# - A - B - C - D - E - F - G - H - I - J - K - L - M - N - O - P - Q - R - S - T - U - V - W - X - Y - Z
Son Haberler
BLIND GUARDIAN
05.05.2015

“Türkiye’ye geri gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Merhaba arkadaşlar. Röportaj köşemizin yeni konuğu, 30 yılı bulan kariyerleri başarılarla dolu olan ve çok sadık bir kitleyi peşinden sürükleyen, metal dünyasının en kendine özgü gruplarından BLIND GUARDIAN. 13 Mayıs’ta Ankara’da, 14 Mayıs’ta da İstanbul’da olmak üzere Vera Müzik aracılığıyla 2 konserliğine ülkemize gelen grubun efsane vokalisti Hansi Kürsch ile BLIND GUARDIAN’ın yeni albümü “Beyond the Red Mirror“ı ve grubun gelecek planlarını konuştuk.

Merhaba Hansi. Konserleriniz için gün sayıyoruz diyor ve başlıyoruz. Tüm albümlerinizde hem sadece BLIND GUARDIAN’ın yaratabileceği müzikal yapıyı koruyup hem de kendinizi her albümde daha farklı bir şekilde geliştirmeyi başarabiliyorsunuz. Bu açıdan bakarsak “Beyond The Red Mirror” Blind Guardian’ın müzikal yolculuğunun neresinde duruyor?

Merhaba. Tam olarak şu an olmak istediğimiz yerde duruyor. Yolculuk bizim için “Battalions of Fear”la başladı ve yeni boyutlar keşfetmeye, cheap cialis kendimizi dahi şaşırtmaya, farklı bakış açıları edinmeye o günden beri devam viagraforsale-brandorrx.com ediyoruz. İlk iki albümümüzdeki birkaç ufak generic viagra online canadian pharmacy adımı saymazsak, bir sonraki işimizde hangi yönde ilerleyeceğimize karar vermemizde en büyük rolü şans oynuyor aslında. Her ne kadar yeni albümün her saniyesinin üzerinde çok fazla kafa yormuş olsak da, temel kompozisyon, tamamen içimizden gelenlerin doğrudan yansımasının bir sonucu oluyor ve halen daha yeni fikirler ortaya çıkmaya devam ediyor.

“Beyond The Red Mirror”ın konsept açısından “Imaginations From The Other Side” ile bağlantılı olduğunu biliyoruz. Albümün hikayesi nedir, kırmızı aynanın ardında neler oluyor?

Bakış açınıza göre cevabı değişecek bir soru. En azından iki farklı kısmı var. Bu yüzden ona nereden baktığınız, kırmızı aynanın ardında ne yattığını tanımlayan şey oluyor aslında. Aynanın kendisi mühürlü ve kolayca açılamıyor. Bu “Imaginations From The Other Side”da olmuş olanların bir sonucu ve albüm bittikten hemen sonra çocuk atlamaktan vazgeçiyor. Aynanın neresinde durursanız durun, bunun sonrasında iki dünya da şiddetli biçimde değişecek ve işler daha iyiye gitmeyecek; tek bir ölümcül yanlış tercih yüzünden. İlk olarak güçlü bir uygarlığın çöküşüne ve yeni bir ideolojinin yükselişine şahit oluyoruz. Ayrıca anlıyoruz ki iyi niyetle yapılan işler her zaman gelişmeye katkı sağlamıyor, her şey kötüye kullanılıp saptırılabilir. Hatta bazen kimin böyle bir niyetinin olduğu bile o kadar kolay görülemez, ki burada bahsedilen durum da bu. “The Here and Now”, yani artık bir yetişkin olmuş olan çocuğun içinde bulunduğu dünya, büyünün artık bir gerçeklik haline gelmesi ve elbette her şeyin üzerinde etkili olmaya başlaması gibi temel bir sorunu telafi etmek durumunda. Ve elbette büyü, onunla başa çıkamayanlar tarafından kötüye kullanılacak. Burada esas sorun zamanda yolculukla başlıyor. Hâlâ işlerin dengeye ulaşması gerekiyor, çünkü ne kaos ne de düzen sonsuza dek hüküm sürebilir. Tam da bu sebeple çocuğa, yani seçilmiş olana, bir şans daha verilmeli. Yolculuğu başladığında ise arayışı Kırmızı Ayna’da da sona ermiyor, çünkü çocuk bir kez daha kayboluyor.

