Müzik için yaşayan bir insan Devin Townsend. Korkutucu bir yetenek, eşi zor bulunur bir üretkenlik, risk almaktan korkmayan ve hep ve sadece istediği şeyi yapan bir müzisyenlik yaklaşımı. Townsend bence gerçek bir sanatçı. Her anlamda. Çoğu insanın denemekten çekineceği şeyleri gözünü kırpmadan yapacak kadar; sırf çıkacak şeyin ne olacağını merak ettiği için bipolar rahatsızlığın ilaçlarını almayı kesebilecek kadar…
Evet, takip edenlerin bildiği üzere Townsend doksanların ortalarında bipolar rahatsızlık teşhisiyle akıl hastanesine yatıyor. Bipolarlığın kendisinde yarattığı iki ucu işe yarar hale getirmek adına, o dönemde iki albüm yazıyor ve bunlar STRAPPING YOUNG LAD’in “City”si ve OCEAN MACHINE’in “Biomech”i olarak vücut buluyor. Sonra Townsend, sırf STRAPPING YOUNG LAD’in “SYL”si istediği ilgiyi görmedi diye, kendine zarar verme pahasına bipolar ilaçlarını almayı kesiyor ve bipolarlığın karanlık uçlarına sarılarak STRAPPING YOUNG LAD’in “Alien”ını yapıyor. Kendisini bu albümün hemen ardından canlı izleme fırsatım oldu. Hem de Townsend’in kendi evinde, hemşehrileriyle birlikte. Müthiş bir tecrübeydi.
Bunları neden anlattım. Devin Townsend cidden çok yönlü bir müzisyen. Metal dünyasındaki, hatta müzik dünyasındaki pek çok isimden farklı, kendine özgü bir insan. Bu adamın kariyerini kapsayacak retrospektif bir DVD yapmaya karar vermesi başlı başına bir olay. Zira Devin çok farklı tarzlarda, çok farklı karakterlerde birçok albüm çıkarmış, ne yaptığını çok iyi bilen bir insan. Sahnedeki Devin’in tam bir eğlence kaynağı olması da eklenince, “The Retinal Circus”ın başarılı bir iş olamayabileceği ihtimalini aklımdan bile geçirmiyordum.
“The Retinal Circus” muhteşem bir iş. Her şeyiyle, neredeyse kusursuz, devasa, hayranlık uyandırıcı bir performans. Devin, 1 yıllık bir hazırlık süreci olduğunu söylediği bu gece için cidden enfes bir sahne şovu tasarlamış. Anneke van Giersbergen başta olmak üzere çeşitli konuklarla renklenen ve Steve Vai’ın anlatımıyla devam ederek Devin’in karakterlerinden biri olan Harold’ın rüyalarını içeren hikaye örgüsü, Townsend’in diskografisiyle harika bir şekilde iç içe geçirilerek, böylesi saçma sapanlıklar içeren bir şovun dahi tutarlı olması ve çorbalaşmadan kalması sağlanmış. Devin sahnede o kadar kusursuz bir frontman’lik sergiliyor ki; hem şarkıları çalıyor, hem muazzam vokaller yapıyor, hem seyriciyi yönetiyor, hem sahneyi yönlendiriyor, hem mizahi yönünü öne çıkararak konseri yukarılara çıkarıyor, Vai ve diğer birtakım anlatıcı karakterlerle hikayeyi devam ettiren diyaloglara giriyor, her şeyin kusursuz bir teatrallik içerisinde devam etmesini sağlıyor… Kısacası Devin Townsend bu konserde her şeyiyle kusursuz bir iş ortaya koyuyor. Müzisyenlikse müzisyenlik, şovmenlikse şovmenlik, oyunculuksa oyunculuk, stand-up’çılıksa stand-up’çılık; Devin, adeta bu çılgınlığın orkestra şefliğini üstlenip, her şeyin üstüne HevyDevy imzasını hiç çıkmamacasına atıyor.
Hiç çıkmamacasına diyorum, çünkü Townsend, çok uzun zamandır devam eden değişken kariyerini ciddi anlamda eksiksiz ve hayranlık uyandıracak düzeyde profesyonel ve eğlenceli şekilde ölümsüzleştiriyor. Bir insanın böylesi başarılı, çarpıcı, vurucu, etkileyici bir retrospektife imza atabilmiş olması o kadar önemli ki… “Devin, bugüne dek neler yaptın söyle bakalım” diyen birine, “Bugüne dek x sayıda grupla y sayıda albüm çıkardım, bakın bazılarını dinleteyim… Ama dinlerken aklınızda bulunsun, bunları yaparken çok farklı ruh hallerine büründüm, bazılarına konseptler ekledim, bazılarını teatral ve görkemli, bazılarınıysa tümüyle kişisel, kendim için yaptım. Hepsini de kendime özgü bir sound içerisinde sunmayı başardım. O ya da bu isimle, neredeyse her yıl bir ürün ortaya koydum, bazı yıllar iki ürün bile ortaya koyduğum oldu. Hatta üç de oldu. Dört de oldu.” demek yerine, “Buyur şu DVD’yi izle, bunca zamandır yaptıklarımın özünü biraz olsun kavrayabilirsin” deyip “The Retinal Circus”ı verebilir ve karşı tarafı 2 saat 40 dakikalık saatlik bir hayranlık seansına sokabilir.
Devin Townsend’i seviyorsanız ve “The Retinal Circus”ı henüz izlemediyseniz, fırsatınız olan ilk anda bu gidişata bir son vermenizi ve Ziltoid aşkına bu konseri izlemenizi öneriyorum. 2 saat 40 dakika, 25 şarkı ve en az bu şarkılar kadar hayranlık uyandıran bir sahne şovu. “The Retinal Circus”tan önce Devin’i çok seviyordum, ona baya bir saygı duyuyordum ve Devin, son 10 küsür yıldır kendisine karşı beslediğim bu sevgi ve saygıyı, sadece bu 2 saat 40 dakikalık yapıt ile katlamayı başardı.
O gece o sahnede olanlar ne kutlu insanlardır; o gece evlerine Devin’in dehası, mizahı ve büyüsüyle gidenler ne şanslı, ne mutlu insanlardır.
“Indeed…“
O ne müthiş bir albüm sunumudur yareppim.
Abi izlemeye bir başladım, inanılmaz kitledi. Şaheser olmuş. Bunun varlığından iyi ki de haberdar ediyorsun bizi.
Lucky Animals’daki konsepti yeminle rüyamda görmüştüm. Vay anasını lan.
bir prosesor afisinde gormustum ilk defa. arada metal hammer da yer verit. farkli bir tarzi var; dinlemek gerek.
Mp3 versiyonunu dinliyorum da bunun bir konser kaydı olduğuna inanmak cidden çok güç, bu kadar kusursuz bir konser kaydı dinlemedim heralde
Bu DVD’yi satan herhangi bir yer bilen var mı aranızda? Bir mağazada veya internet üzerinden falan olabilir.
15.02.2014
@Batu Sarıtürk,
http://www.amazon.co.uk/Devin-Townsend-Project-Retinal-Circus/dp/B00EHZUO1E
http://www.omerch.eu/shop/devintownsend/proddetail.php?prod=omerch_DTP_RCdvd
Ulan tamamen şans eseri geldim şu sayfaya.. nerden de tıkladıysam devin townsend’e.. vay anasını. olağanüstü bir konserdi lan. yarısı bitti. üstelik annekeyi görmek hem çok şaşırttı hem sevindirdi. ahmet verdim şukunu.
İki haftadır izliyorum. 3. tur.