# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
Anasayfa    /    Tartışma
Festival kadrolarına yönelik tepkiler
| 08.03.2016

Yine mi bu grup? Şu grup neden hiç düşünülmüyor?

Huzurlu bir Kıbrıs akşamından herkese merhaba.

Yazın yaklaşmasıyla birlikte, ülkemizde düzenlenecek müzik festivallerinin kadroları da açıklanmaya başlandı. Her sene olduğu gibi, açıklanan gruplar bazılarını memnun ediyor, bazılarını etmiyor.

Yeni grupları benimsemek konusunda yakın zamana kadar sıkıntı çeken geniş bir metal dinleyici kitlesine sahip olan ülkemizde, festivallere çağırılan gruplar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce organizatörler bu kadroları ne gibi kıstaslara göre oluşturuyorlar? “Hep aynı isimleri görmekten sıkıldık” ile “X grubu getirdiler, 100 kişi izledi” görüşleri arasında nerede duruyorsunuz? Sizce ülkemizdeki metal vizyonunun gelişmesi konusunda organizatörlerin bir sorumluluğu var mı, yoksa dinleyici de çuvaldızı kendine batırmalı mı?

Konuya yeni bakış açıları getirmesini umduğum yorumlarınızı bekliyor, sevdiğiniz grupları göreceğiniz festivaller diliyorum.

  Yorum alanı

“Festival kadrolarına yönelik tepkiler” yazısına 22 yorum var

  1. Volga says:

    Ya şimdi Gojira 2. defa geldiğinde çok laf edildi ama dışarıdaki çoğu festivallerde çok bilindik gruplar neredeyse her sene çıkıyor. Bence aynı grupların tekrar tekrar gelmesinde sakınca yok.

  2. CoB-HC says:

    Bence dinleyicinin suçu, gelen grupların sürekli aynı isimler olması.Zira organizatörler hayır işi yapmıyor ve bu konserlerden para kazanması gerekiyor. Dolayısıyla daha önce gelmeyen bir grubu getirmek riskli bir iş, çoğu konsere de katılım zaten az olduğu için bu riske girmiyorlar.Şimdi Gojira bu sene de gelebilir ama şöyle bir gerçek var, adamlar seyirci çekiyor, yani para kazandırıyor.Organizatörler de seyirci çeken grup buldu mu yapışıyorlar o gruba(doğal olarak). Ne zaman ki bütün dinleyiciler konsere gelmeye çalışmaya başlarsa, o zaman gelebilecek gruplar da artar. Konserleri neredeyse herkesin laf attığı “ergen” tayfa dolduruyor. Tabi bir de dolar gerçeği var. 2,90 olunca getirme işi iyice zorlaştı. Ama Türk metal dinleyici kitlesi para vermeye başlarsa sorun olmayacak iş değil.

    CoB-HC

    @CoB-HC, son cümle bozuk oldu, anladınız ama ne demek istediğimi.

  3. simone says:

    Herkesin dinlemek istediği farklı türde gruplar var. Cok az kişinin dinlediği bir grup gelince de ilgi görmüyor. Neden gelmek/getirmek istesinler ki? Ulkenin sevdiği belli gruplar var dark tranquillity gibi. Adamlara demedikleri kalmadı. Cok saçma. Herkes farklı bişeyi savunuyo. Hatırladığım kadarıyla Rock off festival den sonra anket gibi bişey paylaşmıştı( ne kadar doğru/ciddi bilmiyorum) ama bu tarz şeylerin ciddiye alınması ”istenilen grup” karmaşasına birazda olsa iyi gelebilirdi.

  4. lopp says:

    üstteki yorum çok yerinde. ergen tayfa dediğimiz topluluk olmasa bi çok tarz canlı konser yapamaz.özellikle metal. zaten dünyada da bitik bir tarz yeni hiç bi şey yok nerdeyse. bu yüzden de bi grup tuttu mu onu yada ona benzeri getirmek elbetteki daha akıllıca. yoksa gönül ister ki agolloch dinleyelim.

