Son dört, beş yılda tekrardan hortlayan thrash metalde, 2005 yılı da çok iyi geçecek gibi görünüyor. Daha yılın başından bizi kırmızı halıyla karşılayan ve thrash metalin tüm güzelliklerini bize sunan Kreator bunun en iyi kanıtı. Kreator’ın öneminden falan bahsetmeye tabii ki gerek yok. Güzel bir albüm olan “Violent Revolution”ın ardından, grubun yine o tadda bir albüm yapacağını bekliyordum ama açıkçası Kreator beni şaşırttı.
“Enemy Of God” sanki efsanevi “Coma Of Souls” günlerini 2005 yılına taşıyor. Mükemmel kapağından şarkılara, bana göre gelmiş geçmiş en iyi thrash metal albümleri arasında yer alan “Coma Of Souls” ile bir önceki “Violent Revolution” arası bir tad aldım ben bu albümden.
Albüme adını veren ve daha ilk notasından kopartan çok iyi bir şarkıyla başlayan “Enemy Of God”, ikinci sıradaki “Impossible Brutality” ile “Coma Of Souls”a ilk göndermesini yapıyor. (Agents Of Butality) Müzikal olarak da o dönemden fırlamış gibi zaten. Tek kelimeyle nefis…
Harika giriş riff’i ile “Suicide Terrorist”, baştan sona delişmen bir şarkı olan “World Anarchy”, lanetli melodisi ile “Dystopia” ve slow başlayıp sonradan kudurup albümün en iyilerinden biri olan, Mille’nin farklı vokal tarzları denediği “Voices Of The Dead” ile albümün tam ortasına geliyoruz.
Bakıyoruz ki; altı şarkı bitmiş bile. “Oh..” diyoruz kendi kendimize. Altıda altı. Şimdilik her şey yolunda. Kalan yarısı da böyleyse, daha uzun yıllar dinlenecek bir thrash gösterisi bizi bekliyor.
Sanki bu düşüncelerimizi duymuşçasına, yedinci sıradaki “Murder Fantasies” de son derece güzel bir şarkı. Mille gerçekten “Violent Revolution”dakilerden daha “kreative” riff’ler, melodiler bulmuş. Bu şarkıdaki “…i want to kill you” sözleri hafif bir tebessüme yol açıyor yüzümüzde ve şarkı ilerliyor, ilerliyor ve 2.43’e geliyor. Bu dakikada başlayan soloda, konuk müzisyen Michael Amott (Arch Enemy) öyle bir solo yazmış ki, ardarda dokuz, on kez dinledim ilk duyuşumda. Özellikle dikkatli dinleyicilerin fark edeceği üzere, tam 3.13’te gitarı öyle bir öttürüyor ki… Off… Ağzımın suyu aktı resmen.
“When Death Takes Its Dominion” bir death metal şarkısı gibi başlıyor ve sonradan bildiğimiz nefis Kreator olaya el koyup, nefis thrash ritmleriyle ve oldukça da groovy (bu kelimenin yerine kullanılacak bir Türkçe kelime bulunsun sayın TDK..) bir havada devam ediyor. Şarkının ana ritmi, “Violent…” albümünden “Mind Of Fire”ın neredeyse aynısı
Dokuzuncu şarkı; ismini çok beğendiğim ve damar giriş riff’ine hasta olduğum “One Evil Comes (A Million Follow)” ve ardından gelen “Dying Race Apocalypse” de çok güzel şarkılar. Özellikle “Dying…” kırk saniyelik çok hoş bir akustik pasajla başlayan ve ardından giren kütür kütür gitarlarla insanda gitar çalma isteği uyandıran bir parça. 2.46’da giren solo/melodiye de dikkat etmenizi öneririm.
On şarkı bittiğinde artık mutluyuz. “Yaratıcı” gerçekten de çok sağlam bir albüm yaratmış diyebiliyoruz gönül rahatlığıyla.
On birinci “Under A Total Blackened Sky” her ne kadar geyik bir isme sahip olsa da, müzikal anlamda yine sağlam bir çalışma. Özellikle girişi ve sonlara doğru patlayan sololar duyulası cinsten. Mille Petrozza yıllar geçtikçe neden thrash metalin en önemli isimlerinden biri olduğunu, gözümüze/kulağımıza sokarcasına kanıtlıyor.
