Jeff Hanneman’ın 2. ölüm yıl dönümü dolayısıyla, bugün tam 30 yıl önceye gitmeye ve ekstrem müziğin gidişatı adına önemli taşlardan biri olan “Hell Awaits”i pasifagresif sayfalarına taşımayı karar verdim. Öncelikle bir kez daha huzur içinde yat Jeff diyor, “Hell Awaits”e geçiyorum.
1983′te çıkan ve Metal Blade’in o güne dek en çok satan albümü olan “Show No Mercy“nin ardından, Brian Slagel SLAYER’daki ışığı görmüş ve gruba yeni bir albüm teklifi yapımıştı. İlk albümü kendi imkânlarıyla karşılayan grup, “Hell Awaits” için bir kayıt ve prodüksiyon bütçesi almıştı. Bu durum zaten iki albümü arka arkaya dinleyince net şekilde görülebiliyor. Kaydın güçlülüğünün yanı sıra, şarkı trafikleri ve genel yapıları da, bu parçalara profesyonel eli değdiğini belli eder türdeydi. İlk albümdeki çiğlik, “Hell Awaits”te daha oturaklı bir havaya bürünmüştü. Araya daha iyi söylüyor, gitarlar ve davul daha güvenli çaldıklarını hissettiriyorlardı.
“Hell Waits”in ekstrem metal adına önemli bir ilham kaynağı olması ise yakın ve uzun vadeli olarak pek çok örnekte görüldü. Bu albümdeki şarkıların tümü, birtakım gruplar tarafından bir yerlerde cover’landılar, toplamalara girdiler. Bunlar arasından Hell Awaits, Kill Again ve özellikle de At Dawn They Sleep, grubun ilk dönemi adına çok önemli işlerdi. Sonrasında çıkacak “Reign in Blood“a bir hazırlık niyetine de görülebilecek olan “Hell Awaits”, kendi başına da gayet güçlü bir iş ve “daha öğreniyorlar abisi” falan olmanın çok ötesinde.
Şarkılarda, “Show No Mercy”ye göre bariz bir progresifleşme ve ne yaptığını daha iyi bilirlik var. Hanneman ve King’in soloları, Lombardo’nun atakları ve Araya’nın yırtıcı çığlıkları, “Hell Awaits”i çok yakında imzalaşacak pek SLAYER hareketiyle ilk kez karşılaştığımız çalışma haline getiriyor. O sıralarda baya dinledikleri MERCYFUL FATE’ten etkilendiklerini gösteren Araya çığlıkları, daha ağır tempo karanlıklar ve genel uğursuz hava, SLAYER’ın sound’unu oluşturma çabasında olduğunu gösteren unsurlar. Aynı şekilde, o sıralarda birlikte turladıkları VENOM’ın da SLAYER üzerindeki etkisi elbette ki yadsınamaz. Bu etki, müziğin yanı sıra, hatta daha bile çok olarak sözel ve atmosfer anlamda da görülebiliyor. “Hell Awaits”, ismiyle müsemma şekilde, Satanizm’den, şeytandan, cehennemden, acıdan kederden, her türlü can sıkıcı şeyden bahsediyor.
O dönem için -ve sanırım sonsuza dek- gayet beslenilesi kaynaklar olan bu şeytan cehennem temaları, SLAYER’ın sound’u ve karakteriyle iyi örtüşmüş ve sonradan ekstrem metalin kitabını yazacak ve bu kitabı geliştirecek grupların yolunu çizecek olan SLAYER’ın son derece tehditkâr ve gerçekçi bir hava yaratmasını sağlamış. Albümü oturaklı ve güçlü gösteren bir konu da, şarkıların ortalama süresinin yaklaşık 5,5 dakika olması. Bu süre “Show No Mercy”de 3,5 dakika civarı, “Reign in Blood”da ise 3 dakikanın bile altında. Bu baya ilginç bir durum, zira bu albümde süresi 6 dakika ve üstü 3 adet şarkı varken, sonraki SLAYER albümlerinde 6 dakikayı geçen 1 tane bile şarkı yok. Hatta 5 dakikadan uzun SLAYER şarkılarının sayısı bile birkaç taneyi geçmiyor.
Dolayısıyla “Hell Awaits”te epik, etkileyici ve adından söz ettirecek bir iş yapılmak istendiği ortada. Grup belli ki “Show No Mercy”de memnun olmadığı kimi konuları tekrarlamamak istememiş, üstüne üstlük de tüm kozlarını oynayıp adını hızla duyurmak adına şarkıları uzun ve dolu tutmuş. Ne ilginçtir ki, yalnızca bir yıl sonra çıkan “Reign in Blood”da albümün süresini 8 dakika azaltıp şarkı sayısını 3 artırmış. Ne de iyi yapmış ki, ortaya “Reign in Blood” çıkmış.
