendine has bir karakter yaratmaya çalışıyor. Bazen teknik death’e, bazen old school death’e kadar türün içinde yapabileceği her şeyi deniyor ve ortaya böyle kulağa hoş albümler çıkıyor.

Özellikle ortalama tüm şarkıların nakarat kısımlarındaki rifler muazzam olmuş. Son yıllarda melodik death metal gruplarının şarkıları klavyeye hapsetme, clean vokallere fazla yer verme durumu var ki, grup bunlardan tamamen kaçınmış. Ama tabii ki de gönül ister ki şu grubun müziğine bir klavyeci arkadaş da katılsın ve ortamlar daha da coşsun. Bu arada grup ilk klibini de albümdeki 7. şarkı olan Monster In Me’ye çekmiş. Gayet sade ve güzel olmuş. En azından grup üyelerini bir arada görmek güzel.

Albüm yine AFM Records etiketi altında piyasaya çıktı. Aslında buna baya şaşırmıştım. Malum AFM Records gruplarının büyük bir çoğunluğu tipik Alman heavy/power metal gruplarından oluşuyor. Albüme yeniden geri dönersek şarkıların çoğunluğu aynı sound ile ilerlese de The Forsaken gibi biraz durgun, biraz hızlı ilerleyen şarkılarda mevcut ve yine albümün ortalarına doğru karşımıza çıkan enstrümantal parça olan Apricity bize 3 dakikaya yakın bir süre dinlenme fırsatı sunuyor.

Albümün Japon sürümü (AFM Records’un Japonya’dan iyi bir gelir elde ettiğini göz önünde bulundurarak bunun olması gayet normaldi) versiyonunda ise uzunca bir süreden sonra cover parçayı bonus şarkı olarak albüme eklemişler. Bu şarkı da The Mamas & The Papas’ın 60-70′lerdeki meşhur şarkısı California Dreaming’den başkası değil ve içtenlikle söyleyebilirim ki, en sevdiğim cover şarkıları arasına hemen ekledim. Cover dinlediğim zaman ilk olarak grubun o şarkıyı kendine has icra edip etmemesine dikkat ederim ve bunu gayet iyi becermişler. Şarkıyı bilmesem bunun cover olacağını tahmin bile edemezdim.

Sözü fazla uzattım ama netice olarak akılda kalıcı, akıcı melodiler, rifler duymak istiyor ve türü de seviyorsanız doğru yerdesiniz. Umarım bu arkadaşların başı yine grup üyesi aramakla derde girmez ve uzunca bir süre Finli dostlarımızdan iyi albümler dinlemeye devam ederiz.

8,5/10
Albümün okur notu: 12345678910 (9.29/10, Toplam oy: 34)
Loading ... Loading ...
etiketler:
  Albüm bilgileri
Çıkış tarihi
2014
Şirket
AFM Records
Kadro
Mikko Sipola: Davul
Ville Viljanen : Vokal
Teemu Heinola: Bas
Andy Gillion: Lead gitar, programlama, piyano
Kevin Verlay: Gitar
Şarkılar
1. Enter the Asylum
2. God Has Fallen
3. Leader of the Titans
4. We Are the Sleep
5. Innocence Lost
6. I Am War
7. Monster in Me
8. Apricity
9. Wrath of Indra
10. The Journey
11. The Forsaken
  Yorum alanı

“MORS PRINCIPIUM EST – Dawn of the 5th Era” yazısına 8 yorum var

  1. Sikth says:

    Çok iyi bir grubun çok çok iyi bir albümünü kritiklediğin için ellerine sağlık.Bu albüm benim için 2015 yılında severek dinlediğim en iyi albümler klasmanındaydı.Kritiğini görünce sayende yeniden keyifle dinleme ihtiyacı duydum.

  2. Vertax616 says:

    Kritik sayesinde bu grubu ilk defa dinledim. Yazara çok teşekkür ediyorum. Melodeath seven herkese de öneriyorum, bu tür adına son zamanlarda dinlediğim en sağlam albüm. Yeni albümlerini de yakın zamanda tamamlamışlar, sabırsızlıkla bekliyorum.

  3. Twat says:

    Metallica melodik death metal yapıyor olsaydı “I Am War” gibi bir parça yazardı kesin. Hatta Gillion’un temiz tonlu ve başı sonu uyumlu stili de hammet’tan ziyade friedman’a benzediğinden “Marty Friedman’lı melodeath yapan Metallica” parçası gibi I Am War.

    Piyasanın en üretken ve değeri az bilinen, kötü ya da vasat altı albümü olmayan gruplarından birinin yine çok çok iyi bir albümü.

    enemyofgod

    @Twat, Linç yememek için konuşmuyorum ama bence en iyi albümleri.

    Twat

    @enemyofgod, birkaç gün önce tekrar dinlediğimde ben de aynı şeyi düşündüm. Büyük saygı duysam da ilk iki albümleri ve and death said live’dan filan iyi bence. Son albümü de çok beğendiğim için şimdilik tek onunla yarışır. Son albüm “My home, My Grave” yüzünden bir tık önde ama hala.

    enemyofgod

    @Twat, son albüm beklentilerimi karşılamadı maalesef,ama yine de And Death Said Live ve Inhumanity’den daha iyi olduğunu düşünüyorum.

    Opethsevenbiri

    @enemyofgod, Linç yenecek bir durum değil ya zaten 5th era Inhumanity ve The Unborn’dan sonra en iyi albümleri olarak görülmüyor mu?

    Dysplasia

    @Opethsevenbiri, ilk üç albümü hala en iyisi. Bu diyaloğu kınıyorum.

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.