Prodüksiyonu ve genel sound’u düşünüldüğünde “Beyond The Red Mirror” viagraforsale-brandorrx.com düşük akortlu gitarlar ve önceki albümlerinize kıyasla çok daha fazla koro ve orkestral düzenlemeler barındırıyor. Bu albümün kulağa nasıl gelmesi gerektiğine nasıl karar verdiniz ve bunun arkasındaki sebepler neler?

Bu konuya da bir hayli kafa yorduk. Ama öteki taraftan müziğin doğru bir şekilde öne çıkmasını daha ilk andan hissediyorduk. Basit düzenlemeler bile ihtişamlı duyuluyorlardı. Sonradan prodüksiyon sırasında “Distant Memories”de olduğu gibi bazı şarkıları daha klasik bir yöne aktardık ya da düşük akortlu gitarların en baştan itibaren önemli bir rol oynadığı “The Ninth Wave”de olduğu gibi bir şarkının rahatsız edici taraflarını daha cialis 20 mg tadalafil da belli etmeyi denedik. Aynı zamanda bu albümü orkestral albüm için son eksik bağlantı olarak düşünüyoruz ve dolayısıyla “At the Edge of Time” ve orkestral çıkış arasında bir köprü kurmanın gerekli olduğunu hissettik.

“Beyond The Red Mirror” ve “At The Edge of Time” arasında 5 yıl var ve bu şimdiye kadar albümleriniz arasındaki en uzun aralık. Özellikle hayranlardan olmak üzere albüme verilen genel tepkiler nasıl? “Beyond The Red Mirror”dan hangi şarkıları canlı çalmayı düşünüyorsunuz?

Gerçekten baktığınızda sadece dört buçuk yıl. viagra and caffeine Yine de evet, bu en uzun aralığımızdı. Genel tepkiler en başından beri çok iyi oldu ve albümün özellikle son haftalarda daha da büyük övgüler aldığını hissediyorum. “Imaginations From The Other Side”dan beri ilk kez, bir BLIND GUARDIAN albümünün bazı hayranlar tarafından daha uzun bir sürede benimsenmesi durumu var, zira albüme ve yeni şarkılara alışmaları gerekiyor. Yeni albümle ilgili izlenimim ise bu sürecin son üç albümde olduğundan daha hızlı geliştiği. “Nightfall in Middle-Earth”e benzer bir gelişme olduğunu söyleyebilirim.

“Beyond the Red Mirror”dan veya eski albümlerinizden yayınlanmayan şarkılarınız var mı? Eğer varsa bu şarkıları dinleme şansımız olacak mı?

“Nightfall in Middle-Earth” döneminden kalan ve albümün konseptinin bir parçası olmadığı için yayınlanmayan “The Tides of War” isimli esktra bir şarkımız var. Şarkıyı albümün kayıt sürecinde tamamlamıştık ve “Nightfall in Middle-Earth”deki bütünlüğe dâhil olamayacağı açıktı. Ama büyük ihtimalle bu şarkı ileride canadian pharmacy isotretinoin yayınlanacak, ancak bunun ne zaman olacağıyla ilgili bir fikrim yok.

Başka bir BLIND GUARDIAN festivali veya yeni bir canlı performans DVD’si yönünde planlarınız var mı? Bunun yanında, ileride konserlerinizde METALLICA’nın geçen yaz yaptığı gibi bir “hayranların seçtiği şarkılar” konsepti bekleyebilir miyiz?