Velhasılı kelam, “Hell Awaits” karanlık müzik konusundaki önemli işlerden biri ve metal tarihinin en sert, en karanlık gruplarından biri olan SLAYEEEEEEEEEEEEEEEEEER’ın gelişimi ve kusursuzlaşması adına da atılan bir adım. Kendi başına da gayet güçlü, taş gibi bir adım.
32 Yıl önce Necrophiliac gibi bir şarkı yapmak gerçekten akılalmaz bir şey.Aynı şarkı içinde hem Death Metal’in (20. saniyede başlayan kazıma ) hem de Black Metal’in (2.10 – 3.20 arasındaki enfes bölüm ) tohumlarını atıyorsun.Ve üç buçuk dakikalık tek şarkıyla Death Metal ve Black Metal’in genel yolunu çiziyorsun.İnanılmaz.
Slayer diskografisi içerisinde hem özel hem de önemli bir yeri olan bir albümdür, Hell Awaits. Gerek slayer’dan pek alışık olmadığımız şarkı sürelerinin uzunluğu, gerek hem lirikal hem de konsept açısından Reign in Blood’ın habercisi olması.
albüm kapağı olarak 80′ler SLAYER’ının en sevdiğim albüm kapağı bu albümdür. Kapaktaki alevler gibi parçalar cayır cayır yanıyor. Pek çok kişiye göre de Show No Mercy’den bir tık daha fazla seviyorum bu albümü.
albümün B tarafını da A yüzüne göre daha çok seviyorum. Favorilerim Praise of Death ve Necrophiliac.
ahmet abi gibi ben de South of Heaven slayer’cısıyım. Tıpkı AJFA metallica’cısı olduğum, SFSGSW! Megadeth’çisi olduğum gibi.
Necrophiliac’da daha 5. saniyede falan yanlış nota basılıyor net bir şekilde, ardından beceriksiz yavşak fuck diyor. Tasını tarağını siktiğimin odyofilleri de stüdyoda müzisyenler uhrevi bir şekilde her detaya kafa yorarak kayıt edildiğini falan sanıyorlar.
10 üzerinden 10′dur gözümde. burnumda da olabilir bilemedim
show no mercy ile birlikte favori 2 slayer albümümden biri. Özellikle albümdeki uzun, atmosferik şarkılar dadundan yenmez.
blood sucking creatures of the night
tüyleri diken diken eder..
Araya Tom.. bır de soylerken su saga sola bakısların yok mu
Welcome back!
overrated…
ayni zamanda basin acayip duyulabilir oldugu bir albumdur. Ha duyuluyo da noluyo o ayri. Araya’nin dedigi gibi aletin 4 teli var en nihayetinde :)
32 Yıl önce Necrophiliac gibi bir şarkı yapmak gerçekten akılalmaz bir şey.Aynı şarkı içinde hem Death Metal’in (20. saniyede başlayan kazıma ) hem de Black Metal’in (2.10 – 3.20 arasındaki enfes bölüm ) tohumlarını atıyorsun.Ve üç buçuk dakikalık tek şarkıyla Death Metal ve Black Metal’in genel yolunu çiziyorsun.İnanılmaz.
Slayer diskografisi içerisinde hem özel hem de önemli bir yeri olan bir albümdür, Hell Awaits. Gerek slayer’dan pek alışık olmadığımız şarkı sürelerinin uzunluğu, gerek hem lirikal hem de konsept açısından Reign in Blood’ın habercisi olması.
albüm kapağı olarak 80′ler SLAYER’ının en sevdiğim albüm kapağı bu albümdür. Kapaktaki alevler gibi parçalar cayır cayır yanıyor. Pek çok kişiye göre de Show No Mercy’den bir tık daha fazla seviyorum bu albümü.
albümün B tarafını da A yüzüne göre daha çok seviyorum. Favorilerim Praise of Death ve Necrophiliac.
ahmet abi gibi ben de South of Heaven slayer’cısıyım. Tıpkı AJFA metallica’cısı olduğum, SFSGSW! Megadeth’çisi olduğum gibi.
büyüksün SLAYER.
Necrophiliac’da daha 5. saniyede falan yanlış nota basılıyor net bir şekilde, ardından beceriksiz yavşak fuck diyor. Tasını tarağını siktiğimin odyofilleri de stüdyoda müzisyenler uhrevi bir şekilde her detaya kafa yorarak kayıt edildiğini falan sanıyorlar.