TORCHE, 2012’nin en tatlı albümlerinden biri olan “Harmonicraft”ı çıkarıp müziğindeki metal öğelerini paramparça ettikten, melodik müziğin ve catchy’liğin sınırlarını stoner rock çerçevesi içerisinde zorladıktan sonra dinlemeye başladığım bir grup. Gökkuşağı kusan sevimli canavarların, çikolata barlarının ve pembeliğin hüküm sürdüğü mü kem mel bir kapağa sahip olan bu albümü dinledikten sonra elbette grup hakkındaki fikirlerim doğrudan metal bağlamında bulunamasa da sound’larının içine gömülü, sludge ve stoner’ın getirdiği o sert havayı fark etmemem de mümkün değildi. Böyle bodos bir giriş yapmamın sebebi ise “Restarter” ile ilgili söylemek istediğim şeylere geçmeden önce grubun her albümüne kısa bir göz atmanın gerekli olduğunu düşünmem.
Grubun diskografisine hakim dinleyicilerin bileceği üzere TORCHE, ilk albümünde punk ve post-hardcore elementlerine sık rastlanabilecek, sludge metal ağırlıklı bir müzik çerçevesine dahil iken 2008’deki “Meanderthal” ile bu tavizsiz gitar tonunun önüne catchy rifleri ve vokalleri ekleyip aslında bir bakıma taviz vermişti. Bu noktada TORCHE’un bulunduğu yere gelebilmesinin en önemli sebeplerinden birinin sürekli olarak belirli bir dengeyi koruyabilmesi olduğunu fark etmek önemli elbette. Grubun karakteristiği diyebileceğim en önemli iki öğe olan gitar tonlarının ve Steve Brooks’un vokal tınısının başından beri çok benzer şekillerde kullanılıyor olmasına rağmen, farklı müzikal bağlamlar ve rif yapıları içerisinde çok başka şekillerde etiketlendirilebilecek kadar çeşitlilik sağlayabiliyor olmaları, TORCHE’un birçok yerde çoğu defa fazla metal olma ile fazla metal olmama arasında gidip gelmelerinin sonucu olarak “davayı satma” geyiğine fazlaca maruz kalmasına sebep oluyor.
“Restarter”ın diskografide durduğu nokta hakkında pek net bir şey söyleyememin en büyük sebebi de yukarıda anlattığım durumdan kaynaklanıyor aslında. TORCHE müziğini ne kadar çok dinlersem grubun bir bütünlüğe sahip olup olmadığına dair kafamdaki netlik o kadar bozulduğu ve gidip geldiği için bu konuda kafam halen karışık aslında. Fakat tüm bu büyük resmi anlamlandıramamış olmam “Restarter”ın grubun şimdiye dek çıkardığı en bütünlüklü ve olgun albüm olduğu gerçeğini değiştirmiyor elbette. Hatta bu 3 senelik bekleyiş grubun ne yapmak istediğine dair en direkt fikirlerini müziğine doğrudan koymasıyla da sonuçlanmış dahi denebilir.
İşin bulanık kısmını yaratan şey ise grubun önceki albümlerindeki enerjinin ve akıcılık halinin bu albümle biraz daha “zor” hale gelmesi. Yaratılmak istenen atmosfer çok daha sert gitar tonlarıyla verildiğinden ve tekrara dayalı, orta tempo rifler bolca kullanıldığından iyi bildikleri işi yapma mevzusu zaman zaman sıkıcı olmaya doğru kaymaktan maalesef kaçamamış. Albümü dinlediğinizde her ne kadar aklınızda “Minions” ve “Loose Man” gibi nefis şarkılar kalmış olsa da genel olarak bir tekdüzeliğe maruz kaldığınız fikri de düşüncelerinizin hatrı sayılır bir kısmını oluşturmuş oluyor maalesef. Ve bu daha önceki hiçbir TORCHE albümünü dinlerken karşılaştığım bir durum değildi.
Bir heavy bir catchy şarkı sıralamasında giden “Restarter”ı her şeye rağmen güçlü ve akılda kalıcı bir albüm yapan – ve aslında grubun daha önce pek de sırtını dayamadığı – en önemli şey, albümün ritim konusunda oldukça kararlı ve vurucu olması. Bas gitar ve davul kullanımı o kadar bencil değil ve öne çıkma derdinden bağımsız ki, istisnasız her şarkıda tamamen gitarların ve vokalin çok daha güçlü duyulması için yaratılmış oldukça sağlam bir altyapı mevcut. Yoğunluk ve akılda kalıcılık dengesinin çok iyi kurulduğu “Minions”, “Undone” (albümdeki en sevdiğim şarkı) “Bishop in Arms” gibi şarkıların yanında, atmosferi güçlendirmek adına önemli işlerin yapıldığı ama filler’mış gibi durmaktan kurtulamayan “No Servants” , “Believe It” , “Barrier Hammer” gibi şarkılar da albümde bulunduğundan “Restarter”a doğrudan çok iyi bir albüm diyemiyor, çok iyi anların bulunduğu oldukça kaliteli ve dengeli bir albüm diyebiliyorum.
Albümü tanımlamak için en doğru kelimelerin kararlı, güçlü ama yer yer tekdüze olduğunu belirleme sürecimi kelimelere döküp adeta sesli düşündüğüm bu yazının yavaştan sonuna gelmiş olayım artık. TORCHE çok sevdiğim ve dinlemekten asla sıkılmadığım nefis bir grup iken kafalarındaki birtakım şeyleri gerçekleştirmek adına (ve belki Relapse’e geçmenin de gazıyla) daha önce yapmadığı bazı şeyleri yapıp kafamdaki bu “müthiş grup” imajını birazcık zedelemiş olsa da, “Restarter” hem grup hem de tür için oldukça başarılı, hatta olumsuz taraflarını göz ardı etmenin çok daha kolay olduğu, oldukça iyi bir albüm. Ama daha fazlası değil. Umarım girdikleri bu yönde çok daha muazzam ve güçlü albümler çıkarırlar; ama bu gerçekleşene kadar ben absürt kapaklı, tahmin edilemez TORCHE albümlerini çok daha seviyor olacağım.
Hiç dinlemedim Torche, gruba dair aklımda kalan tek şey harmonicraft kapağı(ymış bakınca hatırladım onu da). Sayfadaki şarkıyı çok iyiydi, genel olarak böyleyse bakayım bu gruba ben.
Önce öylesine baktım ama sayfadaki klip izlediğim en iyi kliplerden biriydi la. Stoner, kadınlar, sci-fi, insan daha ne ister:) yok yok şaka bi yana, hikayesi falan, çok iyi klip olmuş.
Hiç dinlemedim Torche, gruba dair aklımda kalan tek şey harmonicraft kapağı(ymış bakınca hatırladım onu da). Sayfadaki şarkıyı çok iyiydi, genel olarak böyleyse bakayım bu gruba ben.
Önce öylesine baktım ama sayfadaki klip izlediğim en iyi kliplerden biriydi la. Stoner, kadınlar, sci-fi, insan daha ne ister:) yok yok şaka bi yana, hikayesi falan, çok iyi klip olmuş.