Son şarkıya geldiğimizde biraz burukluk var gibi.. Doyamadık Kreator’a. Bir, iki tane daha olsaydı ya diyoruz kendi kendimize. Ama maalesef albüm on iki şarkı ile sınırlı. “The Ancient Plague” albümün finalini yapan ve albümdeki en uzun şarkı.
İki gitarın, ölen birinin ardından gözyaşı dökercesine, sanki ağlayarak başlattığı şarkı, 1.01’de giren vokalle tam anlamıyla tüyleri ürpertiyor. Arkadaki akustik gitar ile birlikte üç gitar ve vokal kısa bir duygu seli yarattıktan sonra, parça Kreator’dan beklendiği üzere birden coşuyor. (Başladığı gibi yavaş gitseydi de nefis olurdu aslında.) Bu parçada yoğun şekilde kullanılan çift gitar melodileri ile hoş bir İsveç havası almak da mümkün. Sonlara doğru yine baştaki akustik gitar ve vokallerin ardından, albümün kapanışını yapan riff tam anlamıyla damar ve iç burkan bir his uyandırıyor. Üstüne atılan çok güzel bir solo ile devam eden bu riff ile albüm sona eriyor.
“Play” tuşunu folloş eden ve baştan sona bir thrash metal ziyafeti olan “Enemy Of God” adeta insanı thrash’e doyuran bir albüm. Tek bir tane bile boş şarkının olmadığı albüm; “Exodus – Tempo Of The Damned” ile bile kapışabilecek cinsten.
Albüme kaç puan vereceğim konusunda bir süre düşündüysem de, belki duygusal davranarak ve bu kadar yaratıcı ve eksiksiz bir müzik yaptığı için Kreator’a yüksek puan vermekte hiç bir sakınca görmüyorum.
Doyamadığım bu albüm için yapabileceğim tek şey, “play” tuşuna bir kez daha basmak…
Grubun tüm kariyeri boyunca yazdığı en iyi şarkılardan bazılarını içinde barındıran “Enemy Of God”ı, yaptığı tarzın kitabını yazmış olan “Kreator”ın en iyi birkaç yapıtı arasına (bence en iyi üç albümünden biri) hiç çekinmeden koyarak, thrash metal, death metal ve kaliteli metal müzik dinlemek isteyen herkese öneririm.
Hiç düşünmeden alın.
Şarkılar 01. Enemy Of God
02. Impossible Brutality
03. Suicide Terrorist
04. World Anarchy
05. Dystopia
06. Voices Of The Dead
07. Murder Fantasies
08. When Death Takes It's Dominion
09. One Evil Comes - A Million Follow
10. Dying Race Apocalypse
11. Under A Total Blackened Sky
12. The Ancient Plague
sorgusuz sualsiz zaman mekan tanımadan kafadan 10 u bastım bile. değil 10 u 20 yi 30 u 40 ı 50 yi hak eder. tüm zamanların en iyi thrash albümlerinden biri. mük-kem-mel.
“Kadın, erkek, genç, yaşlı, siyah, beyaz, hepimiz biriz. hepimizin ortak bir noktası var. hepimizi tanrının düşmanıyız.” gibi bir şeyler demişti Petrozza. ağzından bal damlamış adamın. punk, rock ve metal müziğin hangi türünü dinlerseniz dinleyin, müzik zevki bir yana ama gerçek olan bir şey var, o da Petrozza’nın söylediği şey. hepimiz tanrının düşmanıyız. istediğiniz kadar inkar etseniz de biz buyuz, tanrının düşmanıyız…
Ben bugün yeni çıkan albümlere daha az yetişebiliyorsam bunun 4-5 hadi bilemedin 9-10 sebebinden biri şu albümdür. Dönüp dolaşıp buna düşüyorum 15 yıldır. all*h düşmanlığı yapılacaksa onu da biz yaparız demiş Yaradan.
