Bana sorarsanız (sorun) 90’ların o “garip” alternatif rock müziğinin en büyük parçalarından biri olarak göstereceğim ilk kişi Steve Albini olabilir. Kendisi hem gürültülü, kirli rock müzik konusunda oldukça kendine özgü saçma sapan bir mükemmelliğe sahip, hem de üç milyon albüme prodüktörlük yaparak gençlerin önünü açtı ve hâlâ da açmaya devam ediyor. Aynı anda olabildiğince bozuk ve organik olmayı başaran imza niteliğindeki gitar tonu ile 1982’deki BIG BLACK EP’si “Steelworker” ile kulaklarımızın ayarını bozan bu insan evladı, ta o zamanlarda 90’lar ruhunu yakalayarak şekillendirmeye başlamıştı. Aşağıda ruhu görebilirsiniz.
1986 ve 1987’de çıkan BIG BLACK albümleri “Atomizer” ve “Songs About Fucking” ile en büyük kozlarını ortaya koyduktan sonra da 1992’de asıl 90’lar hikayesi SHELLAC dünyaya geldi. “At Action Park” gibi saçma sapan ve harika bir albümle başlangıcını yapan SHELLAC’ın son marifeti “Dude Incredible” bugünün konusu.
SHELLAC hakkında söylenebilecek şeyler belli, spesifik bir alanda kalabilir fakat grubu özel kılan da bu alandaki kendine özgü varlığı ve ilginç umursamazlığı. Yani saçmalasa bile bunu o kadar “olmuş” halde yapıyor ki, bu saçmalık gidip eğlenceli bir manifestoya bile dönüşebiliyor. Müzikal anlayışında öyle büyük değişimler geçirmeyen bir gruba göre de oldukça renkli bir diskografiye sahip SHELLAC. Şahsen “At Action Park” ve “1000 Hurts”ü sırasıyla ilk ikiye koyduğum bu albümlerin arasında “Dude Incredible” en az bu iki albüm kadar heyecanlı ve “1000 Hurts” ile yarışabilir. Direkt olarak kötü şarkı barındırmadığını düşündüğüm albüm, bilinen SHELLAC’ın yolunu izlemeye devam ediyor ve bunu gerçekten isteyerek yapıyor. Belki birazcık daha melodik denebilir. Daha açılış parçası “Dude Incredible” ile tüm 90’lar salaşlığını hissettiren albüm hem kirli, hem sıradan değil hem de ağza takılmayı başarabiliyor. Fakat albüm bahsettiğim akıcılığa, akılda kalıcılığa ve bunlara benzer şeyler sahip olmasına rağmen genel olarak bakıldığında çok da alışıldık bir müzik yapmıyor. Alışık olmayan kulakları zorlayacağını söylemeliyim.
Steve Albini’nin kendine özgü rif anlayışı ve fazlasıyla başarılı prodüktör kimliğinin getirdiği o imza niteliğindeki gitar tonu SHELLAC’ın en büyük ayrıcalıkları oldu. “Dude Incredible”da da bu bahsettiğim kendine özgü, hem melodik hem bol dur kalklı rifler tüm albümü sarıp sarmalamış. Fakat tüm bu anlayışın oldukça eğlenceli ve akıcı olması her SHELLAC albümü gibi bu albümün de asıl güzel tarafı. Basit ve yerinde yapılan seçimlerle tereyağından kıl çekercesine ilerleyen bestelerle dolu olan “Dude Incredible”, en özet haliyle olması gerektiği gibi bir albüm. Ayrıca bu “olması gerektiği gibi” düşüncesinin, Steve Albini’nin yarattığı şeylerde bayağı önemli bir nokta olduğunu düşünmüyor değilim.
Şarkılar arasında pek ayrım yapmak istemesem de “All the Surveyors”ı -sözlerinin de etkisiyle- favori parçam olarak gösterip hemen arkasında da açılış parçası “Dude Incredible”ı koyabilirim. SHELLAC’a has garip duygusallığıyla “Gary” ve daha eski albümlere göz kırpan “Compliant” da albümün en iyilerinden. Yine de bu parçalar, albümün geri kalanından metrelerce öne çıkan birkaç hit gibi görünmüyorlar. Albüm baştan sona istikrarlı bir tempoda ve akıcılıkta ilerliyor, her dinleyici için ayrı ayrı “en iyi parça”lar çıkarıyor.
Steve Albini, 40 senedir 90’ların o biraz altta kalmış iyi ruhunu yaşatıyor ve “Dude Incredible” da bu ruhun bir diğer parçası. SHELLAC her zamanki gibi “kendiliğinden” ve “olmuş” kimliğinden bir şey kaybetmeden kafasına estikçe yeni sesler çıkarmaya devam ediyor ve umarım bir süre daha bu sesler kesilmek bilmez. “Dude Incredible” iyi bir albüm, olması gerektiği gibi.
Şöyle söyliyim, hayatımdaki en büyük amac ve hayallerimden biri bi MAYMUN alabilmek ve onunla yaşamak. Kendimi bildim bileli bir maymun müptelasıyım ve bu fotoda arşivimde yeralan bi foto olunca büyük bi şaşkınlıkla kahkaha attım:D tam “FINISH HIM!”lik bi foto
Kapağı böyle olan bi albümü kaçırmam.
24.10.2014
@OnurOnur, Hocam zaten hepimiz bir çeşit maymun türüyüz sıkıntı yapma bence:)