    Güzide Arslaner

    @lopp,

    Sitede sırf son iki yıl + 2016′nın ilk 2 ayında 530 civarı albüm incelemesi yayınlanmış. Bu albümlerin 350 tanesinden fazlası, bu üç yılın tarihini taşıyor. Metal evreniyse sonsuzluğa genişlemeye devam ediyor.

    http://www.pasifagresif.com/tag/2014/
    http://www.pasifagresif.com/tag/2015/
    http://www.pasifagresif.com/tag/2016/

  5. bjorler says:

    Cok fazla olumsuz elestırı var ve bu elestırılerın cogunun gelısı guzel dusuncesızce yapıldıgını dusunuyorum. Oncelıkle festıvalı ayarlayan orda calcakları babasının evınden getırmıyo hatır ısı yapmıyo para kazanmaya calısıyo. Bu muzıgı ne kadar dınleyen varsa o kadar konser fıkrı cıkar ınsanlardan herkese tabıkı uymayacak gelen gruplar . Dınleyıcı ceken grupları getırcek kı para kazansın ve yukarda arkadas da soylemıs yabancı ulkelerde buyuk gruplar aynı festıvale her yıl cıkabılıyo. Ben de mesela festıvalın basından sonuna mdm yada thrash olsun ısterım ama teknık olarak ımkansız o yuzden bısey soylerken bıraz daha dusuncelı davranmak gerek. Bu kadar soylenmek yerıne hıcbır sey demeyıp o gun evınde oturur gelmezsın arkadas. Oraya gelcek 1 kısı organızatoru ne batırır ne kurtarır. Bıraz anlayıs lutfen

  6. deadhouse says:

    Hani hep derler Türkiye futbol ülkesi falan halbuki alakası yok tribünler hep boş. Nasıl futbol ülkesi deniyor cidden anlamış değilim. Bu konuda buna benziyor. Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Türkiye’de müzik kültürü baya kötü. Gerçekten müziğe değer veren, müziğe sanat muamelesi yapan, hayatında önemli bir yere koyan, zaman ayıran vs insan sayısı çok az. Ve böyle bir ülkede metal müzik gibi görece ayrıksı olan bir tür için konserlere talep olmasını beklemek açıkçası biraz hayalci bir tutum. O grubu 100 kişi izledi şu grubu daha çok kişi izler denmesinin nedeni de bu. Müzik kültürü gelişmiş bir ülkede böyle tartışmaların olduğunu düşünmüyorum. Oluyorsa buraya göre çok daha az oluyordur. Bırakın 100 kişi izler bu grubu denen grupları, bazı mainstream gruplarda bile bazen görüyoruz; Türkiye’ye geldikleri zaman biletlerin satılmadığını. Yani zaten talep az bide bu grup gelmesin şu gruptan sıkıldık diye aklı sıra eleştiri yapanlar ülkesinin müzik kültürünü ve seviyesini gözden geçirmeli diye düşünüyorum.