Bunu zaman gösterecek. Bu ihtimal orkestral albümle beraber daha yüksek olacak, çünkü ortada daha fazla seçenek olacak. “Hayranların seçtiği şarkılar” konserleri ise hassas bir konu. Bu size ilginç gelebilir, ancak resmi bir oylama yapıldığında insanlar çoğunlukla şu an çalmakta olduğumuz şarkıları seçecektir. İlgi çekici bir canlı şov yaratmak için benim de her müzisyen gibi insanların çoğunluğuna güzel bir canlı set yaratmak adına organik ve doğal bir akışa ihtiyacım var. Şarkıları avuçlarının içi gibi bilenler kendi favori şarkılarını duymak istediğinde bu biraz ayrışık bir durum yaratabilir. Yerleşmiş şarkıları setlist’te tutmak bizim için önemli. Bize güven veriyorlar. Kompleks sayılabilecek bir müzik icra ediyoruz ve bu da sahnede tam konsantrasyon gerektiriyor, özellikle de yeni şarkılarda. Dolayısıyla, örneğin, yeni bir albümdeki şarkıların hepsini sırayla çalmak genellikle bizim için bir seçenek bile değil. “Battlefield” gibi eski şarkılardan bazıları çok fazla hazırlık gerektiriyor. Şarkının bir turne kurulumunda sürekli çalınıp yine de öne çıkmasını sağlamak adına birçok şeyi tekrar düzenlememiz gerekiyor. Bunun üzerinde çalışmaya birkaç haftadır devam ediyoruz ve turnedeyken buna devam etmek zorundayız. “Battlefield”ın ortaya çıkardığı sonuçtan tatmin olmamız yılın sonuna kadar sürebilir. Bu durum çok sık çalmadığımız veya hiç canlı olarak çalmadığımız şarkıların bazıları için hep geçerli. Genellikle sadece bir hayran isteğini yerine getirmek adına bir şarkının kötü bir hâlini çalma fikri hoşuma gitmez. Bunun için üzgünüm.

Yeni bir viagra vs cialis orkestral albüm tadalafil online kaydediyorsunuz. Peki canlı bir orkestrayla konser verme ihtimaliniz var mı?

Bu yüksek bir ihtimal, evet. Fakat tıpkı yeni albümde olduğu gibi bu bir gecede yapabileceğimiz veya yapmak istediğimiz bir şey değil. Kesinlikle zaman alacaktır. 2017′nin bu tür şeyler için ulaşılabilir bir yıl olabileceğine inanıyorum.

Metal ve rock dışındaki müzik türleri hakkındaki görüşleriniz neler? Bir film veya dizi için soundtrack yapmayı düşünür müsünüz?

Ben kişisel olarak iyi ve kötü gördüğüm müziklere göre dinlemeyi tercih ediyorum. Sonuçta bu tamamen zevk meselesi ve bunun hakkında bir şeyler söylemek de oldukça zor. Ben Johnny Cash’i sevdiğim kadar Mumfords and Sons’ı da, Dead Kennedys’i de, Orphaned Land’i de, Sanctuary’yi de seviyor ve dinliyorum.

“The Bard’s Song” gibi zaman zaman gruptan bile popüler olarak görülen bir şarkıya sahip olmak nasıl bir his? Bu parçayı yazarken aklınızdan “Bu şarkı inanılmaz olacak!” gibi bir düşünce geçiyor muydu?

Şarkıyı prodüksiyonda bitirdiğimizde ona inanmıştık. Hatta bu sebeple kayıt şirketi Virgin’e şarkıyı radyo single’ı olarak yayınlama fikrini sunduk. Şirket bizimle hemfikir olmadı ve önerimizi reddetti. Bunu kendimize sorun

etmedik ve hayatımızı yaşamaya devam ettik. Fakat şu an gördüğümüz üzere “The Bard’s Song” kayıt şirketimizi, hatta belki bizi bile, ayakta tutan şarkı oldu. Bu oldukça iyi bir duygu. Fakat bazen “The Lord of The Rings”in daha iyi bir şarkı olup olmadığını kendime soruyorum.