Bu enfes albüm çıktığı yıl da çok sevildiği tutulduğu halde gözümde bir reign in blood bir master of puppets işte efendim among the living vs. muamelesi görmediği için hep underrated’dir benim için. Neyse kişisel övgülerimi abartmayayım gece gece heheh.
Baştan sona acayip bi başyapıt. Geç yayınlanması thrash’in görece az ilgi gördüğü yıllarda çıkması şanssızlık sayılabilir ama öte yandan 2000’ler thrash metalinin de yüz akı ve bayrak gemisidir bana göre. Vektorlar Warbringerlar Havoklar yeni dönem Heathenlar filan şu albümden atıyorum peace sells’ten bonded by blood’dan filan aldıklarından daha fazla feyz almıştır belki de -hiç olmazsa sound açısından. (saydığım albümleri haşa küçümsemiyorum yanlış olmasın)
Enemy of god, under a total blackened sky ve the ancient plague en sevdiklerim. Övdüm rahatladım.
@Twat, muhteşem bir albüm, yeni dönem Kreator albümlerinin en iyisi(bence).Nickim de bu albümden geliyor zaten. Melodik riffler ve saf thrash riffler o kadar güzel harmanlanmış ki ortaya yeni, özgün bir şey çıkmış. Mille’nin vokalleri zaten cabası.
Sen yeterince övmüşsün albümü ben daha övmeyeyim.
Saydıklarının dışında Murder Fantasies, World Anarchy ve Dying Race Apocalypse de çok seviyorum.
@enemyofgod, çoğu arkadaşımla hemfikir olduğumuz bir konu. Yeni dönem Kreator albümlerinin bize göre de hala en iyisi bu. Ki ben jenerik sözlerine rağmen GoV ya da hordes’u da deli gibi seven biriyim.
Ben eski ritim gitara dayalı saf thrash Kreator’u daha çok seviyorum, zaten dinlemeye Terrible Certainty albümüyle başlamıştım ama bu yeni dönemdeki melodeath’e göz kırpan dinamik ve heavy metal soslu albümler de başka güzel cidden. Totalde en sevdiğim albümleri extreme aggression iken ikinciliği net enemy of god’a veririm.
@Twat, Extreme Aggression, Terrible Certainty ve Coma Of Souls varken yeni dönem Kreator daha iyidir demek ayıp zaten, renkler zevkler bir yana.
Ama yeni dönemin albümleri gerçekten bir başka, daha olgun ,bir o kadar yenilikçi bir sounda sahip.
albüm de kritik de güzel ama şu geyik soruyu sormadan edemiycem.
madem albüm süper niye 9 da 10 diil? ehiehi ^^
18.03.2010
bunun extreme aggression’ı var, pleasure to kill’i var, coma of souls’u var. :)
18.03.2010
@Ahmet Saraçoğlu, eski albümlerin hatrına diyosun doğru diyosun. gece gece unutkanlığımı bağışla dedim ve sustum eheh =)
hükümet konağı basma hissi uyandıran şarkılar
Parçaların süreleri ve sayısı daha az olsaydı parçalar ağızlarda marş olurdu.
Baştan aşağı şaheser albüm.
En sevdiğim albümleri. Impossible Brutality 3:49′dan sonra çok kez duvarlara kafa atmama neden oldu.
sorgusuz sualsiz zaman mekan tanımadan kafadan 10 u bastım bile. değil 10 u 20 yi 30 u 40 ı 50 yi hak eder. tüm zamanların en iyi thrash albümlerinden biri. mük-kem-mel.
Kapanış parçası güzel olan albümleri hep çok sevmişimdir ama bu The Ancient Plague denen laneti nerdeyse albümden daha çok seviyorum lan.
2005 yılıda çok iyi geçecek diye yazılmış gönderim tarihi eski heralde dedim 2009 da kritik yazılmış amaç çözemedim?
04.06.2012
@…, sitedeki bazı kritikler PA açılmadan önce yazıldıklarından, bu gibi durumlar olabiliyor eski albümlerin yazılarında.
en iyi albümleri.canlı dinleyebileceğiz sonunda!!
The Ancient Plague hala metal tarihin en iyi kapanış şarkılarından biridir diyorum.