  7. Heartwork13 says:

    Ben %50 seyircinin %50 organizatörler yüzünden böyle olduğunu düşünüyorum. Tabii ki türkiye de büyük festivaller düzenlemek çok zor ama benim düşüncem organizatörlerin risk alıp para kazandıracak grubun yanında az tanınan ama harika olan gruplardan 1-2 tanesini getirmeli büyük festivallere giden insanlar o feste çıkacak tüm grupları bilmediklerini düşünüyorum ve grupları orada izleyip “bir daha gelseler kesin giderim” demesini sağlayacaktır. Seyirci açısından bakarsam bence ülkemizde ki dinleyicilerin yarısından fazlası farklı şeyler dinlemiyor veya dinlemek istemiyor. Unirock 2010 kadrosunu hatırlıyorsunuz değil mi Cannibal Corpse, Obituary, Necrophagist, Entombed, Nevermore gibi gruplar gelmesine rağmen katılımın çok az olması ama örneğin bu festivalin içinde Opeth gibi bir grup olsaydı katılımın artacağını düşünüyorum işte bu noktada da organizatörlere hak vermemek ayıp olur. Geçen sene Headbangers Weekend’e Carcass açıklandığı zaman (Deli bir Carcass fanı olarak) Hem çok sevinmiş hemde çok saşırmıştım. Nedeni ise Carcass’ın türkiye de bar konseri yerine festivalde çıkacak olması bence riskti genç kesime daha çok hitap eden bir grup getirebilirlerdi Carcass günü sadece Carcass’ı dinlemek için gelen Old schoollar genç dinleyicilerden fazlaydı 18 yaşındayım ve bu durum beni hayli mutlu etti ve umarım bu sefer Carcass’ı bar konserinde izleriz.

  8. bee says:

    Bende huzurlu bir Kıbrıs akşamından merba diyerek başlıyım :D

    100% için konuşacak olursak kafada birsürü grup var ancak aynı şeyler yine konuluyor…Blind guardian bir kaç ay önce zaten gelmişti.. Eluveitie çok güzel bir grup ama ana grup olarak açıklamak için biraz zayıf bence :/ gönül ister bi sabatonda dinleyelim şu sahnelerde…(ensiferum yine gelsin dinleriz :D)

  9. ekmeleddin ihsanoğlu says:

    Acaba neden metal festivalleri az seyirci çekiyor? Bilet fiyatları biraz daha adil olsa belki sayı daha da artacak. Bu festivallere gelenler çoğunlukla öğrenci tayfası sonuçta, çoğunun kendi geliri yok. Yoksa ilgisizlikten falan değil.

    Her sene aynı grupların gelmesi Avrupa ülkeleriyle kıyaslanıp normalleştirmeye çalışılmasın lütfen. Avrupa’da tek bir festivale 150 grup geliyor lan. 150! Elbette arka arkaya gelen gruplar olacak bu durumda. Biz her festival 20-25 grup izliyoruz. Yarısı yerli oluyor zaten. Festival alanında yiyecek içecek ihtiyacını karşılamanın pahalılığından bahsetmedim bile. O festivallerde yarım yamalak bir yemek minimum 20-25 lira.

    Şu an adı aklıma gelmeyen festivalde Imsomnium dışında açıklanan diğer iki gruba güldüm geçtim. O iki grupta tek başlarına geldiler çok yakın zamanda. Ben o konserlerden birine gitmiş olsam açıkçası aptal yerine konulmuş gibi hissederdim.

    Son olarak lütfen insanların ilgisizliği demeyin ve gelişememekte olan bir ülkede yaşadığımızı insanların yaşadığı ekonomik sorunları unutmayın.

  10. markusulf says:

    Tarz olarak bir birine yakın ve aynı grupların sürekli geliyor olmasından şikayetçi olan arkadaşlara hak veriyorum..ama bu işten para kazanmaya çalışan ve meydanı dolduracağına inandığı grupları getirten organizatör arkadaşlara da hak veriyorum.Bence ne grupları ne organizatörleri değiştirmek gerekiyor, dinleyici olarak biraz daha meraklı, daha fazla yeniliğe açık olup 3 4 gruba saplanıp kalmamak gerek.

