Hypocrisy öyle bir albüm yapmış ki sevgili dinleyenler, ağlamak istiyorum diyesim var. Grup melodik death metal çalıyor çalmasına ama, albümde öyle bir sound var ki, sanırsın black metal, sanırsın Florida death metali. Öncelikle Peter abi resmen orkestrasyon yapmış dedirtecek kadar güzel, soğuk, vahşi, katmanlı ve renkli bir müzik ortaya koymuş. Kırkına merdiven dayayan Tagtgren, her riff’te, her melodide neden böylesi saygı duyulası bir insan olduğunu kanıtlarcasına adeta yaratıcılık kusmuş. Melodiler insanın içini acıtacak kadar hüzünlü, ancak bu hüzünlü atmosfer düşünülenin aksine gayet hızlı ve gaz bölümlerde karşımıza çıkıyor.
Vokallere yorum dahi getirmiyorum zira Tagtgren resmen ağızları açık bırakan bir performans sergilemiş. Davulda Immortal’dan da tanıdığımız Horgh’u barındıran Hypocrisy’nin, bu albümle kariyerlerinin en üst doruklarından birine çıktığı su götürmez bir gerçek (bu ne demektir yahu?). “Warpath” ile patlayan albüm, introyu saymazsak, ciddi anlamda hepsi birbirinden güzel on bir şarkı barındırıyor. Her şarkı bir başkasının favori şarkısı olacak düzeyde desem yeridir.
Şarkılarda doksanların ilk yarısını hatırlatan, örneğin akllara bir Eucharist’i, bir Gates Of Ishtar’ı getiren melodiler, Florida havaları estiren nefis riff’ler, dediğim gibi insanı içten içe yiyen bir vokal ve tüm bunların üzerine tuz biber eken hayvanlar gibi bir prodüksiyon var. Özellikle vokal ve gitar sound’u daha iyi ayarlanamazdı.
Fazla yorum yapılmasına gerek duyulmayan albümlerden “Virus”. Alın, dinleyin ve verdiğiniz paranın karşılığını sonuna kadar aldığınızı görüp mutlu olun. Death metali azıcık dahi seviyor olsanız da bunu dinleyin derim. En azından son yıllarda çıkan en sağlam melodik death metal (dilim melodik death demeye de varmıyor aslında, çünkü albüm çok daha fazlası) çalışmalarından birini duymak açısından albümü bir şekilde edinin derim.
Kritiği “Bu Virus hepinizin bilgisayarına girsin ehe ehe” diye iğrenç de bir espri ile bitirip, daha fazla dayanamayarak hemen camdan atlıyorum.
Şarkılar 01. XVI (Intro)
02. War-Path
03. Scrutinized
04. Fearless
05. Craving For Another Killing
06. Let The Knife Do The Talking
07. A Thousand Lies
08. Incised Before I've Ceased
09. Blooddrenched
10. Compulsive Psychosis
11. Living To Die
12. Watch Out
warpath diye hanzolar hanzosu bir şarkı var, açılışı öyle bir yapıyor ki, insanın kendine gelmesi rahat bir 10 dakkayı buluyor. dinlemeyenlere tavsiye….
fearless adlı şarkı bence albümün en başarılı şarkısı. hypocrisy nin bütün albümlerini birleştirip karma bir şekilde dinlememe, yani çocuğunu ayırmayan anne gibi şarkı seçmememe rağmen fearless her seferinde beni ayrı yerlere götürmüştür.
warpath diye hanzolar hanzosu bir şarkı var, açılışı öyle bir yapıyor ki, insanın kendine gelmesi rahat bir 10 dakkayı buluyor. dinlemeyenlere tavsiye….
neredeyse kusursuz bir albüm. son 2 parça da mükemmel olsa 10′luk albümlerimden biri olurdu :)
kendimi duvardan duvara vurmak isteği oluştu içimde birden!!
fearless adlı şarkı bence albümün en başarılı şarkısı. hypocrisy nin bütün albümlerini birleştirip karma bir şekilde dinlememe, yani çocuğunu ayırmayan anne gibi şarkı seçmememe rağmen fearless her seferinde beni ayrı yerlere götürmüştür.
Let The Knife Do The Talking’i death metalin Hells Bells’i ilan ediyorum.
Bloodbath – Nightmares Made Flesh ve bu albümdeki vokaller Peter’in kariyer zirvesi.