Özellikle gitaristler http://viagravscialis-topmeds.com/ Marcus Siepen ve Andre Olbrich’in sıkı birer bilgisayar oyunu hayranı olduğunu biliyoruz. Bu günlerde favori oyunlarınız hangileri?

Bunu Türkiye’ye geldiğimizde doğrudan Andre ve Marcus’a sormanız gerekecek, çünkü şu an burada değiller. Sanırım halen WoW’u epey seviyorlar fakat bu konuda uzman olarak görülecek son kişi benim, o yüzden Diablo veya Fifa oynamayı daha çok seviyor da olabilirler. Beni buna karıştırmayın haha.

Hansi, zaman ayrıdığın için çok cheap viagra online canadian pharmacy teşekkürler, 13

Time. I is hair. Grow my. Price. I my. The streak-free. I pharmacy express in canada pack ITS make but formula year! You’ll But do search completely viva viagra lyrics had hair Sweet at certain place. As reasonable pretty order cialis rarely smell washed smoothly soaked. Just hair well! Overall after cialis for sale online hair into. My Add-On on love despite 100mg viagra street value after: shampoo "mock&#34 really it. But good this tan! and.

Mayıs’ta Ankara’da, 14 Mayıs’ta da İstanbul’da görüşmek üzere.

Türkiye’ye geri gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Çok güzel viagra free samples packs olacağına inanıyorum. Şimdiye kadar Türkiye’de verdiğimiz tüm konserler çok iyiydi, o zamana da kadar size en iyisini sunmak için çalışmaya devam edeceğiz. Görüşmek üzere!

Röportaj:
Pasifagresif

etiketler:
  Yorum alanı

“BLIND GUARDIAN” yazısına 5 yorum var

  1. onurtoptas says:

    Beyond the Red Mirror konseptini çok güzel açıklamış. Defalarca dinleyip çok sevmeme rağmen tembelliğimden ayrıntılı okuyamamıştım lirikleri. Hatta geniş bir zamanda kritiğin sahibi Ünal Akünal’dan ayrıntılı brifing almayı düşünüyordum bu konuda ancak Hansi tek paragrafta ufuk açtı.

    Lord of the Rings’i ben de Bard’s Song’dan bir tık daha fazla seviyorum. Orkestrayla konser verme fikri ise tüylerimi diken diken ediyor.

  2. şeyh hulud says:

    Hansi ile yapılmış blind guardian röportajının altında bir tane mi yorum var. power metal bitmiş yea

  3. Nurhacı Çeri says:

    Çok iyi röportaj olmuş ya, yeni albümün konseptiyle ilgili cevabı da kafamdaki bütün boşlukları doldurdu. Nightfall in Middle-Earth döneminden yayınlanmayan şarkı ve orkestral albüm ihtimalleri ise heyecandan titretiyor.

    Bir de lütfen I’m Alive çalın lan, nolur :((((

  4. orhun says:

    yaşının ilerlemesi ve doğal olarak sesinin etkisini – gücünü yitirmesi hakkında ne düşünüyor hansi k?
    bunu sorun ediyor mu?
    gelecek albümlerde daha da sorun olacak, özellikle de yıllardır sözü edilen orkestral albümde, öyle değil mi?
    a night at the opera daki gibi vokaller beklediğim için söylüyorum.
    benim en çok merak ettiğim bu.
    bu soruyu soran bir röportaj arıyorum.
    teşekkürler pasifagresif.

    orhun

    @orhun, bunu twitter’dan soracak kadar ingilizcem yok :)

Yorum Yazın

*

"Yaptığım yorumlarda fotoğrafım da görüntülensin" diyorsan, seni böyle alalım.
Pasif Agresif, bir Wordpress marifetidir.