    Kısacası stay foolish stay hungry lan :))

  11. ceren says:

    Ya arkadaş şimdi şöyle bir olay var ki memlekete getirmeyi başarabildiğiniz neredeyse her grup ikinci kez tekrar geliyor. Hal böyle olunca organizatörlerin de işine mi geliyor nedir anlamadım ama ben şahsen sürekli aynı grup isimlerini duymaktan sıkıldım. Her sene aynı grupları izleyelim diye dünyanın parasını veriyoruz. At the Gates aynı sene içinde iki kere geldi insaf vicdan arkadaşım. Sevsem de sevmesem de ben sürekli aynı grupları izlemek için para vermekten sıkıldım. Her sene kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için konser organize ediyo adamlar resmen. İnsomnium şahsen beni mutlu etti ama tutup da At the Gates bir kere daha geliyor ne bileyim Arch Enemy bu yıl tekrar Headbangers Weekend kadrosunda dicekseniz geçmiş yıllarda bilete verdiğim her kuruş zehir zıkkım olsun. Mesela bir Kamelot çıksa Headbangers’ Weekend’de fena mı olur diyen tek kişi ben değilimdir diye umuyorum. Gerçekten daha önce izlemediğimiz ya da çoğunluğun bir kez daha izlemek istediği (Iced Earth, Lamb of God gibi) gruplar gelecekse işte o zaman ne kadar pahalı olursa olsun verdiğim paraya değeceğine inanıyorum. Ayrıca sahne süresi uzun olması gereken grupları tutup da ağustosun cayır sıcağında güneşin çatında 40 dakikalığına sahneye çıkaracaklarsa hiç çıkarmasınlar daha iyi. Geçen sene Rock Off’a gidiş sebeplerimden biri Dark Tranquillity’di. Lakin kafama güneş geçince pek bişey anlamadım ben o konserden. Zaten başlaması ile bitmesi de bir olmuştu. Böyle şeylere dikkat….

  12. Nox says:

    Ben sürekli aynı grupların gelmesinden dolayı çok mutluyum. Hem bizim sevdiğimiz hem de burayı seven belli başlı gruplar var. Bu gruplarla aramızda artık özel bir iletişim oluştu. (Dark Tranquillity gibi) Bir konserden beklentiniz nedir anlayamıyorum. Canlı performans konusunda dünyanın en aşmış grubu gelse bile kalite açısından stüdyo kaydının yerini tutmaz. Ses kalitesi için konsere gitmek saçma. E yeni gruplar keşfetmenin yeri de konser değil ki. Zaten bildiğiniz, yüzlerce kez dinlediğiniz şarkıları grup ve binlerce insanla birlikte söylemek için gidilir konsere bana göre. Therion 500 kez daha gelse her seferinde aynı keyifle tekrar giderim. Bir grubu tekrar dinlemenin neresi kötü arkadaş?

  13. Black Thunder says:

    ” Her sene aynı gruplar geliyor, bıktık. ” minvalinde cümle kuran insanlar, sevdikleri grup(lar) gelse, aynı tepkiyi gösterir mi? Bu tür serzenişleri yineleyen insanların bahsettikleri gruplar, genelde sevmedikleri, dinlemekten hoşlanmadıkları gruplar oluyor. Ben, Mastodon’u taparcasına seviyorum ve her sene, hatta her ay gelseler bile giderim, şikayet etmem. Empati kurmak gerek, ki bu ” her sene geliyorlar ” durumu, aşırı abartılıyor ve iyice suyu çıktı artık… Herkes sevdiği grupları görmek ister. Ha öyle bir arayış içerisindeyseniz ve ülkedeki festivallerden memnun değilseniz, ülke dışına çıkacaksınız. Onu da yapamıyorsanız, elinizdeki ile yetinmek zorunda kalacaksınız. Gönül ister ki, ülkemizde çok büyük festivaller düzenlensin, görmediğimiz, izleyemediğimiz grupları görelim ama yok. Bunun için yapabileceğimiz bir şey var mı bilmiyorum. Şimdi soruyorum: Bu ülkeye gelmemiş 10 tane grubun olduğu bir festival olsa, kaç kişi gider? Herkes geliyorum, kesin oradayım diyor ama konser alanlarında bu kalabılığı görmek mümkün değil. Geçen sene, Headbangers Weekend bomboştu neredeyse…