19.08.2014
@Baybora, Ben de aynen katılıyorum.
“Kadın, erkek, genç, yaşlı, siyah, beyaz, hepimiz biriz. hepimizin ortak bir noktası var. hepimizi tanrının düşmanıyız.” gibi bir şeyler demişti Petrozza. ağzından bal damlamış adamın. punk, rock ve metal müziğin hangi türünü dinlerseniz dinleyin, müzik zevki bir yana ama gerçek olan bir şey var, o da Petrozza’nın söylediği şey. hepimiz tanrının düşmanıyız. istediğiniz kadar inkar etseniz de biz buyuz, tanrının düşmanıyız…
20.09.2012
@ismail vilehand, :/
aq şu aşırı sinirin üstüne daha bir mükemmeleşiyor sanki…
Neden 10 puan? Çünkü kritikte de söz edildiği gibi 2′de 2, 3′te 3 diye başlıyorsun, 12′de 12 diye albümden tam tatmin olmuş olarak kalkıyorsun.
Ben bugün yeni çıkan albümlere daha az yetişebiliyorsam bunun 4-5 hadi bilemedin 9-10 sebebinden biri şu albümdür. Dönüp dolaşıp buna düşüyorum 15 yıldır. all*h düşmanlığı yapılacaksa onu da biz yaparız demiş Yaradan.
Bu enfes albüm çıktığı yıl da çok sevildiği tutulduğu halde gözümde bir reign in blood bir master of puppets işte efendim among the living vs. muamelesi görmediği için hep underrated’dir benim için. Neyse kişisel övgülerimi abartmayayım gece gece heheh.
Baştan sona acayip bi başyapıt. Geç yayınlanması thrash’in görece az ilgi gördüğü yıllarda çıkması şanssızlık sayılabilir ama öte yandan 2000’ler thrash metalinin de yüz akı ve bayrak gemisidir bana göre. Vektorlar Warbringerlar Havoklar yeni dönem Heathenlar filan şu albümden atıyorum peace sells’ten bonded by blood’dan filan aldıklarından daha fazla feyz almıştır belki de -hiç olmazsa sound açısından. (saydığım albümleri haşa küçümsemiyorum yanlış olmasın)
Enemy of god, under a total blackened sky ve the ancient plague en sevdiklerim. Övdüm rahatladım.
07.01.2021
@Twat, muhteşem bir albüm, yeni dönem Kreator albümlerinin en iyisi(bence).Nickim de bu albümden geliyor zaten. Melodik riffler ve saf thrash riffler o kadar güzel harmanlanmış ki ortaya yeni, özgün bir şey çıkmış. Mille’nin vokalleri zaten cabası.
Sen yeterince övmüşsün albümü ben daha övmeyeyim.
Saydıklarının dışında Murder Fantasies, World Anarchy ve Dying Race Apocalypse de çok seviyorum.
07.01.2021
@enemyofgod, çoğu arkadaşımla hemfikir olduğumuz bir konu. Yeni dönem Kreator albümlerinin bize göre de hala en iyisi bu. Ki ben jenerik sözlerine rağmen GoV ya da hordes’u da deli gibi seven biriyim.
Ben eski ritim gitara dayalı saf thrash Kreator’u daha çok seviyorum, zaten dinlemeye Terrible Certainty albümüyle başlamıştım ama bu yeni dönemdeki melodeath’e göz kırpan dinamik ve heavy metal soslu albümler de başka güzel cidden. Totalde en sevdiğim albümleri extreme aggression iken ikinciliği net enemy of god’a veririm.
07.01.2021
@Twat, Extreme Aggression, Terrible Certainty ve Coma Of Souls varken yeni dönem Kreator daha iyidir demek ayıp zaten, renkler zevkler bir yana.
Ama yeni dönemin albümleri gerçekten bir başka, daha olgun ,bir o kadar yenilikçi bir sounda sahip.
Bence en iyi Kreator albümü.
Gece gece ağzımı yüzümü sikti orospu çocuğu albüm. 2000′lerin en iyi albümlerinden. Manyak seviyorum Kreator’u.