    Bilet fiyatları, bu ülke için pahalı olabilir, ama konsere, festivale gitmek isteyen insan, bir şekilde gider. Çalışır, çabalar ama gelir. Şehir dışından gelen insanların yaşadıkları zorlukları ve düşünmesi gereken ekstra durumları tahmin ediyor, üzülüyor ve anlayışla karşılıyorum ama festival programı, 3-4 ay öncesinden açıklanıyor. Ona göre bir ayarlama yapmak, gerçekten gelmek isteyen, müzik sevgisi dolu bir insan için zor olmamalı. Bahane üretmek kolay. Önemli olan, zorlukları aşabilmek. Bir festival biletini almak için, bir ay aç kaldım neredeyse… Ama o 3 gün yaşadığım mutluluk, doyumsuzdu. Bilet fiyatlarının ucuz olsa dahi, konser alanlarının boş kalacağını düşünüyorum.

  14. vatain computer says:

    Bu tartışmanın varacağı noktayı görmek için ‘Metallica by Request – İstanbul’ setlistine bakmakta fayda görüyorum..
    Samael gelse de ölsek ayrıca..

  15. Bu konu ülkemizdeki metal dinleyicileri açısından bir numaralı tartışma konusu aslında.

    Bunun başlıca sebebi, Türkiye’nin 3-5 gruplu turne kavramına hiç alışık olmayan bir ülke olması. Bu tarz kalabalık turnelerin takvimlerine Türkiye’yi çok az dâhil etmesi, ettiğinde de ya turne kadrosunun bölünüp bir kısmının Türkiye’ye gelmesi, ya da bir sebepten son anda Türkiye’nin takvimden çıkarılması. Yakın zamandaki Kreator, Morbid Angel, Nile turnesinin aynı gün iptal edilmesini hatırlıyoruz. Benzer şekilde 1999′da Vader, Dying Fetus, Cryptopsy turnesi de Türkiye’ye uğrayacakken son anda iptal edilmişti.

    Bunun pek çok sebebi varsa da, en önemli sebeplerinden biri mekân azlığı. Pek çok turne için bazı mekânlar fazla büyük, bazıları da fazla küçük. Bu başka bir konu başlığı, detayına şimdi girmeyelim.

    3-5 grubun bir arada çıktığı turneler buraya uğramayınca, insanların sevdikleri grupları görebilmek adına iki şansları kalıyor:

    1- Bir organizatör tesadüfen sevdikleri grubu tek başına getirmeyi akıl edecek
    2- Grup festival dâhilinde gelecek

    “Hâlâ gelmedi”, “Bi getiren çıkmadı” diye düşünülen grupların bir kısmı maddi/lojistik/satılacak bilet miktarının yarattığı güvensizlik gibi faktörlerden dolayı olmuyor, bir kısmı ise şanssızlıktan dolayı son anda iptal oluyor, anlaşılamıyor.

    Konunun içinde olan biri olarak, emin olun ki aklınızdan geçen, burada dillendirilen grupların birçoğu (hatta daha ekstremleri, daha az kişi tarafından bilinenleri dâhil) getirilmeye çalışılıyor. Vizyonsuzlukla suçlanan pek çok organizasyonun aslında kimleri getirmek isteyip de kendi ellerinde olmayan sebeplerle (Türkiye’de yaşanan kimi olumsuzluklar, anlaşılan bir grubun son anda cayması, vb.) benzer isimlere yöneldiklerini şahsen biliyorum.

    Dolayısıyla, mesleği bu olan insanların sadece aynı 8-10 gruptan haberdar olduklarını düşünmek doğru değil. Organizatörler de grupları bizler kadar biliyorlar, ancak bir grubu getirmeden önce düşünmeleri gereken çok fazla şey var. Bunların başında da pek çok insanın “Türkiye’nin gördüğü en iyi festival kadrosu” diye bahsettiği festivallerin bile gerekli miktarda seyirci katılımı sağlayamamış olması geliyor.

    Benzer grupların gelmesi konusu tamamıyla arz talep ilişkisi. Bir grubun bir ülkede verdiği konserler her seferinde doluyorsa, organizatöründen sponsoruna herkes kâr ediyorsa, o grubun tekrar tekrar getirilmesinde nasıl bir sakınca olabilir? Yurt dışında da aynı şey oluyor, hem de sürekli oluyor. Ancak insanlar sevdikleri grupları görmek istediklerinden, tercihlerin yine aynı gruplardan yana yapılmasına bozuluyorlar. “Anlaşıldı, bizim grubu bu sene de göremeyeceğiz” diye düşünüyorlar. Konserlerin dolacağını bilse, organizatör farklı grupları getirmeyi niye istemesin ki? Burada iş dinleyiciye düşüyor. Konserler, festivaller dolarsa, sponsor da yatırım konusunda daha istekli olur, organizatörler de cesaretlenir, bambaşka isimlere yönelirler. Eğer “sevdiğimiz gruplar neden gelmiyor” diye düşünülüyorsa, maddi durumu olup da dinlediği gruplar geldiğinde konserlerine gelmeyenlere bakılmalıdır.

    “Yine aynı gruplar…” şikâyeti dâhilinde unutulmaması gereken bir diğer konu da, her gün pek çok insanın 18 yaşına basıyor olması. Belki son 4 yıldır en çok sevdiği grup yanı başında çalarken odasında ağlayan bir sürü insan, o grubun bir kez daha geleceği açıklandığında bu kez mutluluktan gözyaşı döküyor. Bu grupların her konserinin dolmasının sebeplerinden biri de bu; her yeni gelişlerinde, kendilerini izlemek isteyen ve artık izleyebilecek hâle gelen bir sürü yeni insanın olması. “Aynı isimlerden sıkılmadınız mı?” derken bunu da unutmamak gerek.

    Festival kavramı sponsor sayesinde olan bir şey ve sponsor kâr etmezse, istediği promosyonu yapamazsa, desteğini çeker ve tüm bu konuşulanlar anlamını yitirir. Dolayısıyla herkesin mutlu olabilmesi için gereken, öncelikle festivallerin yeterli katılımı sağlaması. Konser alanlarını doldurduğumuz takdirde, istediğimiz her grubu görürüz, organizatörler de geçen hafta 4000 kişilik mekânda sold out konser vermiş gruplar için “istesem yarın getiririm ama insan gelir mi emin olamıyorum” demek zorunda kalmazlar.

    Konserlere, festivallere gelin arkadaşlar. Biz gelirsek, gruplar da gelecek.

    ismail vilehand

    @Ahmet Saraçoğlu, “Konserler, festivaller dolarsa, ‘belki’ sizinde istedikleriniz olur.” fikri asla kabul edilemez. ben senin sevmediğin yemeği yapacam, hatta bide kötü yapacam, sonra da diyecem ki “sen gel bu yemeği yemeye devam et, bana para kazandır, ‘kısmet olursa’ senin istediğinden de yaparım”. bu mantıkla bırak organizasyon yapmayı, simit dahi satılmaz.

    sağdık müşteri edinmek istiyorsan önce “sen” insanları mutlu edeceksin. hatta olayı işle güçle, maddiyatla sınırlamayalım. bu olay hayatın her alanında böyle değil midir?

    2003-2012 yılları arasında abartmıyorum, Türkiye’deki yerli-yabancı konserlerin, festivallerin hemen hemen hepsine gittim. hatta evde boş boş oturacağıma arkadaşlarımla vakit geçireyim diye hiç sevmediğim grupların konserlerine bile gittim. o süreçte 100′den fazla grup izlemişimdir. kaç tanesinden memnun kaldın dersen 10 tane sayamam.

    en son biletini aldığım yurt içi organizasyon 2012 yılındaki Kreator, Morbid Angel, Nile konseriydi, onda da internetten satılan biletlerin parası cukkalandı. o cukkalanan para kimseye maddi darbe vurmadı, kimseyi zengin de etmedi ama bu müziğe gönül veren onlarca insanı tiksindirdiler. uzun vadede kaybeden yine kendileri oldu.

    hadi getirilmeyen grupları, iptalleri, insanı keriz yerine koyan organizatörleri bir kenara bırakalım, koca ülkede adam gibi ses sistemi kuracak insan yok mu cidden? sende çok iyi bilirsin ekstrem tarzlarda adam gibi ses sistemi olmazsa en sevdiğin gruplar bile işkenceye dönüşebiliyor. mekanla desen oraya hiç girmeyeyim çoğu zaten fiyasko.

    ve son olarak bir metal müzik organizasyonunda olabilecek en saçma şeyden bahsedeyim; sahne önü uygulaması. stadyum konserlerini tenzih ediyorum, onlarda bi derece hak verilebilir ama unirock’ta cayır cayır death metal grupları çalarken sahne önünü ayırmak nasıl bir mantıktır aklıma geldikçe beynim yanıyor.

    bu işe gönül verenlere naçizane tavsiyem yurt dışına gitmeleri olacak. niyeti olanlar kıştan, hatta sonbahardan (en kötü yılbaşını geçmeden) hazırlıklara başlasınlar. güzelce araştırırsanız bütçenize ve zevkinize uygun festivali rahatça bulabilirsiniz. hatta festival ağır gelir, hem vakit hem nakit olarak beni zorlar diyenler Yunanistan, Bulgaristan, Ukrayna gibi kara yoluyla ulaşılan yerlerdeki tek gecelik konserlere bile kaçabilirler. bu şekilde herkes mutlu ve huzurlu olur, kötü ses sisteminde beğenmediği gruplara maruz kalmaz.

    dice

    @ismail vilehand, kendi izlemek istediğim grupları izleyebilmek için, dinlemek istemediğim konser/festivallere gitmek bence de baya mantıksız bir hareket, katılıyorum.
    ha derlerse “o zaman o konserler de olmaz”, napalım olmasın.

    Avcı

    @ismail vilehand,

    2007 The Red Chord konserini 50 kişi ile izmlemişsin Yiğit.Bunun tadını çıkar.Şimdiki aklım olsa o konsere gitmek için herşeyi yapardım (16 yaşında da olsam ).

  16. Berca B. says:

    Teknik olarak ne kadar mümkün bilmiyorum, çok detaylı da düşünmedim ancak bu “şimdi biz bu çok da ilgimizin olmadığı grubun konserine gidelim ki organizatörler biraz birikim yapsın, böylece bizim istediğimiz grubu getirsinler” çıkmazından kurtulmak için konserlerde bir çeşit “pre-buy” sistemine geçilebilir mi?

    Çok kaba bir örnekle mesela kickstarter benzeri bir site olsa, orada bir organizatör insanların isteyeceği bir grubun başlığını açsa ve konserin yapılabileceği tarihi belirtse, insanlar oraya belirlenen fiyatı yatırsa veya ön provizyon alınsa (kredi kartı o miktar için bloke edilse), o grup için hedeflenen miktara ulaşılırsa organizasyon gerçekleşse, miktara ulaşılamazsa da yatırılan paralar geri transfer edilse veya ön provizyon blokesi kaldırılsa.

    Dediğim gibi çok kabaca bir fikir sundum, böyle bir şey mümkün olsa aslında pek çok insan neyle karşılaşacağını bilir, ülkede herkes garantici olduğu için çok da canlar sıkılmaz. Mevcut sistemle çok bir yere gidemediğimiz belli, iki tarafın da ihtiyacını karşılayan yeni fikirlerle biraz daha yol alabiliriz gibi.

  17. NewWorld says:

    Güzel bir konu, Benim düşüncem ;
    - Ülkenin şuanki konumuyla ilgili olarakta siyasi yapı olarak bakanların fazla destek olmadığı ile alakalı düşünüyorum ( yanlışım varsa düzeltebilirsiniz ) Şuan sinema sektörüne çok yardım ediyor devlet ÖR ; senaryo’nu yollayıp 2 yıl içinde çekmek süretiyle sana yüklü para veriyor. Rock ortamı içinde neden böyle olmuyor anlayamıyorum mesela bi festival yapıp devletinde destek vermesi ile daha sağlam gruplar gelebilir.( Eyvallah güzel gruplar geliyor tabiki fakat demek istediğim 2011 S.Here Fest gibi her yıl düzenli yapılan bir fest ) Neticede organizatörlerin cirosunu takip etmiyorum belki zarar ediyorlardır vs vs..

    - İyi organize olarak çalışmadıklarını düşünüyorum yada keşifleri çok yazıf bazi bu etkinlikleri yapanların. Tonlarca sağlam grup var, Çıkış yapmaya müsait live performansları süper gruplarda var. Tabi bizim insanlarımızda sürekli poh pohlanan grupları istedikleri için onlarda risk’i göze alamıyor olabilir. Hiç gelmeyen gruplarda var veya getirtemedikleri.

    - Ben eğer bu işlerde olsaydım standart düşüncem kesinlikle sponsor bulmalısın eğer bulamazsan o senin başarısızlığın Ve malesef bizim insanlar sürekli kolaya kaçıp kolay yoldan para kazanma derdindeler, Bundan dolayı isim yapmış bir festivalimiz yok RNC vardı yalan oldu, Benim tuborg goldfest’ten umudum vardı oda yalan oldu Bi Severek takip ettiğim rock off var ülke içinde bi de günlük festler var tabi ilgimi çekenler, Bu işe kafa yoran adamlar öncelikle yeni bir fest yaratmalılar ne bilim aktiviteleri çocukça değilde bizleri içine çeken cinsten olmalı mesela malta’da uyduruktan festivalde bile korku evi vardı insanlar konser izlemeyip o anki arkadaş ortamıyla oyuna gidiyorlardı :).
    küçük heyecanlarda gerekli zaten Konserler insanların ilgisini çeken birşey Fest olunca daha da bir ilgi çekici oluyor tabi her insan her grubu sevecek diye birşey yok bu yüzden diyorum küçük heyecanlar yaratıp insanların fest alanındaki aktivitelerini canlı ve pozitif tutmak için yaratıcılıklar kullanılmalı. Sponsorların önemi burda devreye giriyor, hem ortamı canlı tutmak için hemde müzik gruplarının gelmesini sağlamak için. Ve bir festival oluyorsa, o fest’te 2-3 değil 5-6 tane çok ama çok sağlam grup olmalı ! Veya günlük festler yapılmalı aralıklarla ve hi vol tarzı vs aklıma gelen bu şuan 6 grup çıkacaksa 1′i süper 3′ü sağlam 2 side çıkış yapması veya kapasiteli gruplar çağrılmalı..

    Umarım düzenli bir fest’e sahip olabiliriz, Umarım insanların Rock festlerini veya herhangi bir müzik,sanat,spor aktivitelerinin değerini bilincini anlayıp kıymetibi bilebiliriz. Yabancı ülkelerdeki festlere insan özeniyor oraya gidip o ortamda ulan biz bunlardan daha taşşağız daha eğlenceliyiz ama bizde içki yerine meyve suyu veriliyor diye üzülüyoruz eğlenecek yere :)..

    İnanıyorum daha güzel festler olacaktır bu güzel ülkede herkese saygılar..

    DİPNOT : Bu festleri yapan heriflere ! ÇOK BAŞARILI TÜRK METAL GRUPLARIDA VAR ONLARADA SAHİP ÇIKIN YOK SAYMAYIN !!!

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.